17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Doğan Hızlan'la "Kitaplar Kitabı" üzerine "Benim nörevim güzellikleri çoğaltmak" Kapak konusunun devamı. •" çınlaşabilııim. Içcrik dışında, biçinısel ögeler dc var. Ailcmin aldığım hcr kitabı ciltleme si gibi. Aımcıuzın Jıllv, okumayla yaknıltğıntzda ctkisnıdcn söz cdcrsıııız. Bıı ailc çcvrcsinc, ilh clkılcnmclcrc Jönvlim diIvrscniz. Ben okumaya eğildiğimde, ailem, 'canım scnde vaşıtlarm gibi eğlen, gcz spor yap' diyebifirlerdi. Belki l>ir içgüuüyle onlar bana yol açtılar. Bana nir nıccra değişikliğini hiçbir zaman önermediler. Sadece mecrayı açtılar, yönlcndirme yerine yönümdc ilerlcmcmi sağladılar. Cîcridc kalan, kcndilcrini gösternıcycn rehbcr görevini üstlendiler. Escortum oldular benim. Hangi kitabı istcsem alırlardı, ccvizdcn, gürgenden kiitüphanc yaptırdılar. Kaprislerimi bile hoş karşıladılar. Yapılanlar bir çocuğun bılinçaltında, doğrıı yolda olduğımu gösteren onaylaıdır. llhan Berk'in Paul Klee'nin resıni üzeTİne bir şiirinde Ad Margincm tablosunun adı geçiyordu. Penguin Yayınlan da o sırahtr löprodüksiyon yayınlıyor, annemden bıı rabloyıı getirtmesini istedinı. O da Londra'daki bir arkadaşından tabloyıı gctirdi. Daha sonra da C.emal Süreya'nın Mpdigliani oğlıı Modigliani'sini okııdum, o zaman da Modiliani'nin Küçük Köylü rcsmini gctirttim. O zaman bu şiirleri daha iyi anladıgıma, daha ivi anlatabileceğime karar verdim. Perfeksiyonizm tııtkıısunun kuluçka döncmlcri başlamış o zamanlar, demck ki. Aslında tablolarla ilgilcnmcm, şiirin başka türdeki ıızantısıyla ilgilcnmemdcn kaynaklanıyordu. Samrım birkaç şair için edebiyat dışı ctkilcri incclcmck, onlan oluijtıııan ba^ka sanatları da dcgcrlcndirmck gcrckiyor. Purrck.siyonizmin bcni rahatsız cdccek dercctdc ycrlc^tirdiğini söylcveyim. Günlük bir yazımda bir ad, bir söz için kütiiphancdcn (otokopilcr gctirtnıcyc ba^ladım, cünkıi bir pcrlcksiycnistin karabasanı (ıatadır. SANAT GÜNAH CIKARIYOR M Kilaplar Kitabı Eleştiri / Dofcıiıı I lızhın / Yapt KrcJı Yıivınlan / 5">l s. Sanat Giinah Çıkarıyor / Doğjn Huluıı / Rılgı yayınevi 190 s / 551 başka ülkcnin cdebiyatına uygulanarak sınaması yapılmıştır. O zaman kuramla sizin edcbiyat cscriniz arasında bir uyarlama söz konusudur. Ycniliklcri anlayabilmek/anlatabilmck için ontlan öncekilere bcnzcmcsi gibi bir uvgulama, bütün ycniliklcri dondurur, efeştirmcni dc kalıplaştırır. f:lcştirmedf AngloSaks<ın, kaynaklanna başvurdum, uygulamada onlar birer edcbiyat teknokratı gibi davranırlar. A Dergisi için bir Varoluşçuluk (Exıs tcntialismc) özel sayısı hazırlanıaya karar vcrdik. O sırada Hachettc'dc Walter Kaufmann'ın ExistcntialismcFrom Nietzschc to Şartrc adlı kitabını buldum, Princcton Univcrsitesi'ndc öğretim üyesiydi, mcktııp yazdım vc Ingilizcc'de nu alandaki bütün kitapları gctirttim. Böylccc bir pcrfcksiyonist olarak kendimi tatmin cttim. Hüseyin C.ontiirk'ün "Çagının Şairi" kitabı öncmli bir çalışmadır, yayımlandığında şiiıin duyargalarının fazlalığını, türlcr arası iletişimi anlatıyordu. Çagının Şairi olmanın bazı öiçütlcri buradan çıkarılabilirdi, «erçi kuramsal bir kitaptı, ama Batı'da kitaptaki anlayışı yansıtan şairlci' vardı. Bizdc o kitaptaki tanıma uyan bir şair olduğıınu sanmıyorum. lşte sadecc kurama dayanarak, kendi cdebiyatınıza ugramayarak, onıın metinlcri ilc kııram arasınıla bağlantı kurmayarak vaııl.ıcak sonuçlar, bir eleştiri kavramını oİLişturnuıyor. Nc var ki, bütün bu kuramlar eleştirıneııe bir açılımı, bir yöntemi göstcrmcsi bakımından ilgi çekiei. () kitaptan yar.ırlanılabılir ama bir bülck ttğrau tilannıız oldtı. Bir ycrdc, "Okudttfcıını nır yazı. bir k.'.hıp beııi bir konıı tün halinde, ölçütlcr toplamı biçimindc da düşiinmeyc, ciraşlırmüya ynncltiyor," uygulanamaz. Hüseyin Contürk ün durıımıınu ben I>cümend Bchzad Lav'ın dıyorsııııuz. Ihı yöııclımın oluşunıunda şiirlcrini yayına hazırlarken yaşadım. sizi ctkilcycn/ yönlcndircıı nclcr oldtı? Bizde siirrealist, dadaist, kübist şair Evct. Yazarın, şairin kitabı tck ba^ı nadır ama diğcr yaztlıklaııyla arasııula y.apılmış bir göntİLnmlcr yumağıdıc. ()ncf bıı bütünsclligc varmaya çalıştım. Sıra geldi, beücndiğinıi, scvdiğimi ba^kalarına ııa.sıl ilclccfğiın sorusuna. En iyi, cn ctkilcyici biçimdc bıınu nasll yaparını. Vöntem aramalarım, clcştiri kııramıııa yöııclişim böylc başladı. Estctik disiplini yctcrli dcğildi, çiinkü bana görc, kuıalları dtğiijtircn bir tscrdtn sonra buml.ın çıkarılan kıırallar başka bir uyguhıma için cmsal tc^kil edcr. Oysa hcr kitabın clcştircl ülçtitii kuiv di ttılaılığı içindt başka olabilir. Kurıımlaşan estctik yargıları uygulamanın kolaylığı ürkütür. Edcbiyat eleştirisi konusunda kuranı sal kitapların Türkçe'de bulunmadığını bilirsiniz. C) zaman yabancı kaynaklara başvurmak zoruııdasınız. Burada da sizi bir başka tu/ak bcklcmcktedir, kuramlar bir başka iilkcnin edcbiyatından çıkarılmıştır, ya da bir bııdur, diye bir şairi göstcrmek mümkün dcğil. Lav'ı L\A tek hücrcye kapatamayız. Onun için, yabancı kaynaklardan yararlandım, Lav'ın bıınlaria mııtabakatını, etkileşim oranlarını çıkarmaya çalıştım. Cîenc dc nct bir sonuca varabiloim diyemem, Türk şiiri ilc Batı'daki eleştiri Kuramlarının birbirine otıırmayışından kaynaklanan bir sonuç. Işte Türk eleştirmeninin çalışmasındaki zorlıık, kaynak kıtlığı burada başgösteriyor. Başka bir ülkede sürrealizm üzerine o kadar çok kitap bulabilirsiniz ki, incelcmenize yeni boyutlar katabilir, yeni çcşitlemelere girişebilirsiniz. LJstelik o akımda yazmış başka şairlcri bıılabilcceğinizden, mukayesefi bir çalışmayı da başarabilirsiniz. VJ50, Pcrtcvnıyal Lıscsi günleriniz. Şöyle dıyorsıınıız. "tlk yahaıtcılaşmalartn vc yönscmclcriıı bcnjladtgı yıl olduğııııdtiıı, öııcmlidtr hcııim ıçın. " Biraz bıı döncııı iizcrindc, gcldıgjniz hıyının yönclimlcrı uzcrıııdc dııraltın Ben ortaokula başladıgımda ilgi alanımın sınırları bclliydi, çitlcr çizilmişti, edcbiyat ve müzik. Biraz çcvrcdcn vc loplıımdan soyutlanmış bir çocukluk. Yani bütün hcr şeyc büyük Ben'den bakılan bir dünya. Ekcınomik ölçütlerinı, nara birimim bile bana göredir. Doğan llızlan lirası diycbilirsiniz. Bir metaın fivatını söylediklerinde, pahalılığını, ueuzİLiğunu tayin ctmcnıdc bazı birimler vardıı. Hangi ılolma kalcm bu kadar edeı, kaç plağın (şimdi CD'nin) parasıdır bu. Ailem bana sorumluluk yüklemediği için, sorunlaıı kendi kişiliklerinde absorbe ettikleri için, kendimi sadece işime verdim. Benmerkezci değilim ama kendi ekseniının çevresindc dolanırdım çoğunlukl.ı. Ailem, bana kcndilcrini, hep isteklerindilcrini, hep istekleri mi y ycrinc getirmckle yükümlii bir top g c k l e toplııluk gibi gösterdi. Onlan çok scvcrim. Beni sorumsuzlıığa alıştırışlarının bir örneğini anlatayım: l.aleli'de otururken, aparımanın kazan dairesindc yangın çıktı. ( ) akşanı da Budapeşte Kuartet'in Şan Sincnıası'nda konscri var, Haydn çalacaklar. Ben dedinı ki "yangın çıkmış, konsere gitmesem mi? " Bana "Scn nc yapacaksın, konserine git" dediler. Bcn de konsere gittim. Ondan sonraki sorunlarda da onlara bir soru sorma gcreği duymadım, tcrcihim belli olmuştu. Bütün nayatım böyle. Bıı işin ironisi. Öbür yandan da hiçbir şcyin cdebiyatı ve müziği zedelemcsine müsaade etmedim. Uç arkadaş bir yavınevi kıırmuştıık. Bcş kitap yayımladık. Kitapları ben seçiyorum ama sanki para yatırdığım bir yayınevi değilmiş gibi davranıyo rum. Bir gün arkadaşlar geldi, o gün top lantı yapacağımızı söylediler, paradan konuşacağız. l'arıık Nafiz Çamlıbel ölmüş, üzgünüm. Ben lıesapla ilgilenmem çünkü Farıık Nafiz Çamlıbel öldü, onunla ilgili yazı yazacağım, dedim. O gün şunıı anladım; feda cdemeyecegim şcyler var, F*ruk Nafiz'i yarına bırakamazdım, çünkü o edebiyata, muktesabatıma ihanet gibi geldi. Ben tercihimi cdcbiyattan yana yapmıştım, yayınevi o gün dağıldı, çok scvindim. Ortaokıılda, liscde okuduğum dersleri pek hatırlamıyorum. Çünkü ben ora da da arkadaşlarımdan, hocalarımdan edcbiyatla ilgim sayesinde saygı ve sevgi gördüm. Derslerden çıkar edcbiyat matinelcrine giderdim. Lisedeki derslcrime gireceğime, Mehmct Kaplan'ın Yeni Türk Şiiri scmineılerine devam cderdim. Çünkü edebiyattan başka bir şeyle ilgilenmedim. Çevrem de bıınu kabıılleninee dcğiştirmc gereği duymadım. Annem benim lisc öğrenimimi sınar, ara sıra bana, Altın'ın simgesini sorar, ben bilemem. Liselcrarası bir Yunus Emre Dissertation'u diizcnlendi, Dissertation kavramını ortaya atan Sabri Fsat Siyavuşgil'di. Ona gittim, annem sağladı bana randevuyu. O zaman Hdelıiyat Fakültesi Psikoloji böliimündc protesör ve Yeni Sabah'ın köşe yazarı Siyavuşgil, biraz da yükseklen bakıvor. Ben ona hazıılanarak gittiğim için ıı/.un siire bcnimlc konuştu. Bir siire lstanbul Frkek Lisesi'ne git tiııı, küçüklükten arkadaşım Konur Frtop'un bir kötü (!) alışkanlıgı vardı, düzenli olarak her gün okuluna gidcrdi. Oysa benim düzcnli gittiğim yer edebiyat nıatineleriydi. Derslerden çok Panait Istrati, Fazıl Hüsnü Dağlarca okuyorum, bahar gelinee de yemeklerinıi Koço vc Todori'de yiytırum. Kendime göre genel bir geıekçe de bulmuştum. Okulda edebiyat kolundayım, eh gencl kültür bu sıralarda alın maz ki, okuyacaksın, dışarda dolaşacaksın. Aslında okııla kiıap okumadığım, edebiyat matineleıine gitmediğim zamanlar uğruyorum, part time bir iş gibi. Sonra döııiiyorsı/ıııız. "Orla çtiıi)kaıılıkta birrigrcnctvc iyi bir kitap okıırıı olCUMHURİYET KİTAP SAYI 348 SAYFA 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle