Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Otorüe" modern toplumun hissiyat dünyası üzerine bir kitap Liberte, Egalite, Otorite Yazarın kendi ifadesiyle modern toplumun duygusal bağlarını konu alan, birbiriyle bağlantılı dört denemeden birincisiAyrıntı YayınlarLnca yayımlanan kitap. ması, beraberinde bu yaşam alanları arasında bölünmüş bireyin hissiyat dünyasında da bir parçalanışı getirmiştir. Richard Sennett'in Ayrıntı Yayınları'nca yayımlanan Otorite'si modern toplumun hissiyat dünyası üzerine bir kitap. Kendi ifadesiyle modern toplumun duygusal bağlarını konu alan, birbiriyle bağlantılı dört denemenin birincisi. Bağlam duygusal bağlar olunca, ister istemez psikoloji biliminin derin girdaplarına girileceği sanılabilir, ancak Sennett'in yaklaşımı farklı. O TAMERKOZAKLI odern toplumun popüler ontolojisi az çok bellidir: Bilimsel gelişme, sanayi devrimi, özgürlük. Bu hafif narcissistic kavrayış 'genel kültür' düzeyinde bir doğruluk payı arz etse de, aslında mesele daha çetref illidir. İlkin, birbirinin tamamlayanı, olmazsa olmazı gibi görülen bu düzeyler' eşsüremli bir gelişim göstermemişlerdir. Ikincisi, dönüştürdükleri söylenen toplumsal ilişkiler tarafından sanılandan daha çok dünüştürülmüşlerdir. Bizler, bulundıığumuz noktadan bu büyük dönüşümu hurateden akla, karanlıktan ışığa, kölelikten özgürlüğe bir geçiş, olarak algılamaya yatkınsak da, şu son yirmi yılda bu yatkınlığımızın kendi karanlığımızı meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramadığını goriir oldtık. Şimdi modern hayatın oluşturucu süreçleri üzerinde yeniden durmak istiyorsak, bu, özgürlük imkânlanmızı tanımak ve yürürlükteki köleliğimizin hacmiyle yüzleşmek ihıiyacındandır. Cemaatlerin parçalanmasından modern anlamda kentlerin ortaya çıkışına; insanın toplumsal etkinliği ile kendine aıt etkinliğinin birbirinden ayrılmasından mekânların ve boyııtlann başdöndürücü bir biçimde değişmesine kadar bir yığın dönüşüm, bu haSAY FA 1 K M yatın ortasında yaşayan insan için çarpıcı bir deneyim olmuştur. Bu deneyimin en can aJıcı yüzlerinden biri hissiyat dünyasında yaşananıdır. Toplumsal yaşam ve varoluş alanlannın çoğullaşması, beraberinde bu yaşam alanları arasında bölünmüş bireyin, hissiyat dünyasında yajananıdır. Toplumsal yaşam ve varoluş alanlannın çoğullaş toplumsal psikoloji disiplinini, duygunun toplumsal yapısını sorgulamak ve modern toplumda farklı türde duyguların nasıl tarklı biçimde oluştuğunıı irdelemek olarak yorumluyor. Sennett'in yaklaşımında özgül olan, hissiyat ilesiyaset arasındaki denklemlerin sorun edilmesi. Ona göre, duygusal bağlann siyasal sonuçları vardır. O'nun için, toplumun iktisadi ve siyasal yapısı tek biçimli olmadığı gibi hissi yapısınında kafa karışıklığı ve acı istisnaolmakyerineolağandır. Sennett'in çalışmasının iskeletini modern toplumda insanların 'otorite' ile kurdukları ilişkinin çelişik ve sorunlu karakterinin gösterilmesi oluşturur. Bu sorunlu duygunun sorgulanması ile siyasal ve geleceğe dönük düşünceler türetmek mümkün olacaktır. İnsanların eşit olduğuna dair ahlaki bir varsayımın modern tahayyülünoluşturucu öğelerinden biri olduğu göz önüne alınırsa eşit olmayan insanlar arasındaki bir ilişki olarak 'otorite'nin modern hayatta sorunlu bir varoluş seyrede ceği kestirilebilir. Bu durum hiçbir yerde günlük dilde olduğu kadar kendini dışavurmaz. sozcugun isimbiçimiilesıfatbiçimi arasında varolan anlamsal uçurum hissiyatımızı da ele verir. Bilgi ve görgüsüne güvenilen kişi 'Otorite'dir de; bas kıcı, dayatmacı bir ^ahsiyet Otoriter'dir. ütorite'yikabulederiz, çünkü Sennett'in de gösterdiği gibi o, temel bir gereksinimdir. Onu yadsırız, çünkü korkarız. Bu gereksinimden yoksun kalmak da, o gereksinimi karşılayan otorite imgesinin topladığı güç de korkukaynağıdır. Özgürlük ile emni yet arayışının bu çeliC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 7 5