06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sivil direnişten Kurtuluş Savaşı'na Ege'deki Sivil Direnişten Kurtuluş Savaşı'na Geçerken Uşak Heyeti Merkeziyesi ve İbrahim (Tahtakılıç) Bey / İlhan TekeliSelim İlkin / Türk Tarih Kurumu Yayınları 6.000 s. / 20.000 TL NURER UĞURLU Kurtuluş Savaşı 'na geçerken Uşak Heyeti Merkeziyesi ve İbrahim (Tahtakılıç) Bey Ödemiş'in Bozdağ eteklerinde (Dadbey/Günlüce) öğretmenlik yaptığım yıllarda (1963), Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın "sivil toplum örgütlenmesi"nin önemi üzerınde durmuş, zaferin "büyük ölçüde halkın desteğini ve katılımını sağlamış bir örgütlcnmenin" gerçekleştirmiş olabileceğine inanarak harekete geçmiş, çalışmalara girişmiş, notlar almış, belgeler toplamaya başlamıştım. Ama önce "sivil toplum örgütlenmesi"nin başlangıçlarından saydığım Nazilli, Alaşehir kongrelerine katılmış kişilerle görüşmem, konuşmam gerektiği eörüşünü kabul etmiş, bu düşüncemi Ödemış eski Belediye Başkanı, çevrenin en zengin tarih, sanat, folklor kalıntılarını toplamış, değerlendirmiş ve düzenlemiş, alanının tek (amatör) uzmanı saydığım Mutahhar Şerif Başoğlu (tanınmış bilim adamımız Muzaffer Şerif Başoğlu'nun kardeşi) ile yine o yıllarda Ödemiş'te Cephe adında bir gazete çıkaran mizah yazarı Burhan Esen ve hikâyeci Behiç Duyguluya açmış, onlardan, bu olaylara ve toplantılara katılmış insanlarla beni tanıştırmaiarını, eörüştürmelerini istemiş, yardım ve destek dileğinde bulunmuştum. İki yıldan çok süren araştırma sonrası Istanbul'a dönmüş, aldığım notlar, sağladığım belgelerle kitaplık, arşiv çalışmalarına başlamıs, yazma işini biraz gerilere bırakmıştım. Bu sıralarda Ikbal Kahvesi müdavimlerinden şair Hasan tzzettin Dinamo'nun Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızı destanroman şeklinde yazdığını duymuş, onunla tanışmak, görüşmek istemiştim. Bu isteğimi tarihçi Lütfi Erişçi aracılığıyla sağlamıştım (1). Hasan tzzettin Dinamo'yla görüşmelerimiz "sivil toplum örgütlenmesi"nden çok, bir tarih araştırmasının yazılışında olaylara mı, yoksa olayların oluşumunda etkili olmuş iasanların davranışlarına, yargılarına mı ağırlık vermeli üzerinde olmuştu. Anımsadığım kadarıyla Dinamo'ya göre yazar, önce insantoplum ilişkilerinin nedenleri üzerinde durmalı, buradan olayların icıne girmeli, nesnel sonuçlara varmaya çalışmalı, "savaşı etkilemiş her türlü düşünce, davranış ve kahramana hak ettiği yeri art düşüncelere saplanmadan vermeli." Dınamo'dan "Ege'deki Sivil Toplum Örgütlenmesi"nin nasıl doğduğunu, bu harekete toplumun hangi kesımlerinin niçin katıldığını, hareketin hangi çelışkilerden kaynaklandığını, bu ınsanların ne çejit görevleri olduğunu, nasıl bir örgütlenme gerçekleştirmeye yalıştıklarını sormuş, bunlara acık ve belirgin karşılıklar alamamıştım. Dinamo, cıkacak kitaplarını okumam gerektığını söylemişti. Bu arada aynı konuda gazeteciyazar arkadaşım Nurdoğan Taçalan'ın da çalıştığını öğrenmiş, onunla " E ^ dekı Sivil Örgütlenme"nin öncesi ve sonrası ü üzerinS A Y F A 4 Alaşehır Heyetı Merkeziyesi Oturanlar, soldan sağa doğru Mazhar Nurullah, İbrahim Tahtakılıç, Alaşehir delegesı Nazmı Bey, ayaktakıler soldan sağa doğru Kula delegesı Raşıt Bey, Gedız delegesı Şaphanelı Mehmet Fuat Bey, Salıhli delegesı Abdullah Salım Bey. de çeşıtli görüş alışverişinde bulunmuş, onun araştırmasının da yavımlanmasını beklemiştim (2). Ama bu konudaki çalışmalarımı sürdürmüş Kurtuluş Savaşı'mızın "sivil toplum örgütlenmesi"nin temelini, ana kaynağını ve felsefesini "toprak sorunu"na bağlamış, düşüncelerimi Yeni a dergisinde "Jlk Halk OÎmak Savaşı ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın Temel Felsefesi" başlığı altında dizi yazı olarak yayımlamaya başlamıs, sözlerimi bir "sunus" yazısıyla şöyle özetİemiştim: "Batı, endüstri devrimini gerçekleştirdikten sonra hızlı bir gelişme göstererek zenginleşmijti. Bu zenginlik, halka yayılmaktan, onun mutluluğu için kullanılmaktan çok, belli sınıfların elinde aşırı bir birikim yaratıyordu. Zenginliei tekeline alan sınıflar, yönetime de egemendıler. Ellerindeki birikımi arttırmak için yeni yeni çıkar alanlan gerekiyordu. Birinci Dünya Savaşı ndan yenik çıkan Osmanlı lmparatorluğu Batılılar için tam anlamıyla yağmalanacak bir ülkeydi. Bölüşülmesi işten bile değildi. Ama Anadolu halkı tutsak yaşamaktansa ölmeyı yeğledi. Bu amaçla da örgütlendi. Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızı işte bu örgütlü nalk güçleri yönetti. Bunun içindir ki Istanbul'dan Anadolu'ya geçen aydınlarla birlikte halkın bütününü kapsar Ulusal Kurtuluş Savaşımız. Onun için de halkın savaşıdır. Türk ulusunu başanya ulaştıran biricik etken olmuştur" (3). İlhan TekeliSelim llkin'in "Ege'deki Sivil Direnişten Ulusal Kurtuluş Savaşı'na Geçerken Uşak Heyeti Merkeziyesi ve tbrahim (Tahtakılıç) Bey" isimli güzel ve anlamlı çalışmalarını okurken bunları anımsadım (4). Bu güzel ve anlamlı çalışma, Ahmet Tahtakılıç'ın "babasına ve Uşak Heyeti Merkeziyesi'ne ait belgeleri" araştırmacılara vermesiyle başlamıs. Ama Ahmet Tahtakılıç yalnız bu belgeleri araştırmacılara vermekle kalmamış, konuyla ilgili notlar hazırlamış, belgeler aramış, dönemle ilgili kişileri ve aileleri bulma konusunda yazarlara sürekli yardımcı olmuş, çalışmanın vılmaz destekleyicisi, denebilir ki görünmez üçüncü kaIemi konumunda bulunmuştur. Böyle bir çalışmanın ortaya çıkmasında Ahmet Tahtakıhç'ın bu saygıdeğer katkısına ve davranışına yazarlar kadar, biz okurlar da teşekkür ederiz. ilhan TekeliSelim llkin'in bu ilgi çekici çalışmaları beş bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde yazarlar, İzmir'in işgalinden (15 Mayıs 1919) Ege'de kongrelerin toplanmaya başladığı temmuz ortalarına kadar olan dönemi almışlardır. Bu bölüm İbrahim (Tahtakılıç) Bey'in Defterindeki bilgilere dayanmadan, dış kaynaklardan yararlanılarak yazılmıştır. Bu bölümde, Ege'deki direnişin örgütlenmesindeki gelişim anlaulmadan, bu gelişimin oturtulacağı iki genel çerçeve kurulmaya çalışılmıştır. Bu çerçevelerden birincisinde Birinci Dünya Savaşı sonrası barış görüsmeleri içinde, Batı Anadoluyla ilgili Batılı dış güçler arasındaki çekışme ve yarışma ortaya konulmuş, ayrıca Itilaf Devletleri'nin bu bölgeyle ilgili tutumlarındaki değismeler incelenmiştir. Ikinci çerçevede ise bu dönemde Istanbul hükümetlerinin barışın sağlanmasına ilişkin politikalarının özellikleri ve politikalarındaki değışiklikler sergilenmeye çalışılmıştır. C U M H U R İ Y E T K İ T A P : SAYI 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle