26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DOÇDR. SÜREYYA ÜLKER TIP ÖĞRENİMİNt KOLAYLAŞTIRMAK İÇtN DİLİNtN TÜRKÇELEŞTİRİLMESİ GEREKTİĞtNİ SÖYLÜYOR 90 bin TöPkce tıp terimi Bu konuda bilim adamlan arasında, Türkçeleştirmeye taraf olanlar ve bilim dilinin uluslararası olması gerektiğini savunanlar var, üstelik ikinci grup da çoğunlukta... Dr. Süreyya Ülker, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi. "Bu işle uğraşmayı doktorluğun dışında görmüyonım, çünkü tıp diliyle uğraşıyorum. Ankara Koleji mezunuyum. ODTu'de iki yıl mühendislik okuduktan sonra tıbbı seçtitn. tki yabancı dil biliyorum, bu nedenle öğrcnciliğim sırasında tıp dilini öğrenirken güçlük çekmedim. Oysa tıp fakültelerinde öğretim dili Türkçe göründüğü halde, terimler ya Latince ve Latincenin türevleri ya da Batı dillerinde kullanılan Latinceden türetilmiş terimlerdir. Bir tıp öğrencisinin 90 bin, 100 bin yabancı terimi öğrenmesi çok uzun zaman almaktadır. Fakültelerde daha çok buna ağırlık verilir, bu dil öğrenildiğinde doktorluk öğrenilmiş sayılır. Oğrencilerse dili öğrenirken çektikleri sıkıntıyı unuttukları gibi kullandıkları dille topluma yaDOÇ. SÜREYYA ÜLKER. "T1P DİLİ KONUSVNDA BUOUNk DkOIN ULAŞIbancılaştıklarını da fark edemiyorlar." LAMAM1Ş BİR AŞAMADA Y1Z YENİ BİR DİL ORTA YA ÇIKARILMIŞTIR." Tıp dilini Türkçeleştirme çabaları yeni değil, Dil Devrimi'nin hemen ardından başlıyor. Birsonunda amatör bir dilci haline geldiğini belirtiyor: çok değerli tıp adamı da bu işle yoğun olarak ilgileni"Terim önerirken izlenen yol bellidir: Yaşayan dilyor. 1944 yılında basımı gerçekleştirilen ve on üç bin deki karsılıkları aramak, halk dilinde kullanılan köktıp terimine Türkçe karşılık öneren sözlükten atardaleri aramak, eski kaynaklardan faydalanmak, Türkimar, toplardamar gibi günümüze kalan ve kullanılan ye dışındaki Türkçe lehçelerden faydalanmak. Beterimler var. Bu yıUarda yoğunlaşan çabalar çok parnün çalışmamda bu yollann hepsi kullanıldı. Fakat tili döneme geçişte ikinci planda kalıyor, zamanla da Türkçede tıp terimlerinin çoğunun karşılığı yok. Bu unutuluyor. 1970'lere gelindiğinde Türk Dil Kurudurumda daha çok öbür yollara başvurulmak zorunmu, Hacettepe ve Ankara Tıp Fakültesi öğretim üyeda kalındı. Yeni terimler, sonuçta Türkçedir ve Lalerinden bir yan kurul oluşturuyor, bu kurul yaklaşık tincelerinden daha anlaşılırdır." üç bin tıp terimine karsılık öneren bir kılavuz yayımÖzellikle genç meslektaşların tıp dilinin Türkçeleşlıyor. 197879'da TDK DU işi yaymak ve dilin kullanıtirilmesine karşı olduğunu, bu konuda ciddi engellemmı sağlamak için konferans ve seminerler düzenlimelerle karşılaştığını vurgulayan Dr. Ülker, kendisiyor, pek bir sonuç çıkmıyor, kurul da çalışmaların ni yüreklendirenlerin Osmanlıca terimlerin yanında çok uzun zaman alacağını ve bu kurulun yetersiz olFransızcalarını da öğrenmek zorunda kalan, Dil duğunu ileri sürerek dağılıyor. Devrimi'nden sonra ise Türkçeleştirme çabalarına tanık olan, dil karmaşasını y aşamış hocalar olduğunu Öğrencilik yıllarında TDK'nm bu çalışmalarını yasöylüyor. Bundan iki yıl önce, Çapa'da, patoloji kokın bir ilgiyle izleyen Süreyya Ülker, "Beni bu konunusunda sunduğu bildiride, gırtlak, ur, göze, yangı ya yönelten Dr. Zeki Eren'in tesadüfen elime geçen gibi Türkçe terimleri ölçülü bir şekilde kullandığı Anatomi kitabı oldu. Eren de Türkçeleştirmeden halde, tek alkış gelmemiş salondan... "Bir anlamda yanaydı ve anatumiye bunu uygulamıştı. Ben bu kiTürkçeyi protesto ettiler" diyen Dr. Ülker "1980 taptan, Latince anatomi terimlerini Türkçe karşılık sonrasında dil çalışmalan üzerinde haksız kuşkular ve anlamlarıyla öğrendim. Türkçe öğrenim yapmayaratıldı, kamuoyu ilgisi azaldı, öğretim üyeleri ve nın kolaylığını yaşadım. Bunun ardından Almanca öğrenciler bu konuda hiçbir göriişe sahip değil, bu iş bir anatomi sözlüğünü Türkçeye kazandırmak istetoplumun yararına olan bir iştir, Türkçe beş on mildiğimde gördüm ki, Latince terimlerin Almancada yon insanın konuştuğu bir dil değildir ki, 'Böyle bir karsılıkları var, Latinceleriyle birlikte Almancalan çabaya ne gerek var' densin. Türkçenin geliştirilmeda kullanılıyor. Bu terimlerin Türkçe karşılıklarına si yönünde hiçbir çaba boşa gitmiş değildir, kaldı ki, baktığımda ise sonuç hüsrandı. Bunun üzerine 90 bin tıp teriminin eklenmesi dile yeni bir boyut kaTürkçe ve dil bilim çalışmalanna başladım." zandırmaktadır"görüşünde. Büyük bir inanç ve özveriyle çalışmalarını yürüten Dr. Ülker, on beş yılını alan bu çalışması sırasında "Tıp dili konusunda bugüne değin ulaşılamamış TDK, Dil Derneği ve Almanya'dan bazı Türkologbir aşamadayız. Yeni bir dil ortaya çıkarılmıştır. larla sürekli ilişki içinde olmuş. Terimlerin Türkçe Şimdi, eğrisiyle doğrusuyla bu dilin tartışılması, ekkökten olmalarına özen gösterirken etimolojik kösiklerinin tamamlanması, bu dilin savunulması ve kenleri hakkında da derin araştırmalar yapan Ülker, kullanılmasıgerekmektcdir." G S AY F A 13 Doç Dr. Süreyya Ülker, tıp terimlerini Türkçe karşılıklarıyla açıkladığı dört kitap yayımladı. Ulker, "Türkçe 510 milyon kişinin konuştuğu bir dil değildir ki, böyle bir çabaya ne gerek var, densin diyor. nkılâp Kitabevi, geçen günlerde Y. Doç. Dr. Süreyya Ülker'in bir dizi tıp kitabını yayımladı. Yazarının maddi katkılarıyla yayımlanan bu kitapların arasında "Tıp öğrenimini kolaylaştıran sözliik" sloganıyla sunulan, tamı tamına 90 bin tıp teriminin Türkçe karşılıklarını içeren büyük boy sözlük dikkat çekiciydi. Dr. Ülker'in on beş yıllık yoğun çabasının ürünü bu yapıt, tıp fakültelerinin çoğunun lngilizce öğretime geçmeye hazırlandığı şu günlerde, hiç hesapta olmayan "Tıp dilini Türkçeleştirmek gerekli mi" sorusunu gündeme getiriyor. Bilim alanında ulusal bir dil yaratmanın gereği hangi koşullarda ortaya çıkar? Bilim dünyasının kalbinin atmadığı bir dilde bilimsel terimlere karşıhk bulmaya çalışmak zorlayıcı ve dayanaktan yoksun olmaz mı? Bilim, ulusal çerçevelere sığmayacak derin, geniş, evrenselbirolay değil midir? Bilimsel gelişmenin baş döndürücü bir ivme kazandığı günümüzde, bilimsel ve kültürel yaşantımıza giren yeni olgulara dilde karsılık bulabilmek öğrenimi, uygulamayı kolaylaştıran, yeniliklere, uyuma hız veren, dile yeni boyutlar kazandıran bir olay değil midir? I ÛLKER TIPTERİMLERİ SÖZLÜfiÖ'NOEN Astigmat Yayıkgörülü Asthenia: Argınlık Asthma (aasrmıs, catarrhus suffocavitus): Yelpik. Eşanl. boğucu ingın. Cacochymia:Kötüsuyukça. Campbell testi: Kambel sınayı Cantor tübü: Sindikli bağırsak borusu Cellase 1000: Gözedirit Ozhsnağı 1000 Distoma (Distomum): Kelebekler Diyadcrm: Arayaprak Doktora tezi (doktora disertasyonu). bilgerlik savuncası Doppler kayması: Sıksayı kaymaM Epitela:Üstdoku. Erotik:Kösnül Eskabarb: Yenirelma. Ethamide: Goçatırözü Hypcractivus: Aşırı etkin Hypermnesia: Üstbellekçe. Mastoidale: Emceksi çıkıntının ucu Maternus (maternalis): Anasal. Ncurotmcsis:Sinirkopuğu Y. Doç Dr. Sflrtyya ÜHtr'ln kttaptan Ülker Tip Terimleri Sözlüğü (Latince Türkçe, Türkçe • Latince) înkılap Kitabevi / 1182 s. Lenfomalann Histopatolojik Bölünümü / tnkılap Kitabevi / 136 s. Patoloji / Inkılap Kitabevi / 364 s. CUMHURİYET K İ T A P SAYI 93
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle