05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yazar, tiyatro yönetmeni ve oyuncu Güner Sümer Arada unutkanlıklar var Güner Sümer aramızdan ayrılalı 15 yıl oldu. Hayatı bir sanat gibi algılayarak yaşayan Sümer'in toplu eserleri Ada Yayınları arasında 2 cilt olarak yayımlanmıştı. AMLET AÖAOfiLU ol uzak/gclmck ıçin/ Manzara/tehlikeli/Arada/ Unutkanlıklar/var." G ü n e r Sümer'in bir deyişi. Aramızdan ayrılalı on beş yıl oldu. G e ç e n gün yine o n u n Toplu E.serler'ini karıştırıyordum. (Ada Yayınları, I. Cilı: Oykuler, şiirler, düzyazılar, roman. II. Cilt: Oyunlar, 1983) Aruk, ciltleri yayına hazırlarken olduğum gibi değilim; daha dingin... I. cildin 'Şiirler' b ö l ü m ü n d e , 122. sayfada, 1976 tarihli bıı isimsiz şriViyle karşılaşınca, sanki ilk o k u y o r m u ş u m gıbi içimdc bir yanma; duraksadım. Arada h e r zaman unutkanlıklar olduğunıı / olacağını aklımızda tutsak da, bir sanalçının, yazarın, ö l ü m ü n ü n arilesinde (artık kanseroldıığıınu biliyordu) zaınanla böyle hesaplaşmalara gırişini, ölümden o n beş yıJ sonra, çok daha tarklı bir boyutta algılıyordum. Sanki yol artık b u s b ü t u n u/.ak, manzara daha tehlıkeli, arada olan, olacak olan unutkanlıklar b ü s b ü t ü n derin: O n beş yıl sonra bile, artık bir arkeolojik kazı gerekli. Yazar, tiyatro yönetmeni, oyuncusu, ama bana kalırsa, b ü t ü n bunların ötesinde hayatı bir sanat gibi algılayıp yaşamak olan G ü n e r Sümer. O n u acaba bugün, b u toplumda kaç kişi biliyor, geçmişten kaç kişi hatırlıyor? Gerçekten merak ediyordum. Son olarak Şehir Tiyatrosu'nda kendi oyunu Bozuk Düzen'i sahneye koyuyordu. Perdeyi açana kadar da direndiğini bilenlerimiz hcrhalde biliyor. Ama son onyirmi yılda genç denecek en verimli yaşlarında kaybettiğimiz yazar, tiyatro, sinema sanatçılarımız, özellikle tiyatro sanatçılarımız ne kadar az andıyorlar! Asaf Çiyiltepe, Sermet Çağan, Erkan Yücel, Ali Ozoğuz... Evet, özellikle sahne, sinema sanatçıları. Onların g ü n ü n d e T V yayınları, video kayıtları da b u kadar yaygın değil dik. Sinemamızla tiyatromuz arası da b u kadar sıcak değildi; aralanndan birkaçı, ölümlerine çeyrek kala bir iki filmde görünmeye yetişebildilerse yetişebildiier. G ü n e r Sümer'in elimde kalan birkaç oyun fotoğrafına bakıyorum. A S T günleri... Asat'ı, Sermet'i, G ü n e r ' i , geçenlerde ölüvcren Ayberk Çölok'u, p e r d e gerisinin yorulmaz adamı Muammer'i ve tabii Erkan Yücel'iyle. Daha, daha.. kımbilir, benim d e şimdi unuttuklarım. H e r oyunu bir olay olmuş olan AST. Ankara'ya, İstanbul'a, Y "Yarın Cumartesı adlı oyunda Cuneı b u m u (Soldan Ikincı) "Ayak Bacak Fabrıkası" adlı oyunundan S A Y F A 4 hatta hatta oradan bütün Türkiye'ye yayılan taptaze bir soluk. O günler, o gunlerin Ankara Sanat Tiyatrosu'na emek verenler unutulabilir vriı? Yine de: Elde kalan sadece totoğraflar. Yerleşik sahneden, turnelerden. işte şurada da Güner Sümer, Asaf ÇiyOtepe ile bir Anadolu turnesi sırasında; taşranın bildiğimiz söğütlü bahçelerinden birinde. Hani ortada bir de leğen kadarcık bir havuz vardır; havuzun fıskiyesinde ak bir pinpon topu inerçıkar, inerçikar;' Tiyatrocu hayalı gibidir. İkisini bu fotoğrafta böyle düşünmuşümdür. İşle burada da 'Godot bekleniyor.' Beckett'le en sahici bağı kurmuş bir ekipti onlar, gunler... Beklenenin beklenmeyeceğini bilenlerdcndiler. Toplu Eserler'ini karıştırıyorum Güner'in. Zamanla hesaplaşıyor işte. 197677. Ilep zamanla hesaplaşmış. En iyibi bırakayım, kendisi kendi sesiylekonuşsun. Zaman adlı şiiri şöyle başhyor: "Ağrısını yüklenir geçer zaman/ İstasyonlar yollar sabahçı kahveleri/ Uykulu gözleriyle soluk geceler/ Kcrhane sokağı unutıılmuş aşklar/ Dostluklar düşmanlıklar/Ağrısını yüklenir geccr zaman." Zamansız Sozlcr adlı şiiri ise şöyle bıtmektedir: "Zaman/Zamanla anlaşılıyor." Yine isimsiz bir şiirinden, ama bu, ölümü henüz sanatçı dostlarından ötürü çok yakınında bılirken, 1975 yılının bir şiiri: "Bu sabah/uyandım/bir avuç toprağa/cezveyle/birkaç yudum su/ döktüm./Gölgesinde büyüyen selvi min/oturup/sizi andım/Asaf/Sermet/ veAli/siziandım." Böyle olunca, şimdi, neden olmasın, onun Sevgi Soysal için söylediklerini ben, kimbüir, şimdi, bir kerede Güner Sümer'in kendisi için söyleyebilirinr "İnsan/Hiç ölmez gibi göriinürken/ En çok ölüyormuş/öğrendik" (1975) Ya Edip Cansever için ne demişti? EdipCanseverşiiri şöyle bitiyor: "Şiirle yorulmuş bir baş/yorgun/ düşcr masanın üsliine." Bunları yeniden yeniden okurken, Guner'in ancak ölümünden sonra sahnelenen Baba ile Oğul ve Hüzzam adlı oyunlarından içimde buruk sesler yankılanarak ("Eskiden, unutulmuşum gibi bir duygu vardı içimde. Şimdi, unutulduğumu biliyorum.") düşünüyorum: On beş yıl! Bu kadar zaman, yep yeni iki okur, iki tiyatro izleyicisi kuşa ğının yetişmesi denıek. Sahi, yeni ge lenlerden geldiler mi? kim biliyoı Asafı, Sermet'i, Gıiner'i? Ankara; orası daha mı çabıık ıınutuluyor? Bunları düşuniıyordum. Gece. Telefon çaldı. Bursa'dan, genç, genç, genç bir ses Talip Koç. Bir gençlik kültür kulübü adına arıyormuş. Bir haberi, bir de benden bir isteği vardı, ama benim aklımda asıl kalan şu oldu: "Güner Sümer'i tanıyorıı/., anlatısıyla, oyunlarıyla... Oyunlarının hepsini biliyoruz." Nasıl olur? "Yol uzun/gelmek için/ Manzara/tehlikeli/Arada/ Unutkanlıklar var." Nasıl olur? Güner'i bu kadar genç insanlar nasıl bilebilirler? Ama oluyormuş işte! Kim ne derse desin, Güner'i en anlamlı anış. D CUMHURlYETKlTAPS/\V/t15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle