Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
lerimizi yitiririz; kimi zaman bunlara şaşarız, kimi zaman alışırız: duygu içinde yaşadıkça / şaşkın / acemi / alıştı kanıksadı / acı kazanımı / sevgi yitimi (s. 80). Her şcyc karşın yaşamak, yaşamaya yürcklice karar vermek zorundayız (s. 50); acıları giderip yaşama umudunu pekiştirmeliyiz; kendimizin olmayan bir yaşamı sürdurmek zorunda kalmamalıyız: kendinin olmayan bir şiiri üretmek / (zorundalar mı?) / kendinin olmayan bir yaşamı sürdurmek / (zorunda kalanlar) (s. 79). Yalnızlık ve yabancılaşma bireyi toplumdan uzaklaştırabilir; ölüm teic seçenck durunıuna gelebilir. Böyle durumlarda yaşama kavgasına yüreğimiz ve onurumuzla katılrnalıyız: git gide yalnızlığına düşman /yabancılığına yabancı git gide / tek seçenck ölüm değildir diye / yüreği ve onuruyla katılıyor kavgaya / yaşamayı deniyor zaman zaman (s. 58) yaşarken çektiğimiz sıkıntılar sürgit değildir; acılardan sevinçlere geçilir: sağlam rüzgârı bekler yelken / çile denizlerinde dolaşırken (s. 55) yaşamak nasıl kutsal bir haksa, kimilerinin yaşamasını sağlamakta o denli kutsal bir görev olmalıdır: kimilerini ölümlere sürüklediniz / yaşamasını sağlayın kimilerinin / (ki affola) (s. 57) yaşamak insanı yorar, belki her insan bir yaşama yorgunudur; ama yorgunluklar kendisine döndürür insanı: yorgun bir kadın / yorgun bir kitap elinde / yorgun dünyasında / sığındı kendine (s. 78) Insan yaşadığı sürece çevresince anlaşılmak ister; ona bu konuda umutlar vermek gerekir: nasıl yok olmada (çırpınarak) P anlayın beni diye diye / (kulak verin ey en yakınları) (s. 67) Unutmalar, kırılmalar bir yana bırakmalı, sevgi ve dostluklardan vazgeçilmemelidir: küstümotu/ unutursam / unutma beniküsersem (s. 34) Özetle bu dünyada yaşamın yerini doldurabilecck başka bir şey yoktur: her zehirin bir panzehiri olmalı /zehrolan yaşamlar dışında (s. 40). Yalnızlık, isteyerek / istemeyerek yaşadığımız yazgıdır; sevmediğimiz, ama on İ suz da edemedığimız bir gerçeklığımiz: zorlar ve çatlatır / kabuğunu yalnızlık // Ilişme / yalnızlık kalsın (s.12). Yalnızhğımız bazen kendimizi kendimize anlatma, kendimizi tanıma yollarından biri oluverir: oturdu bir akşamüstü / içersi duman dışarsı duman / bir kahvede / içinden geçenleri kendine anlattı (s./ 52) Yalnızlık bazen de özlediğimiz bir duruma dönüşüverir; çünkü çevremiz / çevremizdekiler bizim için çekilmez olmuşlardır, kendi yalnızlığımıza çekilmenin özlemiyle yapaul eluard kesintisiz şiir nıp tutuşuruz: zihınsel / ruhsal eşcinsellerden / inançlarından ve dönmelerden / devrimci halkımızdan ve yükselen mücadelesinden / incelmiş bir taşra duyarlığı taşar şiirlerden / reklam yazarlarından ve dahi ansiklopedicilerden / uzak bir yaşam özlüyordu (s.71) Yaşamımızı bütünleyen en önemli öğelerden biri de sevgidir, aşktır, sevdadır. Sevgi en büyük yaşama dayanağımızdır; bir canda iki yürek beslemektir, başkalarını sevmek, onlarla yaşamak, onları ya şatmaktır: her an bir yürekte iki can besliyordu / kısaca bir sevda öyküsü" (s./ 53) Ancak sevginin de bir bedeli vardır: »ile çekmek, sabırla katlanmak. Ya acıyfa ödenir ya karşdıklı paylaşarak: sevdadır hayatımızın tamlayam / ki ödenir ancak acıyla / ya da karşılıklı // çileyle ve sabırla (s.15) Sevgi karşılıklı bolüşülen bir duygudur; özetle içseldir, onu en çok dışsal etkilerden inatla / ısrarla korumak, kollamak gerekir: bölüşülür duygudur karşılıklı / el değmemiş örselenmemiş / ikiniz arasında / koru kolla (pusudadır çakallar) bir delikanlı yüreği gibi tetikte ol / kol kanat ger (sevgine) yılma (s.61) Ebrular, şiir biçiminde de kimi özdeyişler (aforizmalar) oluşturabileceğinin güzel örneklerinden biri: çeşitli büyüklüklerdeki olaylar, görüngüler ozanın sınırlı sayıdaki sözcükleriyle yoğun bir anlatım kazanıvermektedir. Şiire haşa su katmayan, sözcüklerin büyüsüne ve tınısına hayran, bilinmeyeni bilinene dönüştüren sözcükleri ekonomik kullanan, titiz, efendi, çelebi kimliğine uygun ironiyi de gözardı etmeyen Eray Canberk, Ebrularla şiirinde yeni bir biçim ve biçem dcnemesine girişmiş ve bunu da "bihakkın" başarmış. tnsana yaşamm diyalektik bir süreç olduğunu hep anımsatan öğütleri, uyarılan, eleştirileri, yansıtmaları, durum saptamaları ile Ebrular okurlara her türlü olumsuzluğa karşın yaşamanın gerekliğini vurguluyor, istenirse yaşamın daha güzel olabileceğini, bunun insanın elinde olduğunu kimi kez doğrudan kimi kez de dolaylı yoldan söylüyor. Özetle Ebrular, şiir dilinin özgül yapısını çeşitli görünümüyle sergilemekle kalmıyor, duşüncenin / eleştirinin / uyarının şiir diliyle de anlatılabıleceğini örnekliyor. Ayrıca okurda düşünüp yorumlama süreçleri yaratarak yeni imge ve tasarımlar uyandırıyor. Ebrular iletisini şiir diliyle sunuyor, okur da bu iletiyi çözüp yaşamına yansıtabildiğinde iletişim gerçekleşmiş olacaktır. • Kentf kalemincten Erav Canberk 1 940 yılında îstanbul'da Aksaray semtinde doğdum. Babam ve annem de îstanbul doğumlu olmakla birlikte baba tarafım Şumnu'lu (Bulgaristan), anne tarafım Eğin'li (KemaliyeErzincan). Babamın subay olmasına rağmen küçüklüğüm ve öğrenim yıllarım Istanbul'da geçti. Bu arada, babamın görevli bulunduğu Ankara, Tahran (tran), Balıkesir ve Adana kentlerini gördüm. Aksaray'da büyüdüm ve lise son sınıfa kadar bu semtteki okullarda okudum. 1957'den sonra Kadıköy'e taşındık ve Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdim.. En büyük ülküm öğretmen olmaktı. Üniversitede Türk Dni ve Edebiyatı okumak istedim. Babamın etkisi ve zorlamasıyla Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne girdim (tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi). Üniversite ikinci sınıftan itibaren Yüksek Öğretmen Okulu'nda da (Çapa) okudum. Fakülteyi bitiremeyince 1964 yılı sonbaharında askere gittim. O yıllarda lise mezunları köylere' yedek subay öğretmen" olarak gönderiliyorlardı. 196465 ve 196566 ders yıllarında Konya'nın Kulu llçesi Beşkardeş Köyü'nde görev yaptım. Böylece köv öğretmenliğiyle öğretmenlik yaşamım başladı. 1966 yılında Isparta'da piyade eğitimi görerek askerlik görevimi tamamladım. Askerlik dönüşü Îstanbul'da çeviri KİTAP SAYI 407 yaptım ve yayınevlerinde çalıştım. 1967'dc evlendim. Eşim yeni öğretmen olmuştu. Bir ders yılı Kars'ta görev yaptı. Bu nedenle 10 ay kadar Kars'ta bulundum. 1968'den beri îstanbul'da yaşıyorum. Çeşitli yayınevlerinde çalıştım, şair ve yazar arkadaşım Afşar Timuçin ile birlikte yayınevi kurduk ve yönettik. Ama başanlı olamadık. Tekrar ücretli çalışmaya başladım. Meydan Larousse, Gelişim Larousse, Gelişim Hachette, Temel Britannica, Îstanbul Ansiklopedisi ve başka birçok ansiklopedide çalıştım. Bu ansiklopedilerde madde yazarlığı, redaktörlük, yayın kurulu üyeliği yaptım. 1960'tanberiFransızca'dançeviriJeryapıyorum. îlk şiirim 1969 yılında Şölen adlı bir dergide yayımlandı. Daha sonra Yelken, Ataç, Yeni Edebiyat, Gösteri, Varlık, Yeditepe, Adam Sanat gibi dergilerde şiirlerim, yazılarım ve çevirilerim yayımlandı. 1991 yılı sonlarında emekli oldum. Ama çalışmalarımı sürdürüyorum. Çeviri yapıyorum. Divan ve Halk şiirlerimizle, Fransız şiiriyle ilgilendim. Bireok şairden etkilendim. Bunların başında Behçet Nccatigil, Cahit Külebi, Attilâ llhan, Ahmet Haşim, Ziya Osman Saba, Ahmet Hamdi Tanpınar gelir. Yabancılardan özeliikle Fransız şairler Rober Desnos, Mallarme, Apollinaire'den etkilendim. Divan sairlerimizden Şeyh Galip ve Fuzulî, halk şiirimizden hemen hemen bütün halk şairleri ilgimi çekti. Eray Canberk'in kitapları Şiir Kuytu Sular (1. baskı 1969) Yüreğin Burkulduğu Zaman (1. baskı 1983) Eskimiş Yalnızlığa (Toplu Şiirler) (1. baskı 1992) Ebrular (1. baskı 1997) Eleştiri/Deneme Şiir ve Şair Üzerine Aykırı Düşünceler (1992) Çeviri Şiir Şiirler/Mao Çetung (1966) Çağdaş Vietnam Şiiri (Seçki) (1967) Sevda.Türküleri (1982) Seni Öylesine Düşledim/Robert Desnos (1992) Desnos/Seçilmiş Şiirler (1994) Eluard/Seçilmiş Şürler (1995) Çağdaş Çin Şiiri (Seçki) (1996) Kesintisiz Şiir/Eluard (1997) Derleme Türk Yazınından Seçilmiş Yergi Şiirleri(l. baskı 1993) Dünya Aşk Şiirleri Antolojisi (1994) Yürek ki Paramparça/Cemal Süre19 Eklm 1995 Akademl, Aydın Hatlpofllu İle... ya'nın ŞiirÇevirileri (1995) SAYFA 7 CUMHURİYET