03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

lamında) devlet küçülmeli, nitelik değis,tirmeli, ama çağdaş sosyal demokrasi ve refah devleti kurunıları anlamında devlet büyümelidir."(s. 131) "Bugün sokaktaki adam siyasete soğiık bakıyorsa, partilerin hiçbirini ciddiye almıyorsa ve bu nedenle siyasette tıkanıklıktan söz ediliyorsa, bir nedeni de partılerin kamııya mali kaynağı nasıl temin edecekleri konubundaki suskunluğudur. Vatandaşa vereceği hizmetleri ve alacağı vergileri açıklayan ve ikna etmeve çalışan partinin, popülist efsanenin aksine, vatan daşın gözünde ciddiyeti ve inanılırlığı artacaktır." (s. 134) Akat, bu argümanları sonunda şu soruları soruyor: SHP yeniliğin ve refonnun partisi mi yoksa tutuculuğun ve statükonun mu; devletin, bürokrasinin partisi mi yoksa sivil toplumun, halk kitlelerinin mi; çağı geçmiş efsanelerin ve tabuların partisi mi yoksa bilimin, aklın ve sağduyunıın mu; dogmatik kalıpların partisi mi yoksa yaratıcı cesaretin mi; 1930 ya da 1960 modeli ilericiliği mi savunmaktadır, yoksa 1990'larm, 2000'li yılların ilericisi midir:' SHP'yi bu konularda artık bir karar vermeye çağırıyor. Bunu yaparken sanırım, toplumumuzun önemli bir kesiminin talebini dile getiriyor. AsafSavaş Akat'la SHP ve DSP üstüne Lider değil, kadro partisi (orm ne kadar çağdaş sosyal demokrasiye yakınsa, kendisinin ve ekibinin örgütlenme anlayışının da o kadar sosyal demokrasiden uzak olmasından kaynaklanıyor. Baykal ve ekibinin örgüt anlayışının fiili uygulamasını gördük, neolduğunubiliyoruz. Bunun ne kadar altını vurgulasak azdır; aynı sorun DSP için de varittir. Plattorm, mutlaka parti içi ilişkileri kapsamak zorundadır. Sadece ekonomi ve siyaset hakkında görüşleri bir partiyi sosyal demokrat yapmaz; örgüt modeli ve parti içi demokrasi hiç olmazsa f ikirler kadar, hatta Türkiye sosyal demokrat hareketinin bugün geldiği noktada onlardan bile önemlidir. Bülent Ecevit'ten "karizmatik popülist lider" olarak söz ediyorsunuz. Sizcc DSP sosyal demokrat bir parti midir? Sanırım bu sorunun cevabı yukarda Baykal la ilgili olarak söyleI diklerimde var. DSP'nin programında pek çok bölüm SHP'nin mevcut programına kıyasla sosyal | demokrasiye daha yakındır. Ama, DSP sosyal demokrat bir parti değildir; söyleminde sosyal demokrat unsurlar taşıyan bir popülist partidir, bir lider partisidir. Tabanında ve seçmenleri arasında diri ve dinanıik sosyal demokratlar vardır fakat bunların partide hiç bir etkinliği yoktur ve olamaz. Güçlü ve demokratik bir örgüte dayanan sosyal demokrat partilerin tersine, lider karizmasına dayanan tüm popülist partiler gibi, DSP'nin de yaşamı biraz saman alevine benzeyecektir. Çabuk parlar, ama o denli çabuk söner. DSP'nin Türkiye sosyal demokrat hartketinde kalıcı b.ir etki yapacağını sanmıyorum. ideolojl mi yoksa antl IdeohHI mlT Du^uncelerını buyuk olçüde paylaşmakla birlikte, Akat'a yöneltmek istediğim eleştiriler yok değil. Bunlara birkaç noktada kısaca değinmek mümkün: Akat, sık sık "sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri", "evrensel sosyal demokrasinin ilkeleri" yanında sosyal demokrasinin "ideolojisi" ve "teorisi"nden, sosyal demokrat "toplum projesi"nden söz ediyor. Oysa sosyal demokrasinin bir ideolojiden çok "antiideoloji" olduğu; sosyal demokrat partilerin donmuş, kalıplaşmış fikirleri reddeden; ilkeleri ve amaçları belli, ama yararlandığı araçları deneyimler ışığında değiştirebilen ideolojik değil pragmatik partiler olduğunun vurgulanması önem taşır. Sosyal demokrasinin yeryüzünde cenneti gerçekleştirecek bir toplum projesi yoktur. Ancak özgür ve eşit bir toplum kurmaya yönelik reformlara yol gösterecek; amaçlara hizmet ederse benimsenecek, etmezse terk edilecek "geçici" projeleri, ütopyaları olabilir. "İdeoloji, toplum projesi, ütopya", sosyal de Kitabınızda SHP'nin özlediğiniz gibi bir çağdaş, sosyal demokrat parti olacağına inandığınızı vıırguluyorsunuz. SHP mevcut yönetimi ile bu niteliğe kavuşabilir mi? Yönetimden ne kast ettiğinize bağlı. SHP yönetimi deyince ben 600 küsur ilçe başkanı ve 5000 ilçe yönetim kurulu üyesini, 72 ü başkanı ve 600 il yönetim kurulu üyesini, 1.000'den fazla belediye başkanını, ınilletvekillerini, parti meclisini ve nihayet MYK, Genel Sekreterlik ve Genel Başkanlık'tan oluşan parti üst yönetimini anlıyorum. Kongreler hızla sürüyor; onlar ve temmuz kurultayı sonucu oluşacak yapı, SHP'yi tereddütsüz özlenilen çizgiye otunacaktır. Biliyorum siz bunu kasdetmediniz. Tek parti döneminden kalan bir alışkanlık, sağ ve popülist partilerdeki lider sultası ile birleşince, Türkiye'de lider ve yönetim özdeşleşiyor. Sosyal demokrasi için çok hatalı bir bakış. Sayın înönü'nün de en önemli özelliklerinden biri, SHP'nin bir lider partisi değil, kadro partisi olmasını desteklemesi ve savunması. Dolayısıyla, ideolojik açıdan daha yavaş olsa bile, SHP örgütsel açıdan hızla çağdaş bir sosyal demokrat partiye dönüşmektedir. Nitekim, üst yönetim de, bir an önce bir program kurultayı yapılmasını ve parti programının değiştirilmesini savunmaktadır. Deniz Baykal ve ekibi, SHP'yc yeni bir platform öneriyor. Baykal'ın platformu hakkında ne düşüniiyorsunuz? Çok olumlu buluyorum. SHP'de bundan sonraki mücadelenin fikir platrormları etrafında yürütülmesini.savunuyorum. Baykal'ın ikilemi, önerdiği plat mokrasinin reformcu yöntemiyle, pragmatizmiyle bağdaşmayan kavramlardır. Asaf Savaş'ın kitabında "idealize" edilmiş bir Batı sosyal demokrasisi var. Okuyucu, Asaf Savaş'ın temsil ettiği sivil toplumcu sosyal demokrasi yorumunun bu partilerde her zaman ve tartışmasız kabul gördüğü izleniminiediniyor. Oysa Batı sosyal demokrat partilerinde devletçi/ kollektivist eğilimli "sol" kanatla, sıvıl toplumcu/ liberal kanat arasındaki mücadele hemen hemen süreklidir. Bu mücadelenin, Kuzey Avrupa ve Alman partıleri gibi iktidara gelmeyi erken bir tarihte ba^aran partilerde ikinciler lehine çok onceleri; Fransız, İngıliz, İspanyol partilerinde ise ancak 1980lerde Nonuçlanmıştır. Denebilir ki sosyal demokrat partilerin iktidara gelmeleri ve iktidarda kalmaları, ancak sivil toplumcu kanatların başarısıyla mümkün olmuştur. Ayrıntıda başka itirazlarım da var. Ama Asar Savaş'ı çok önemli bir hizmet göreceğine inandığım bu kitabı için kutluyorum. Asal Savaş, SHP'nin kendi tanımladığı anlamda bir çağdaş sosyal demokrat parti kimliğine kavuşacağına olan ınancını tekrar tekrar vurguluyor: "SHP bütün iırtınaları atlatacak ve benim özlediğim gibi bir çağdaş sosyal demokrat parti olacak dinamizme sahiptir" (s. 7) diyor. Bu iyimserlik gerçekçiyse sosyal demokrasimiz içinde bulunduğu "tıkanıklığı" gerçekten aşabilır. D Asaf Savas Akat, SHP'de Denlz Baykal'ın Iklleminln, önerdiği platform ne kadar cağdas sosyal demokrasıye yakınsa. kendisinin ve ekibinin örgütlenme anlayışının da o kadar sosyal demokrasiden uzak olmasından kaynaklandığını belırtıyor CUMHURİYET K İ T A P S AY I 6 6 S A Y F A 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle