Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Üniversite ve Demokrat Parti Dcmokrat Parti Tarihi ve tdeolojisi / Cem Eroğul / İmge Kitabevi Yayınları, Nisan 1990 / 192 s. / 10.000 TL. / CKK Kod No: 308.050 Dr. HİKMET OZDEMİR 32. Gün'ün baş,arılı yapımcısı Mehmet AIi Birand ve arkadaşlarının titiz bir çahşmayla izleyiciye sundukları 'Detnir Kırat' belgeseli.bazıçevreleriözeleştiriyeyöneltirmidersiniz? Örneğin üniversiteyi.. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinden sonra kurulan olağanüstü mahkemede Demokrat Partilileri ağır şekilde suçlayanlara üniversite camiası büyük destek veriyordu. Askeri yönetim dönemlerinde hep yaşandı, üniversite, parlamenter hayata vurulan her darbede hem kendisi yaralandı hem de sivildemokratik gelişmeninönünebarikat kurdu. CEM EROCUL DBMOKRAT PARTİ MMtHİ V» tDBOLOJtaİ DP dönemi için akademik amaçlı yalmzca iki kitap varl Üniversitenin, Silahlı Kuvvetler ile birlikte 'rejim bekçisi' rolüne soy unması elbette incelenmeye değer bir konu. Bir doktora tezi düzeyinde ele alınması da N E O K U Y O R L A R ? yararlı olacaktır. Kuşkusuz Demokrat Parti'nin üni versiteye karşı tutumunu öğrenmek de gerekli. Fakat asıl ilginç olan, üniversitenin demokrasiye bakış,ı, bir başka deyişle, üniversite elitinin (öğretim ııyeleri) sahip bulunduğu siyasal kültürün seviyesidir. (Bııgün bile üniversitenin demokrasi anlayışında 19606l'e veya 1971 'e göre fazla bir ilerleme olduğu kanaat inde değilim.) Üniversite, BayarMenderes liderliğindeki Demokrat Parti iktidarına niçinhep nefretlebakmıştır? 1950'de büyük bir seçim zaferiyle yönetime gelenlerin en büyük muhalifİeri acaba neyin peşindeydiler? 1960lı yıllar boyunca üretilen ve 1970lerde de et kisigorülen'sol'literatürdefkibuliteratür önemli ölçüde üniversite öğretim üyelerince yaratılıyordu) hep bir karşıdevrim edebiyatı hâkimdir. Kısaca özetleyelim; 14 Mayıs 1950 günü yapılan genel seçimde geniş halk kesimlerinin oyları ile Milli Şef İsCumhuriyet Halk •••••••••''•'••^•»ı»1'1"1111'1111"™111' Partisi'ni iktidardan uzaklaştırmayı başaran ekip kar^ıdevrim yapmıs,tır(!) üysa, Menderes ve arkadasjarının eylemi halkçılaik ideolojinin, yani Kemalizmin popülist bir anlayışla yeniden yorumlanmasıdır. 'Gerici' diye bir kenara itilmekten, sömürülmekten ve ancak tepeden bakma bir ilgiyi görmekten bıkan köylü; köşebaşlarını tutmuş eşraf karşısında yeni fırsatların kendisine açılmasını isteyen genç tüccar; büyük kentlerde gelişen ticaret ve sanayi burjııvazisiyle çıkar ilişkisini güçlendirmeye çalışan serbest meslek sahipleri.. yıllardır iktidarı elinde tııtan CHP'den koparak bütıin bu kırgınlıklan ve bekleyi^leri ıısraca kullanmasını bilen (lelal Bayar ve Adnan Menderes ve arkadaşları kısa sürede bir halk mııhalefeti örgütlemeyi başarmışlardır. İddia edildiği gibi bir karşıdevrim filan değil. Demokrat Parti'nin en büyük destekçisi, yeni türeyen kasaba burjuvazisi ile muhafazakârlıklarına nihayet emin bir kapı bulabilen büyük toprak sahipleri olmııştıır. Kasabadaki yeni burjuvazi, işleri dolayısıyla köylüyle temas halindedir. Büyük toprak sahibiyse devletin yalnız bıraktığı köylüye 'ağalık', 'ağabeylik' etmesini bilmiş, Kemalist relormlar sırasında yitirdiği iddia edilen nüfuzıınu da yeniden elde etmiştir. Bunlara ayrıca, özgürlük arayışındaki şehirli aydın ile îsmet İnönü ve partisini devirmek için gizli örgütlenme içindcki Silahlı Kuvvetler mensuplarını da eklemek gerekir.. BayarMenderes önderliğindeki halk muhalefetinin seçim zaferini ülkeye hâkim olan genel met İnönü ve . J..J.. ,«ıa.t}mmmmfvttmsmimmi Şahln Kaygun: Bu hafta Ahşap Köşkün Hanımefendisi (Zeynep Avcı'nın) beğenerek okudum. Demir özlü'nün Berlin'de Sanrı kitabım yeniden okuyorum.. . . 4! Mario Levi: Son 10 günde Sevim Burak'm bütiin kitaplarını baştan sona okudum. Şu günlerde Selim tleri'nin Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın'ı ya da Italo Svevo'nun Senilita adlı kitabım elime alacağım. . . . Fusun Erbulak: Yalnızlık Adasının Erkekleri (PınarÇekirge) hoşuma giderek okudum. Benim yazdıklarıma yakın buldıım. Ayrıca Edip Cansever, Yerçekimi Karanfil ve Simone de Beauvoir Sade'ı Yakalım nıı? adlı kitaplarını okumaktayım. 'hoşgeldin' havası içinde teneifüs etmekte zorlanan üniversite; Forum Dergisi ve Hürriyet Partisi deneylerinden sonra kendisini Ismet İnönü CHP'sinin kollarına atmıştır. Bu gelişmenin sonucudur ki; 1960 darbesinden başlayarak sivilparlamenter hayatın vazgeçilnıez unsurları olan siyasal partilere yönelik saldırılarm başında hep üniversiteyi buluyoruz. İstanbul ve Ankara üniversitelerinden hukıık ve siyaset hocalarından alınan görüşler doğrultusunda devletin yeniden yapılandırılması projeleri gerçekleşseydi, ülkeyi profe sörler, generaller ve yargıçlardan oluşan bazı 'şura'lar yönetecekti! Demokrasiden nasibini almamış anlışanh hukuk Slimleribürokratikbirdiktatörlüköneriyorliirdı! 1961 Anayasası'nı hazırlayan Temsilciler Mecli si'ndeOrd. Prof. Dr. SıddıkSamiOnarbaşkanlıgındaki İstanbul Bilim Komisyonu'nun görüşleri ne ()lçude yumu^atılabildi? (Ayrıca üzerinde çalışılması gereklibirolgu). Üniversite Demokrat Parti ilişkisindeki soğuklugun (dü^manlık belki) akademik alanda etkisi ise hâlâ sürüyor. Demokrat Parti dönemi esas olarak 'tabu kabuledildivebir istisnası ile kimse bu önemli deneyi incelemeye değer bulmadı. 4'ü muhalefette, 10'u iktidarda yaklaşık 15 yıl Türk poliiikasında birinci derecede etkili olan bir siyasal parti ve dönemine ilişkin bugün elimizde üniversite mcnsuplarınca akademik amaçla yapılmı^ yalnızca iki araştırma bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Prof. Cem Eroğul taralından 1968de tamamlanmış, olan Dcmokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi (Ankara: İmge Kitabevi, 2. baskı 1990) basjıklı doktora tezidir. Akademik amaçlı ikinci araştırma ise; ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Doç. Hüseyin Bağcı'nınkidir. 198587 yıllarında Londra, Was hington ve Ankara'da yoğun bir arşiv çalışmasıyla oı taya çıkarılan bu eser, Demokrat Parti Dönemi Dış Politikası (Ankara: İmge Kitabevi, 1990) başlığıyla yayımlanmıştır. Eroğul ve Bağcı'nın Demokrat Parti dönemini konu edinen çalışmalan, politikacılar başta olmak üzere sıradan okur için de 'bilinmeyen'i eri^ilebilir kıldıklarından dolayı ayrıca önemiidir. Fakat en fazla, siyasal çoğulculuktan çoğunluk diktatürlüğünü anla yan ANAP'lı milletvekilleriyle, siyasi muhalefetten hükümetin her yaptığına karşı çıkmayı anlayan SHP'li milletvekillerinin öğrenmesi gereken bilgilerle dolu iki dcrs kitabı. TBMM Başkanı Sayın Kaya Erdem'e öneriyorum; Prof. Cem Eroğul ve Doç. I Iüseyin Bağcı'nın Demokrat Parti ile ilgili araştırmalarını sevgili milletvekillerimizebireradetdağıtırmısınız?Liitfen.. n S A Y F A C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 7 0