Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık Çocuklarda reflü gelişim geriliğine yol açabiliyor “ABD’de 7 milyon çocukta reflü olduğu bildirilmekle birlikte; çocuklarda hastalıklara teşhis konulurken; ne yazık ki reflü düşünülmemekte ve sıklıkla atlanabilmektedir.“ Dr. Kasım Kazbay, Amerikan Hastanesi Gastroentoloji Bölümü G SONUÇLARI KÖTÜ astroözefajial reflü; mide içeriğinin yemek borusu ile ağıza doğru boşalması durumudur. Mide içeriği, bazen yemek borusunda kalabildiği gibi bazen de ağıza kadar gelebilir. Kendini değişik şekillerde gösteren reflü, çocuklarda şu şikâyetlerden bir ya da birkaçının gözlenmesi ile belirlenebilir: • Çocuğun rahatsız olması, ani ağlama ya da kolik tarzı atağa neden olması • Çocuğun sık sık tükürmesi ya da kusması • Yemekten bir ya da birkaç saat sonra çocuğun kusması • Çocuğun yaşının ilerlemesine rağmen, yemek sonrası kusmaların devam etmesi • Çocuğun yemek yemeyi reddetmesi • Ağız kokusu • Sesi “ıslak” olan geğirme ve hıçkırıklar • Bazen büyümede gelişim sorunu, sıklıkla boğaz enfeksiyonları ve üst solunum yolları hastalıkları ile sesin kalınboğuk olması durumlarında ise “pnömoni astım” izlenebilir. Ciddi vakalarda gelişim geriliği bile görülebilir. Sıkça görülen kulak enfeksiyonu, dişlerde çürüme oluşumu ile sinüzit de izlenen bulgular arasındadır. Bazı durumlarda ağızdan salya akması da gözlemlenebilir. ABD’de 7 milyon çocukta reflü olduğu bildirilmekle birlikte; çocuklarda hastalıklara teşhis konulurken; ne yazık ki reflü düşünülmemekte ve sıklıkla atlanabilmektedir. Bebeklerin yaklaşık %65’i, yemek sonrası gıdalarını geğirmekte ve bu durum fizyolojik olarak doğal kabul edilmektedir. Gerek içeriğin fazla olması, gerekse oluşum sıklığı sonucu komplikasyonların görülmesi nedeni ile bu durum, hastalık olarak tanımlanabilir. Pek çok bebekte fizyolojik olarak doğal bir şekilde görülebilen reflü, zamanla azalarak ortadan kalkar ve herhangi bir komplikasyona yol açmaz. Bu durumlarda çocuğun ailesine detaylı bilgi verilmesi yeterli olur. Ancak daha ciddi durumlarda bazen mide asitinin özafagusa etkisi ile burada enflamasyon gelişebilir. Bu durum ise ciddi ağrılar ile yutkunma sorunlarına yol açabilir. Bu enflamasyon, yemek borusunda ödem yaratabildiği gibi yara dokusu ile darlık oluşumuna da sebebiyet verebilir. Bu durumun getireceği ağrı ve zorluk neticesinde; eğer bebek yemek yemeyi kısıtlarsa, bebeğin büyümesi duraklayabilir. HASTALI IN TANISI Hastalığın tanısı için yutkunma filmleri (bar yum esophagogram), pH testi ya da endoskopi yardımcı olabilir. Ancak çoğu kez doktorlar, hastanın hikâyesinden yola çıkarak tanı koyabilir. Tedavide; beslenme alışkanlıkları ile beslenme tekniklerinin düzenlenmesi önerilir. Bebeğin uyanık saatlerinde dik tutulması, gazının çıkarılması ile baharatlı yiyeceklerden kaçınılması, mamanın daha koyu olarak hazırlanması tavsiye edilir. Beşiğinin başucunun biraz yükseltilmesi de gece uykusu için faydalı olacaktır. Bebeğin giysilerinin de çok sıkı olmaması gerekir. Gerektiği takdirde, antiasit ya da asit salgını engelleyen ilaçlar, doktor gözetiminde kullanılabilir. Okullarımızın adı “Skoool” mu olacak? Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bilgisunar sayfasına girdiğinizde “Türkçe”yi tıklarsanız ülkemizin adı Türkiye olarak çıkar, başka dilleri tıklarsanız “Turkey, Türkei…” vb. Bir ülke kendi adını uluslararası tanıtımlarında bile doğru yazamıyorsa ne demeli? Daha dün, Frankfurt Kitap Fuarı için hazırlanan “logo”da da ülkemizin adı, “Turkey” idi; bundan kimse rahatsız olmadı! Dil Derneği Yönetim Kurulu “Atatürk”ün yanına “Airport”u hangi anlayış yakıştırır? Ayıp değil mi? Gelelim Milli Eğitim Bakanlığı’na… Ulusal eğitimi biçimlendirmesi, yönlendirmesi, bunun için Türkçenin, çağdaş eğitimöğretim izlencelerinin, uygulayımbilimin (teknolojinin) bütün olanaklarını kullanması gereken Milli Eğitim Bakanlığı, ne yazık ki Türkçenin kullanımında hiç özenli değildir; eğitim başta olmak üzere hiçbir kuruma örnek olamamaktadır. MEB’nin bilgisunar sayfasında “egitim.gov.tr”yi tıkladığınızda “skoool.tr”yi bulacaksınız; “think.tr” ile İngilizce öğreten MEB uzmanlarının İngilizceden önce Türkçeyi iyi öğrenmelerini; bütün bakanlıklara öncülük etmesini beklerdik. “Skoool” hangi dilin sözcüğüdür; hangi üstün zekânın ürünüdür? MEB’nin etkinliklerini anlatan tüm sayfalar dil ve yazım yanlışıyla do U CBT 1140 / 13 23 Ocak 2009 laştırma Bakanlığı’nın bilgisunar sayfasına girin, dil kullanımı açısından farklı bir anlayış görmeyeceksiniz. Türk Hava Yolları yıllardır “Sky Life” adlı bir dergi çıkarıyor; Devlet Demiryolları eksik kalır mı, o da “Rail Life”ı çıkardı. THY, “business classs” tanıtımları yapıyor; ama “1. sınıf uçuş deneyimine hazır mısınız?” diye de soruyor. Öyleyse “Niçin business class?” Dahası artık “first class” hizmet de sunacakmış; ayrıca “Air TV” de deneme yayınlarına başlamış. Dil bilincini, bu denli yitirenlere “hayırlı” olsun! En acısı ve utanç verici olanı da havaalanlarının alınlarına asılan “Atatürk Airport Esenboğa Airport…” gibi tabelalardır. Dünyanın hangi ülkesi, havaalanını başka bir dille adlandırır? “Airport” yazılmazsa yerli yolcu mu şaşırır, yabancı yolcu mu? ludur. Özellikle çocuklara karma ve bozuk bir dille aktarılan bilgiler, “Örnek Öğrenme Nesneleri”ndeki gibi kötü çeviriler, MEB’nin dil kullanımındaki özensizliğinin kanıtlarıdır. Bunca dil yanlışı, “Okullar olmasa…” diyen anlayışın, bugün “Şu okullar skoool” olsa biçimine dönüştüğünü gösteriyor. Bu üç bakanlık dışındakilerin bilgisunar sayfalarına baktığımızda da içimiz acıyor. MEB, ölçünlü dil ve yazım birliğini bozan resmi TDK’nin Yazım Kılavuzu’nu öneriyor; ama başta MEB olmak üzere, hiçbir bakanlık bu kılavuzun kurallarına uyamıyor. Bileşik sözcük kullanımındaki tutarsızlığı, kesme, düzeltme ve başka yazım imlerinin yanlış kullanılmasını, bütün bakanlıkların bilgisunar sayfalarında bulabilirsiniz. Bakanlıklarımız, yabancı sözcük hayranlığıyla bizi değilse kimi bilgilendiriyorlar? Başta MEB olmak üzere, dil kullanımında bu denli özensiz olan, yabancı sözcük hayranlığını saçmalığa vardıran, görev ve etkinliklerini “vizyon ve misyon”a sıkıştıran, aklı sıra “first class” hizmet sunduğunu sanan, özel ve resmi bütün kurumları ve yetkililerini kınıyoruz.