Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E D İ T Ö R E M E K T U P T A R T I Ş M A Ezbersiz eğitim Türkkan Gülyurdu* O ğretım kurumlarının ışlevlerınden bırı de oğrencılere doğru bılgılerın kazandırılmasıdır Pekı bılgı ve doğru bılgı acaba nedır1? Bıze öğretılenler, çevremızden duyduklarımız gazete, dergı, kıtap, televızyon vb yaymlardan oğrendıklerımız, hatta gorduklerımız ne derece doğru bılgılerdır? Yeterınce şup hecı ve sorgulayıcı mıyız? Yoksa kabullenıcı, boyun eğıcı ezbercı bıreyler mıyız? Unıversıte oğrencısı ıken bır ağabeyımden duyduğum şu sozu hıç unutamamış ve sık sık da çevremdekılere soylemışımdır "Duyduklarına ınanma, görduklerının de yarısına ınan " Çabuk ınanıyorsak, çabuk kandırılıyorsak, çabuk öğrenıyor fakat oğrendıklerımızı kullanamıyorsak suç bızde mı yok sa aldığımız eğıtımde mı? Uretemeyen tuketen, araştırmayan ezberleyen uzlaş mayan çatışan bılıme değıl hurafeye yönelen bıreylerın, bu ozellıklerını doğuştan getırdıklerını söyleyebılır mıyız? Içınde bulunduğumuz koşulları ve yaşadığımız sorunları anlamakta ve çıkış yolu/yolları aramakta zorlanıyorsak, bunda kışılık ozellıklerımızden çok toplumsal özellıklerımız etkılıdır Bu toplumsal ozellıklerı, aldığımız ortak eğıtımde aramamız hıç de yanlış olmaz Bu bağlamda Sayın Tınaz Tıtız'ın önderlığındekı Beyaz Nokta Vakfı'nın çalışmalarını yurekten kutluyor, yonetıcılerımıze yol gosterı cı olmasını umuyorum Bu çahşmalara çok kuçuk de olsa bır katkı sağlamak amacıyla, duşuncelerımı ve önerılerımı bu yazı ıle duyurmak ıstedım Oğretım kurumlarımızın hemen hemen her kademesınde ezberleme nıye bu kadar yaygın olmaktadır dıye sorabılırız? Bence bunun nedenlerını şöyle sıralayabılırız 1) Bilimsel olmayan çocuk yetiştirme geleneğimiz: Okuloncesı donemde kuçuk çocukların çok soru sorması hıç hoş karşılanmaz Çocuklar ya korkutula rak ya da anlayamayacağı abuk sabuk yanıtlarla susturulur ve engellenır Korkan ya da kafası karışan çocuğun en güzel ve en guçlu ozellıklerınden olan merak ve araştırma ozellığı boylece köreltilmeye başlanır Ellemek, tatmak, kurcalamak, kırmak, karıştırmak, denemek ısteyen çocuk, sureklı buyuklerın engellemelerıyle karşılaşır Uygar ulkelerde hem okulöncesı eğıtım yaygındır, hem de ebeveynler bılınçlıdır Bu ulkelerde kundaksız, özgur, yaratıcı etkınlıkler ııçnde yetışen çocukların yatak odaları bıle bıryaşında ayrılmaktadır 2) Buyuklere ıtaat: Çocuklarımıza çok kuçuk yaşlardan ıtıbaren buyukler konuşurken susmanın, buyuklerın daıma en doğruyu bılmelerınden dolayı onlar konuşurken onları sorularla sıkıştırmamanın gereklılığını ve erdemını oğretmışızdır Bu eğıtımı alarak okula baslayan çocuklar, sıralarda oğretmenı dınler, duşuncelerıyle başbaşa kalır çunku duşun celerını oğretmenıne açmaya çekınır, ders bıtınce yaydan fırlamış ok gıbı soluğu bahçede alır 3) Kolaycılık, masrafsızlık ve çaresızlık: Ezberleme bugun en kolay, en basıt oğrenme yollarından bırıdır öğrencı belırlı bılgılerı durmadan tekrarlayarak belleğıne yerleştırır Tekrarlarken o kadar rahat ve huzurludur kı, sankı medıtasyon yapıyor gıbıdır Faydasız bır ış yapmanın bılıncınde henuz değıldır Bu sıstemle yetışmış oğretmen ve yonetıcıler ıçınde bu tercıh edılen bıryontemdır Çunku ezbersiz eğıtım alışılmışın dışında olduğundan bırçok zorluk taşımaktadır Ezbersiz eğıtım, daha çok çalışma, daha çok za man, plan, daha lyı koşullar ve ortamlar kısacası altyapı gerektırmektedır Butçe den ayrılan pay ıle bunları gerçekleştırmek çok guç hatta olanaksızdır 4) Mahalle mekteplerınin etkısı: Ulu onderımız Ataturk un eğıtım ve oğretım alanında gerçekleştırmış olduğu köklu reformların uzun yıllar once yapılmış ol masına karşın, geleneklerıne çok bağlı bır ulus olduğumuz ıçın, cumhurıyet oncesı eğıtım ve oğretım sıstemının köklerının kalıntıları gunumuze dek etkısını surdurmuştur Mahalle mekteplerınin başlıca ozellığı ezberin tek oğretım yöntemı olarak kullanıhr olmasıydı Tarıhı mıras gunumuzde etkısını surdurebılıyorsa bunda muhafazakâr sıyaset ve devlet adamlarının da buyuk rolu olmuştur 5) Siyası gucun tercıhı: Sıyası ekonomık ve yonetım alanında gucu elınde tutanlar, bu gucu hıçbır zaman kaybetmek ıstemezler Onlar ıçın kabullenıcı alkışlayıcı araştırmayan ve çozum uretemeyen bıreylerden oluşmuş toplumu yonetmek hedeftır Bunun yolu da dogal olarak ezbercı hazırcı, tuketıcı ınsan ye tıştırmeyı amaçlayan eğıtım ve oğretım sıstemlerıdır 6) Dış güçlerin tercihi: Bugun dunya uzerındekı bırçok gelışmekte olan ulke dış guçlerın kontrolu altındadır Avrupa Bırlığı, Bırleşmış Mılletler IMF gıbı kuru luşlar aracılığıyla bu kontrollerını surdu Çabuk inanıyorsak, çabuk kandırılıyorsak, çabuk öğreniyor fakat öğrendiklerimizi kullanamıyorsak, suç bizde mi, yoksa aldığımız eğitimde mi? rurler. Eğıtım sıstemlerını, dış guçlerın onayını almadan köklu değışıklıklere uğratabılen az gelışmış ulke sayısı geçmış te çok ender görulmuştur Dış guçler, bu durumun farkına varılmasını hıçbır za man ıstemezler Kontrolu altında tuttukları ülkelerın hızla gelışmesını engellerler Bu nedenle ezberecı, duşunce ve pro|e uretemeyen, teknolojık yönden bağımlı bıreylerın oluşturduğu ulkeler onlar ıçın en ıdeal ulkelerdır Pekı, elımız kolumuz bağlı, çaresız bır şekılde, alın yazımız deyıp, tekduze yaşantımızı surdurelım mı? Tabıı kı hayır1 1) Çocuklarımızı ve oğrencılerımızı soru sormaya yöneltmelı ve teşvık etmelıyız Ezberle mucadelede oğrencılere so ru sorma alışkanlığı kazandırmak çok onemlıdır Kışının kendıne ve başkalarına soru sorabılmesı ıçın bellı bır duzeyde bılgı sahıbı olması, araştırması ve zıhnını sureklı çalışır durumda tutması gerekır Okullarda kurulacak soru ve proje kulup lerı ıle ılgınç ve uygulanabılır proıeler ıle sorular ödullendırılerek ılçe merkezlerın de Mıllı Eğıtım Mudurluğu bunyesınde ıncelemeden geçırılerek, merkezde Mıllı Eğıtım Bakanlığı bunyesınde toplanmalı, buradakı bilimsel kurullarda ıncelenıp hayata geçırılmelıdır Okullardakı bu pro öneriler: je ve soru kuluplerındekı oğrencı ve oğretmenler belırlı perıyotlarla toplanıp, eğıtımoğretım, temel ve uygulamalı bı lımler gıbı alanlarda duşunce ve projelerını tartışacaklardır Kulupte her alanın bır sorumlu oğretmenı bulunacak ve her toplantı sonucunda hazırlanan raporu okul mudurune sunacaktır Başarılı ve orijinal soru ve proje uretenler, teblığler dergısınde tanıtılıp, odullendırılmelıdır 2) Eğıtım ve oğretımde sınıf ve okul duvarları artık aşılmalıdır Gezı, gözlem, anket gıbı araştırmaya dayalı yontemler, yaygın olan anlatım (takrır) yontemının etkısını azaltmalıdır Yerleşık ve gezıcı bılım merkezlerinın sayısı hızla arttırılmalı ve buralardan yararlanma konusunda gereklı organızasyonu MEB ustlenmelıdır 3) Tek ders kıtabına bağımlı ders ışlenışıne son verılmelı, oğretmen ışın başın da oğrencıye yararlanacağı kaynak (kışi, kurum, CDRom, vıdeo kaset audıo ka set ansıklopedı, kıtap, dergı gıbı) lıstesını verıp, nasıl yararlanacağı konusunda gereklı rehberlığı yapmalıdır Soyut konuların kavratılmasında karıkatur, grafık, tıyatro gıbı sanat dallarından yararlanarak hazırlanmış kıtaplara başvurulmalıdır 4) oğretım programlarında tasfıyeler yapılmalı Şu an programlar çok şışkın ve bırbırınden kopuktur Araştırma ve nedensonuç ılışkısını bulmada oğrencıyı zorlayacak bolumler daha sonrakı yılların programlarına alınmalıdır Ûrneğın, uzağa ve yakına uyum sırasında goz merceğının çapının kuçulup, buyumesını, araştırsa da bır ılkokul oğrencısı kavramakta zorlanır Bu lıse yıllarında kavratılmalıdır Kavramakta zorlanan oğrencı ıse ancak ezberleyerek öğrenır 5) Bılgısayar desteklı eğıtıme bır an once geçılmelıdır Bıreyın kendı kendine öğrenebılmesı, ınternetten yararlanabılmesı ıçın bu koşuldur Bırçok karmaşık ve masraflı deney, sanal ortamda pratık olarak gerçekleştırılebılmektedır 6) ölçme ve değerlendırme hatalan da asgarıye çekılmelıdır 7) Odevler ve eğıtsel kol çalışmaları yonetmelıklerı hemen değıştlrılmelı, bırıncıl oneme sahıp konuma getırılmelıdır 8) Yabancı dıl eğıtımı, çağdaş bır hale getırılmelı, ancak yabancı dıl ıle eğıtım bır an once kaldırılmalıdır öğrencının enerjısının onemlı bır bolumunu yabancı dıle ayırması onlenerek, bu enerjısını araştırma yaparak, ılgılı alanda har caması sağlanmalıdır Dıl ıle duşunce uretımı arasındakı ılıntı kanıtlanmıştır Yabancı dıl ıle eğıtımı, ezbersiz eğıtıme geçışte buyuk bır engel olarak gormekteyım 9) Gereklı yasal duzenlemeler hemen yapılarak, medya kuruluşlarının, eğıtıme ve bılıme daha çok yer vermelerı, ezbersiz eğıtım desteklemelerı sağlanmalıdır 10) Butçeden mıllı eğıtıme ayrılan pay en az ıkı katına çıkarılmalı, kurulacak vakıfların okul gelırlerını arttırarak, altyapı ve donanım temınınde etkılı olmalarına olanak verecek yetkılılerle çalışma yapmaları sağlanmalıdır * Edremit Lisesi Fizik Öğrotmeni Öğrenci gözüyle yabancı dilde eğitim Aydın Düzenlı* ı ır filolojı oğrencısı olarak ben, yakbancı dılle eğıtım yerıne anadılle "eğıtımın yerleştırılmesı ve bunun yanı sıra köklu bır yabancı dıl bılgısının verılmesı taraftarıyım Çunku dıl ınsan lar arasındakı en temel, en etkılı ıletışım aracıdır Ve bu ıletışımın doğru yapıla bılmesı ıçın her ıkı tarafın, yanı konuşanın ve dınleyenın veya yazanın ve oku yanın, aynı dılı yeterınce bılmesı gerekır Bunun sağlanabılmesı ıçın de anadılde eğıtım şarttır Eğer bız anadılımızde boyle bır ıletışımı sağlayamazsak kışıler başka dıllere yonelır, bunun sonucunda Turkçemızde gıderılmesı guç problemler ve ıletışlm bozuklukları ortaya cıkabılır Unıversıtelerımızde anadıl eğıtımı Turk Dılı dersıne bırakılmaktadır Bura da oğrencıye her zamankı gıbı Turkçenın geleneksel dılbılgısı kuralları ezberletılmektedır Bu bıçımıyle Turk Dılı dersının oğrencılere ne kullanımsal ne de duşunsel bır yararı olmamaktadır Bu yuzden de oğrencılerın % 95'ı ders lere katılmayıp sadece sınavlara gırmeyı tercıh etmektedırler Bunun yanı sıra hazırlık sınıflarında verılen yabancı dıl eğıtımı, anadılı o dıl olan ınsanlar ıçın yazılmış ders kıtaplarını anlamaya yetmemektedır öğrencının yabancı dıl bılgısındekı yetersızlığı, hem ders kıtaplarını anlamasını hem de ders ve sınavlar sırasında duşuncelerını anlaşılabılır olarak ıfade etmesını zorlaştırmaktadır Ayrıca buna yabancı oğretmenlerı de ekledığımızde, ıçınden çıkılamaz blr duruma gelınmektedır Çunku oğretmen Turkçe bılmemektedır oğrencılerın ıse öğretmenın dıl sevıyesıne çıkabılmelerı ımkânsizdır Ve sonuçta öğrenci sorduğu soruya tam cevap alamamaktadır Bu durumda öğrenci sınıf ıçerısınde tekrar Turkçeyı kullanarak arkadaşlartndan yardım almaya yonelmektedlr Mesela Almanya'da eğıtım anadılde yapılır, ozel okulların sayısı azdır Burada etkın bır şekılde yapılan yabancı dıl eğıtımı sayesınde oğrencılerın çoğu ıkıncı bır yabancı dılı ılerı bır duzeyde oğrenmektedırler Hatta çoğu oğrencı devlet okullarında eğıtım görmelerıne rağmen, ıkıncı bır yabancı dılı Turkıye de ozel okullarda öğrenım goren oğrencılerden daha lyı konuşabılmektedır ler Bu da eğıtımın anadılde yapılıp aynı zamanda yabancı dıl eğıtımıne verılen önemle kazanılan bır başarıdır Ulkemızde ıse, anadıl eğıtımınden yoksun bır öğrenci gıderek olayları oğrendığı dılın ve kulturun bakış açısıyla yorumlamaya başlar Bu da öğrencının o kulture yonelmesıne yol açar Ayrıca farklı yabancı dıl eğıtımı almış ıkı kışı ış yaşamında ve sosyal yaşamda nasıl anlaşacaklar? Unutulmamalıdır kı, ış yaşamında ve sosyal yaşamda başarı anadılde duzgun konuşm a y a z m a yeteneklerı ıle doğru orantılıdır Bır kışının kendı dılını anlaşılır ve doğru kullanması bır yabancı dılı orta duzeyde bılmesınden çok daha onemlıdır HrffeİWWf « » kaRV7 y a ıZ * I st an buI Universitesi Alman Dılı ve Edebıyatı 1. Sınıf Oğrencısı 5474