29 Eylül 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;[email protected] Pazar ekonomilerinde mevcut krizin üstesinden gelmek için ekonomiye müadahale edilirken teknolojiye biçilen rol ne? Bunu anlamak için elimizde bir örnek var: 2009 Amerikan Toparlanma ve Yatırımları Canlandırma Yasası... Krizde Teknolojiyi Tetiklemek McKinsey’in Seattle ve Washington, DC ofislerinden Josh Crossman, Fred Kneip ve Jon Wilkins’in bu ay yayımlanan bir makaleleri dikkatimi çekti. Ele aldıkları konu 17 Şubat’ta Başkan Obama tarafından imzalanarak yürürlüğe konan 2009 Amerikan Toparlanma ve Yatırımları Canlandırma Yasası (American Recovery and Reinvestment Act of 2009) idi. Yazarlara göre bu yasa, ABD’de, federal hükumetin, New Deal’den beri ekonomiye yaptığı en geniş kapsamlı müdahaleyi temsil etmekteydi. “New Deal”, bilindiği gibi, “ABD’de Başkan Franklin D. Roosevelt yönetiminin 1929’daki Büyük İktisadî Buhran’ı takiben uyguladığı (1933–39) ekonomik ve toplumsal reform programının adıdır. Programın amacı âcil ekonomik önlemlerin yanı sıra federal hükumetin etkinlik alanını genişleterek tarım, sanayi, maliye, kamu hizmetleri, çalışma ve konut alanlarında bir dizi reform gerçekleştirmekti... Geleneksel ‘laissezfaire’ görüşünün tersine, New Deal plânlı bir ekonomi politikası uygulanmasını öngörüyordu.” [Ana Britannica] Yazarların yasa hakkındaki bu yargılarının nedeni, yasada öngörülen kamu harcamalarının büyüklüğü ile müdahale konusu olan sektörlerin çokluğuydu. GSYİH’nin neredeyse yüzde 5,4’üne varan bu harcamaların %70’i 2010 malî yılının sonuna kadar gerçekleştirilecek ve “enerjiden yüksek teknolojiye, sağlığa ve daha da ötesine, ABD ekonomisinin başlıca sektörleri yasanın getirdiği politikanın, harcamaların ve hâlâ tartışılmakta olan düzenleyici müdahalelerin etkisini hissedecekti.” Burada ilgi çekici olan husus, tabiî ki, ‘ekonomiye müdahale’ meselesi değil. Pazar ekonomilerinde hükumetlerin gerektikçe ekonomiye müdahale ettikleri bilinir. Özellikle gelişmiş ekonomiler başta ABD kriz dönemlerinin dışında da, “ulusal çıkarları / firmalarının çıkarları” söz konusu olduğunda bunu hep yaparlar; şiddetle savundukları belli ilkeleri işlerine geldiği sürece askıya alırlar. Bilim ve teknoloji politikasıyla ilgilenen biri olarak benim merak ettiğim noktaysa, mevcut krizin üstesinden gelmek için yapılan bu son müdahalede teknoloji alanına biçilen roldü ve makalede asıl dikkatimi çeken husus da bu role ilişkin açıklamalardı. http://www.govtrack.us/congress/bill.xpd?bill=h1111 adresinden ulaşabileceğiniz 407 sayfalık yasa taranarak da bu rol görülebiliyor ama, makalede konu iyi derlenip toparlandığı için ben de size oradan özetleyeyim: Göze çarpan ilk husus, yüksek teknolojili sektörlerde yapılması öngörülen yatırımlar... Bu sektörlerde hükumet harcamaları havaalanlarına güvenlik tesisatı döşenmesinden öğrencilerin başarı durumlarının izlenmesine yarayacak yazılımların geliştirilmesine, federal ajanslarda sistem entegrasyonuna gidilmesinden kırsal alanlardaki yeni, geniş bant iletişim ağları için fiberoptik kablo üretimine kadar, akla gelebilecek hemen her alt sektördeki projeleri kapsamına alacaktır. Yazarların incelemelerine göre, doğrudan yüksek teknolojiye ve iletişim ağlarına yapılacak yatırımlarda hedeflenen tutar 60 milyar dolardır; ama hükumetçe öngörülen diğer projelerin içerdiği bilgisayar, yazılım, bilişim hizmetleri gibi gereksinimler de dikkate alındığında, yüksek teknoloji ve/veya yüksek teknolojili ürünler için harcanacak para 200 milyar doların üzerine çıkacaktır. Buradaki önemli kalem, fiberoptik, geniş bant iletişim ağlarına yapılacak yatırımdır [TUENA’ya emek verenlerin kulakları çınlasın]... Bunun için öngörülen harcama tutarı 7,2 milyar dolar... Bu parayla ABD’nin geniş bant altyapısı geliştirilmiş olacak. Yasaya paralel olarak Federal İletişim Komisyonu ABD’nin geniş bant ağ sistemlerindeki hedeflerini ortaya koyan ulusal bir strateji hazırlıyor. Ama kısa vâde için bu yasayla öngörülen teşvik planı açık: Şu ana kadar yeterince ya da hiç hizmet götürülmeyen topluluklara erişimi sağlamak... Yasada öngörülen teknoloji harcamaları açısından öne çıkan iki alan daha var: Enerji verimliliği ve temiz enerji için yapılacak yatırımlar ve bütün tıbbî kayıtların elektronik ortamda tutulmasını sağlayacak yeni yatırımlar... Gelecek hafta bunlara da göz atarız. Çocukların oynadığı top havuzları için "Top Yıkama Makinesi" Tasarımcı ve sanatçı Yılmaz Zenger, alış veriş merkezlerinde giderek yaygınlaşan top havuzlarında, topların yıkanması zorunluluğunu dikkate alarak, bir top yıkama makinesi üretti. havuzları için, çok daha ucuza bir top yıkama makinesi geliştirdi ve iki makine Profilo'da ve Hacıoğlu'nun Kartal yemek merkezinde kullanılmaya başlandı. Zenger şöyle diyor: Bu makineler dünyada bir standarda oturmuş durumda, hem boyutu hem de malzeme türleri. Ülke dışında topların çapı genellikle 7,5 santim. Ciddi firmalar dışarıdan bu topları getirtiyorlar. Ama burada yapılanlar da var. Burada alternatif topları kullanıyorlar, ama kalite şartları konusunda bilgimiz yok. Ancak bu topların bazıları uluslararası standartlardan daha farklı boyutlarda olabiliyor. Topların belirli aralıklarla, tabii en iyisi her akşam yıkanması gerekir. Akşam mesai bitiminde bu yıkama süresi 1500 top için 1520 dakikayı alır sadece. İKEA'nın dışarıdan getirdiği top yıkama makinesi dışında, kurallara uygun olarak kimler topları yıkıyor bilgimiz yok. Piyasadan insanların Top yıkama makinesi deneme sırasında çalışırken. Makine, top havuda böyle bir makineden haberi zunda topları hortumla çekiyor makinenin içinden geçiriyor ve başka yok." bir yere naklediyor. Fotoğgrafta saydam hortumun içinden kırmızı topYılmaz Zenger kendisine gelar geçerken.. len bir top havuzu projesi nedeniyle yıkama makinesini de gündemine almış. lış veriş merkezleri (AVM) ve bazı Oyun alanını kurduktan sonra topların nasıl restoran zincirlerinde giderek yaygınyıkanacağını sormuş, ama böyle bir sorundan laşan, çocukların hayal güçlerini gehaberleri olmadığını görmüş. Bunun üzerine liştiren ve severek oynadıkları top havuzlarınbiri sorumluluk projesi olarak, batıdaki standa topların düzenli aralıklarla ayıkanması gedartlara uygun olarak top yıkama makinesi tarekir. Ancak pek çok merkez bu yükümlülüğü sarlamış ve üretmiş. yerine getirmiyor. Ana babalar çocuklarını bu Toplar elektronik olarak bakterilerden top havuzlarına bırakıyorlar. Çocukların çok arındırılıyor. Suları bakterilerden arındıran fazla ilgisini çeken top havuzlarından çocukbakteri öldüren ışık ampülleri benzeri sistem ları çıkarmak oldukça zor. Bu aileler için bükullanılıyor. Sonra toplar deterjanın içinde yük bir avantaj, yemeğini rahat yiyor ve alışgeçirip temizleniyor. verinişinizi de rahat yapıyorsunuz. Hem çoZenger, ithali 1215 lira arasında olan macuklar mutlu hem büyükler. kineyi 2500 dolara mal ettiğini bir sosyal soAma çok ciddi bir sorun var, top havuzlarumluluk projesi olarak dtüşündüğü için de rındaki toplar ne derece sağlıklı tartışılır. makineyi 3 dolar+ KDV ye satışa çıkardığını Topların düsenli v esürekli yıkanması ve tebelirtiyor. mizlenmesi gerekir. Ülkemizde bilebilidğimiz Makineler ithal makinelerle aynı özellikkadarıyla sadece İKEA dışarıdan getirttiği bir lerde ve aynı başarıyı göstererek çalışıyor. top yıkama makinesiyle bu sorumluluğunu yeOnqnlardan daha frakıl özelilği ise, daha rine getiriyor. Ancak bu makineler 1216 bin kompakt ve kullanışlı olması ve üstelik ve yaliraya getirtiliyor. rı yarıya daha hafif olması. Endüstriyel tasarımlarıyla da tanınmış miTop yıkama makinesi, çapları 7.5 9 sanmar ve sanatçı Yılmaz Zenger, bir "sorumluluk projesi" olarak nitelendirdirdiği bu top yıkama tim olan bütün topları başarıyla yıkıyor. (Zenger, 0216527 19 76/77/78) makinelerinin yaygınlaşması ve sağlıklı top A CBT 1168/ 6 7 Ağustos 2009
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle