Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN SON ARAŞTIRMALAR 400.000 yıllık insan kalıtımı çözüldü altında bulunan yabanıl hayvanlar hakkında daha fazla bilgi alışverişinde bulunacak (Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF). Deniz daha geç donduğu ve dolayısıyla da fok avı daha geç başladığı için iklim değişimi kutup ayılarının açlık dönemini uzatıyor. Açlık, ayıları köylere inmeye zorlar ki bu da insanlara büyük zararlar verebilir. Bu yüzden beş ülkenin bu sorunu ortaklaşa çözmeleri önemlidir. Konferansa katılan ülkeler öte yandan hammadde arayışı ve deniz trafiğinde, ekolojik açıdan duyarlı olan bölgelere daha fazla dikkat edilmesini de önerdi. “Kirlensahip olurlar. Cerrahlar ameliyat sırasında hastanın arterleri ve damarlarını, bağışçınınkilerle birleştirirler. Uzmanlar bugüne kadar damarlardan sadece kanın aktığını düşünüyordu. Fakat bilim insanları şimdi “kollateralizasyon” dedikleri bir süreci izlediler. Bu süreçte damarlar uzar, genişler ve aralarında yeni ağlar oluşturur. Hatta artkafayı kanla besleyen damarlar da kan damarlarının iyi bir şekilde organize olmalarında önemli bir rol oynuyor diyen araştırmacılar, yüz naklinden önce bu damarların normal çalışıp çalışmadığının da kontrol edilmesini öneriyorlar. Bilim insanları günden güne geliştirilen yöntemlerle gitgide daha eski genetik malzemeleri inceleyebiliyor. Şimdi de İspanya’da bulunan bir ilkel insanın kalıtımını analiz ettiler. Böylece evrim araştırmacıları ilk kez 400.000 yıllık bir insan kalıtımını çözmüş oldu. Leipzig MaxPlanck Enstitüsü’nde Matthias Meyer ve ekibi, Homo heidelbergensis’e ait tüme yakın mitokondriyal genom sekansını çözdü (Nature). Mitokondriler beden hücrelerinin enerji santrallarıdır. Kuzey İspanya’daki bir mağarada bulunan hominini (insansı), analizlere göre soyu tükenmiş bir Asyalı Neandertal’in akrabası olan Denisova insanıyla akraba. Bugüne kadar incelenen en eski kalıtım, Belçika’daki Scladina Mağarası’nda bulanan 100.000 yıllık Neandertal’e aitti. Hayvanlara ait en eski kalıtım malzemesi ise Perm bölgesinde bulundu. Meyer ile çalışan ekip, çok fazla zarar görmüş DNA’nın kazanılması ve dizilemesi için yeni teknikler geliştirdi. İspanya’daki Sima de los Huesos Mağarası’nda bulunan Homo heidelbergensis’in uyluk kemiğinden iki gram kemik tozu çıkarılmış. Bu malzemeden ise daha sonra DNA ayrıştırılmış ve kalıtım bilgileri filtre edilmiş. İçinde orta Pleistosen’e ait 28 iskeletin bulunduğu mağara yirmi yıldır JuanLuis Arsuaga başkanlığında inceleniyor. Almanlar mitokondriyal DNA’yı (mtDNA) Neandertal, Denisova insanı, insansı maymun ve günümüz insanının mitokondriyal DNA’sıyla karşılaştırınca şu sonucu elde etmişler: Kuzey İspanya’daki hominini 700.000 yıl önce Denisova insanıyla ortak bir ataya sahipti. Sima’daki homininin Denisova insanıyla ortak bir ataya sahip olması bilim insanları için şaşırtıcı olmuş. Çünkü mağaradaki fosiller, Neandertal insanınkine benzeyen özelliklere sahipti. “Beklenmeyen sonuç, Neandertal ve modern insanın gelişimi için karmaşık bir evrim motifi sunuyor.” Kuzey İspanyalı hominini, Denisova insanı ve Neandertal arasındaki akrabalık ilişkisinin açıklanabilmesi için yeni çalışmalar yapılacak. meye karşı, Arktik bölgedeki uç koşullara yönelik acil durum sistemlerine ihtiyacımız var “.Greenpeace kısa bir süre önce Kuzey Buz Denizi’ndeki bir Rus petrol platformunu uluslararası manşetlere taşımıştı. nelinde gerçekleştirilen 154 araştırmanın sonuçlarını böyle diyor. Bu çalışmalara 2009 yılından beri Çin ve Aşağı Sahra bölgesinde gerçekleştirilen anketler de dahil. Türkiye Alzheimer Derneği’nin tahminine göre ülkemizde yaklaşık 400.000 Alzheimer hastası var. Ve ülkemiz insanlarının giderek daha uzun yaşamaya ve nüfusumuzun göreceli olarak yaşlanmaya başlaması nedeniyle bu sayının daha da artması bekleniyor. ADI raporuna göre demans hastalarının yüzde altmış ikisi düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor. Fakat bu oranın yükselen yaşam beklentisine bağlı olarak önümüzdeki on yıllarda artması ve 2050 yılında yüzde yetmiş bire çıkacağı tahmin ediliyor. Demans, gelişmekte olan ülkeleri de git gide daha fazla etkilemeye başlayan küresel bir sorun. Son rapora göre demans dünya genelinde sanılandan daha yaygın. Ve demans hastaları 2050 yılına dek daha da artacak. Organisation Alzheimer’s Desease International (ADI) raporuna göre şu sıralar dünyada 44 milyon demans hastası var. Bu sayı 2030 yılına dek 76 milyona ve 2050 yılına kadar da 135 milyona çıkacak. Dünya ge Demans, sanılandan daha yaygın Yüz nakli olduktan bir yıl sonra üç hastayı inceleyen Amerikalılar, özel bir teknikle, damarların dallanıp, budaklandığını gördü. Frank Rybicki ve Kanako Kumamaru, Brigham and Woman’s Hospital kliniğinde çalışıyor. Burada 2011 yılından bu yana dört hastaya tam yüz nakli yapıldı. Yüz naklinde hastalar bağışçıların dokularına Yüz naklinden sonra damarlar dallanıyor Ekip yeni bilgiler sayesinde gelecekte yüz nakillerinin daha iyi planlanabileceğini düşünüyor. Radyologlar, incelemeler için damar dolaşımını gösteren bilgisayarlı tomografi yönteminden yararlandı. İlk önemli yüz nakilleri 2000’li yılların ortasında gerçekleştirildi. Örneğin yüzü bir köpek tarafından parçalanan bir Fransız kadınına kısmi yüz nakli yapılmıştı. O zamandan bu yana Çin, İspanya, ABD’nin diğer bölgelerinde ve ülkemizde de başarılı yüz nakilleri gerçekleştirildi. Erkeğe doğum kontrol hapında önemli bir gelişme Erkeğe yönelik doğum kontrol hapı Çikolata nasıl mutlu ediyor? Çikolata insanları niçin mutlu ediyor? Hatta bazıları niçin çikolata bağımlısı oluyor? Bu soruların cevabı çikolata içinde bulunan tiriptofan maddesinde gizli. Bedenimiz bu aminoasitten, mutluluk hormonu serotoninini üretiyor. Tiriptofan aldığımız zaman bedende tam olarak nelerin yaşandığını, şimdi Norveçli ve Alman araştırmalar açıklığa kavuşturdu. Yeni bilgiler çikolatanın etkisini daha iyi anlamaya yardımcı olmanın dışında, tiriptofan metabolizmasındaki bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkan nörodejeneratif hastalıkların araştırılmasında da işe yarayacak. Tatlıya düşkün olanlar çikolatalı tatlıları yeme düşüncesinde bile mutluluk duygusuna kapılır. Peki ama nasıl oluyor da çikolata bu kadar etkili olabiliyor? FriedrichSchiller Üniversitesi biyobilişimcisi Stefan Schuster, Norveçli meslektaşlarıyla birlikte, çikolata içinde bulunan tiriptofanı aldığımızda bedenimizde nelerin yaşandığını canlandırmaya izin veren bir CBT 1396 6 / 20 Aralık 2013 Kutup ayılarına daha iyi koruma Moskova’da gerçekleştirilen bir konferansta beş ülke kutup ayılarının daha iyi korunabilmesi için işbirliği konusunda anlaşmaya vardı. Rusya, ABD, Kanada, Norveç ve Danimarka bundan böyle tehdit bilgisayar programı geliştirdi. Tiriptofan bedende serotonine dönüşüyor. Serotonin, insanda mutluluk duygusunu uyandıran bir hormon ve uyarı maddesi. Bedenimiz tiriptofan üretmediği için bunu soya fasulyesi, kümes hayvanları, kakao veya çikolata gibi yiyeceklerden almak zorundayız. Fakat triptofana sadece mutlu anlar için ihtiyacımız yok, uyku hormonu melatonin için de bu aminoasidi önemli bir yapıtaşıdır. Tiriptofanın indirgeme ürünleriyse bazı nörodejeneratif hastalıklarda ve yaşlanma süreçlerinde önemli rol oynuyorlar. Karmaşık triptofan metabolizması gerçi biyokimyasal açıdan az çok biliniyordu. Fakat yeni bilgisayar modeli sayesinde, ayrı ayrı reaksiyonların ara ürünlerle etkileşimi ve ayar mekanizmaları bir bütün olarak ele alınabiliyor diyor Tromsa Üniversitesi’nden Ines Heiland. Bu modelle ilk kez dokulardaki veya organlardaki tiriptofanın etkileri ve metabolizma ürünleri canlandırılıyor. Bilim insanları yeni sonuçların, her türlü tıbbi tanıda ve Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklar için yeni terapilerin geliştirilmesinde yardımcı olmasını bekliyorlar.