Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şavkar Altınel'in gezi türündeki yeni kitabı bir değişimin müjdesi Gezi literatüründen gezi edebivatına... üü Jııgı ud.ın dogı Li edebiyatını "gerçek" edebiyattan farkya gezi yazıları lı, ikinci dereceuen bir tür olarak görolarak sanatsal mcdiğimi, iyi bir gezi yapıtının yalnız kavgılar ve yöne"kendi dalında iyi" olmakla kalmayıp lisjer içeriyorlar. iyi bir edebiyat yapıtı olduğuna inandı^'ahya Kcmal'in ğımı çıkarmıssınızdır. Doıayısıyla, bu az yazmak suçlasorunuzu "Edebiyat nasıl olmalı?" şeknıası gibi kötü linde değerlendiriyorum. Daha önce yazmak suçlamabaşka bağlanılarda da bclirttiğim gibi, sının da bu yazarbence edebiyat her şeyden önce lar için geçerli ol"uzak" ve "yabancı" olmalı, yaşaya yamadıgı kıışkusuz. şaya kanıksadığımız ve artık göremez Ama kısalık sürüyor. Bir gezinin bir kinale geldiğimiz bu dünyaya dışarıdan tap oluşturabilccek kadar aynntılı bir bakıp görüş alanı içindeki ner şeyin bir şeKİlde anlatıldığı olmuyor. Kitaplar biçimi, anlarnı, dokusu, rengi ve garipgenelde ayrı ayrı yazılmı^ kısa yazılarliği olduğunu görebilmeli ve gösteredan oluşturıılııyor ve dolayısıyla da, bilmeli. Edebiyat bu anlamda zaten bütün başarılı vanlaıına karşın, sonuntemelde her zaman gezi edebiyatıdır, da bcninı özlediuinı bütüıılük ve doyuçünkü yazarın dünyayı görmeyc ve ruculuga tümüyle sahip olmuyor. (îezi göstcrmeye çıkmasını içerir. İyi yazartürünün bir verde gercekten de "cdelar hep gezerler ve gezdırirler, kötü yabiyat dışı" olduğu ve bu alanda uzun zarlarsa gerçek geziler söz konusu olboylu uğraşmaya pek dc dcğmcdiği izduğunda bile bunu yapamazlar. İyi bir lenimi tam olarak. silinıniyor. Bu yüzgezi yapıtı cle aldığı dünya ve hayat keden, Güneydeki Ülke'yi bir kitap olasitıni, bir yerle bu yerdeki geziyi, bürak yazmaya özen gösterdim. Sanatsal tün çarpıcılığı, değişikliği vc garipliğiybir amaç gütmekle Falih Rıfkı Atay'ın le bize verebilen bir yapıttır. her geziyi kitapla^ıırmak alışkanlıgmı I ürkçc'dc dc bu anlamda gerçek bir birleştirerek gezi tiırünü tümüyle "edegezi edebiyatı olduğu söylenebilir mi? on sayfadan kısa. Orhan Kural'ın gebiyat içi" bir koıuıma gctirmeyc çalışHASAN BAKIRCI Bir ölçüde, evet. Hvliya Çelcbi'den çen yıl yayımlanan Diinya Döndiikçe, tım. iki yıi/.yıl sonra yaşayan Keçecizade lzInsan Gezdikçe'sinin sonunduki, son Bir gczi kitabı yaznns olnıanız \a^ırzet Molla'nın, Kcşana sürülüşünü anczı cJchiyatımızııı aşırı dcrc vıllarda l^u alanda yazılanları kapsayan tıcı değil. Yolculuk, şiirınızdc dc sık .\ık latan Mihnet Keşan adlı mesnevisi baccdc cılız vc fakir olduStı ötcbibliyograrya da ofsa olsa bu dcrginin ışlcııcıı bir tcnıa. Aıı/a sizi o'zcl olarak na hep kendi çapında bir başyapıt gibi c/eıı berı uiylcnir. Stz bu k.o bir sayiasını daha doldurabilecek Avustralya'ya cckcn ncydı? görünmüştür. Doktor olarak Hicaz'a ınıda ııc diisü//üyor\ui7uz' Dıırum <> kauzunlukta. Neredevse beş yüz yıllık bir • Yolculuk tcmjsınm şiirimde önemli .g önderilen C,enap Sahabettin'in ycni dar kötii nıii gerçekteıı? zaman dilimi için bunun çok az oldtı bir yeri olduğu dogru. Yücel Kayıran nlarflerle basılıp basılmadığmı bilmedi• Yahya Keniiil, gerçek edebivatın gunu belirtmeye gerek yok. Daha da geçen yıl bu konııda çok güzel bir ya/ı ğim Hac Yolunda'sının görebildiğim düzyazı olduğunu, düzyazının da tcönemlisi, bibliyografyalarda yer alan da yayımliimıştı. Bcn bclki bir bak/nıa tek paıçası olan Kahire'yle ilgili bölüm melde biyografi, anı vc siyasi vazılar giyapıtlarının çoğu bence ancak bir "gezi bir gezi yazarından çok bir yolculuk de anılmaya değer. Ahmet Rasim'in bi türlerden oluştuğunu söyler. Sonra literatürü" oluşturabilccek niteliktc, yazanyım, bir yerde olmayı değil, iki birkaç yıl önce yeniden yayımlanan da, bizim yüzyıllarca bütün bu alanlargerçek anlamda bir gezi edebiyatı deyer arasında olmayı, yolda olmayı anlaRomanya Mektupları ise temelde tabii da çok geri kaldığımızı, çok az, çok kıtan bir yazarım. Bu, benim kişisel kobir gazetecilik yapıtıdır, ama, yazarın sa ve çok kötii yazdığımızı belirtir. Ona Literaliirlc cdebiyat arasındakı fark numumdan ve bunun da ötesinde, ruh birçok başka yapırı gibi, bugün de tagörc bunun nedcni klasik edcbiyatımıuzce nc? yapımdan kaynaklanan bir şey. Nerezeliğini ve canlılığını koıumaktadır. zın örnck aldığı lran edebiyatında da "Litcratür" sözcü^üyle bir alanda deyse çeyrek yüzyıldır. Türkiye dışında Ahmet Hamdi T.ınpınar'ın Beş Şehir'i durumun aynı olmasıdır. Bu tabii üretilen yazılı yapıtları kastediyorum. yaşıyorum, ama bcn zaten her yerde de bir gezi yapıtı değilse de, Bursa ve önemli bir neden. Ama bana kalırsa Bu anlamda, sözgelimi ııbba ilişkin bir bir ölçüde "dı^anda" olan ve kendimi Erzurum bölümlcrinde gczi yazısına daha da önemli bir ncdcn yaşadığımız, litcratür de var, ama kimse bunun edeyaklaşan ve tabii bu yagerçek hayatı fazla önemsemeyisjmiz biyat oldıığunu ileri sürmeyecektir. Aypıtın lcalan bölümleri give kayda geçirilmeye ve edebiyatın konı şekilde, gezi alanında da edebiyat bi onlar da alabildiğine nusu ve nammaddesi olmaya deöcr olmayan bir literatürden söz edebiliriz. güzel olan pasajlar varbulmayışımız. Bu tutum bir ölcüde buBir örnek olarak iyi bilinen bir gezi yadır. Fethi Naci'nin gegün de sürüyor ve son yıllartLı "nonzarı olan Falih Rırkı Atay'ın yapıtlarını çenlerde yayımlanan titiz riction"ın karşılığı olurak üretriğimız ele alalım. Atay yalnız Türkiye'de deincelemesine kadar uzun "edebiyat dışı" terimi bilc bir yerde öil, dünyda pek az insanın gezebikligi yıllar veterince ciddi bir bunu sergiliyor. Bizim gözümüzde bir bir dönemde büyük gezilere çıkma oladeğerlcndirmeden geçiroman ya da öykü bir edebiyat yapıtı, nağı bulmıış, Brezilya'ya, Hindisran'a, rilmemiş bir yazar olan ama gerçekten yaşanniış bir deneyi anAmerika'ya ve başka nice yerlere gitReşat Nuri (îüntekin'in, latan bir yapıt kategorik olarak "edebimiş birisi. Kcndi dc ayncalıklı konuöteki kitaplarından bile yat tlışı". Ciene de, gezi türünde birtamunun bilincinde; Amerika'nın doğu daha az üstünde durulkım başka türlerc oranla daha üretken kıyısında tanıştıgı insanların San Franmuş Anadolu Notları'nı olduğumuz söylenebilir. Yalnız Evliya ciseo'yu göreeeği için ona ne kadar da ilk bakışta basit gibi Çelebi'nin dev Seyahatname'sini dügıpta ettiklerini anlatıyor. Saygı duyulduran, ama burnıımuzıın şünmek bilc belki yeter. Bunun dışınması gereken bir tutumla, elinc geçen dibindeki bir dünyanın da, Osmanlı dönemindeki bütün o sehrsatları değerlendirmiş, yaşadıklarını biçımini ve garipliğini faretnamelerden, Tanzimat'la birlikte hovardaca harcayıp yok olmalarına izin tam da yukarıda anlatAvrupa'va gitmeye başlayanların kalevereceğine licr gezisinden bir kitap çımaya çalıştığım şekilde me aldıklarından, 1930'Jarın "eğitici" karmış. Çıkarmıs ama bu kitapların sabuna uışarıuan bakarak gezi yazılarından Demokrat Parti dönatsal bir değeri sanatsal deöer ^öyle gözler önünc seren, eşsiz neminde bir "büyülü ülkc" konıımuna dıırsun, gazetecilik yapıtları olarak razbir gezi yapıtı olarak gögiren Amerika üstüne yazılanlardan, la bir de^eri oldıığunu söylemek güç. rüyorum. Ama gezi edc21 Mayıs'ın ardıtulan bu kez Sovyet Yazılmıs olmaları tabii iyi, ama daha biyatımızda gerçek Rusya'yı tanıma olanağı bıılan aydınlaiyi yazılmıs olmamaları üzücü. Ama önemli gelişmeler bana rımızın bu ülkeye ilişkin izlenimlcrinAtay hiç olmazsa Türkçc'yi yıllarca son yıJJardü oJdu gibi gcden ve giderek günümüzde türlü ekokullanmış olmanın verdiâi ranatlıkla liyor. Demir Özlü'yle ntımik ve kültürel gelişmelerin ctkisiylc yazan ve yazdıklarına bclli bir biçim Nazlı Eray'ın yapıtlarıngezmenin yeniden gündeme gelmesiverebilen bir yazar. Bir de bu nitelikleda geziler temelde kıırnin sonııcu olarak ortaya cıkan yapıtre bile sahip olmayanların çalakalem maca için mal/.eme olalardan söz edebiliriz. Ama bütün bıınürettikleri var ki onlan hiç anımsamarak kullanıldığından bu ları göz önüne aldığımızda bile ortada mak daha iyi olur. vapıtlar sanatsal güçlerini büyük bir biıikim olnıadığını kabııl ctbu dü/eyden alıyorlar. mek gcrckır. Tiirk Dili'nin 1973 te ya Cıczi hlcratiirıiıüi höylc laıım/lıyorAma Uğur Kökden'in, $avkar Altınel "Avustralyada kendımle ılgılı bazı şeyler duyyımlanan (îezi Ozel Sayısı'nın sonıınSÛIIIZ, Rc'Z/ cdchıyatıııııı ııasıl olımısı gvNedim (îürseTin ve Bu dum. sezdim, Oğrendim Dolayısıyla, kıtabımın, yaptığım yolcudaki bibliyografya, oldukça titiz bir rcktığını dü^ıınıiyorsıınnz? ket Uzuner'in yazıları luğa eşlik eden, kendi icimde Iklncl bir yoiculuğu kapsayan bir araştırmanın ürünü olmasına karşın, • Buraya kadar söylediklerimdcn gezi boyutu v a r dlyor. Şiirleri ve geçen yıl yayımladığı, ingiJiz şiirinden yaptığı çevirilerden oluşan, "Kuzeyde Bir Adadan "adlı derlemesiyle tanıdığımız Şavkar Altınel bu kez bambaşka bir yapıtla okurun karşısında. Şiir yerine düzyazı, çeviri yerine telif ve kuzeyde küçük bir ada yerine güneyde dev bir ada. Altınel'in geçtiğimiz günlerde yayımlanan "Güneydeki Ülke: Avustralva'da Bir Yolculuk" adlı kitabı, gezi türünde, sanatsal kaygılarla yazılmış yapıtların neredeyse yok denecek kadar az olduğu edebiyatımızda bu alanda önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Yazarla, yapıtı ve gezi türü üstüne konuştuk. G SAYFA 8 CUMHURİYET KİTAP SAYI 348