Katalog

K İ T A P Ö D Ü L L Ü B U L M A C A MJKER MUMCUOÜLÜ Fcride Çiçekoglu'ndan "Yüzlük Ülkeden Mcktuplar" Önce aşağıda ta nımları verilen sözcükleri bultnaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerınc gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlanndaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın basına sarktığını go.ste, rir). Bulmaca ta ADRESİ: mamlanınca, sonılan tanımların karşılıgı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşa&ıya doğru "Ömiir" adlı şiir kitabını yayına hazır layan şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindcyse, aynı kitaptan dizeler ve şairin adı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Adalet Ağaoğlıı'nun bir oyunu 8 48 24 71 66 75 50 27 35 67 B. "Ekmek daha yarjrhi.hr şiiıden," diycn Fransız şair. 20 64 43 53 68 6 C. "...kaya" (Gazanfcr Eryüksel ve arkadaşlarının Çorum'da çıkardıklan kültursanat dergisı). 27 7 10 61 45 4 D. Ililmt Yavu/a cn çok yakışan ruh durumu. 58 18 31 12 3 Feride Çiçckoğlu'nun ycni kitabı ccleniyatın gerçek işlevini yerine getirip "dünyaya bakan" ve bu bakışla okuru kendine bağlayan bir yapıt. ŞAVKAR ALTINEL aznıak nedirr1 Dünyaya bakan bir göz olmak. Herhangi bir göz, Stcndhal'ın sokaktan geçirilen cdilgen aynası değil, bclli bir bakış açisına sahip, merceği dünyayı bclli bir biçım vc renklc kırıp yansıtan bir göz olmak. "Kdebiyatın arkasında kimsetıin bulunmadığım" ilcri süren bütün o moda kuranılara kaışın, bcncc bu kuşkusuz. Feride Çiçckoğlu'nun on iki öykııden oluşan ycni kitabının kapak fotoğrah da bu gcrçcği vurguluyor. Küçük bir kız çocuğu, sırtı bize dönük, bir camın önünde durmakta. CJözlerini görcmiyoruz, ama dışarı bakmakta olduğunu biliyoruz. Kitabın sonundaki uzıın öyküde bir satıcının Türkiye gibi Akdeniz ülkelerinc özgü ışıkta cn iyi fotoğraflarm 100 ASA'Iık fifmle çekilcbilccegıni söylcmesinden kaynaklanan 100'lük Ülkeden Mektuplar başlığı da gözlc dcğılse dc kamcra objcktitiylc gormcklc ılgılı Y M. Pide biçirninde, pidedcn de ince ekmek. 51 32 28 30 19 olsa da, ben de geniş bir "ülkcler HKll.lK coğrafyası" icindc, 1 1 KI.IM..N. yaşanandan yola çıMI'KI'l I'1.\K Kip dünyaya ve ha yata "bakarak" yazdığım için, itirar ctmeliyım ki Çiçckoğlu'nun bakışını biraz da profesyonel bir biçimdc tarttım. Bu bakışın beni ilk çeken yanı kişiscl bir dcneyi bizimle paylaşma havası oldıı. Kitabın başhğındaki "Mcktup" sözcüğü bir ölçüdc yanıltıcı. Bııradaki öykülcr gerçek anlamda birer "mcktup" de ğil. Ama hcr biri birilcrine "hitap ede rck" yazılmış ve bu hitap edişin uyan dırdığı, iki kişi arasında özcl bir haber leşmc çağrışımı yazarın yaşadıklannı son derecc dolaysız vc içten bir şekildc kâğıda geçirmcktc olduğuna inannıamızı sağlıyor. Bu içtenliğm bir sonucıı da bu öykülcrdc duyguların büyük bir açıklıkla vcrilmesi. Kendi tcrcihimin her zaman gözü yaşlı olmamak vc "hayata vc ölüme soğuk bir gözlc bakmak" doğrultu sunda olmasına kaışın, sık sık sulugöz lülüğünden dcm vuran Çiçckoğlu'nun kcndini rahatlıkla duygufaıına kaptırabilmcsi ve hatta yer yer duygusal vc kendisinin dc ima ettiği gibi "Akdenizli" olmaktan kaçmaınası hoşuma gitti. En çok da kitaptaki incc mizah öğesini sevdim. ü r t a d a ne güldürücü olaylar, ne de güldürücü nir anlatım var, ama okur anlatıcınm, yaşamak zorunda kaldığı garıpliklcr karşısında siırekli olarak başını sallayarak buruk bir şekilde gülümsemcktcn kendini alama dığı izlenimini ediniyor. îjair ve yazar larımızın çoğunun fotoğrallarında asık yüzlü ve dalgın olmaya özen göstcrmelerine kaışın, Çiçckoğlu'nun fotoğratlarında hep gülümsüyor olmasının bir rastlantı nlmadığı bclli. 100'lük Ülkeden Mektuplar "kusur suz" bir kitap dcğil. Çok daha zorunu yapıp kusurlarını aşan bir kitap. Düş kırıklığı cn öncmli tcmalarından biri olabilir, ama kcndisi düş kırıcı olmak tan çok uzak. Daha lazla bcklcmeden alıp okuyun. • N. "ıs,tc orda bir şey patlar kı/ şıir boynun büker boynun/ büker haykırır sonunda/ bcn heceyim, diye/ HECEYİM BEN/ kesilsin kafası ki yanhşur ...sı!"îzzet Yasar. 76 72 52 2 O. Arıstoteles'ın, "Poetika" adlı yapıtında, gerçek trajcdinın ızlcyici üzeıindeki etkisini anlatmak ıçin kullandıgı ttrim (Aristoteles'e göre "trajcdinın ödevı, uyandırdıgı acıma ve korku duygulanyla ruhu tutkularından arındırmaktır"). 1 26 77 73 46 47 55 39 79 "Akdenizli" olmak 353. sayının çözümii: A. Capote, B. Akılcılık, C. Verlainc, D. Ay Ayakta, E. Nııray Tekin, F. Namık, G. Alpay, H. Sahra, I. Abra, |. Rhapsody in Bluc, K. Mırıl, L. Arar, M. Leb. Metin: "Ancstezi: Cerrah kulaldanna pamuk tıkayaıak en acı vcrcn operasyonlan bde hastayı bayıltmadan yapabilir." E. Suyosunu. 69 37 14 F. Ciimlebügisi, sözdizimi, scntaks. 13 41 54 36 42 G. Madam Bovary'nin önadı. 29 49 38 65 H. "Adiüan" (Aleut Takımadalan'nda yer alan, başlıcaları Amchitka vc Kihka olan adalar). 62 23 60 I. "Daha giizel bir toplumda, ilerde/ Bir başkası tıpkı bıına bcnzcyen/ Çıkar kuşkusuz, yaşar ...ce." Kavafis. 15 16 11 9 70 J. Ku}i. 57 78 33 K. Bir oyunda içerilen çelişmelenıı vc kar^ıllann mücadelfsinin dramatike özgü anlatım tarzr. 44 74 22 56 40 5 63 L. lsianbulun, Anadolu yakasında bir baraj. 34 17 81 59 25 80 KİTAP SAYI 355 352. ve 353. sayımızdan kitap kazananlar: 352 Utanbul'daıı: Vural Engin, Kudret Kaan, Aııkara'dan Altay Çokaktaş, Hasan Damar, Bülent Altan, Erhan Dcde, Ciülay Çelikcan, Türkan Kurtgözü, Irenı Dcniz Çay, Ergün Başol, Ahmet Yaşar Atalay, hımr'den: Hülya Elgin, Enver Tahsin Yaygın, Smop'tan Doğan Ozdemir, Ismail Taııık, Bursa'Jun. Aslı Saran, ftartın'dan Ayşe Ay, Bdlıkem'deıt Bıırhan Karabay, îçcl'dcrı H. Rıza Ergün, Edtrnc'dcn. Naim Ergönül, Dcnızlı'deıı Yüccl (ıün, Mcnin'dttı M. Erkan Aykar, Zoııguldak'tan. Nuran Sa$ır,Aydtıı'ddH Mehmet Koşar, Çorum'dan. Cafer Gürhan. 363 Ulanbul'dan Tahsm Okar, (iüldeıı Serezlı, Yasemin Duran, Fili^ Oskay, Ankara'dan Kczban Atakogiu, Özkan Eıöksüz, M. Akif Topçuoglu, Durnıuş C^ncr, ScvaJ Nuray Başgül, hmır'den. Birgül Ustüncr, Beril Pakakar, Ftında Gülener, Antalyadan: Davut Baş, Bülcnt Şrk, Mustafa Bodur, Şüiılturfa'dan Fırat Kayacan, Mehmet Senıa, Mugfa'dan: Zekai Çaylı, Osman Cuma, Bursa'dan: Aslı Saran, Balıhi'str'den Bıırak Akdağ, Vşak'lan Yıldız Bulal, Dcmzlı'deıı Atilla Oguzhanoğlu, Çanakkahl'den Figen Uslan, Zonguldak'lan Hasan Şenyer. Cıcrçekte Çiçekoğlu'nun kameragözü Türkiye ilc de, sabit fotoğraflarla da sınırlı kalmayıp Istanbul'dan Dublin'e, Rottcrdam'dan Ncw York'a uzanan geniş bir coğralya icindc bir sinckamera gibi gezinıyor. Kimi zaman çarpıcı bir ayrıniıya kendi başına döncn bir radara, bir balkondan uçan bir kartvizitc, bir mctroda karşılaşılan sivilceli bir genç adamın Afrika hayvanlarıyla süslü cafcaflı kravatına çevriliyor; kimi zaman bir yakın çekimlc uzun süre aynı görüntüyc, örncğin Berlin'dc gccenin içinde yanıp sönen bir CocaCola rcklamına, yumuluyor; kimi zaman da bir geri "zoom'la Istanbul'un Boğaz Köpıüsü'nden görünüşü gibi geniş bir panoranıa yakalıyor. Bunları görerek ilcrlcrkcn, bir ılizi konu da övküden öyküye ycni baştan ele alınarak bize cşlik cdiyorlar. Yazarkahramanın 100'lük Ülkeden Mektuplar/ Vcrıdc evinin cski eşi tarafmdan yıkılışına, 12 Çıçckoğlıı/ Can Ynyınlart/ 141) s Eylül darbcsindcn sonraki tutukluluk günleıine vc caz sevcn bir cı kcklc ilişkisinc dcğişik açıl.ıı dan tckrar tekrar tanık olu\o ruz. Ve bu arada, berabcrlik lerin sona ermcsinin kaçınılmaz olmasına, gerçeklcşmcycn devrimci ıımutlara vc dünyanın kötüleşmesine ilişkin nir tlizi tema da aynı şckildc tekrarlanıyor. Bu temaların biraz bcylik vc "kolay " oltlukları söylenebilir. Hoşgörüsüz bir eleştirmcn, kitabın oıta vaşlı LJçiın cu Dünya cntelcktücllcrınin tipik saplantılarından orıilmiiş olduğıınu bilc ilcri süre bilir. Ama bu haksız bir yaijjı olur. Tcmaların bildikliğiniıı yer yer öyküleri zayıflattığı ol muyor d^eğil; ama Çiçckoğlu'nun gözünün kcndine özgü "bakışı" sonunda neredeyse hcr dcfasında duruınu kurtarıp, bir klişcyi yaşayan bir geıçekliğe dönüştürmeyi beceriyor. İlgi alanlarım oldukça deği Ferideçiçekoğlu Çiçekoğlu'nun kameragözü IUMHURİYET SAYFA 19