Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hazırlayan: Cevat Çapan ŞaiPlerimizden Atatürk şiirleri MUSTAFA KEMALİN KAĞNISI Yediyordu Elif kağnısını, Kara geceden geceden, Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu, Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar, înliyordu dağın ardı yasla, Her bir heceden heceden. Mustafa Kemal'in kağnısı derdi, kağnısına, Mermitaşırdıöteye.dağtaş aşardı. Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik, Nam salmıştı asker içinde. Bu kez yine heıkesten evvel almıştı yükünü, Doğrulmuştu yola, önceden önceden. Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif, Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar, Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı, Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanı sıra, Gecenin ulu ağırlığına karşı, Hafıftiler, inceden inceden. Fazıl Hüsnii Dağlarca KUVAYÎ MÎLLİYE'DEN Nâzım Hikmet Düşündübirdenbire kayalardaki adam kaynakları ve yollarıdüşman elinde kalan bütün nehirleri. Kim bilir onlar ne kadar büyük, ne kadar uzundular? Birçoğunun adını bilmiyordu, yalnız, Yunan'dan öne ve Seferbirlik'ten evvel geçerdi Gediz'in sularını başını dönerek. Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltıh, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu. ve gülen bıyıklanyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında onu gördii. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saatı sordu. Paşalar: "Üç" dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yüıüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar tnce, uzun bacaklarıüstündeyaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı. 19391941 SAYF A 1B îriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında. Elmaelmaydıyanakları, üzüm üzümdü gözleri, Kınalı ellerinden rüzgâr geçerdi daim; Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına. Alını yeşilini kapmıştı, geçirmişti, Niceden, niceden. Durdu birden bire Kocabaş, ova bayır durdu, Nazar mı değdi göklerden, ne? Dah etti yok. Dahha dedi gitmez, Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur Nasıl durur Mustafa Kemal'in kağnısı. Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden. Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş, Sür beni, öldür beni, koma yollarda beni. Geçer, götürür ana, çocuk mermisini askerciğim, Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım. Bak hele üzerimden ses sada uzaklaşır, Düşerim gerilere, iyceden iyceden. Kocabaş yığıldı çamura, Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar, Örtüldü gözleri örtüldü hep. Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı, bacım, Kocabaş'ın yerine koştu kendini Elifçik. YürüJü düşman üstüne, yüceden yüceden. Varhk, l Kasım 1949,8. 342. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 2 4 7