05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Füruzan 'Lodoslar Kenti' şiirlerini anlattı Askım, kendim ve kentim Lodoslar Kenti / Fürüzan / Can Yayınları İst. 1991 / 104 s. Itlnı/aıı IJOIX)SI.AK KKNTİ MÜRŞİTBALABANLILAR \ Füruzan bu kez şiir yayımladı, 5 ıızun şiir. Adı "Lodoslar Kenti". Kendisi, düşünceleri, görüntüleri, karşı koyuşları anlatmanın yolunun bu kez şiirden geçtiğini söylüyor. Kendinevekentinebakıyor Füruzan. Bırakalımoanlat sın... Sayın Füruzan, 5 uzun şiirle "Lodoslar Kenti" İstanbul'a götürüyorsunuz bizi; yaşamöyküsü, gözlem ve tarihçe... Bunlar damıtılmış öyküler bir anlamda. Sizi de ilk kez bu kadar ortada bir yerde görüyoruz, yanılıyor ınuyum? Bir kentin doğumlusu iseniz, o kent sizi eğitenlcrin başında yer alır. Dünyanın en eski metropollerinden birinin bu önemli özelliği lıızla yiterken, oralı biri vc yazar olarak etkilenmemek olanaksızdır. Çağımiza özgü olağanüstü hız kazanan değişmenin kar şısında oldıığıım sanılmasın. Böyle bir karşı çıkma gerçekle bağdaşmayacağı için, ah vah etmenin ötesine de geçemez. istanbul'a reva görülen bozmaların temelinde yatan çarpık üretime karşı çıkmamaksa anlaşılır gibi değil. İstanbul'u İstanbul eden değerleri savunmak sanıldığı gibi asla nostaljik bir algılama sonııcu değildir her zaman. Paris de değişiyor. 1789'a değin uzanan ana oluşum planına saygı gösterilip, çevresinde genişleyerek, kente katılan nüfusun ala bildiğine çoğalması engellenerek Ben kentimizi her gözden geçirişimde, beşer yıllık aralarla ne garip durumlara sokulduğunu görüyorum. Altyapısı elverişsiz, sonradan görme bir yapılaşmanın protilini, yüzünü sildiği İstanbul'da yaşamak eğer tüm bağlaınlarıyla elc alınırsa dayanılır gibi değil, beni huysıız ediyor. Kültür ve sanat uluslara öyle hop diye tepeden inme gelmez. Oysa biz şimdi şehrimizi talan ediyoruz. Bir Ibrahim Paşa Sarayı, bir Ayasolya, bir Sinan külliyesi bizi sağlam bakmaya, doğrıı anlamaya, güzelliğe yöneltecektir. "Lodoslar Kenti" yüzyılımıza özgü bir yaşama sevdasının süregenliği içinde ele ahnmışlır. Dünyanın, en önemli, çarpıcı yüzyılının tanıklarından olmak hem öfkclendiren, hem de kişiyi arasız bileyen bir şey. İçinde bulunduğumuz yıllar, yorucu ama yenileyen bir dinamizmde yaşatıyor insanı içimde. Şiiriştebukesişmedeboy verdi. Dünyanın hangi kentinde olsaın Paris, Kahire, Berlin vb. hep dönüp sorgulayarakkendimevekentimebakıyorum. Bubakış ulusal kimliğimle dünya vatandaşı olma bilinci içinde beni son derece etkiliyor. Elbette sonuçta dediğiniz gibi şiirlerimin ortasındayım ve ben varını. Bir yazar için yazma biçimlerinde kısıtlamalara inanmadığımdan "Lodoslar Kenti" şiir olarak yazıldı. Anlatım özgürlüğümü uyak, ölçü denetimlerinden çok ötede gördüm. üysa pek çok edebiyatçının örneğinde rastlanılan o özelliği göstenneden başladım yazarlığıma. Şiiri hiç denemedinı. Edebiyatın sanatlar arasındaki büyiik yerine duyduğuın saygı belki yıllarta beni şiir yazmadan uzak tutmuş olabilir. Kimi duyarlıklan, düşünceleri, görüntüleri, karşı koyuşları anlatmanın yolu benim için bu kez şiirden geçti. Tüm yaşanmış süreçleri emanetinde tutan İstanbul, bana en çarpıcı, en vurucu bir eanlılıklagörünür hep. Ben bundan ne kadarını aktarabildim bunu söylemek güç. "Lodoslar Kentinde, farklı olanların dalgalanı$ları var. canlılıkla göriınür hep." (Fotograflar Ibrahlm cünel) S AY F A 10 Şiirlerinizde bir başka îstanbul'u görmenin rahatsızlığı da var yanılıyor ınuyum? Anadolu insanımız kendi yaşama biçimi, değerleri ve kültürü içinde daha kişilikli ve kalıcı bir yüze sahip. Buonunbüyükkentlere doğru yola çıkmasıyla ister istemez dağdıp yok oluyor. Bu degişmeyi geliş meye doğru yonlendirmek ne yazık ki üretim ilişkilerindeki ona verilmeycn paylardan ötiirü olumlıı sonuçlar doğurmuyor. Türkiye deki istihdamın taşınacağı yerler akıllı, durüst hesaplamalardan geçseydi, her şey çok daha başka olurdu. Kendi kültürünü sarsıntıyla zar zor taşıyan İstanbul, kırsal kesim kişileFüruzan: "Tüm yaşanmış süreçlerl emanetlnde tutan İstanbul bana en çarpıcı, en vurucu r i y l e yoğunlaşan nüfusu nun varoşları çoğaltmasıyla parçalanıp dıırmakta dır. Bu insanları özendirebileceği gelişmiş örnekler den de yoksundur ve İstanbul bu yoksunluğun acısını daha sonra giderek daha fazla çekecektir. Biz ülkemizde nasıl bir insan tipini yüceltip savunuyoruz? Kültür, sanat ve gelişme adına giinlük iletişim araçlarıylahergün nasıl bir toplum üretiyoruz? Dilimizi ki obizim aklımızın, ilerleyişimizin, varoluşu ınuzun tüm karşılıklarını içerir neyle donatıyoruz? 11er biri bir zaman olan insanların acılarının, bungunluklarının tek çıkış yolu olarak gördükleri varsıllığın arayışlarına yönelmeleri loplumumuz adına ürkütücüdür. "Lodoslar Kenti"ndc onlar ve onlardan farklı olanların dalgalanışlarını görürüz. İşte bu tarklı olmadır yaşama sevincini sezdiren ve geleceğe duyulan güvenin boy verdiği nokta. Yirminci yü/.yıl, dünya tarihinde özgürlük sözcüğiinün en çok gündeınde olduğu bir yüzyıldır, bunu unııtmamalıyız. Bu sözcük, ulusların istediği denli dııru, ke sin görünümüyle hayatın her katmanında henüz ye rini almamıştır, ama işte yirmi birinci yüzyıla girdik. Çok şeyi hızla öğreniyoruz. Bunun önemi yadsınanıaz. Özgürleşmek nebireyler için netoplumlar için kolay olmamıştır, olmayacaktır. Runun bilincinc vardığınız zaman zaten ondan geri dönüş de yoktur. Kendimizi ve ulusal kimliğimizi gelişmiş noktalarda savundukça Anadolu insanmın da daha yük sek bir gelişme, yaşama ve algılama şansına kavuşacağı açık. Çünkü biz hepimiz birbirimizin etkileşimleri içinde olusuyoruz eğer, denilebilirse ulusal kimliğimizi de böyrebluşturuyoruz. 8190 arasındayazdığınızşiirler bunlar. BudöC U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 70
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle