24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Son Araştırmalardan CBT 1445/28 Kasım 2014 7 Kitap Bir portre Afşar Timuçin Düşünür, şair Prof. Dr. Afşar Timuçin’e “vefa” ve  “toplumsal görev” bağlamında Osman Bozkurt tarafından tasarlanan “Bir portre Afşar Timuçin” kitabı Bulut Yayınları’ndan çıktı. Kitapta okur, düşünür, bilim adamı, sanatçı, edebiyatçı dostların kaleminden, üne unvana makama tutulma gereği duymadan, kültür adamı olarak ödünsüz yaşamayı bilmiş, gerçek bir aydın portresini buluyor. Kitap, toplumun Afşar Timuçin’i yapıtlarından haberdar olarak, yapıcı bir biçimde tartışma, değerli emeğini daha verimli kılma amacıyla hazırlanmış. Öğrencisi, meslektaşı Sabahat Türer kitapta Afşar Hocayı; “O tüm yaşamını insanı geleceğe açacak yolları aramaya adamıştır. Adanmışlığını bir sevinç olarak yaşar. Gece gündüz yorulmadan çalışır. Onu tanımamı yaşamın değerli bir armağanı olarak gördüm hep. Kendimi geliştirmem için her zaman destekledi, yüreklendirdi. Neredeyse kırk yıllık dostluğumuzu sevinçli günlerimizde de acılı günlerimizde de bir güzellik olarak yaşadık.” sözleriyle betimliyor. kalıtım bölgeleri değişmiş (PNAS). Kediler en az 9000 yıldan bu yana insanlarla birlikte. Kedi familyasına (Felidae) tüm dünyaya yayılmış olan ve birbirinden farklı çevre koşullarına uyum sağlamış 40 tür dahildir. Ev kedileri (Fellis silvestris catus) yabani kedilerden tamamen ayrı yaşamadıkları için ve insanların onları her zaman beslemedikleri ve yavrularını kontrol etmemeleri nedeniyle yarı evcil sayılıyor. Washington Üniversitesi’nde Wesley Warren ve ekibi ilk başta dişi bir Habeş kedisinin kalıtımını çözdü. Bu ırkın genetik bilgileri ise diğer altı ev kedisi, iki yabani kedi türü, insan, köpek, aslan ve inekle karşılaştırılmış. Ev kedilerinin kalıtımında evcilleşmeyle ilgili olabilecek beş bölge saptanmış. Bunlar bellek oluşumu, ödüllendirme ile öğrenme ve korkutma ile kondisyon idmanıyla ilintili. Bilim insanları ayrıcı kedilerin bol etli beslenme şekline bağlı olan yağ metabolizmasında ve hayvanların olağanüstü görme ve duyma yetilerini açıklayan gen varyasyonlarında bazı özellikler de tespit etmişler. bileceğimizin bir göstergesi diyor. Nitekim çocuk ölümlerinde dünya genelinde önemli bir düşüş söz konusu. 2000 yılında canlı doğan bin bebekten 76’sı ölürken bu sayı 2013 yılında 46’ya düşmüş. Bu başarı özellikle de aşıların geliştirilmesi, daha iyi sıtma önlemleri, antibiyotik ve enfeksiyon hastalıklarına karşı alınan diğer önlemlere elde edildi. Bu zaman zarfında erken doğuma bağlı ölümlerde sadece 12’lik bir gerileme yaşanmış. Üstelik de erken doğum oranı dünya genelinde artıyor. On bebekten biri dünyaya erken açıyor gözlerini. Sayılara göre erken doğum nedeniyle en fazla çocuk Hindistan’da (yılda 361.000) ölüyor. Hindistan’ı Nijerya (93.000), Pakistan (75.000), Kongo (40.600) ve Çin (37.000) takip ediyor. Yüzde olarak bakıldığında yüzde 51 ile Makedonya başı çekiyor. İkinci sırada Slovenya (yüzde 47,5) ve üçüncü sırada ise Danimarka (yüzde 43) var. Dünya genelindeki ortalama ise yüzde 17,4 civarında. B12 vitamini ve folik asit demansı durdurmuyor Kant ve Scheler’de İnsan Problemi Mengüşoğlu Külliyatı’nın ikinci kitabı olarak “Kant ve Scheler’de İnsan Problemi” Doğu Batı Yayınları’ndan çıktı. Prof.Dr. Uluğ Nutku ölümünden önce giderek artan sağlık problemine rağmen hocası Prof. Dr. Takiyettin Mengüşoğlu’nun “Felsefeye Giriş” kitabının ardından “Kant ve Scheler’de İnsan Problemi” ni de yayına hazırladı. Kitapta, yeniontoloji ve fenomenolojinin güzergahında Kant ve Scheler’in düşüncelerini baştan sona tahlil eden Mengüşoğlu, onlar aracılığıyla insan kavramını derinleştirir. Mengüşoğlu, “İlk bakışta özneye hiçbir özerklik tanımayan felsefeler sonunda insanı silikleştirdi. Akıl ve tabiat ikiliğinde hapsolmak yerine insan varoluşsal ve somut bir bütün olarak görülmelidir” şeklinde özetlenebilen bir insan felsefesini temellendirir. Nutku, “Mengüşoğlu Külliyatı’nı Sunuş” yazısında; “Hocamın bazı kitaplarının 2. baskılarını o hayattayken yayına hazırlamıştım. Sonraki baskıları eşi Tomris Mengüşoğlu düzenlemişti. Şimdiki iş dil yönünden bir daha gözden geçirme ve ciltleri sıraya koymaktır. ‘Felsefeye Giriş’i ilk cilt olarak seçtik; çünkü hem öğretimde talep bakımından hem de felsefeye ilginin gittikçe arttığı toplumumuzda tanıtım bakımından önceliklidir. Düzelti işi yazmaktan zordur. Yazarın üslubunu bozmadan, cümlelerin anlamını değiştirmeden bu işi yapmak, sanıldığından daha ağır bir sorumluluğu üstlenmeyi gerektirir…” diyerek bu külliyata verdiği emek ve değeri ifade ediyor. En sık görülen ölüm nedeni erken doğum Küçük çocuk ölümlerinde dünya genelinde bir azalma söz konusu. Fakat erken doğum ve bunun sonuçları büyük bir sorun. Beş yaşından küçük çocukların ölüm nedeni olarak erken doğum, liste başına geçti. Beş yaşını doldurmamış altı çocuktan biri erken doğum ve buna bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünya genelinde her gün 3000 çocuk ölüyor diyor araştırmacılar. 2013 yılında yaşamını yitiren 6,3 milyon küçük çocuktan 1,1 milyonunun ölüm nedeni erken doğum (The Lancet). Bunların çoğu (950.000) yaşamlarının ilk dört haftasını bile atlatamıyor. John Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’ndan Robert Black ve ekibi, erken doğum ve sonuçları nedeniyle örneğin akciğer enfeksiyonuna yakalanıp ve doğum sırasındaki komplikasyonlar nedeniyle ölenlere kıyasla daha fazla çocuk ölüyor diyor. Bu gelişmenin tıpta yeni yaklaşımların gerektirdiğine işaret ettiğine değinen Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’ndan Joy Lawn ise, enfeksiyon hastalıklarıyla mücadelemiz, aynı çabayı erken doğum sorununa gösterdiğimiz takdirde başarılı ola Wageningen Üniversitesi araştırmacıları B12 vitamini ve folik asidin sanıldığı gibi demans riskini düşürmediğini saptadı. Bu alanda yapılanın en büyüğü olan bu araştırmada bellek testlerinde pek belirgin bir fark ortaya çıkmamış. Rosalie DhonksheRutten ve ekibi bu ilaçları iki yıl almaya devam eden grubu etkisiz ilaç alan grupla karşılaştırmış... B vitaminleri birkaç yıldan bu yana Alzheimer hastalığıyla ilişkilendirilmekte. Bilindiği gibi yüksek homosistein değerleri inme ve demans riskini yükseltiyor. B12 vitamini ve folik asit ise bu aminoasitlerin değerlerini düşürürler. Kötü bir belleğe sahip olanların daha düşük B12 vitamini ve daha az folik asit aldıklarıyla sonuçlanan eski bir araştırmada, bu ilaçların demans riskini düşürebildiği sonucuna varılmıştı. Ne var ki son araştırmada B12 vitamini ve folik asidin koruyucu etkisi kanıtlanamadı. Araştırmaya yaşları ortalama olarak 74 olan 3000 kişi katılmış. Bunların yarısı iki yıl süreyle günde 400 miligram folik asit ve 500 miligram B12 vitamini alırken, diğer yarısı etkisiz ilaç almış. Tüm katılımcılarda homosistein değerleri yüksekti. Bu değerler vitamin ve folik asit alanlarda gerçi düşmüş fakat bellek ve düşünme yetilerinin test edildiği deneylerde B12 vitamini ve folik asidin olumlu etkileri görülmemiş. Bilim insanları gerçi bu ilaçların zihinsel gerilemeyi az da olsa yavaşlatabileceğini söylüyor. Fakat saptanan çok küçük fark tesadüf de olabilir diyorlar (Neurology). Nilgün Özbaşaran Dede nilodede@hotmail.com Kasım 2014, sayı 251 Toplumsal Tarih dergisinin Kasım ayı sayısında, ayın kapak konusu olarak Mehmet Ö. Alkan’ın kaleme aldığı, “Atatürk Türbesi’nden Anıtkabir’e” başlıklı yazı yer alıyor. Bu sayıda yayımlanan diğer başlıca yazılar arasında, Özde ÇeliktemelThomen’in “Sinema ve Tarih: Osmanlı’dan Sinema Manzaraları”, Çiğdem Oğuz’un “Kanal Harekatı’ndan Thayetmyo Esir Kampı’na”, Ümit Kurt’un “I. Cihan Harbi Sonrası Ermeni Mallarının İadesi: Cebeli Bereket Örneği”, Hristian Georgiyeviç Rakovski’nin “Türkiye’nin ve Balkanların Sosyalistlerinin Bildirisi”, Işıl Çakan Hacıibrahimoğlu ve Mehmet Perinçek’in “Frunze’nin Veda Yemeği’nde İmzalanan Anı Defteri”, Beno Kuryel’in “Matematiğin Tarihsel ve Felsefi Dinamikleri” yazıları bulunmaktadır. Toplumsal Tarih
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle