25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Uğultu / Norbert Scheuer / Çeviren: Münire Turan / Dedalus Kitap / 160 s. Vitrindekiler Deccal’in Hatırı / Sezgin Kaymaz / İletişim Yayınları / 428 s. “Bir çift ölü göz gözlerinin içine dikilmiş, öbür dünyadan buna bakıyordu sanki. Ve ne kadar kibar konuşuyordu ölü. Kılığına bak, ya otopark değnekçisi ya durak kâhyasıdır derdin; yüzüne bak, melek midir nedir; gözüne bak, ölmüş de haberi yok yazık; hiçbir yerine bakmadan sırf dinle, haber spikeri. Ve de ne kadar âşinâ geliyordu Allah’ım. Ve maalesef nasıl da ürpertiyordu.” Sezgin Kaymaz, hem tiryakilerine alıştıkları lezzeti hep yeniden sunan, hem de hep yeni sulara açılan bir yazar. Tekinsizliğin, şiddetin, “kötülüğün”, olağanüstünün ve gündeliğin içinden hep sevinç kuşlarını havalandıran bir yazar, aynı zamanda. Kaymaz, Deccal’in Hatırı’nda sevinç kuşları, koma halinin, manyak doktorların, mafyacıların, polisçilik oynayan polislerin, lubunyaların, haris rantiyelerin ve tabii her zaman olduğu gibi, garibanların arasından havalanıyor. Hayal / Ayşe Kulin / Remzi Kitabevi / 356 s. Ayşe Kulin, Dönüş’ün ardından yeni kitabı Hayal’de 1983’ten bu yana yaşamında yer alan renkli olaylara ve ilginç anekdotlara yer veriyor. Bu kitapta yazarlık hayaliyle başlayan bir yaşamın günümüze uzanan renkli görüntüleri yer alıyor. Özgün çizimlerle desteklenmiş olan Hayal, aynı zamanda Kulin’in günümüze uzanan yazarlık serüveninin de bir öyküsü. Ünlü işadamı Asil Nadir’den reklamcı Tunca Yöndere; halkla ilişkiler alanının duayeni Betul Mardin’den Rahmi Koç’a kadar iş, yayın, siyaset dünyasından pek çok tanınmış ismin yer aldığı kitabı Kulin’in diğer kitaplarından ayıran en önemli özellik ise renkli çizimlerle okuyucuya sunuluyor olması. Bir Zamanlar Çok Uzaklarda / W. H. Hudson / Çeviren: Şaziye Çıkırcı / Aylak Adam Yayınları / 320 s. Bir Zamanlar Çok Uzaklarda, siyasi nedenlerden dolayı Caracas’tan kaçan ve kendisini Guyana’nın balta girmemiş meçhul ormanlarında bulan genç ve zengin Venezüelalı Abel’in, modern hayattan, onun tüm bağlarından kaçışının ve özgürlüğü keşfetmesinin hikâyesi. Hudson’ı okumak ve onun hikâye anlatılıcığı ile tanışmak başlı başına bir keşif. Muazzam anlatımı, Venezüela yağmur ormanları ve yerli halkları hakkındaki eşsiz betimlemeleriyle unutulmayacak sinematografik bir roman Bir Zamanlar Çok Uzaklarda. Anathem / Neal Stephenson / Çeviren: Orhan Yılmaz / Ayrıntı Yayınları / 848 s. Arbre gezegeninde, dışarının tahrip edici etkilerinden etrafına çevrilmiş yüksek duvarlarla korunan bir düzenin Matik ortamında kadın ve erkekler teknolojiden uzak, sade ve sakin bir hayat sürmektedir. Bilim ve felsefenin öğrenildiği, öğretildiği ve yaşandığı bu dünyanın kapıları, duruma bağlı olarak yılda, on yılda ya da yüzyılda bir on gün gibi, belli aralıklarla açılarak kültürlerarası iletişime izin verilmektedir. “Bir kitap düşünün, her S A Y F A 2 4 n 1 3 Ş U B A T 2 0 1 4 şeyin hızla tüketildiği bir dünyanın karşısına yavaşlamayı ve uzun vadeli düşünmeyi koyan küresel bir düşünce akımının başucu kitabı olsun. Bir roman düşünün, felsefe tarihini, dünya tarihini, bir gelecek dünya tahayyülünü, bir geçmiş dünya eleştirisini, bilime dair ahlaki bir dersi, kuantum dünyasının sırlarına açılan bir kapıyı anlatsın bize.” İşte Anathem böyle bir roman... Para Kitabı / Daniel Conaghan, Dan Smith / Çeviren: Cem Duran / NTV Yayınları / 254 s. Para Kitabı ile en karmaşık konulara getirilen basit açıklamalar, finans dünyasını kavramyı kolaylaştıracak. Küresel ekonomilerden kişisel para sorunlarına kadar merak edilen tüm soruların cevaplarını yanıtlamayı vaat ediyor elimizdeki kitap. Bankacılık, aracı kurumlar, borsalar, serbest yatırım fonları, enflasyon, emeklilik ödenekleri, para basımı ve finans kültürü bunlardan yalnızca birkaçı. Kitabın yanıtını verdiği birkaç soru ise şunlar: “Ülkeler borçlarla nasıl başa çıkıyor?, Faiz sisteminin altındaki gerçekler neler?, IMF, Dünya ve Merkez bankaları ne iş yapar?, Kredi Puanları nere göre belirlenir? Para mutluluk getirir mi?” Tüm bu soruların ve daha fazlasının cevabı, görseller ve sürükleyici bir dille anlatılıyor okuyucuya. Delila – Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri / Hasan Cemal / Everest Yayınları / 268 s. Hasan Cemal, son nefesini çoktan vermiş dağlarda gezen bir genç kadının hikâyesini anlatıyor bu kitabında. Kadının kendisini bulamaz Hasan Cemal ama onun ailesini, arkadaşlarını, yoldaşlarını ve kelimelerini bulur. O genç kadının adı Delila; kendi deyişiyle “şarkı söyleyen bir gerilla”. Onun dağlarda kaydettiği şarkılarını dağlarda ve şehirlerde dinleyip söylüyorlar hâlâ. O sesin hikâyesini bilen ise pek az. Hasan Cemal, Delila’nın ya da Silvanlı Şenay’ın dağa çıkmadan önceki hayatını, en yakınlarıyla konuşarak öğrendi ve yazdı bu kitabında. Delila’nın dağdaki günlerinin hikâyesini ise Hasan Cemal’in gazeteci merakı ve inadı sayesinde kendi kelimelerinden öğrenebiliyoruz. Şenay’ın ailesinin korumak için saklayıp yerini unuttuğu dağ günlükleri, Hasan Cemal eliyle yeniden nefes alıyor. Fikirler Tarihi / Peter Watson / Çevirenler: Kemal Atakay, Nurettin Elhüseyni, Kaya Genç, Barış Pala, Bahar Tırnakcı / Yapı Kredi Yayınları / 1082 s. Peter Watson’ın uzun soluklu araştırmasının ürünü olan Fikirler Tarihi, insanlık tarihinin, insanın yaratıcılığının bir dökümü. İki milyon yıl önce çakmaktaşı baltanın icadıyla başlayan bu tarihte, imparatorların ve kralların, bakanların ve generallerin değil, insanlığın uzun koşusunun mihenk taşları olan fikirlerin hikâyeleri anlatlıyor. İlk diller, ilk sözcükler, tanrılar, kurbanlar, takvim, zaman, sanat, para, yazı ve ekonomi, mucitler, filozoflar, müzisyenler, dini liderler, şairler, yazarların hayat hikâyelerinden damıtılarak okura sunuluyor. Geleneksel tarihe bir alternatif olarak yazılan bu kitap, büyük olayların arkasındaki düşünce süreçlerini, bu süreçlerin ürünleri olan fikirlerin ve buluşların tarihini sunan bir başucu kaynağı. Atlatılan bir krizin veya gelen bir cinnetin öncesinde yaşanan olaylar, bu istenmeyen durumların şiddetiyle doğrudan alakalıdır. Yontularak ufaltılmış hayatların, küçük bir misafirhaneye hapsedilmiş olduğu bir roman elimizdeki. Özgürce yaşanması gereken aşkların, mutlulukların ve hüzünlerin, kısacası anıların merkezinde bir balığın duruyor olması, her şeyi bir derece daha tuhaflaştırıyor. En az Uğultu Nehri kadar derin olan bu kitapta bir balık yaşıyor: Ichthys. Nehir odaklı bir yaşam süren karakterlerin, Ichthys’in peşinde iz sürerken, arkalarında neleri bıraktıklarına şahitlik edecek okuyucular. Bu efsaneleşen balığın peşine düşürecek olan şey ise gölgeli ve karanlık suların arasından bir yüzün belirip belirmeyeceği... Demokrasi Modelleri / Arend Lijphart / Çeviren: Güneş Ayas, Utku Umut Bulsun / İthaki Yayınları / 400 s. Demokrasi Modelleri’nde otuz altı ülke Arend Lijphart’ın analizinden geçiyor. Lijphart kitabında ele aldığı çağdaş demokrasi modellerini, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geçen süre zarfında değerlendiriyor ve göz önüne aldığı değişkenlerle yılları da konuya katarak aradaki farklılığı gözler önüne sermeye çalışıyor. Yıllar içinde farklı gelişmelerle güncellenmiş bilgileri okuyucaya sunan Lijphart’ın sorduğu en önemli soru ise şu. Tüm bu gelişmeler gerçekleşti fakat “Ne olmuş yani?” Takkeli Firavunlar / Sabahattin Önkibar / Kırmızı Kedi Yayınevi / 196 s. Gazeteci Sabahattin Önkibar, medyada ve siyasette geçirdiği otuz yıl boyunca yaşadıklarını ve gördüklerini Takkeli Firavunlar isimli kitabında topladı. Önkibar, Takkeli Firavunlar’da daha önce kimsenin yapamadığını yapıyor; medya, siyaset ve tarikat ilişkilerini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Önkibar’ın yanıtladığı sorulardan bazıları şunlar: “Cariye kasetlerine kim milyon dolarlar ödedi?, Cemaat ile Tayyip Erdoğan kavgasının bilinmeyen tarafları neler?, Tayyip Erdoğan Melih Gökçek’e nasıl saldırdı?, Erdoğan ile Gül, Yahudi önderle gizlice niye buluştu?, Fethullah Gülen, Hilmi Özkök’ü nasıl sahiplendi? Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu için neler söyledi?, Türkeş’e göre Devlet Bahçeli MİT’çi miydi?” Osmanlı Tıbbı / Miri SheferMossensohn / Çeviren: Bülent Üçpunar / Kitap Yayınevi / 314 s. Osmanlıların sağlık anlayışlarının ve tıbbı kullanma biçimlerinin daha önce düşünülenden çok daha karmaşık olduğunu ileri süren bu kitap, Osmanlı tıp sistemin üç farklı gelenekten beslendiği tezinden hareket ediyor: Vücut sıvılarını esas alan Antik Yunan geleneği, halk tıbbı ve dini tıp. Bunlar birbirleriyle, egemenlik, meşruiyet ve mesleki başarı için rekabet halindeydiler. Aynı zamanda birbirleriyle bilgi ve becerilerini ve sağlık ve hastalığa dair bazı temel anlayışları paylaşıyorlardı. Bu noktadan hareket eden çalışma, Ortadoğu tarihinde şimdiye kadar ihmal edilen iki önemli alan olan Osmanlı tıbbı ve Osmanlıların hastalık deneyimlerine yoğunlaşarak Osmanlı tıbbına ilişkin bilgi ve anlayışımızdaki boşlukları doldurmaya çalışıyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1252
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle