Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yakılıp Yikılan Tarlh Eski İstanbul'un sahne ve eğlence yaşamının bir ayağının da Adalarda olduğu anlaşılıyor. Tiyatro toplulukları, Adalarda gösterimler veriyorlar. 1891'de Kınalıadalda yapılan Atamyan Tiyatrosu, 1923'e kadar, sahnelerini hartad iki gece fasulyeciyan, Mınakyan, Benliyan gibi ünlü Osmanlı topluluklarına açıyor. Dünyaca tanınmış tstanbullu tiyatro oyuncusuVahram Papazyan (18881968), burada birçok başrole çıkıyor... Çok sayıda ünlü gazino var. Bunlardan BelleVue'yü Malumat dergisini çıkaran ve II. Abdülhamid'e yakınlığıyla bilinen Mehmed Tahir (Baba Tahir) yaptırıp işletiyor. Avrupa'dakilerebenzer bir yüzme havuzu ve gazinosu bulunan Hötel BelleVue'de her pazar ve hafta arası Pera'daki topluluklarca konserler, gösterimler veriliyor, müzik ve dans eğlenceleri düzenleniyor. İtalyan Concordia Opera Topluluğu burada La Traviata ve Aida operalarını sahneliyor. (İşin ilginç yanı, Mehmed Tahir'le ilgili, Türkçe kaynaklarda ratlamadığımız kimi bilgilerin Ermeni kaynaklarından yararlanan Tuğlacı'nın kitabındayeralması...) Adalardaki ünlü otellerden biri de, Burgazada Plajı (1960) K İ T J I P T A N B İ R B Ö L Ö M Heybeliada Eski adları Demonisos, Demonese, Halki, Khalki, Khalkitis, Khalkis olan Ada'da vaktiyle Dimonisos adında biri tarafından çıkarılan ve işletilen bakır madenine, işletmecinin adına atfen Dimonisos ve Yunanca bakır anlamına gelen "Halkos"dan bozma olarak Halki diye anılmıştır. Aristo, "Peri Tavmasion Akusmaton" adlı eserinde bunları tekrarlarken Kalkedonlu (Kadıköy) Dimonnisos'un burada çalışan ilk kişi olduğunu, bu sebeple de çıkarılan bakır madeninin ve giderek Adalar'ın onun adıyla anıldığını kaydeder. Türkler bu adaya heybe bıçiminde iki tepeli bir ada görüntüsünde olduğundan "Heybeliada" adını vermişlerdir. Heybeliada, diğer adalar içinde en fazla çamlık olması sebebiyle, Bizans ve Osmanlı devirlerinde daha çok sayfiye yeri olarak kabul edilmekteydi. Ayarıca Adalar'ın en güzel manastırları da burada idi. Doğa çok güzel olduğu için, rahipler, din adamları, sürgün yeri olmaktan çok, son yıllarını rahat geçirmek için buraya geliyorlardı. Heybeliada'daki ilk manastır M.S. 809'da kurulan Papaz Dağı'ndaki "Aya Triada Manastırı"dır. 1880 dolayında yapılan, yakın bir dönemde restore edilerek işletmeye açılan ve 27 Ekim 1991'de yanan Halki Palas... Bir başka hazin yangın öyküsü: Bol fotoğraflarla kitabın 16 sayfasının ayrıldığı Savarona yatının yanışı! 3 Ekim 1979'da yanan tarihi yat, yangından sonra, restore edilecek yerde, bir özel şirkete satılıyor. Bu kuruluşça restore edilen tarihi yat, şimdi özel kullanımda!.. Tuğlacı, Heybelideki, Çamlimanı'nın tam ortasında yer alan eski Şafak Gazinosu'ndan söz ederken, "Eskiden bu gazino çok gözdeyidi," diyor. "Mehtaplı gecelerde gazinonun önündeki deniz, sandallarla dolardı. Izgara balık kokusu, çam kokusu, deniz kokusu, anason kokusu birbirine karışır, gitar sesleri, kahkahalar, zevk çığlıkları yükselirdi. 'Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık' bestesini yapanlar bu gazinodan sandala binip mehtaba çıkarlardı. İsmet İnönü'nün kardeşi Hayri Bey de Çamlimanı'ndaki içki âleminde, denize girerek boğulmuştu." Adalarda, Sovyet devrimininden sonra Türkiye'ye sığınan Beyaz Ruslara da rastlanıyor: 1919'da Heybeliada'daki Ruhban Okulu'na yerleştiriliyorlar (s. 183). Burgaze'daki Aya Yorgi Manastırı (s. 236) ile Kınalıada'daki Hristos Manastırı (s. 308) da bunları barındırmak için kullanılıyor. Kınalıada'daki Papazyan Yalısı, 191720'de bu göçmenler için hastane haline getiriliyor(s.338.) 19. yüzyılın son çeyreği ile20. yüzyıl başlarında en parlak dönemini yaşayan Adalar, son yıüarda özelliğini, kimliğini yitirmeye başladı. Bu değişim tstanbul'un başka yerlerindeki ölçüde hızlı değilse de, gözle görülür bir yozlaşma var. Tepelerdeki gecekondular, 800 dolayında olduğu ifade edilen ruhsatsız, kişiliksiz yapılar... Bu olgu gözönüne alındığında, Tuğlacı'nnı toplumsal tarih araştırması alanına bir örnek oluşturan kitabı, Adaların ve buralardaki yapıların tarihsel/ kentsel kimliğini ortaya koyan bir belgeler toplamı olması bakımından da önem taşıyor. Sonikinokta: Yassıada, eğer stratejik açıdan vazgeçilmez önemde değilese, askeri bölge olmaktan Kızkulesi gibi çıkarılıp halka açılamaz, başka amaçlar için kullanı lamaz mı? 30 Mayıs 1992'de Kızkulesi'nin, daha doğrusu Kızkulesi'nin üstünde bulunduğu adanın "Şiir Cumhuriycti" ilan edilişine "bizzat" tanık olduk. Şiir Cumhuriyeti de bir îstanbul adası olduğuna göre, kuşkusuz ki Tuğlacı'nın kitabının yeni baskısında yerini alacaktır. 1894 te meydana gelen muthts depremden sonra harabe haline gelen Heybell Ruhban Okulu CUMHURlYETKlTAPSAVMSf S A YFA 13