Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ve gunumüzün resnıi! Açıksözlü bir önsezi: günümüzün her şeyı heyecan vcriyor bana, eskilere tııtkıınum. Çevtren: Ayşe Nıhal Akbulul Kartal ya da Güneş'ten Meksika Vadisi Gıin saydam gövdesını açıyor. günc^ ta^laruıa bağlapmış ışık kocaman, görünmcz çckiçleriyle dövüyorbcni. Ben bir titrc^imlc öteki arasında bir soluğum yalnızca: o yaşayan noktayım, bırbirini görmezlikten gelip bende karşılaşan iki bakışmanın kavşağında sabitlcşmiş keskin, sakin bir nokta. Uzlaşırlar mı? Salt boşluğum ben, savaş alanı. gövdemden öteki gövdemi görüyorum. Taş parıldıyor. Cjiines gözlerimi oyuyor. tki yıldız göz boşluldarımı kızıl tüyleriylc okşuyor. Intişam, kanatların dönüşii ve vahşi bir gaga. Ve şimdı gözlerim şarkı söylüyor. Şarkısına dikkat et, kendini ateşe at. "Salamandra'Man (19581961) Günbatımı Soğıık aceleci eller Açıyor birer birer Karanlığın sargılarını Gözlerimi açıyorum Halâ Yaşıyorum Ta göbeğinde Hâlâ kanayan bir yaranın Burada Bu bokak boyunca adımlanm Yankılanır Başka bir sokakta Duyanm Yankılarını adımlarımın Bu sokaktan geçerken O sokakta Gerçek olan yalnızca sistir Dostluk Beklenen saattir o Masanın ardına düşer Bitmek bilmeden Lambanın dağınık saçları gece pencereyi uçsuz Ducaksızhğa açar Kimseler yok burada Adsız bir varhk kuşatıyor beni. Octavio Paz Ozanın Işleri'nden " Aquila o sol"dan (19491950) Kararmışhirmasanın üstündeyazıyorum. Masanın.doğdugu ormanı anımsadıkça canlıymış gibi inildeyen bağrına, kalemım olanca ağırlıftıyla yaslanıyor. Kara murckkeDİn iri kanatları açılıyor. Lamba patlıyor ve kırık bir cam kubbecik sözcüklerimi örtiiyor. Keskın bir ısık kıyrnığı sağ elimi koparıyor. Ucundan gölgelerin filizlendiği o kütükle yazmayı sürdürüyorum. Odaya gece dalıyor, karşı duvar iri taş dudaklarını büzüyor, kalemimle kâgıt arasına kocaman hava kabarcıklan giriyor. Tek bir hececik dünyayı havaya uçurmaya yetecekti! Ama bu gece bir sözcüğe daha yer yok. Yıllar önce, çakıl taşları, çöp ve otla Tilantlan'ı kurdum. Duvan, enine çizgili san kapıfan, gürültücü bir kalababğın yerleştiği pis kokulu sokaklan, yeşil Belediye Sarayını, sayısız kaldırırnları ve bes koca tapınağıyla açık bir avtıç gibı kırmızı Adaklar Evi'ni natırlıyorum. Tilantlan, beyaz kaya nın ete&ndeki boz rengı kent, toprağa disiyle tırnağıyla yapısmiş kcant, toz ve dualar kenti. Sakınleri kurnaz, tören meraklısı ve tutkulu kendilerini yaratan Eller'e taparlar, yok edici Ayaklar'dan korkarlardı. Ne Hkler'in scvgisini, Sonlar'uı lütfunu kazanmak için kestikleri kurbanlar, ne de imanlan koruyabildi onlan; sağ ayağım, o neşeli sabahta, tarihlerini, soylularını, başkaldınlannı, kutsal sözlerini, halk türkülerini, tören salonlannı ezip parçaladı. Ayaklar ve Ellcr'in hep aynı tannnın uzantılarından başka bir şey olmadıklan dın adamlannın aklına bile gelmemişti. XIV Büyük bir güçlükle, her yıl ancak milimetrelerle ilerleyerek, kayalan oyup bir yol yapıyorum. Oraya, öreki tarafa, ısıöa, açık havaya ulaşabilrnelc için binlerce yıldır dişlerim aöküldü, tırnaklarım parçalandı. Ve şimdi ellerim kan içinde, dişlerim takırdıyor, tedirginlikle, susuzluktan ve tozdan oluşmuş bir oyukta duraklıyor ve işimi bitiriyorum: Yaşamımuı son yarısını taşlan kırarak, duvarlan delerek, kapılan parçalayarak harcadım, ilk yansında aydınlık ile arama koyduğum engelleri kaldırabilmek için. Kesinlik Bu beyaz gerçekse Şu lambanın ışığı, gerçek mi $u yazan el, tiım bunlar Gerçek mi, yazdıklarıma bakan gözler? Bir sözcükten ötekine Söylediklerim yok oluyor. Yaşadığımı biliyorum Parantez içinde Köy Taşlar zaman vn xnı Rüzgâr Yüzydlar boyu rüzgâr Ağaçlar zaman tnsanlar taş Rüzgâr Kendine dönüyor ve batıyor Taştan günün ıçine Burada onun kurumuş göz pınarları için su yok Gündoğuşu Rüzgânn elleriyle dudakları Suyun yüreği Bir okaliptüs Bulutların konak yeri Her gün doğan yaşam Her yaşama doğan ölüm Gözlerimi oğuşturuyorum Gökyüzü yeryüzünü geziyor Uzak Komşu Dün gece bir ardıç ağacı Bir şey diyecektiDemedi. » • Gençlik Dalganın köpüğü Daha beyaz Her saat Daha yeşil Her gün Dahagenç At.. Ulum . (Çevtren. Zeyrtep Avct) ı X ısı KİTAPTAN DA DEĞERLİ OLAN ELBETTE Kİ "O"NA OLAN SEVGİNİZ... AMA DÜNYA SEVGİLİLER GÜNÜ'NDE "O"NA ARMAĞANINIZ ÇAĞDAŞ f S j YAYINLARI'nm isl 1 SON "BEŞİBİRYERDE"SÎ OLMALI MIKMKTI^TİNKAYA İAŞ1KKADINIAH SOKACl 1 TÜRKİYE SENİNLE Üİ GURUR DUYUYOR HAYRETTİN BULUT YALÇ1N YAYINLARI TÜRKİYE'NİN SON YILLARDA ENÇOK DUYDUĞU GURUR BU KİTAPTA (!) TÜRKİYE'NİN GURUR DUYACAĞI KİTABI, YALÇIN YAYINLARI GURURLA SUNAR (!) (MİZAH KİTABI) 450.000 TL. BÜTÜN KİTAPÇILARDA V Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Tel:514 01 96 Faks:514 01 95 Adres: Ankara Cad. No. 45 Güncer Han Kat 2 Cağaloğlu 34410 İSTANBUL TeL/Faks: (0212) 519 31 35