Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r TÜYAP 16. İSTANBUL KİTAP FUARI lunda bir girişimdir. The Bed (1981; Yatak) ise Ash'in Avrupa modcrnizminin çcsitli tipleriyle çalışırken yaşadığı biçem belirsizlifiini dışa vuruyor ve şairin bu geleneği borçlu olduğunu hissettiğı çok az sayıdaki lngiliz şairin yapıtlarına çok bcnziyordu. 1982 tarihli The Goodbyes'daki (Vedala^malar) şiirler, ustalıkla işlenmişliklerini, toplumsal ayrıntıyı onun "şehir pastorali" adını vcrdiği çoğu zaman mizahı bir tarza dönüştürerek vurgularlar. The Branching Staırs (1984; Dallanan Merdivenler) "noca"sı John Ashbery'nin yapıtlarına benzer. Kendisinc ait, seçmeci olarak bilgili ve entelektüel olarak meydan okuyucu olan, berrak bir ses bulduğu Disbelief (1987; Inançsızlık) ve The Burnt Pages'da (1991; Yanık Sayfalar) ise, otobiyografik ve anekdotal olanı dışta bırakan, Delirgin bir ycnılik vaadi vardır. John Ash'in imgelemi doğadan çok kültüre yöneliktir, onunla ilgilenir; şiirleri insan malzemesinin hem güzelliği hem de kırılganlığını akla getirir. Ash'in sık sık ufalanan mimari betimlemelerine başvurmasının en açık kanıtı budur. Ash bir "şehir elejisti"dir, şehir "pathos"unu ve soyluluğunu hissedişinde romantik, yüzey, belirsizlik ve eriyişe duydıtğu ilgıde ise postmoderndir. AGNES MICHAUX Phlllppe jaccottet sız Kiiltür Dcmeği'nce 1997 îstanbul TÜYAP Kitap Fuarı'nın konuğu olarak davet edilen Philippc Jaccottet'nin fotoğraf, söyleşi ve şiirlerinden oluşan Dersler adlı Türkçe'deki ilk kitabı dılimize I lalil Gökhan tarafından çevrilmiş ve Turgay Kantürk'ün yönetimindeki ŞiirSEL (Sel Yayınları) dizisindc yayımlanmıştır. JOHN ASH J ohn Ash 1948'de Mançhester'da doğdu. Birmingham Üniversitesi'nde öğrenim gördü. Manchester'a dönmeden önce bir süre Kıbrıs'ta oturdu, 1985'te New York'a taşındı. Ash, altı şiir kitabı yanında edebiyat dergilerine de çok sayıda yazı yazdı, ayrıca az gelişmiş ülkelerde bavul turizminin etküeri üzerinc bir araştırmanın da yazarları arasında yer aldı. John Ash'in başlıca esin kaynağı kendi dil geleneğinden değil Fransız ve Amerikan şiirindeki daha deneysel zorlamalardan gelir. Nitekim ilk şiir kitabı Casino (1978; Kumarhane), Fransız Simgeciliği'nin ctkisinden kurtulma yo A gnes Michaux 26 Ağustos 1968'de Tours'da doğdu. Sorbonne, Paris IV. Üniversitesi'nde lngiliz Edebiyatı öfirenimi görmiiş, "19. yüzyılda AngloSakson yazarları vc Venedık" konulu bir tez hazırlamıştır. 198990 yıllarını Philadelphia ve New York'ta, 199091'i Venedik'te geçiren Michaux, 1991'deAlbinMichel Yayınevi'nde asistan olarak, 1992'deTFl televizyonunda görev yapmıştır. 68'li bir annenin, tam anlamı ilc 68'li kızı olan Michaux, Kadın Düşmanı Sözlük'ün önsözünde annesinden şu şekilde özür diliyor "Evet, affet beni anne... Biliyorum kı sen başta olmak üzerebinlerce kadın, bu kitabı görür görmez beni ihanetle suçlayacak." Aristophanes'ten Tournier'ye kadar Marlo Luzi yüzlerce politikacının, füozofun, yazarın yani tam anlamı ile "tartıda ağır çeken erkek"in (ve bazı kadınların) ağzından, "kadın mületi"ni ve dostlarını öfkeden ağlatacak ve "başkaları"nı güldürecek 1200 alıntı cümlcden oluşan Kadın Düşmanı Sözlük 1993'te yayımlandı. Agnes Michaux annesinden özür dilemeyi sürdürüyor: "Daha şimdiden, sizin gibi bir kadın olduğum halde, bu tür ateşli bir antifeminist bildiri yayımlamaya cüret cttiğim için beni davaya ihanct etmekle suçladığınızı duyar gibi yim... Ama bu kitap ile ben, ezelden beri hakkımızda yumurtladıkları eşekçe saçmahkları burunlarının dibine sokarak kendi tarzımda onlara (erkeklere) nanik yapıyorum. Bu kitabı erkeklere ithaf ediyorum, çünkü onlara benziyor: bazen gülünç, sebcnsiz yere saldırgan ama çoğu kez komik ve her zaman da gerçeğe o kadar aykırı değil, ne dersin ?" 1997 NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ ADAYI MARIO LUZÎ M; Agnes Mlchaux CUMHURİYET KİTAP S A YI 402 ario Luzi, 20. Yüzyıl ltalyan şiirinin Ungaretti, Montale ve Quasimodo'dan sonraki dönetine kavuşan en önemli temsilcisı. 1914'te Floransa'da doğdu, Floransa Üniversitesi'nde okudu.Çocukluğunda Siena'da geçirdiği birkaç yıl dışında da Floransa'dan hemen hemen hiç ayrılmadı. 1930'larda Frontespizio veCampo di Marte gibi dergikrde adı görülen Luzi kapalı şiirin sözcülüğünü yapan bu dergilerdeki öteki şairlerin tutumuna daha sonraki yıllardakarşı çıkmıs ve "söz ağırlıklı şiir" yerine "insan ağırlıkh şiir"i DCnimsemiştir. Luzi üzerine L'Unitâ e il Molteplice adlı bir kitabı olan Işı] Saatçioğlu ondan Türkçe'ye çevirdiği şiirleri tanıtırken "Luzi'den egemen anne duygusunun, sadakat ve doğa duygusunu ' da birliktc getirdiğini söylüyordu. "Anneye sadık olan, doğduğu toprağa da sadık olacaktır, yani kendisine can veren her şeye, dolayısı ilc yaşama. Do;a Luzi için, Pascoli'nin deyişi ilc 'soruann sorulduğu, cevapların beklendiği dindar anne'dir. Ama toprak inatçı ve suskundur, hüzünlüdür. Bu hüzün Luzi şiirinde insana taşınmıştır ve insanın psikolojik dalgalanmalarının sözcüsüdür." Başlıca yapıtları: La barca (1935), Avvento Notturno (1940), Un brindisi (1946), Quaderno gotico (1947), Primizie del deserto (1952), Onore dcl vero (1957), Nel magma (1963), Dal fondo delle campagne (1965), Su fondamenti Î J SAYFA 4 3