Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S AĞ L l K Astım: Bir uygarlık hastalığı mı? Feyzullah Çetınkaya (*) stım, akcığerlerdekı hava yollarında sureklı bır ıltıhap olması ve bunun sonucunda hava yollarının zaman zaman daralması ıle oluşan, hastalarda nefes darlığı goğuste sıkışma hıssı, oksuruk ve hırıltılı solunumun gorulduğu bır hastalıktır Astım esas olarak aierjık bır hastalık olmakla beraber hastaların bır kısmında sorumlu herhangı bır aler|en gosterılmez Çok eskı zamanlardan berı bılınen bu hasta lığın sıklığının ozellıkle son 1520 yıl ıçnıde gıderek arttığı herkesın dıkkatını çekmektedır Astım sıklığındakı artış urkutucu boyutlardadır Oylekı araştırmalar astımın 1970'ten gunumuze kadar butun dunyada yaklaşık 2 4 kat arttığını gostermektedır Hastalık genel olarak gelışmış ulkelerın hızlı sanayıleşmış yörelennde daha sık gorulmektedır ABD'de astımın genel gorulme sıklığı % 5 ıken bu rakam New York'ta % 8 4 e çıkmaktadır Yenı Zelanda ve Avustralya da bazı yorelerde ıse sıklık % 20'lerın uzerındedır Ulkemızde çocukluk donemındekı astım sıklığı % 420 erışkın donemınde ıse % 2 4 arasında değışmektedır Ekonomık gelışmenın hızlı olduğu ve doğal yaşam koşullarının yerını buyuk kentlerın aldığı du rumlarda astım sıklı ğında artış olmakta dır Zımbabve'nın kır sal kesımlennde bın de bır olan astım sıklı ğı başkent Harare de yuzde beşın ustune çıkmaktadır Atlas ok yanusundakı bazı adalarda ıse yaklaşık her uç ınsandan bın astımlıdır Butun bu bılgıler bı ze astım sıklığının gıderek, hem de hızlı bır bıçımde arttıgını gostermektedır Pekı ama astım neden gı derek artmaktadır? Bunun bılınen ve muhtemel nedenlerını şoylece sıralayabılırız 1. Genetik yakınlık: Astım ve dığer aierjık hastalıkların temelınde genetik bır yatkınlık yatmaktadır Yanı bazı ın sanlar doğuştan bu hastalıklara eğılım lıdırler Buna atopı adı verılmektedır Aynı aıleden çok sayıda ınsanın alenjk bır hastalığı olması bunun kanıtdır Uy gun ortamda bır alerp yapıcı maddelerle sık karşılaşma durumunda bu eğılım hastalığa donuşmektedır 2 Alerjenler: Insanın yaşadığı or tamda alerıen adı verılen alerji yapıcı maddelerın yoğun olarak bulunması as tımın ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır ozellıkle evlerde tozlu ortamlarda bulunan ve "akar" veya "mıte" adı verılen çok kuçuk bır bocek turu bu konu da suçlanan en onemlı faktordur Akar lar dışında hamamboceklerı, kuf mantarları ve hayvan turlerı de ev ıçınde bu lunan onemlı alerjenlerdır Enerjı tasarrufu ıçın uretılen PVC kapı ve pencere lerın gıderek yaygın kullanılması ve havalandırmanın lyı yapılmaması ıle evlerı mız alerjı kaynağı olarak akarlar hamamboceklerı ve kuf mantarları ıçın en uygun ortamlar halıne gelmektedır Bu gun lyı bılınmektedır kı aler]i yapıcı maddelerle erken çocukluk donemle rınde sık karşılaşan çocuklarda alerjık hastalıkların sıklığı artmakta, bu mad delerın uzaklaştırılması durumunda da azalmaktadır Gunumuzde ınsanların ozellıkle çocukların zamanlarının çoğu nu ev, ve okul gıbı kapalı mekânlarda geçırmesı, ev ıçı alerjenlerle daha yo ğun karşılaşmalara yol açmaktadır Bu olumsuz koşullara son yıliarda yıne ko tu bır alışkanlık eklenmektedır Evlerde tuylu hayvanların beslenmesı kedı, ko A füksek sosyete: Minos fresklerinde blr av sahnesi. >naghan duzeltılmış zerrecık hıdrodımığı yontemıyle bu gorunumu elde et •yı başardı çarptığında hızı kesılır ve oradakı suyun duzeyını hafıfçe yukselterek sessızce karaya dökulur Sonuçta orayı yalnızca su basar Deprem dalgasının yıkıcı gucu ar kadakı dağlara çarpıp gerı donerken ortaya çıkar alganın büyuklüğu 40 metre /anardağın patlaması sonucunda olu n dalganın buyukluğu ne olabılırdı"? manların kestırımlerıne gore Kraka ı'da meydana gelen dalga yaklaşık 40 >tre yukseklıgındeydı ve saatte 300 kı netreye varan bır hızla yol alıyordu Bu dalgaların kolayca oluşabıldığı goru nden yola çıkan Monaghan Santorıde meydana gelen patlamanın da en bu buyuklukte bır dalganın oluşumuna Deprem dalgasının Mınos'a yaptıkları Kuşkusuz, bır deprem dalgasının adanın kımı yerierıne zarar vermış olsa bıle tum adayı aynı oranda etkıledığı duşunu lemez Bu olay sonucunda çok kışı yaşa * • mını yıtırmış olmakla bırlıkte kımılen canlı kalmış olmalı Monaghan dalganın mı nosluları tumuyle sılıp supurmek yerıne uygarlığın çokuşune ıvme kazandırdığına, dev dalganın tarlaları tuzlu suya boğarak urunlere zarar verdığıne yanardağın denızı kırleterek ıçındekı canlıları yok et tığıne tum bunların da Mınosluların çap tan duşmelerıne yol açtıgına ınanıyor Adada bulunan çanak çömlek kalıntıları da monaghan'ın bu goruşunu doğ ruluyor Kazıbılımcıler Mınosluların patlamadan sonra yaklaşık 25 yıl daha orada yaşamlarını surdurduklerıne ınanıyorlar Ancak Monagham tarıhler konusunda hıç kımsenın kesım bır bılgıye sahıp olmadığını one suruyor Monagham'ın tasarısı uzerınde çalışan kazıbılım uzmanı Peter Bıcknell de Santorını pat lamasının Mınos uygarlığının çokuşunu dolaylı olarak etkıledığıne ınanıyor Yıyecek savaşı Yanardağ patlaması balıkların olumune yol açarken, tuzlanmanın tarlaları olumsuz yonde etkılemesı de besın kaynakla rını hızla azaltmış olabılır Elde kalan kısıtlı besının kapışılması halkın ayaklan masına neden olmuş olabılır Bu ayaklanmalar da Mınos uygarlığının ıçten çok^ mesıne dış guçlerın de bu karmaşa orta mından yaraıianmalanna yol açmış olabılır Monaghan şımdı Gırıt'e bır deprem dalgasının çarptığı yolunda kesın bır kanıt arıyor mıcknell ıse boylesı bır kanıtın ancak ada uzerındekı toprağın ozune ınılp dalgayla karaya suruklenen herhangı bır denız urunu ıçerıp ıçermedıgının araştırılmasıyla elde edılebıleceğıne dıkkat çekıyor Monaghan bu tur bır çalışma so nucunda, olayı aydınlığa kavuşturacak kırık denız kabukları ve başkaca kalıntı lardan oluşan bır katmana ulaşmayı umıt edıyor Bu tur ızlerın bulunması kuşkusuz hıç de kolay olmayacak Çunku, sureklı su baskınlarına açık olan Gırıt'ın kuzey kıyı larında karaya yığılan atıkların 3500 yıl boyunca yerlı yerınde kalmış olması du şunulemez Dağlardan sureklı olarak ge . len bu sular duzluklerı yok ederek, yeryu zunun bu yoresındekı gorunumu durma dan değıştırıyor ve geçmışı karanlıklara gomuyor 'Burada doğa sankı de el bırlı ğıyle ışlerı daha da guçleştırıyor" dıyen Monaghan ve ekıbı deprem dalgasından yogun bır bıçmıde etkılendığını duşunduklerı bellı yerlerdekı kazı çalışmalarına temmuz ayında başlayacak (Kaynakns. 21.6.97) I açmış olabıleceğı sonucuna vardı Gelgelelım Sunda Boğazı'nın Krakaı dan yalnızca 26 kılometre uzağında nasına karşın Gırıt'ın Santorını'den aklığı 120 kılometredır Boylesı bır aklığın dalganın gucunu azaltması ge <ır Okyanusta yol alan bır dalganın hızı yun derınlığıne gore değışır Santorını Gırıt arasında suyun derınlığı bırkaç z ıle bırkaç bın metre arasında değışır Dnaghan'a gore derınlığın bu denlı klı olması dalganın adanın kuzeydoğuna doğru ılerlemesıne yol açmış, bu < yone odaklanma sonucunda da Gırıt 'ilarının bır bolumunde 40 metreye va ~t yukseklıkte dalgalar oluşmuş olabılır Ne var kı, ortalığın yerle bır olması dal nın Gırıt kıyısına çarpmasıyla meydana Imış olamaz Çunku, bır dalga kıyıya pek gıbı hayvanlar ne kadar temız olur sa olsunlar den dökuntulerı ve tuylerı ıle ınsanlar ıçın onemlı bır alerjı kaynağıdır lar Insan organızması bu kapalı ve havalanmayan ortamlarda yaşayarak ıçerıde kendısıne yabancı olan alerjenlerı arasına doğaya çıktığında ıse unuttuğu ve artık yabancılaştığı ağaç çayır ve ot polenlerını yabancı olarak kabul etmekte ve alerjık hastalıklar oluşmaktadır Doğanın bır parçası olan ve bıyolojık olarak doğada yaşayacak şekılde prog ramlanmış olan ınsanın doğaya yabancılaşması dığer pek çok sorunun yanın da alerjık hastalıkları da davet etmektedır 3 Sigara ve hava kırlılığı: Ev ıçınde sıgara ıçılmesı durumunda çocuklarda astım sıklığı belırgın bır bıçımde art maktadır Ozellıkle annelerın ve de sıgara ıçmesı çocuğun sıgara dumanı ıle daha yoğun temas etmesıne yol açmakta, bu da astım sıklığını artırmakta dır Ev dışında ıse hava kırlılığı onemlı bır faktordur Daha onceden bır şıkayetı olmayanvakalarda astım bulgularının ortaya çıkması ve astımı olduğu bılınen hastaların hava kırlılığının arttığı do nemlerde şıkâyetlennın artması sık gorulen bır durumdur 4 Enfeksiyon hastalıkları: Bazı enfeksıyon hastalıklarının geçırılmesı ıle daha sonrakı dönemlerde astım sık lığında bır artış olmaktadır Bu enfek sıyon hastalıkları arasında ozellıkle bazı vıruslerle olu şan bronşıolıtlerın (kuçuk hava yolları nın ıltıhabı) daha sonra astım oluş masına zemın hazırladıkları sanılmakta dır 5 Meslekı duyarlılaştırıcılar: Bazı ışyerlerınde çalı şanların sık karşılaş tıkları ve sayıları 200'u bulan kımya sal maddeler hava yollarında duyarlılığa ve astıma neden olmaktadır ozellıkle kapalı ve havalan dırma koşulları lyı olmayan Ortamlarda çalışan kışıler ıçın cıddı bır sorun olan bu durum çoğu kez ış değıştırmeye neden olacak kadar cıddı olabılmektedır Astımın bu tıbbı yonlerının yanında ekonomık yonden de ulke ekonomılerı ne gıderek artan oranda bır yuk bındırdığı saptanmıştır Yapılan ıncelemelere gore Kanada'da astımlı bır hastanın yıllık tedavısı gıderı yaklaşık 800 Amerıkan Doları, Almanya'da 1000 dolar, Isveç'te ıse 1300 Dolardır Ul kemızde ıse hastanın yaşına hastalığın şıddetıne ve tedavı merkezıne olan uzaklığına gore değışmekle beraber ortalama olarak bır hastanın yalnızca ılaç gıderı aylık 5 15 mılyon TL arasında değışmektedır Hastalığın toplumda or talama % 5 sıklığında gorulduğu ve tedavının yıllarca surduğu dıkkate alınırsa harcanacak paranın ulke ekonomısıne bındıreceğı yuk daha lyı nalaşılacaktır Sonuç olarak astımın butun dunya ve ulkemız ıçın çok cıddı bır sağlık sorunu olduğu gozonune alınarak has talığın tedavısının yanında onlenmesı ıçın de gereklı tedbırler alınmalıdır Aksı halde aynı hızla artması durumunda onumuzdekı 30 40 yıl ıçınde ınsanların çoğunun astımlı olması kaçınılmaz bır son olarak gorunmektedır Ahnacak on lemlenn başında da doganın korunması ve doğal yaşam koşuîlarının yenıden sağlanması yanı ınsanın doğayla barış ması gelmektedır * Doç. Dr.; Ondokuz Mayıs Unı. Tıp Fak. Pedıatrık Alerjı Bılım Dalı Başkanı Rıltı Urgan 5417