24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sevgi üstüne Doğan Cüceloğlu Anne babalar oğullarını seviyorlar mı? Yolda gördüğünüz sıradan bir vatandaşa şu durumu anlatın:"Büyük bir kentde çalışan oğullarımn evlenme vakti geldiğini düşünen anne ve baba onun için kendi köylerinde kız aramaya başlarlar ve en nihayet 'münasip' bir kız bulurlar. Kızı isterler; kız ailesi ve oğlan ailesi olarak söz keserler ve nikah için oğlanı çağınrlar. Oğlan köye gelince kızın işitme özürlü oiduğunu öğrenir ve annesine, "Ana bu kız sağır, ben bu kızı istememl" der. Anası da, "Oğlum senin kısmetin buymuş; baban söz kesti; bu kızla evlenmezsen kirmenin yüzüne bakamaz, aha şu ağaca kendini asar!" der. Oğlan da boynunu büker ve işitme özürlü kızla evlenir." Sonra sorun, "Anne ve baba oğullarını seviyorlar mı?" Anne ve baba oğullarını seviyorlar mı? Anne ve baba oğullarımn evlenme vaktinin geldiğinin farkındalar, yani oğullarımn evlenme zamanının geldiğini umursuyorlar. Neden? "Çünkü oğullanna değer veriyorlar, onu seviyorlar," akla gelen birçok cevaplardan biri bu olabilir. Kızı istemeleri, söz kesmeleri de aynı cevabın gereği olarak düşünülebilir. Peki oğlan neden kızla evlenmek istemiyor? İşitme özürlü olduğu için. Ama, kimi isterse onunla evlenmeye karar verme yetkisini anne ve baba oğlana vermiyor; niçin? Çünkü oğullarımn 'evlilik için münasip kişiyi seçme yetisi'ne sahip olduğuna inanmıyorlar. Oğlan ilginç bir seçimle karşı karşıya; ya babası kendini asacak ya istemediği kızla evlenecek. Babasının kendini asmasını oğlan göze alsa acaba istediği kızı köyde ona verirler mi? Hiç sanmıyorum. Yani oğlanın pek mutlu bir seçeneği kalmamış durumda; şu veya bu seçenek içinde hareket ederse etsin, yine kendi isteğine ulaşacağı bir olanak yaratamıyor. Demek oluyor ki baba ve anne verdikleri kararla oğlunun ömrünün geri kalan kısmını istediği gibi geçirmesini olanaksız kılmış durumdalar. Peki neden toplumumuzda, "oğlunun ömrünün geri kalan kısmını istediği gibi geçirmesini olanaksız kılmış" bir ana ve babanın sevgisinden birçok kimse şüphe etmez? Bunun iki nedeni var: 1 birgencin kendi istekleri çerçevesinde bir yaşam oluşturması ve kendi yaşamını yaşaması bu toplumun genelinde pek önemsenecek bir konu olarak gözükmüyor; 2 önemsense bile bir babanın "oğlunun ömrünün geri kalan kısmını istediği gibi geçirmesini olanaksız kılmış" olduğunu anlayabilmek için bireylerin bilinçlerinin donanmış olması gerekir; böyle bir donanıma toplumumuzda birçok kimse sahip değildir. Bizdeki bilincin donanımı, 'anne ve baba evladı için neyin iyi olduğunu bilirV algılamastna götürür. Peki bu oğlan ne yapmalı ki evlenme konusunda doğru kararı verebilecek yetenekte olduğunu babasına ve anasına kanıtlayabilsin? Anasından ve babasından bağımsızlığını ilan edip kendi başının çaresine bakmanm ötesinde bu oğlan evladının yapabileceği hiç birşey yok. Köyde yetişmiş bir delikanlının tümüyle bağımsızlığını ilan etmesi, hiç dağ görmemiş birinin Everest'in tepesine çıkmak için hayatını yeniden planlamasına benzer. Oğlan çocuğu kaderinin kafesindedir ve bu kafesten çıkması olağanüstü bir farkındalık ve destek gerektirir. Bir şarkı hatırlıyorum, çocukluğumda sık sık duyardım, "Bu ne sevgi ah, bu ne ızdırap!" diye sözleri vardı, şimdi o sözleri düşünüyorum. Sözünü ettiğimiz öyle bir 'sevgi' ki, karşıdakini mutlaka kendine bağımlı kılıyor ve onun insan olarak bağımsızlığını elinden alıyor. Birisisinin bağımlı olmasını isteyen kişi kendine özgü nedenlerden dolayı karşıdakinin kendisine bağımlı olmasını ister. Sözünü ettiğimiz bu olayda ana ve baba kendilerine, topluma ve kültüre özgü nedenlerden dolayı çocuklarının bağımlı olmasını istiyorlar. Ana ve baba kendilerine özgü nedenler ile çocuğu bağımlı kılmaya giriştiğinde onun özü onurlandırılmamaktadır. Halbuki sevgi, bir insanın olabileceğinin en iyisini olmasına, gelişmesine ve mutlu olmasına olanak sağlamaya kendini adamaktır. Toplumumuzdaki birçok kişinin bilinci böyle bir sevgi anlayışından uzaktır; o nedenle birçok kişi bu ana ve babanın yaptıklarının çocuk için ne olumsuz bir gelecek yarattığının farkında değildirler Bu anne ve baba gerçek sevgi bilincine erişmiş biri olarak nasıl konuşurlar, nasıl davramrlardı? Bir örnek daha inceledikten sonra bu sorunun cevabına döneceğiz. 740/12 Erkek cinselliğinde dalgalanmalar Baftarafı 45. sayfada öbek sınır hucresı cınsel işlev açısından önemli oldugundan şimdüerde cinsel araştırmalann odak noktasını olusturuyor. Hıpotalamusta aynca, erkek cinselliğinde çok önemli bir payı olan ve bir başka sinir hücresi obeginden oluşan, paravantriküler çekırdek bulunuyor MPOA gibi, bu çekiıdek de üetüerin beynin ve omurüigin farkh bölgelerinden alınıp aktanlmalanna yarayan bir ışlem merkezı görevı göruyor Cinsel uyarüma sırasında paravantrikuler çekirdek bedene oksitoksın adlı bir hormon salıyor Bu hormonun kadınlarda dogum sırasında sut verme yetisini ve rahmin kasılmalannı sağladıgı uzun süredir biliniyor. Birçok canlı türünde oksitoksın birleşme ve sosyal ilişküere olanak taruyan bir "aşk" kimyasalı işlevini görüyor. Söz konusu hormon erkeklerde de sertleşmeye olanak tanıyan bir etki yaratıyor. Erkegin cinsel tepkilerinde beynin daha yüksek düzeydeki merkezleri de etküi olmakla bırlikte, bu merkezler konusunda elimizde çok fazla bir bilgi yok. Gelgelelim, bugüne dek gerçekleştirilen birkaç araşürma kimi ilginç sorunları da beraberinde getirdi. Paris'teki Inserm adlı kuruluşun görevlilerinden Serge Stoleru, cinsel açıdan uyanldıklannda erkeklerin beyinlerinde hangi bölgelerin devinime geçtigini anlamak için, kısa bir süre önce pozıtron yayılımlı tomografiden yararlanarak bir araşurma yaptı. Kendilerine, biri cinsel açıdan açık saçık, ötekilerı gülunç ve duygusal olmak uzere, uç farklı tür film izlettirilen bir grup erkegin tarama sonuçlannı kıyaslayan Stoleru cinsel açıdan uyanlan erkeklerde beyin korteksinin özelükle duygularla ve özerk sinir sistemiyle baglantılı bolgelerinin devinime geçtigıne tanık oldu. Büim adamlan aynca, bellek ve ögrenme gibi, daha karmaşık beyinsel işlevlerin sertleşme üzerindekı etkilerini araştınyorlar. Robert Wood Johnson Tıp Fakültesi ruhbüim uzmanlanndan Raymond Rosen sağlüdı erkeklere, zihinsel görüntü ve cinsel olmayan dürtülerle, istendiginde sertleşmenin öğretüebüecegini ortaya koydu. Bir araşürmada erkeklere parasal bir ödül karşüığında kafalannı cinsel uyanlmaya odaklamaları ogreuldi. Edımlerinin karşüığını alan erkekler, dogrudan bedensel bir uyan olmaksızın, salt görüntü ve düşsel yöntemlerle hızla serüeşme sayısını artnrmayı ögrendiler. Söz konusu araşnrma, erkegin sertleşmesinde ögrenme ve bellegin can alıcı bir etkisi olduğunu ortaya koyan birçok araşfcrmadan bir tanesiydi. Beynin cinsel uyanlma ve orgazm ile kimi olaylar açısından bir bağlantı kurma yetisı, yüksek ökçeli ayakkabı, deri iç çamaşırlan, kamçı gibi kimi fetiş nesnelerin neden çogu zaman cinselligi uyarıcı bir etki yaratügını büyük ölçude açıklıyor. Damar hastahklan PcfWs oın&lyatm lan, radyasyon ve travma Nöroloflk nedenler Endokıin sonmlan Dlğer Erekslyon bozukluklannın pek çok nedeni vardır. Bunlar ttresten,flzyoloflkfaktöriere kadar uzanan bir yelpaze olusturur. Bu çlzelg* erekıtyon bozukluklannın beUI baflıftzlkselnedenlerlne göttermektedlr. ma adıyla piyasaya sürülen apomorphine Dopamin adlı sinir üetkenini devinime geçirmek suretıyle sertleşmeye olanak veriyor. Şimdüerde Amerikan Besin ve Ilaç Örgütu'nün onayını bekleyen üacın bileşimi yaklaşık yuz yüdır Parkinson ve başka hastalıklann sagaltımında kuUanılmakla birlikte, sertleşme bozukluguna çozüm getirebilecegi görüşü ancak 80ierin ortalarmda ortaya aüldı. O tarihten bu yana gerçekleştirilen araştırmalar amorphıne'ın çeşıtli turde sertleşme bozukluklarında olumlu etkiler yarttıgmı ortaya koydu. Tum ilaçlarda oldugu gibi, amorphina de ıstenmeyen yan etkiler yaratabilir. Sertleşme sorununa çözum olarak dunya çapında çok yaygın bir biçimde uygulanan Viagra başagnsı, burun kurulugu ve yüzde bzartılara neden olurken, amorphine ilk başlarda mide bulantısına yol açabilir. Gelecekte, amorphine dogrudan penise etki yapan ilaçlarla birlikte kullanümak suretiyle çok daha etkin bir çözüme gidilebilir. Cinsellik ve cinsiyetler Kısa bir süre öncesine dek, cinsel işlevle ilgili araştırmalar daha çok erkeklere ve penis sertleşmesinin denetimi üzerinde yogunlaştırılmıştı. Cinsel işlev bozuklugunun her iki cinste de son derece yaygın bir durum oldugu ve bu durumun sağalülabileceginin anlasılmasıyla, neyse kı artık bu egilim giderek degişiyor. Gerçekten de, bir süre önce üç bini aşkın denek üzerinde yapılan bir araştırma cinsel sorunlardan yakınan kadınlann erkeklerden çok daha fazla olduğunu gozler önüne serdi. Çok sayıda araştırmacı kadınlarda cinsel ışlevi denetleyen duzenekleri mcelıyor ve cinsel bozukluklan giderek yöntemleri deniyorlar. Araştrmalar sinir sisteminin cinsel bozukluklan gıderecek yöntemleri deniyorlar. Araştırmalar sinir sisteminin cinsel uyanlmayı denetlemesi, orgazm ve çeşitli cinsel işlevler açısından kadınlarla erkekler arasında kimi benzerlikler olduğunu ortaya koyuyor. Ne var ki, iki cins arasında çarpıcı farklüıklar olduğuna da dikkat çekiliyor. Örnegin, kadınlar art arda birkaç kez orgazma ulaşabilirlerken, erkekler yeniden uyanlmadan once bir durgunluk suresi yaşıyorlar. Da Vinci'nin penise kan doldugu yolundakı buluşundan bu yana epey yol almdı. Geride bıraktıgımız on yü içinde yalnızca sertleşme alanmdaki araştırmalardd degü, aynı zamanda cinsel sağhk konusundaki toplumsal tutum konusunda da bir devrim yaşandı. Arük cinsel sağhk konusundaki toplumsal tutum konusunda da bir devnm yaşandı. Artık cinsel sorunlar açücça taıiışüabüiyor ve çok sayıda ınsan bu konuda sagaltım görüyor. Yakm bir gelecekte her iki cins için çok daha etkili sağalüm yontemlerinin geliştirümesi umit edüiyor, Rita Urgan Agustos Scientific Amerücun Işler ters gittiğinde Sinir sisteminin sertleşme ve öteki cinsel işlevlerin denetimindeki rolu iyice kavrandığında yeni sağalüm yöntemlerinin geliştirilmesi konusu gündeme gelecektir. Erkeklerde penısin cinsel üışkiye olanak tanıyacak düzeyde dıkleşememesi biçiminde ortaya çıkan sertleşme bozuklugu giderek yaygmlaşan bir sağlık sorunu. Birkaç yü once Boston'da gerçekleştirilen bir araştırma, sertleşme bozuklugunun 40 yaşın üstündeki erkeklerin yaklaşık % 40'ını, 70 yaşındakı erkeklerin ise % 70'ini etkiledigıni ortaya koydu. Sinirsel dürtülerin penise herhangi bir nedenle ulaşamaması durumunda, sertleşme sorunu kaçınılmaz bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Böylesi bir işlev bozukluk prostat ameliyatı sırasında yaşanan bir olumsuzlugun urünü olabilir, Şeker hastalıgı ve damar hastahklan da erkegin cinsel organında hasara yol açabilıyor. Aralannda omurilik zedelenmesi, Parkinson, çoklu skleroz ve felcın de yer aldıgı, çok sayıda sinirsel hastalık da bu tür sorunlara neden olabiliyor. Dahası, erkegin ruhsal durumu da sinirsel iletilerin penise akışını etkiledıgınden, sertleşme bozuklugununaltmda genellikle gerginlik, bunalım, kaygı ya da öfke gibi durumlann yattıgına şaşmamak gerekir. Sinir sisteminin denetimiyle ilgıli olarak bugune dek elde edilen bulgulann ışıgında, araştırmacüar sinir sıstemini hedef alan ilaçların geliştirilmesine çahşıyorlar. Apomorphine adlı bir üaç, buyuk bir olasüıkla, penisı hedef alan Viagra'nın tersıne, dogrudan beyni etkileyen ilk üaç olacak. Upri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle