Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler kadar. Tek sayfalık garip bir metindi bu. Yanlış adrese geldiğini düşündüğü, önemsiz bir mektup. Oysa ki bu mektup hayatını altüst edecekti. Uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir aşiret ve onun genç, güzel ve acımasız hanım ağası Zelo, sağ kolu yaşlı ama kurnaz Ahmet mektubun ve eksik diğer sayfanın peşine düşünce, genç gazeteci kendini, hâlâ deliler gibi sevdiği eski karısı Aylin’i ve biricik kızını korumak için ölümüne bir mücadeleye girişecekti. Polisiye roman yazarı Osman Aysu, Kargaların Çığlığı’yla bu kez bir mektubun peşinden gerilim dolu bir maceraya sürüklüyor bizi. Teğmen / Mehmet Ali Çelebi / Kırmızı Kedi Yayınları / 200 s. “Bizim üniformasız güçsüzleşebileceğimizi düşünenlere, Mustafa Kemal’in askeri olabilmenin bir üniforma meselesi değil, ruh meselesi olduğunu gösterebilme amacını güttüm” diyor Teğmen Çelebi. Çocukluğundan başlayarak karakter özelliklerini, Ergenekon sürecinde iki kez yaşadığı tutukluluk dönemlerindeki acı tatlı anıları anlatıyor. Teğmen Mehmet Ali Çelebi, Ergenekon operasyonlarında tutuklanan ilk muvazzaf subay. Kamuoyu onu “Sehven Olayı” diye bilinen kumpasla tanıdı. Çelebi, sahte delil üreten kumpasçılarla mücadelenin ve direnişin sembollerinden biri haline geldi. Kitap, dik duruşundan ödün vermeyen bir halk çocuğunun öyküsü. Yitik Öykü: Bir Tweet’lik Öyküler / Yayına Hazırlayan: Kadir Aydemir / Yitik Ülke Yayınları / 248 s. Twitter üzerinde Yitik Ülke Yayınları’nın okurlarıyla beraber hazırlanan Yitik Öykü, kısa, hatta tam anlamıyla kıpkısa öykülerden oluşuyor. Birkaç cümleyle bir öykü dünyası yaratmanın zorluğunu gösteren kitap bu anlamda bir örnek sunuyor. Yayıncı, kitabın gelirinin ise ağaç ve tohum giderlerine harcanacağını da not ediyor. Bir Yazarın Günlüğü / Virginia Woolf / Çeviren: Oya Dalgıç / Everest Yayınları / 480 s. Bir Yazarın Günlüğü, modern edebiyatın en büyük isimlerinden Virginia Woolf’u, sanatına vurgun bir yazar, tutkulu bir okur, olağanüstü bir gözlemci ve alabildiğine hassas bir kişilik olarak çıkarıyor karşımıza. Yazarın, eleştiriler ve okur tepkileri karşısında yaşadığı sevinç ve isyan duygularına, klasikler hakkındaki görüşlerine; güncel olaylara, dönemin önemli sanatçı ve aydınlarına dair düşüncelerine, birer portre değerindeki betimlemelerine tanıklık ediyoruz. Woolf’un, 1918’den 1941’e, ölümünden üç hafta öncesine kadar tuttuğu günlükler, Mrs. Dalloway, Deniz Feneri, Dalgalar gibi romanlarla edebiyat tarihine yön vermiş cesur bir yazarın iç dünyasını gözler önüne seriyor. Ayumi’nin Mutfağı / Ayumi Takano / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 194 s. Yaşamını uzun yıllardır Türkiye’de sürdüren Ayumi Takano, pek çok kişinin televizyon programlarından tanıdığı bir yüz. Ancak Ayumi’nin bilinmeyen bir başka yönü de yaptığı yemeklerle donattığı sofralarında dostlarını ağırlaması. Japon yemeklerine duyduğu ilgi, bilgisini C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 8 1 kitaplaştırmasını sağlamış. Türkçe olarak kaleme aldığı kitabında, kolaylıkla ulaşılabilen malzemelerle hazırlanabilecek tarifler bulunuyor. Suşiler, çorbalar, zengin çeşnili et ve balık yemekleri ve türlü türlü pilavların yapılış şekilleri yer alıyor çalışmada. Ayumi aynı zamanda sadece yemekleri değil, onların kültürlerine dair de küçük bilgiler veriyor. Yurttaşlığı Yeniden Düşünmek / Yayına Hazırlayanlar: Ayşe Durakbaşa, N. Aslı Şirin Öner, Funda Karapehlivan Şenel / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 410 s. Yurttaşlığı Yeniden Düşünmek: Sosyolojik, Hukuki ve Siyasal Tartışmalar adlı bu kitap, iki yıl önce “Küreselleşme, Yeni Eşitsizlikler ve Yurttaşlık” adlı uluslararası bir sempozyumdan sonra süregiden tartışmaların yeni boyutlarıyla ele alınması sonucunda oluştu. Derleme yayına hazırlanırken Türkiye’de inişliçıkışlı bir seyir izleyen demokratikleşme süreci, küreselleşme ile birlikte yeni biçimler almaya başlayan yurttaşdevlet ilişkilerinin yarattığı yeni yurttaşlık tanımları ve bunların üstüne bina edilen hukuki, sosyolojik ve siyasal yapılanmalar dikkate alındı. Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Ayşe Durakbaşa, N. Aslı Şirin Öner ve Funda Karapehlivan Şenel’in derlediği bu çalışma “Eskiden Yeniye Yurttaşlık: Kuramsal Yaklaşımlar”, “Avrupa’da Yurttaşlık ve Kimlik”, “Yurttaşlık ve Toplumsal Cinsiyet” ve “Türkiye’de Yurttaşlık Tartışmaları” başlıklı dört kısımdan oluşuyor. Deneyim ve Yorum Olarak Modernlik: Modernliğin Yeni Sosyolojisi / Peter Wagner / Çeviren: İbrahim Kaya / Pegem Akademi / 296 s. Bugün hepimiz moderniz. Ancak bugün modernlik artık alışık olduğumuz modernlik değil. Son yıllarda modernlik, küreselleşme, bireyleşme, yeni eşitsizlikler ve köktencilik tarafından radikal anlamda değiştirildi. Çağdaş toplumların yeni bir analizine ihtiyaç var. Kitap böylesi bir analiz öneriyor. Her toplum, belirli temel sorulara yanıtlar bulma arayışında: Ortaklaşa hayatın nasıl yönetileceği, insan gereksinmelerinin nasıl karşılanacağı ve geçerli bilginin nasıl kurulacağı soruları. Sosyoloji uzun bir süre bu sorulara kesin olarak yanıtların bulunduğunu varsaydı: Liberal demokratik devlet, piyasa ekonomisi ve bağımsız bilimsel kurumlar. Aksine bu kitap, modernliğin koşulları altında sözü edilen sorulara değişmez ve kesin yanıtların olmadığı fikrine dayanıyor. Modernliğin bu yeni sosyolojisi, sözü edilen sorulara verilen yanıtları anlamak için iki kilit enstrüman öneriyor: İnsanların kendi modernlik deneyimleri ve bu deneyimlere ilişkin yorumları. Sonsuzluk Yapbozu / Frank Close / Çeviren: Irmak Kamcez / Alfa Yayınları / 474 s. Frank Close, Sonsuzluk Yapbozu’nda parçacık fiziğinin yarım yüzyılını ve bilim insanlarının gerçek dünyada gördüklerimizle uyuşan bir teoriye nasıl ulaştığını anlatıyor. Bu teori Higgs bozonu fikrinin ortaya çıkmasını sağladı. Close bir fizikçinin uzmanlığı ve bir tarihçinin özeniyle sürece dahil olan kişilikleri, mücadeleyi, girilen çıkmazları ve anlık ilhamları düzenli bir evren arayışı hikâyesinde anlatıyor. Zizek’ten Nükteler / Slavoj Zizek / Çeviren: Erkal Ünal / Encore Yayınları / 138 s. “Emniyet teşkilatındaki rüşvetçiliği dalgaya alan eski bir Yugoslav fıkrası vardır: Bir polis habersizce evine 4 gider ve karısını besbelli şehvete ve heyecana kapılmış halde yataklarında çırılçıplak yaterken bulur. Acaba onu başka bir adamla bastım mı diye şüpheye kapılıp odanın etrafını yoklamaya başlar. Kocası yatağın altına bakmak için eğildiğinde karısının beti benzi atar; ama iki saniye süren fısıldaşmadan sonra, polis yüzünde tatmin olmuş, halinden memnun bir sırıtışla doğrulup ‘Kusura bakma canım, yanlış alarmmış. Yatağın altında kimse yok!’ der. Elinde ise sıkı sıkı kavradığı, yüksek meblağda bir deste para vardır.” Slavoj Zizek’in diğer kitaplarının aksine yazılarından derlenen nükteler, fıkralar ve şakalar onun felsefi, politik, psikanalitik düşünceleri için bir dizin sağlıyor. Zizek’e gore nükte felsefi bir içgörünün kısa yolu olan eğlenceli hikâyelerdir ve Zizek, tüm ciddiyetiyle nüktenin peşine takılıyor bu kitabında. Ya da nükteyi mi peşine takıyor demeliydik? Kuzey Kıbrıs’ta Türkiyeli Göçmenler / Hatice Kurtuluş, Semra Purkıs / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 324 s. Hatice Kurtuluş ve Semra Purkıs, 20072009 yılları arasında Kuzey Kıbrıs’ta geniş ölçekli ve çok boyutlu bir alan araştırması gerçekleştirirler. Bu araştırmanın ürünü olan elimizdeki kitap, araştırma kapsamında zengin bir veri tabanına dayanıyor. Hem Türkiyeli birinci, ikinci ve üçüncü dalga göçmenlerle hem de dönemin önemli siyasi aktörleriyle yapılmış sözlü tarih görüşmelerinin, derinlemesine mülakat ve grup görüşmelerinin de kullanıldığı bu çalışmanın belki de en önemli yanı, sözü bu kez Kuzey Kıbrıs’ın ötekileştirilmiş ve arafta kalmış göçmen sınıfına, Türkiyeli göçmenlere vermesi. Kitap bu bağlamıyla “Kıbrıs Sorunu”na farklı bir bakış açısı sunmayı amaçlıyor. Osmanlı Melekleri / Mehmet Yüce / İletişim Yayınları / 398 s. Mehmet Yüce, dönemin Osmanlı ve Avrupa basınını tarayarak 1875’teki başlangıcından 1923’e kadar, Türkiye’de futbolun kadim zamanlarını bir masal heyecanı ve güzelliğiyle anlatıyor. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ama onların yanı sıra daha önce kurulan Ermeni, Rum, Yahudi, Levanten, İngiliz, Türk ve “karışık” kulüpleri… İzmir’in futboldaki öncülüğü… Sadece iki şehir de değil: Ankara, Trabzon, Zonguldak, Eskişehir, Bursa, Diyarbakır… Osmanlı Melekleri, futbolun ve sporun doğuşu etrafında, geç Osmanlı dönemi toplumsal hayatından sahneler gösteriyor bize. Halkla İlişkiler Ne Değildir? / Yayına Hazırlayan: Ayşen Temel Eginli / Say Yayınları / 400 s. Günümüzde halkla ilişkiler kavramını bilmeyen ya da duymayan yok... Halkla ilişkilerin ne kadar önemli olduğundan sürekli söz ediliyor... Hatta “Halkla ilişkilerim çok iyidir,” diyen kişilere rastlamak da mümkün... Ancak, “Halkla ilişkiler nedir?” diye sorulduğunda alınan yanıtlar ne yazık ki halkla ilişkiler kavramını açıklayamıyor, hatta çoğu zaman reklam, pazarlama, propaganda vb. kavramlarla karıştırıldığı görülüyor. Bu durum halkla ilişkiler mesleğinin çok uzun yıllardır icra edilmesine rağmen tam olarak anlaşılamadığını gösteriyor. Bu noktadan hareketle hazırlanan bu kitap “Halkla ilişkiler ne değildir?” sorusuna yanıt verirken özünde halkla ilişkilerin ne olduğunu anlatmaya çalışıyor. n E Y L Ü L 2 0 1 4 n S A Y F A 2 1