Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Eray Canberk: "Küçük hesaplarla büyük şüre ulaşamazsınız ama şiir ticareti yapabilirsiniz!" Otuz yılın siir birikimi Eskimiş Yalnızhğa 6 şiir anlayışı ve şair kimliği yönlerindcn de bir açıklık getiriyor. Şöyle diyor: "Şair olmak kolay da, şiir yazmak zor. (Toplu Şiirler) ya da, şiir yazmak kolay da, şair olmak zor!" / "Kimileri şiir peşindedir, kimile19621992 ri şairliğin." / "Küçük hesaplarla büyük şüre ulaşamazsınız ama, şiir ticareti yaEray Canberk pabilirsiniz." Broy Yayınları Otuz ytllık şiirlerin harmanlandığı, paçal edildiği (Yazıldıkları tarih sırasına göre değil çünkü.) "Eskimiş YalnızŞiir ve Şair Üzerine hğa"nın sayfalarını karıştırırken, trafik kuralları gibi uzun deneyimler sonuAykırı Düşünceler cunda ortaya çıkmış bu saptamaların olumlu gölgesini duyıımsuyorsunuz. /Eray Canberk Bir şey daha duyumsuyorsunuz: AlçakSarm4.Yayınevi/ gönüllülük, Su katılmamış bir şiirin izini sürmesine karşılık, neredeyse şairlik 104 s. tafrasından uzak tutmaya çahşıyor kendisini. Sözgelimi, "Şiir ve Şair Üzerine NECATIGONGÖR eçen temmuz ve ağustos aylarında, Eray Canberk peşpeşe iki kitapyayımladı: "Şiir Üzerine Aykırı Düşünceler" ile "Eskimiş Yalnızhğa"... (Canberk, "azyazan ijair" yazgısını çürüttüğü gibi, iki ay üst üste kitap yayımlama hızına da erişmiş oldu böylece!) Şiir Üzerine Aykırı Düşünceler'de Eray Canberk, 19671991 tarihleri arasında yazdığı yazıların bir bölümünü biraraya gerirmiş. Şiir ve şairler üstüne kaleme alınmış bu yazılar üç bölümden oluşuyor: Birinci bölümde şiir üzerine aforizmalar, ikinci bölümde yine şiir konusunda geniş kapsamlı yazılar, son bölümdeyse yerli ve yabancı kimi şairleri ele alan deneme nitelikli yazılar yer alıyor. Eskimiş Yalnızhğa adını verdiği şiirler toplamı ıse, şairin otuz jyllık birikimini sergiliyor: 1962'de yayımladığı ilk ürünlerinden '92 ağustosuna kadarki şiirlerin toplamı. Başka bir söyleyişle, Eray Canberk'in otuz yılda yazıp yayımladığı üç kitaptan oluşan bir yapıt Eray Canberk ve Mutlu Hurdacı "Eskimiş Yalnızhğa". Aykırı Düşünceler" yazısına şu sözlerle Otuz yıl önce atıldığı şiir serüveninde başlıyor: "Zorunlu bir açıklama: Şiir ve henüz üçüncü kitaba ulaşmış olması, şair üzerine aykırı düşünceler, şüre onun hakkında şu kolay yargıya götüemek vermiş, şiirle haşır neşir olmuş bir rebilir bizi: Canberk, az yazan bir şair! şiirseverin, bir şiir tutkununun yıllardır Bir yanıy'a doğrudur da bu kolay varılbiriken düşüncekırıntılarıdır." mış yargı. Ama şu da gerçek. (Bu kitap, bu gerçeği göstermiyor!) Eray CanEvet, kendisini şiirin sade vatandaşı berk, şiirin kolayına kaçan bir şair deya da kendi deyimiyle bir "şiirsever", ğil; her yazdığında bir keramet olduğu bir "şiirtutkunu" olarak nkeliyor Eray vahmine kapılmış şairlerden hiç deCanberk. Oysa yazdıkları, otuz yıldan ğil!... tki kitabın peşpeşe yayımlanması beri fire vermemiş bir düzeyin ürünlebu bakımdan da iyi olmuş: Canberk'in ri. Daha ilk şiirinden beri, şiir denilen söz sanatının bir kuyum işçiliği olduğunun bilincinde bir şair Ne tek tek dizelerinde, ne de şıirlerinin bütününde bir fazlalık, bir sarkma, bir düşüş var... 1949 doğumlu şair, ilk şiirlerini (1962) yirmi iki yaşında yazmış olmasına karşın, işçilik yönünden tam anlamıyla bir "olgunluk dönemi" izlenimi uyandırıyor. Humor öğesi yine öyle; başlangıcından beri Eray Canberk'in şiirlerinde varolagelmiş. Kısacası, Canberk'in şiiri zikzaklı bir çizgi oluşturmuyor. Ne içerik, ne de s>anat olarak, hayır, bir şey daha: Başlangıcından beri hep aydınlık bir şiirden yana. Söylemek istediğini açıkça söylüyor; şiir, sözcüklerin ardındagizli. Bu tutumonu, şairanelikten de uzak tutuyorelbette.Duru, aydınlık sulara benziyor Eray Canberk'in şiiri. Hani yukarıdan bakınca dibindeki ışıl muyor. Dolayısıyla ayrıntısız bir yalınkat değil. Tersine, ayrıntılarla örülen bir derinlik var. Burada, şiirlerde yalınhğadaaldanmamak gerekiyor. İlkokuyuşta stğmış gibi izlenim bırakmayabilir kimi okurlarda; oysa anlam derinliği sessizce belirir, yeniden okumalarda... Eray Canherk kıışak olarak altmışh yılların şairi. Amabu kıışağın çoğu şairlerinde görüldüğü gibi bağıran şiirin albenisine kapılmamışur. Bir düşünceM, bir davası, bir siyasal tercihi var elbet; ama işin cakasında olmadığı için, bağıran şiirin değil, sadece şiirin peşinden gitmiştir. Sessizce. Şairin bu konudaki görüşüyse şöyle: "Şiirde söylevci tavır, ancak söylevdeki şiirsel hava kadar et kileyicidir." Şöyle de diyebiliriz sanırıra: Düşüncesi, yaptıklarıyla örtüşen bir şair Eray Canberk. Günlük, anlık duygulanımlar, geneli kucaklar onun şiirlerinde; ülkeyi, dünyayı, insanı, in sanlığı kucaklar... Otuz yıldır nice çalkantılarla altüst olan toplumsal hayatımızın rağmına, otuz yıldan beri bu şiirlerin taptaze kalmış olmasının gizi de burada belki. K İ T A P T A N B İ R Ş İ İ R Aynlık Türküleri dağlar j « vermcdı sılah sestne ve şehırler kapalmış kapılarını evlerın tçınde bir kın buyuyor ınceden ınceye ve gunden gune bir haber sal safc mtstn unıutlu nıu ytğfdım can kdrdeşım delıkanlım geçtın mı kırlan aşttrı mı suyu guvercimn balacam gonul yoldajtm ılkyaz geçti stcak sardt her yanı bir goç var dağlardan dağlara ya umudunla katıhan kervanlara ya tamyanlarla gpnderse» selamım bir haber sal sağ mısın umutlu mu ytğfdim can kardejim delıkanlım geçtın mı kırlan aşttn mı myu guvercımm balacam gonul yoldaşım tnce bir kız tutuyor yaum belkı saçları sart belkı saçları kara restmn bıle sarardı duvarlarda ve önelendı kenarlan tılı taşları görebildiğiniz berrak sulara... Dipte duran taşlarsa, şairin sözcüklere yüklediği anlamlar... Duygulu (duygusal değil!), içli, ince hüzünlerin adamı. Ama dediğimiz gibi, humoru da elden bırakmıyor. Kimi şiirlerinde apaçık bir dalga geçme, tefe koyma varsa da (Şairi Azam şiiri böyle) humorun dozuna özellikle dikkat ediyor. Bir de, espri şairi değil Canberk. Olumlu anlamda bir saptama bu. Şiirini bir espriye dayandırmıyor; bir espri üstüne kur bir haber sal iağ mtsın umutlu mu ytğtdım can kardeşım delıkanlım geçtın mı kırlan aşlın mı tuyu guvercınim balaı am gonul yoldaym oğlunun ırt damlaları andıran gozlerınde babasız çocuklartn kırgın sevıncı yaşından once buyuyecek belkı senın dıngın ve duşuncelı resmını gordukçe bir haber sal w£ mmn umutlu mu yığıdım can kardesım delıkanlım geçtın mi dağları a}ttn mı iuyu guvercımm balacam gonul yoldasım