Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yazar, tiyatro yönetmeni ve oyuncu Güner Sümer Arada unutkanlıklar var Güner Sümer aramızdan ayrılalı 15 yıl oldu. Hayatı bir sanat gibi algılayarak yaşayan Sümer'in toplu eserleri Ada Yayınları arasında 2 cilt olarak yayımlanmıştı. AMLET AÖAOfiLU ol uzak/gclmck ıçin/ Manzara/tehlikeli/Arada/ Unutkanlıklar/var." G ü n e r Sümer'in bir deyişi. Aramızdan ayrılalı on beş yıl oldu. G e ç e n gün yine o n u n Toplu E.serler'ini karıştırıyordum. (Ada Yayınları, I. Cilı: Oykuler, şiirler, düzyazılar, roman. II. Cilt: Oyunlar, 1983) Aruk, ciltleri yayına hazırlarken olduğum gibi değilim; daha dingin... I. cildin 'Şiirler' b ö l ü m ü n d e , 122. sayfada, 1976 tarihli bıı isimsiz şriViyle karşılaşınca, sanki ilk o k u y o r m u ş u m gıbi içimdc bir yanma; duraksadım. Arada h e r zaman unutkanlıklar olduğunıı / olacağını aklımızda tutsak da, bir sanalçının, yazarın, ö l ü m ü n ü n arilesinde (artık kanseroldıığıınu biliyordu) zaınanla böyle hesaplaşmalara gırişini, ölümden o n beş yıJ sonra, çok daha tarklı bir boyutta algılıyordum. Sanki yol artık b u s b ü t u n u/.ak, manzara daha tehlıkeli, arada olan, olacak olan unutkanlıklar b ü s b ü t ü n derin: O n beş yıl sonra bile, artık bir arkeolojik kazı gerekli. Yazar, tiyatro yönetmeni, oyuncusu, ama bana kalırsa, b ü t ü n bunların ötesinde hayatı bir sanat gibi algılayıp yaşamak olan G ü n e r Sümer. O n u acaba bugün, b u toplumda kaç kişi biliyor, geçmişten kaç kişi hatırlıyor? Gerçekten merak ediyordum. Son olarak Şehir Tiyatrosu'nda kendi oyunu Bozuk Düzen'i sahneye koyuyordu. Perdeyi açana kadar da direndiğini bilenlerimiz hcrhalde biliyor. Ama son onyirmi yılda genç denecek en verimli yaşlarında kaybettiğimiz yazar, tiyatro, sinema sanatçılarımız, özellikle tiyatro sanatçılarımız ne kadar az andıyorlar! Asaf Çiyiltepe, Sermet Çağan, Erkan Yücel, Ali Ozoğuz... Evet, özellikle sahne, sinema sanatçıları. Onların g ü n ü n d e T V yayınları, video kayıtları da b u kadar yaygın değil dik. Sinemamızla tiyatromuz arası da b u kadar sıcak değildi; aralanndan birkaçı, ölümlerine çeyrek kala bir iki filmde görünmeye yetişebildilerse yetişebildiier. G ü n e r Sümer'in elimde kalan birkaç oyun fotoğrafına bakıyorum. A S T günleri... Asat'ı, Sermet'i, G ü n e r ' i , geçenlerde ölüvcren Ayberk Çölok'u, p e r d e gerisinin yorulmaz adamı Muammer'i ve tabii Erkan Yücel'iyle. Daha, daha.. kımbilir, benim d e şimdi unuttuklarım. H e r oyunu bir olay olmuş olan AST. Ankara'ya, İstanbul'a, Y "Yarın Cumartesı adlı oyunda Cuneı b u m u (Soldan Ikincı) "Ayak Bacak Fabrıkası" adlı oyunundan S A Y F A 4 hatta hatta oradan bütün Türkiye'ye yayılan taptaze bir soluk. O günler, o gunlerin Ankara Sanat Tiyatrosu'na emek verenler unutulabilir vriı? Yine de: Elde kalan sadece totoğraflar. Yerleşik sahneden, turnelerden. işte şurada da Güner Sümer, Asaf ÇiyOtepe ile bir Anadolu turnesi sırasında; taşranın bildiğimiz söğütlü bahçelerinden birinde. Hani ortada bir de leğen kadarcık bir havuz vardır; havuzun fıskiyesinde ak bir pinpon topu inerçıkar, inerçikar;' Tiyatrocu hayalı gibidir. İkisini bu fotoğrafta böyle düşünmuşümdür. İşle burada da 'Godot bekleniyor.' Beckett'le en sahici bağı kurmuş bir ekipti onlar, gunler... Beklenenin beklenmeyeceğini bilenlerdcndiler. Toplu Eserler'ini karıştırıyorum Güner'in. Zamanla hesaplaşıyor işte. 197677. Ilep zamanla hesaplaşmış. En iyibi bırakayım, kendisi kendi sesiylekonuşsun. Zaman adlı şiiri şöyle başhyor: "Ağrısını yüklenir geçer zaman/ İstasyonlar yollar sabahçı kahveleri/ Uykulu gözleriyle soluk geceler/ Kcrhane sokağı unutıılmuş aşklar/ Dostluklar düşmanlıklar/Ağrısını yüklenir geccr zaman." Zamansız Sozlcr adlı şiiri ise şöyle bıtmektedir: "Zaman/Zamanla anlaşılıyor." Yine isimsiz bir şiirinden, ama bu, ölümü henüz sanatçı dostlarından ötürü çok yakınında bılirken, 1975 yılının bir şiiri: "Bu sabah/uyandım/bir avuç toprağa/cezveyle/birkaç yudum su/ döktüm./Gölgesinde büyüyen selvi min/oturup/sizi andım/Asaf/Sermet/ veAli/siziandım." Böyle olunca, şimdi, neden olmasın, onun Sevgi Soysal için söylediklerini ben, kimbüir, şimdi, bir kerede Güner Sümer'in kendisi için söyleyebilirinr "İnsan/Hiç ölmez gibi göriinürken/ En çok ölüyormuş/öğrendik" (1975) Ya Edip Cansever için ne demişti? EdipCanseverşiiri şöyle bitiyor: "Şiirle yorulmuş bir baş/yorgun/ düşcr masanın üsliine." Bunları yeniden yeniden okurken, Guner'in ancak ölümünden sonra sahnelenen Baba ile Oğul ve Hüzzam adlı oyunlarından içimde buruk sesler yankılanarak ("Eskiden, unutulmuşum gibi bir duygu vardı içimde. Şimdi, unutulduğumu biliyorum.") düşünüyorum: On beş yıl! Bu kadar zaman, yep yeni iki okur, iki tiyatro izleyicisi kuşa ğının yetişmesi denıek. Sahi, yeni ge lenlerden geldiler mi? kim biliyoı Asafı, Sermet'i, Gıiner'i? Ankara; orası daha mı çabıık ıınutuluyor? Bunları düşuniıyordum. Gece. Telefon çaldı. Bursa'dan, genç, genç, genç bir ses Talip Koç. Bir gençlik kültür kulübü adına arıyormuş. Bir haberi, bir de benden bir isteği vardı, ama benim aklımda asıl kalan şu oldu: "Güner Sümer'i tanıyorıı/., anlatısıyla, oyunlarıyla... Oyunlarının hepsini biliyoruz." Nasıl olur? "Yol uzun/gelmek için/ Manzara/tehlikeli/Arada/ Unutkanlıklar var." Nasıl olur? Güner'i bu kadar genç insanlar nasıl bilebilirler? Ama oluyormuş işte! Kim ne derse desin, Güner'i en anlamlı anış. D CUMHURlYETKlTAPS/\V/t15