04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ahmet Altan dan, denemclcr toplami: "Gcccya rısı Şa rkı la n" İnsanlığın ortak diliyle yazılmış denemelen y a /. 1 a r "kendi 1 kcndimizc hcsap soıduıuvoı." Çarpıcı sopular, yargılar "...Kendimizlc ve korkularımızla o kadar doluyuz ki, hiçbir duyguyu, hiçbir insanı, hiçbir nesneyi olduğu gibi bütiin gerçekliöiyle göremiyoruz. Her şey kendimizlc ve korkularımızla oluşturduğumuz prizmalardan kırılarak ulaşıyor bize (...) Belki de bu yüzden aradığımız şeyleri aramamız gcreken yerlerden başka yerlerde arıyoruz?.." Ogretici, cğitici bir üslııp yerıne, sık ça vurguladığı "bclki"lcr vc soru inıleriyle kendi özelliğini okuruna illc de bcnimsctmck istcycn bir dcncmcci kimliğindcn sıyrılıyor; ycdcgindc "aca ba'Marla okuru üzcrindc bir hıycraışi kurmadan üretenlc alımlayan arasında özgür bir ikili diyalog sağlıvor. Metnı alımlayana sık sık, "ben böylc düsünii yorum, ama ola ki yanılabilirim ey okur, bana katılmak zorunda dcğilsin " gibi vurguları, dünyanın merkezine Kendini koymayan bir dencmeci üslubuyla Altan'ın albcnisini artırıyor. Kendi duyarlığının öznelliğinden arada bir çıkarak adcta Brecht'in Epik 1 iyatro kuramında olduğu gibi, o da okuruyla söyleşın onıı mctnin içine katıyor. Aslında tck bir yargının omurgası üzerindcn seçcnckler üretivor ve bununla da yetinmeyip birdcnnirc soru yor: "...Siz hangısını seçerdiniz?" Kuşkusuz Ahmct Altan'ın, okıırun ve Türkiyc'nin nab/ını, ruhunu kavraması için yeterlı bir harcı ve \etkin bir romanci kimliği var. "Ten ve Hüzün" başlıklı ikinci dencmcsinde ürcttiği yargılar, yaşamda âlabildiğinc doğrulayıcı olmakla birlikte, Ahmet Altan'ın yazar kimliği adına şa.sırııyor b i / i : "...Hayat seçimlerle dolu ve Pascal'ın dediği gibi 'her seçim bir kaybediştir,' bir şeyi seçer, bir başka şeyi kaybedersiniz. Ya da hiçbir şeyi seçemez ve her şeyi kaybedersiniz. Bu da bir seçim... Bir şeyi seçip bir başka şeyi kaybetmek mi, hiçbir şeyi seçmeyip her şeyi kaybetmek mi?.." derkcn, Ahmct Altan, öncc "Dprt Mevsim Sonbahar", "Yalnızlığın Özel Tarihi" gibi romanlarıyla başarılı bir romanci olarak okur karşısına çıkıp "ben roman yazmavı seçtim" diyor vc ardından scçtiği ro man yazarlığından hiç caymadan dene mc türünde de çok yeikin, çagtlaş bu yazar kimliğiylc rüstünü ispat cdiyor. "Geceyarısı Şarkıları", okııra insan lığın yabancılaşmamış ortak diliyle, adcta doğuştan, ama hiç dc basit olmayan bir yalınlıkla, dcrinliklc scslcniyor. Altan'ın bu denemclcr kitabmda lıerkesin ruhuna, örsclcnmişliğinc yarasır bir metin var. Bu nelis denemelerin berule yaraltığı orta şiddette deprem, içscllcşcrck aylardır bu kitap hakkında bir yazı yazmamı buyuran bir scsc dönüştü. Yazıyor, vicdanımın sürdürdüğü basınçtan kurtuluyorum! Ve diyorum ki, bana yazar sıfatı almış bir bircy göstcrin ki, yazdıkları hiçbir zaman taşıma değirmen suları gerektirmeden okuru üzerinde vicdani yaptırım uygulasın ve hiçbir müdahale olmadan okuruyla kurduğu gönül ba ğıyla yapıtları tükctilsin ve "ağaçlar gibi ayakta" kalabilsin. Ben gösteriyor vc o yapıt "Cîcccyarısı Şarkıları'dır, o yazarlardan biri Ahmet Altan'dır diyorum. Bu yaıgımı bctimlcmck için bu de nemclcıin evreninde bir yolculuğa çık mak gercktiğini dıişünüvor, Ahmet Al tan'ın birkaç yerde, belki ılc kendince haklı olarak nihilizmc vardığı birkaç paragraf dışında bu denemelerin edebiyat, dahası siirle karılmış, ırmağın dan, söylcsi bir yalınlıkla yctkinlik bıleşcninden hcr okur pay almalıdır. • Geceyarısı Şarkıları/ Ahıııcl Alhııı/ ('.an Yayınlıirı/ SAYFA 1 1 Ahmet Altan, yctkin bir . romanci hüviyetinden hiç caymadan yayımladığı ve kısa sürede ycdi basım yapan "Cîeceyarısı Şarkıları" adlı denemelerinde, kanımca denemcdeki ctiği dcğil, ama tanımlama uygun sayılabilirse o çok otokontrollü yazarların sıkılgan, tcdirgin üslubunu, statükoyu dinamitliyor. YILMAZ ODABAŞI si seçilmiş duyarlıklarda bir bıçkınlıga çağmyor Ahmct Altan, bu cağrıyı, dıl ılc gırıstiği akrobasiyc siiri katarak yaptığında isc, bir cstctik yctkinliklc düşünscl etkmliğc varıyor. Ahmct Altan'ın denemclerinde okurunu dâvct cttiği bıçkınlık, czbcrlctilmiş günahları değil, kcsfedilmemiş günahkarlıkları meşrulastırma kaygısı güdüyor; böylcliklc, kendi özgiirlcştirilnıi^ bilincini gclcnckscl insanı da ozgiirleştirme çabasıyla i.şlevscl kılıyor. (îündelik yaşamda dikkatlcrımızden kaçan vüzlerce ayrmtı muthiş bir çarpıcılıkla, ironiylc Ahmct Altan dene mclcrındc ycrini alıyor. Çünkü o, kendi nesnel gerçeğine bir aydın misyo nuyla eleştirel bakıyor; bununla yetin miyor, bu eleştirel bakışa ilişmiş muha lif söylcnıc müdahaleci bir aydınlan macı tavrı ilisincc daha alili bir dene mc yazarı olarak scmpati topluyor. Mübalağadan sakınarak söylemehyim ki, Türkiye'de dcneme türü, denemeyc şjiri karan çok yetenekli bir yazar kazanıyor. Statükoya çcktiği restle; bürokrasiye, militarizme, çağdaşa uyarlanmayan gclcncklcrc, tabulara nıeydan nkuyıışuyla, çağdaş hümanist değerlere tııtunan özgürleştirilmiş, bilin ciylc 2()()()'Ii yılların usta kalemlerindcn biri olııyor Ahmct Altan. Bu yaıgıların kuşkusu/. oldukça o/.ncl, ama deneınelerinin bir vılda ycdi basım yan masi, çok satmak ıyi olmaya tck ve ilk ölçüt sayılamasa da onıııı okurunun da bu yargıyı doğruladığını açıklıyor. d\n Yayınları, kitabın arka kapak sunuş yazısında "Geceyarısı îjarkıları" için: "... Bireyin iç çatışmalarmı, çelişkilcrini zayıflığını vc gücünü, tutkularını, çılgınlıklarını ortaya koyan, insanın ruhunu çırılçıplak soyan, kişiyi kenıli kendisiyle yüzyüze bırakan yazılar... Hüzünle anlatıyor, coşkııyla, tııtkuyla, sevecenliklc, şehvctle anlatıyor..." diyor ve daha önemlisi ise, bu Günahkarlıkları meşpulaştırma C umhııriyet drinemi boyunca edebiyatımızda "deneme" tiirü, kuskusuz roıııan, lıikâyc kadar yaygın ilgi gormcmiş ama, yine de bıı kulvarda kendi drinemleri içindc yctkin kalcmler bir clin parmaklarıyla sınırlı sayıda kalarak ilgiyle okunmayı başarmışlardır. Nurııllah Ataç'tan Cctin Altan'a, Salâh Birscl'den Vedat ( î ü n y o l ' a , Atilla tlhan'dan Füsun Akatfı'ya, hatta Ahmct Oktay ve Özdemir lnce'ye kadar, denemelerini yıllardır ilgiyle okuduğum yazar vc sairleriiTiizin ad di/.inini uzatmak miimkün. Ahmet Altan, yctkin bir romanci hüviyetinden hiç caymadan yayımladığı ve kısa sürede ycdi basım yapan "Geceyarısı Şarkıları" adlı denemclerinde, kanımca denemedeki etiği dcğil, ama lanımlama uygun sayılabilirse o çok otokontrollü yazarların sıkılgan, tcdirgin üslubunu, statükoyu dinamitliyor. Âlabildiğinc uçarı, nail vc şiirscl bir dillc toplumumu/un katctmcsi gereken sosyal duraklar için ivmc kazandı rıcı bir aydınlanmacı kimliğiyle göriinüyor; okurıın bilinçaltma bu sjddet loplıımunda kazmmış kin vc hüsumet dııygıılarına, şovcnızmc, bcnmcrkc/.ciligc, slaliıkoculıığa nıiıdalıalc cdiyor ve ezberletilmiş duyarlıklar ycrinc, herke KİTAP SAYI 355 Ahmct Altan'ın dcnemeleri, kendi kcndimizc hesap soı ılurduğu için ışlcvscl vc statükoyu dinamitle\en ya/ılar olabilivor. Y.ıpıtmm bütünündc bu yaıgımı somutlayan sayısız örnck var. .Şinıdi, okudıığumda ilk eldc vuıgulamak istcdıklcrimın ardından Lisulca saylalan aralıyoruz: Altan'ın ilk dcncmcsi "Mcçhul Bir Kadına Mcktuplaı "da, Stehın Zwcig'in karısıyla birlikte intihar edişi gibi birçok okurıın bildiği bir şcylcri anlatmıyor, bu ayrıntıya tutunarak yazmıyor; çok çarpıcı sorular, vargılar ürctiyor: "...Diinya savaşı çıktığı ve insanlar birbirini öldiirtliiğii için, böylc bir dünyayı daha fazla paylaşmaya lahammiil edemeyip kendini öldürdii Zweig... Halbuki o sıralarda, Latin Amerika savaştan epeyce uzak ve güvcnlikteydi (...) Zweig'in karısının niye intihar eltiğini ise nep merak etmişimdir. Savaşa dayanamaclığı için mi kocasıyla biriikte olclii, yoksa kocasını ulüme giderken yalnız bırakamıulıgı için mi? Dünyanm yanması mı o kadına daha çok acı veriyordu, yoksa sevdiği erkeğin acı çekmesi mi?" Bu kısa kcsittckı bırkaç soru ile ya/ın vc insanlık tarihinden çok çarpıcı bir gcrçcklık icin ılüsünmcye kı^kırtıyor okurunu, uahası irkıltıyor vc okuruyla birlikte düşüncrck yargılarını şöyle sürdürüyor: "...Zweig'in görmeye tahammül edemediği savaşa Hemingvvay gönüllii gitmişti (...) Eğer ikisi de bugün Türkiye'de yaşasalardı, Hemingway Giineydoğu'da bir savaş muhabiri, Zweig ise, tstanbul'da kendini vurmak için elden diişme bir tabanca arayan mutsuz bir yazar olurdu..." Ahmct Altan, dcncmelerinde yapısal olarak çoğu kez mctnin bütünündcn ö/.crk, kendi içindc bütünsclliği olan yargılar ürctiyor vc bu yargıların toplami, bir mcrdivcnin basamakları gibi birbirini tamamlayan, doğrulayan bir ö/erk cümlclcrin ulanarak dcnemcnin ckscnini nasıl tamamladıklarını soımıtlayabilmck için cn azıntlan mctinlcrin biıini örncklemck gcrckir ki, bu da sıııırlı bir yazının tlcğil, tloğrusu başlı başına bir kitabın konusuclur. Yine de hcr biri ayrı bir tad ku^anan bu dcnemelere \ sığ, cksik sayılabilecek bakış tıırunu sürdürclim: "Ten ve Hüzün" kurgıı ile bütünsclliği sağlıyor. Bu CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle