Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre mektup Fizik, tıp ve iktisat Klasik bilimin nedensonuç ilişkisi temelindeki paradigma içinde kalarak yeni gelişmeleri anlamak ve çözümlemek giderek zorlaşıyor. Fizik kaos, kuantum gibi teorilerle yeni paradigma arayışmda. İktisat herzamanki gibi fiziğin bu öncülüğünden yararlanmaya ve biraz daha bilim olmaya çabalıyor. Tıp bilimi ise bu konuda iktisat biliminden biraz daha önde. escartes'ten itibaren bilimsd ilerleyişin biiyük bir ivme kazanması, önemli bir düşiince dönüşümüne bağlıdır. Descartes'tan dnce, doğa canlı bir organizma olarak algılanmaktaydı. İnsanoğlu canlı organizma olarak düşünülen doğaya zarar ven.ıek ijtemiyordu. Ancak Bacon'dan etkilene Descartes doğayı makine olarak göuü ve nıutlak bilginin bilim olduğunu savundu. Bacon, doğayı lıiz ıct etmeye mecbıır, köle yapılması gereken bir şey olarak görmekte, bilim adamlarının hedefinin onun (she) sırlarını söküp almak, oııa işkence etmek olduğunu savunmaktaydı. İngiltere'de Kral I. James'in başsavcısı Bacon'nun şiddeti içeren bu yaklaşımı 17. yy cadı mahkemelerinde kadınlara uygulanan işkenceyi hatırlatmaktadır. Bacon bu davalarla yakından ilgilenmişli. Doğaya işkence edilmeli ve böylece mutlak bilgiye ulaşılmalıydı. Descartes'ın "diişünüyorum öyleyse varım" düşünce tarzı Batı düşüncesinde önemli izler bırakarak bilimsel ilerlemelerde öncü oldu ve mekanik düşünce Nevvtoıı'da yerini buldu. Newtoncu klasik fizik etkitepki, nedensonuç üzerine kurulu deterministik bir anlayışa sahipti. Ancak bu yapı ruh ve bedeııi birbirinden ayırıyordu. Bu yüzden psikyatristler tedavilerinde uzun süre bedeııi, diğer hekimler de ruhu ihmal ettiler. Ya da başka bir örnek, 20. yüzyıl sanayi toplumunda ve şimdilerde kadınlara özgü ürünler üretilip pazarlanmaya başlandı. Ruh bir yana bırakılıp sadece bedene, forma önem verildi. deki bütüncül yaklaşıma tekrar işaret etmektedir. ÖNEMLİ FELSEFİ FARKLILIK Ruh ve bedeni birbirinden ayıran Kartezyen devrimle birlikte indirgemeci hastalık anlayışı, mikropların hastalıklarla özdeşleştirilmesini, bir hastalığı tek bir etkenin meydana getirdiği fıkrini yerleştirdi. Ancak insan vücudunun bir çok nıikrop türüne direnç gösterdiği, bir çok bakterinin insan organizmasında yaşadığı ve beden zayıf düştüğünde zararlı olabildiği, bu yüzden tedavinin başarısının doğal dirence uygun fizyolojik şartları eski durumuna döndürmeye bağlı olduğunun anlaşılması hatta hastanın ruhi durumunun iyi oluşunun bu mikroplara karşı direnci artırdığmın ortaya çıkması ruh ve bedenin birlikte tedavi edilmesi gerektiğine Kartezyen anlayışın aksine işaret etti. Doğu ile Batı arasında Tıp biliminin gelişmesinde önemli bir felsefi farklılık vardır. Doğu tıbbı insanı bir bütün olarak görüp. hastalıklar bu bütün içinde çözmeye çalışırken, Batı tıbbı her organı ayrı ayrı ele almıştır. Her organın uzmanı ayrıdır. Doğu tıbbı kimyasal maddelere/ilaçlara başvurmadan tedavi yaptığı için, hastayı olumsuz yan etkilerden de koruyabiliyor . Şimdiye kadar Batı tedavi yöntemlerinde alternatif tıbbı hiç kabul etmiyordu. Ancak, alternatif tıp Batı'da uygulanıada iyice yayılıp, insanlar bundan yararlanınca, bilim olarak tıbbın da yaşanan gerçeği reddetmesi mümkün olmadı. ABD'de, artık Doğu tıbbı üniversitelere girmeye başladı. Tedavi bir yaklaşımla olumlu sonuç vermeyince, diğer yönteme başvuruluyor ya da her ikisinin karması deneniyor. Şimdilerde ise 'alternatif tıp' yerine 'tamamlayıcı tıp' terimi kullanılıyor. D nucu biyolojik mekanizmaların kötü çalışması olarak görülnıektedir. Doktorun görevi de makinenin tamir edilmesi şeklinde anlaşılınaktadır. Şimdiler de ise tıp hilimi insan vücudunun daha küçük parçalarına dikkatiııi toplamakta ve hastanın neredeyse insan olduğıı unutulmakta, sağlık indirgemeci bir yaklaşımla makinenin çalış reysel firmanın durumuna eğiliyor; "rasyonel" davranış varsayımıyla bu kez firmanın kârını en çoklaştırmasının koşullarını koyııyor. Ancak, toplıım refahını araştırırkeıı tıp ile iktisat birbirinden ayrılıyor. İktisat, bireyin faydasını ve firmanın karını en çoklaştırmasının toplumsal refahı da ençoklaştıracağını söylerken, günümüzde toplumsal refahı artırmak için piyasaya dışından devlet müdahalesini kabul etmiyor. Tıp ise tek tek hireylerin sağlığı ile toplumun sağlığının kesiştiği ve kesişmediği yeri bilerek toplumsal sağlık için ayrı bir reçete sunabiliyor. Bunun için devlete görevler yüklüyor. Tıpta da, bir toplumun giderek sağlık koşullarmı bozan, ama birkaç sağhklının durumunu daha da iyileştirip, sağlıksızların durumunu kötüleştiren, sağlıklı yaşam reçetelerine rastlamak mümkün. Ancak bu, tıp biliminin genel bakış açısını yansıtmıyor. İktisat ise bu noktada bilim olma özelliğini dahi yitiriyor. Çokuluslu şirketler, ulusötesi kredi kuruluşları ve yatırım fonları gibi dünya ekonomisine hakim olanların çıkarına işleyen küreselleşme yoksulları daha yoksul, zenginleri daha zenginleştirerek bütün hızıyla ilerliyor. SONUÇ Klasik bilimin nedensonuç ilişkisi temelindeki paradigma içinde kalarak yeni gelişmeleri anlamak ve çözümlemek giderek zorlaşıyor. Fizik kaos, kuantum gibi teorilerle yeni paradigma arayışında. İktisat her zamanki gibi fiziğin bu öncülüğünden yararlanmaya ve biraz dalıa bilim olmaya çabalıyor. Tıp bilimi ise bu konuda iktisat biliminden biraz daha önde. Doğu ve Batı tıp anlayışının birbirlerinden daha çok yararlanmaya başlaması, koruyucu tıp ve alternatif (tamamlayıcı) tıbbın tıp eğitimi ve uyğulamalarında daha çok dikkate alıntnası bunu gösteriyor. Bu ilerlemenin doktorların hastahastalıkhastanın psikolojiçevre faktörlerini artık tedavi yöntemlerinde daha çok dikkate almalarına neden olacağını sanıyorum. Yrd. Doç Dr. Nadir Eroğlu Akadeınik formasyonum düşünce yapısındaki bu dönüşümü iktisat alanında incelenıeye iterken, günlük hayatta yaşadığımız hastalıkdoktorlartedavi yöntemleri üçlemesi, konunun tıp alanındaki ğelişimini de sorgulamama nedeıı oldu. Öncelikle tıbbın hastalık kavramıııa yaklaşııııı ve tedavi yöntemleri üi.erinde duıınak istiyorum. masına benzetilerek şifa bulma tıp alanının tamamen dışına atılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (VVHO), sağlığı hastalık ya da sakatlığın olmayışının yanı sıra, fiziksel, zihinsel ve toplumsal iyi olma durumu olarak tanımlamaktadır. Bu geniş tanım, tıbbın dar sağlık ve hastalık anlayışının aşılmasını gerektirmektedir. Hastalığın yalnızca bedenin değil fiziksel ve toplumsal çevrenin de katkısıyla oluştuğu, hastalığın önemli bir başka nedeni olan kuruntuları gidermenin ve bütün canlı organizmalardaki doğal şifacı güçleri uyararak hastanın ruhunıı etkilemenin hastalıkla savaşım da etkili olduğu görüşü Kartezyen yaklaşımı zorlamaktadır. Ya da başka bir ifade ile, şifa bulma işlemi zorlayıcı çevresel etkilere karşı bütünleşmiş organizmanın cevabı şeklinde yeniden tarif edilebilir. Aslmda bu durum, Descartes'tan önceki şifacılarııı, lıastalarını toplumsal ve ruhsal çevreleri bağlamında tedavi etmeleri şeklin Marnmra Üniversilesi. İİBF. İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Kaynaklar: lFritiot l'apra. liatı l>ü$ümvsiııdi' Döııüm Nııkta.sı. İstanlnıl: lııs.ııı V.ıyınl.ııı. (,'L'V. Mustafa Amaâaıı, 2. baskı. \W2, s. .rıli..rı7. 2('apra. s. fiH77. 3 Capra. .Ki(>. •t Tıpla t'^itiın sistıınlrri K,'İTI bkıız. Kaik SanaliuıiluOkUıy Avcı, "Tıpta Aklif l^itimin İlk Mfzıınları TUS'la Kışarı.sız nlılu". (.'umlııırivct Bilim Tcknik Derftisi. Sayı 8HH. 27 Maıt 21101. .ss. 5 Tedavi uyıiulamaları sırasında lu'kınılrr w ilaçUırm lıasta üzcriııdc yarattıüı zararlann değerlendirilmesi konusunda hknz. İrlan Kalaycı. "Tıp w Kkcııınmi: 'Sak<li|iın Claspı' Adlı İnceleme Kitabının Ijıjİıııda Sağlık Sııruıısalıııa Kkcıııonıik Yaklaşınılar". http: 'www.okonomi.stdcrtîi.com. 20().'lhtm. eri^im l.ıııhı 31) o:(.201(4. ti Cülten Kazıian. "Alternatif Tıp ile Alternatifsi/. İktisat liilimi", www.ekoııoıııısl ler.ccını makale. erişim tarihi: 20.03.2001 BİLİMSELLİK ZORLUĞU 2. İktisat ve Tıp: İktisat ve tıp bilimi birey ve toplumu ele alıyor. Bu bakımdan her iki bilimin kesiştiği ortak noktalar var. Tıp bireylerin sağlığının yanı sıra toplumun sağlığını da konu ediniyor. Çalışma koşulları, sağlıklı beslenme, çevre koşulları gibi konularda özellikle önleyici tıp çaba sarfediyor ve bu açıdan bakıldığında toplumun refahını artırmaya çalışıyor. İktisat bilimi de hem bireysel tatmin nasıl artar onu araştırıyor hem de iş hayatı içindeki bi TIP VE HAvSTA 1. Tıp bilimi saglık, hastalık ve lıastaya nasıl bakıyor? Kartezyen paradigmanın etkısi, üç yüz yıl sonra bile tıbbi düşünce üzerinde hâkimiyetini sürdürmektedir. İnsan vücudu bir makine, hastalık da makinenin bozulınası so 892/20 24 Nisan 2004