19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Almanya 'da yayımlanan ve akıntıya karşı kürek çeken bir kitap: Ayakizlerinde Adımlar Ayakizlerinde Adımlar /Julio Cortazar / Çeviren: Arzu Etensel İldem / Metis Yayınları, İst. 1991 'Her Söz Baska Bir Dünyadır' ' " ama aynı zamanda korkutucu. Sayısız metin aracılığıyla elimize ulaşan, bol bol resimlenen bu hayal ürünü Dt>ğu, şehvetli kadınların baştan çıkarıcı bakışlarıyla orıalıkta dolanıp durdukları, işsiz güçsiizlerin afyon çektikleri efsanevi bir cennet bahçesidir. Doğulu şair de bu pitoresk göriiniime kalıcılık sağlar. Sadecegülün biilbülün türküsü değildir söylcdiği, ama gene de Batılı meslektaşlarınınkinden çok farkh, onlarındakine yabancı, onlarınkiyle karşılaş tırılamayacak kadar sade, doğal bir türkiidiir bu. Acaba günümüzde de kuşlar hâlâ bu ccnnetin kapısında ötüyorlar mı?" Jedem Wort gehört ein Himmel / Türkei literarisch / Babel Verlafi / Berlin, 1991 / 207 s. 15.000 TL. / CKK Kod No: 079. 125 MELtHCEVDETMNMV Charlic Chaplin'i bir yana kovarsam, bana sinemayı sevdiren büyük yönetmenlerden biri de Antonioni'dir. Onun, bizde Cinayeti Gördüm adı ile gösterilen (lng. Blow Up) filmine hayran olmuştum. Bu hayranlığımın nedeni, Antonioni'nin , konuyıı fantastik öğelerle anlamlandırmasıydı. Sonradan öğrcndim ki Blow Up, bir fantazya ustası olan Arjantinli hikâyeci Julio Cortazar'ın "Las Rabas del Diablo" adlı hikâyoi esas alınarak (.evrilmişti. Cortazar'ın bu hikâycsini okuma olanağına kavuşamadım bııgüne değin. Ayakizlerinde Adımlar seı,kisinde de yoktu. Fakat bu kitaptaki hikâyeler, fantastik kurııluş ve anlatımları ile beni öylesine sardı ki artık dünyada Cortazar diye büyük bir hikâyecinin olduğunu biliyorum. 1984te Paris'te ölen Julio Cortazar'ın bizdc bir romanı ile iki öykü derlemesi daha önce basılmış; yazık ki gözümden kaçmış. Bu büyük yazarın biitiin yapıtlarını okuınak isterdim, okuyacağıın. Bizde son yıllarda, Asturias, Fuentes, Marquez ve Borges adları temel alınarak, Lâtin Amorika'daki edebiyat patlamasından söz etme alışkanlığı olu^lıı. I kle gt\cıı yıl Octavio Paz'a Nobel Ödülü verilmesi bu ilgiyi ılaha da arttırnııj bulunnıaktadır. Unutnıayalım ki şu adlarını savdığımız (ve elbet ysıpıtlannı cia severek okudugumuz) yazarlanıı.ozaııların dili tspanvolcadırvc İspanyol edebiyutı Avrupa nın en eski edebiyatlaı ından biridir. Yukarda, Cortazar'ın bizde yeni Julio Cortazar hasılanhikâyo sL\kisinden söz ederke "laııtastik öğeler" lahnı ettik... Don Kişot büviik bir fantastik vapıt değil midir? Bıınunla bitıniyor; Lâtin Aınerika'ııın dünyaca üne kavuşan bu büyük yaznrları, kcndi kültürleri ic,inde kalmamışlar, diinya edebiyalııu yukındaıı ulcmişjcrdir. Örneğin, clinıizdeki kitabın tanıtma yazısından tfğrcııdiğime göre Cortazar, Doğu felscfesi ile ilgilenmiij. Ama Avrupa cdebiyatı, clbet onun ilgi merkezinde yer almaktadır. Arjantin'de, Fransız edebiyatı dersi vermiş ve Cuyo Üniversitesi nde John Keats üzerine bir seminer tlii/i'nlemiş. Yazımda da adı geçen öteki Lâtin Amerikalı ozan ve yazarlar için de benzeri sözler söyleyebiliriz. Diyeceğinı, "patlama" sivünü kullanmadan iince, bu ünlii yazarların kültür düzeylerine bir bakahm. Elimdeki bir Fransızca kitapta, Octavio Paz, sayılı diinya düşünürleri arasında yer alıyor. Biz gene ("ortazar'a donersek... Buıada kendimi tııtamayıp onun bir hikâycsini anlatma hevcsimi güç dizginliyorum. ılginç olaylar mı var bu hikâyelerde? Kimseyi kandırmak istemem... Bencc var. Ama onlara "olay" denebilir mi bilmiyorum. "Cinayeti Gördüm" adlı filmi ansıyın; orada topsuz bir tenis maçı vardır. "Onun gibi" dcmekle yetineceğim. Toplu tenis maçı seyretmek isteyenler, spor alanlarına gidcbilirler. Hikâye topsuz da olabilir. NAZANMSOY Bu yıl içinde Bcrlin'de düzenlenen Tiirk cdebiyatı toplantılarına kutılun on dörı 1 ürk ^air ve yazarın "ükuma (iünleri"nde oktıdııkları, kendi ürünleri olan şiir, hikâGünümüzde artık böyle bir cennet yok, varsa bile ye ve roman bölümlcri Zater turistik bir meta olarak sokağa diişmüştür, ama Şenocak ile Deniz Göktiirk "Doğu" bııgün de "BatT'nın hayal güciinden çıkıp tarafından yayınu hazırlanan gerçekliğe kavuşamumıştır. 1%0'larda Almanya ile bir kitapta toplandı. Kısa bir öbür Avrupa ülkelerine başlayan işçi gİHjüyle birlikbüre önce Almanya'da yayımte, esrarengiz Doğ\ı imgesine, sınaileşmesini talanan kitap Jedem Wort gehört ein Himmel (Her mamlayamamış Tiirk toplumununk'odalgöriinümSüz Başka Bir Dünyadır) adını taşıyor. Kitabın amalü kırlarından kopup gelen insanların değişik yaşacı, çağdaş Tiirk edebiyatını, ontın yeni temalannı ve ma biçimleri, alışkanlık ve inançları çerçevesinde Almanya'da pek tanınmnmış kimi temsilcilerini taüretilen bir Türklük imgesi eklemlendi. Avrupa'da nıtmak. Okuma giinlerinde/kitaptaeserletine yer veyayımlanan kitaplar olsun, ödül verilen Türk filmleri rilen sanatçılar şunlar: Fazıl Hüsnü Dağlarca, Bilge olsun, hep bu "başkalık'ı yansıtan eserlerdi. ŞenoKarasu, TonırJ!» Uyar, Adalet Ağao^lıı, Pınar Kür, cak ile Göktürk'ün de belirttikleri gibi bilim adamAras Ören, Güney Dal, Murathan Mun^an, Hilmi ları bile bu başkalık tikrini körüklemekten geri kalYavuz, Orhan Pamıık, Selim İleri, Nedim Giirsel, mamışlardır. Çağdaş Tiirk edebiyatına programlaZafer Şenocak, DemirÖzlii. rında yer vermeyen, Avrupa üniversiteleriıuleki Türkoloji bölümlcrinin "şarkiyatçı" tııtumu da buAvrupalılar ötcden beri "Doğu "yu, o arada Tiirkinun bir uzantısıye ve Tiirkleri hep dır. bir Doğu miti çerçevesinde görnıüşJedem Wort gelerdir. Birzamanlar hört ein Himmel Batı'nın sınaile^'n, bu akıntıya karjı akılcı dünyasında kürek çeken birkiLamartine, Nerval, tap. Seçki, sınaile Goethe, Byron gibi şen, şehirlileşen şairlerin hayaldiinbir toplumun, taıiyalarını zenginlcşhî, kültürel, cinsel tirmek amacıyla yakimliğini sorgıılarattıkları Di)ğu imyan insanların sogesi, günümüzde, rıınlarını işleyen, sınaileşme sonrası modern bir Türkimodern toplumun ye'nin edebiyatını düzenli baskısıntanıtıyor. Seçilen dan, makineleşmiş, şair ve yazarlar da biteviye hayatınBatı edebiyatı kiildan uzaklaşmak istürüyleyetişmiş, teyen yığınların ilAvrupalı mesgisini çekmek, halektaşlannın ilgiyal güçlerini gıdıklendikleri diişünce lamaküzerebirkitve sanat sorunları le malı olarak pa üstte: Aras ören Adalet Afiaoâiu. Altta: Murathan Munoan, Orhan Pamuk üzerinde diişiiketlenmiş bulunuyor. Türk edebiyatı da bunların dınen; sınaileşme öncesi, tarım ekonomisine dayalı, şında değildir. Kitaba yazdıkları önsözde Şenocak ile feodal bir Türkiye görünümü çizmeyen, folklorcııGöktiirk bunu şöyle anlatıyorlar: luğa yaslanmayan, pitoresk anlatımdan kaçınan sa"Türk edebiyatının Avrupa'da alımlanması genelde 'başka'ya duyulan özlemle belirlenir. Osmanlıların Viyana'dan kaçarken şehrin kapılarında bıraktıkları kahve çuvallarından Berlin'in kebapçı dükkânlarına kadar uzanan bir egzotik zevkler çemberi çekici, natçılardır. "Avrupalılık" bilincinin "başka" dünyalara karşı gitgide pekiştirildiği bir kıtada ve gitgide kendi iç sorunlarına gömülmekte olan bir ülkede bu kitap zor bir görevi üstlenmiş görünüyor... LJ C U M H U R İ Y E T KİTAF SAYI 74 S A Y F A 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle