19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 17 ARALIK CUMA ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER 20 ARALIK PAZARTESİ Dün yazdıklarımı okuyunca Emin Ongan’ın şarkısını, şarkıda geçen “tane” sözcüğüne değinmek için bir fırsat olarak da kullanabileceğimi düşündüm. “Âşıkın can verecek sevdiği bir tane olur” diyor ya şarkı, “tane” sözcüğü insan için kullanılmış oluyor. Türkçe yanlışı olarak çokça dile getirilen bir konudur bu. Son zamanlarda değinilerine sıkça yer verdiğim A. Tarık Emre, altı ay kadar önce bu konuda bir ileti göndermişti. “Şemdinli’deki çatışmada şehit düşen 11 askerimizin ardından, haber spikeri Nazlı / Nazan (?) Öztarhan maalesef, şehit sayısını verirken ‘tane’ sözcüğünü kullandı. Canlı yayın heyecanı deyip geçelim. Halkalı’daki bombalı saldırı hakkında görüş bildiren İstanbul’un yeni valisi beyefendi de aynı yanlışlığı, ‘...hastanedeki iki tane yaralının durumu ağır...’ diyerek tekrarladı. Halk dilinde insanlar için, ‘Sizi bana taneyle mi verdiler?’ şikâyetini duyarız; ama televizyon ekranından işitmek kulağa pek hoş gelmiyor.” diyordu o iletide Tarık Emre. İnsanlar için “tane” sözcüğünün kullanılması, insanın nesneleştirildiği izlenimi yaratıyor gerçekten; ama öte yanda Yusuf Çotuksöken’in bir toplantıda sorduğu, “Ben karıma ‘Bir tanem!’ desem yanlış mı olacak?” sorusu var. “Bir tanem” olunca mı durum değişiyor? “Yerine göre…” mi demeli yoksa? ohan Vandewalle 34 dil ve lehçe bilen, Belçikalı bir dilbilimci… Dilbilim konusunda dünyanın en iyilerinden biri olarak gösterilmekte. Aşağıdaki sözlerini, değerli bölüm arkadaşım Beyazıt Kahraman iletmişti. Okurlarımla paylaşılmayı hak edecek ilginçlikte olduğu için günlüklere aktarıyorum: “...Anadili Türkçe olan bir kişinin kısa cümlelerle düşündüğü, konuşma anında ise bu kısa cümleleri çeşitli yollarla birbirine bağlayarak karmaşık yapılar kurduğu görüşündeyim. Bu ‘cümle bağlama eğilimi’ bazı konuşurlarda zayıf, bazılarında ise adeta bir hastalık derecesinde güçlü olabilir. Bu son durumda ortaya çıkan dilsel yapılar, insan zihninin üstün olanaklarını en güzel şekilde yansıtıyor. Farklı dil gruplarına ait birçok dili incelediğim halde, şimdiye kadar hiçbir dilde beni Türkçedeki karmaşık cümle yapıları kadar büyüleyen bir yapıya rastlamadığımı söyleyebilirim. Biraz duygusal olmama izin verirseniz, bazen kendime, ‘Keşke Chomsky de gençliğinde Türkçe öğrenmiş olsaydı.‘ diyorum. Eminim, o zaman çağdaş dilbilim İngilizceye göre değil, Türkçeye göre şekillenmiş olurdu...” J 19 ARALIK PAZAR Üniversite yıllarında fıkra niyetine anlatır gülerdik. Adam, elleri olmayan bir kadınla evlenmiş. Düğünden sonraki sabah, bir de bakmış, karısının elleri çıkıyor. Hemen şarkıya başlamış: “Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim?” O zamanların moda şarkılarından biriymiş anlaşılan, böyle şeylere gülebildiğimize göre bizim de gülmece eşiğimiz epey düşükmüş. Bâki Duyarlar’ın kürdilihicazkâr şarkısı… Şarkının sözleri, Gonca Gül’e aitmiş. Merak ettiğim şarkı sözlerini Dr. Mesut Ersönmez’in “Dilimin Ucunda Güfteler” adlı kitabından bakarım hep. Mesut Bey, 2007’de imzalayıp göndermişti; bu konulardaki ilk başvuru kitabımdır. 40 makamdan 2444 güfte içeriyor; 194 güftenin anlamı verilmiş; öteki güftelere de gerektiğinde özel sözlükçe eklenmiş. Elimdeki, 2005’te Özgür Yayınları tarafından basılan bir kitap. Uzun zamandır piyasada yok. Şarkılarımızı unutulmaya terk etmeyeceksek Mesut Bey’in kitabının yeni basımını bir yayınevi yapmalı artık. Yaşar Altıntartı’nın da aklına aynı şarkının aynı dizesi takılmış. “Bence doğrusu, ‘Seni ben, ellerin olasın diye mi sevdim’ olmalı.” diyor Altıntartı. Bence de doğrusu bu; ama şair oraya bir hece daha sığdıramamış anlaşılan. Oysa bu dize ve meyan 13, nakarat ise 14 hece. Bu dizeye ve meyana bir hece daha eklenebilirmiş; şair uygun görmemiş. Bu şarkıyı ve Altıntartı’nın sorusunu anımsamamın nedeni bugün aklıma takılan bir Emin Ongan şarkısı. O da kürdilihicazkâr makamında. Güftesi Muzaffer Akalın’a ait. “Bunca cevrinle gönül ülkesi virane olur / Âşıkın can verecek sevdiği bir tane olur” Bu sözlerde ölçü, aruz. “Âşıkın canını vereceği sevdiği”/ “Âşıkın canını verecek kadar sevdiği” ya da “Âşıka canını verecek sevgili” gibi sözleri bu kalıba sığdırmak güç. Yukarıda “eğik çizgi” (/) işaretini kullanınca da Av. Selma Aksoy’un sorusunu anımsadım. “Türkçede tarih yazarken ve ilgi tutulurken kullanılan taksim işaretini (/) kullandığınızı gördüm.” demişti iletisinde; nasıl kullandığımı da “...konuşulacağını / konuşulduğunu...”, “…kitaplar / kitapçıklar...” sözcükleriyle örneklendirmişti. Bu işaretin son zamanlarda kimi köşe yazarlarınca çok kullanıldığını, “ve, veya, yahut” v.b anlamlara geldiğini vurguladıktan; TV’lerde İngilizcesiyle “sılaş” diye söylendiğine dikkat çektikten sonra da “öteden beri dilimizde olup olmadığını” sormuştu. İşaretin Türkçe adı, yukarıda yazdığım gibi, “eğik çizgi”. Türkçede alt alta değil de yan yana yazılan dizelerin arasında, adreslerde apartman ve kapı numaraları arasında, tarih belirtilirken zaman birimlerinin arasında, dilbilgisinde eklerin ya da seslerin farklı biçimlerini göstermede, hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde durakları ayırmada ve matematikte bölme işareti olarak kullanılır. Kendisine “taksim işareti” denmesinin nedeni, bu son işlevi. Son zamanlarda, internet adreslerinde; yan tümceleri göstermede ve Selma Hanım’ın sorduğu “ve, veya, yahut, ya da” gibi bağlaçların yerine olmak üzere yeni kullanımları da eklendi. Dilimizde ne zamandan beri kullanıldığıyla ilgili kesin bilgim yok; ama bizde noktalama işaretlerinin kullanımı çok yenidir zaten. Eski yazıda nokta, virgül bile kullanılmazdı. İlk kez nokta kullanan yazarımız Şinasi’dir. 21 ARALIK SALI Yılbaşı yaklaşıyor. Çocuklara hediye alacaklar için kitap anımsatması yapmanın zamanıdır. Yılbaşı hediyesi olarak hem göz dolduran hem gönül doyuran bir Gülten Dayıoğlu kitabıyla başlayalım. Doğan Egmont’un “usta kalemlerden masallar” dizisinde yayımlanan pırıl pırıl, ciltli bir kitap: “Akgüvercin ile Yeşilsalkım’ın Aşkı”. Attila Şenkon’dan, okur çocukla söyleşmeye hazır bir kitap: “Geveze Kitap”, Cumhuriyet Kitapları Kemal Özer’in bir çocuk kitabı: “Tatil Köyünün Çocukları”, Tudem Yayınları “Balina Süleyman’ın Dokuz Yüz Otuz Birinci Dünya Turu”, Ursula K. Le Guin’in kitabı, çeviren: Vedat Yılmaz; Çınar Yayınları “Savaş Atı”, yazan: Michael Morpurgo, çeviren: Arif Cem Ünver; yayınevi: Tudem Zübeyde Seven Turan’ın TÜYAP Kitap Fuarında imzalayıp verdiği çocuk kitaplarını da ekleyelim bu kısa listeye: “Elim Sende”, çocuk şiirleri, Lacivert Yayınevi “Menekşe”, öyküler, Lacivert Yayınevi “Düş Ustası”, roman, Afrodisyas Sanat Yayınları “Islak Mavi” öykü, Lacivert Yayınevi ? [email protected] [email protected] BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ortaya çıkacaktır. Dikkat: “İ/63” harfi ipucu olarak yerine konmuştur. 9 B 10 Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 1 K 2 K 3 I 4 G 5 F 6 G 7 C 8 E I 11 E 12 I 13 E 14 J 15 A 16 D 17 E 18 D 19 A velerinden yiyecek, odunundan kereste olarak yararlanılan ağaç. 20 D 21 G 22 B 23 D 24 A 25 A 26 E 27 E 28 E 29 K 21 6 53 4 30 A 31 K 32 E 33 D 34 H 35 A 36 A 37 C 38 D 39 E H. Yunan mitolojisinde, Artemis tarafından öldürülen ve takımyıldıza dönüştürülen, Poseidon’un oğlu olan dev avcı. 40 E 41 D 42 D 43 F 44 K 45 J 46 E 47 A 48 I 49 D 68 52 77 34 57 50 D 51 F 52 H 53 G 54 C 55 E 56 C 57 H 58 K I. “Ali Paşa A...” (Modern Folk Üçlüsü’nün söylediği şarkı). 59 69 F 60 B 70 D 61 A 71 B 62 E 72 E 63 A 73 İ 64 A 74 A 65 J 75 J 66 E 76 A 67 A 77 A H 68 H 48 10 3 12 J. Türk para birimi. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “İzmir’den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi ... uzaklaşamazdım.” (Atatürk). birbirinden ayırt etmeyi sağlayan ses özelliği. 65 14 74 45 71 40 26 27 62 K. Ulah dili. 76 70 30 47 15 66 19 36 24 72 25 67 35 73 64 7 54 37 56 13 32 39 17 46 11 8 55 75 28 F. Mazhariyet. 29 31 58 1 44 2 B. Melodi. D. “... Masaldı” (Mario Levi’nin bir yapıtı). 61 9 69 22 38 23 16 49 18 41 20 60 50 42 33 E. “Zorba” adlı romanı da yaratan Yunanlı yazar. 59 43 5 51 C. Türlü müzik araçlarının verdiği sesleri G. Uzakdoğu’da yetişen fakat nemli tropikal bölgelerde de yetiştirilen ve mey 1088. sayının çözümü: A. GOLDİNG, B. ÜÇ KADIN, C. NAMI, D. DAYAMA, E. ÜÇLER YEDİLER KIRKLAR, F. ZUM, G. DÖTTİNGEN, H. ÜÇ, I. ŞIKIDIM, J. LÖK, K. EMA, L. RAHMİ, M. İBDA. Şiir: “kim çaldı gözlerimden güneşi, dudaklarımdan narı, kim çaldı? Gemi battıkça dökülüyor her yanım.” SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1089
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle