Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N K I S A H A B E R L E R D ev buz parçalarının dünyanın atmosferine girdiğine tanık olundu. Böylelikle, bir bılim adamının son on yıldır kanıtlamaya çalıştığı. bir sav da doğrulanmış oldu. lowa Üniversitesi'nden Louis Frank tarafından kamuya duyurulan olayın görüntüleri ise NASA'nın Polar uydusu aracılığıyla elde edildi. Uydu aynı zamanda, yeryüzünden yukarıya doğru yansıyan morötesi ışınların içindeki karanlık küçük delıkleri de görüntüledi. Görünüşe bakılırsa, bu delikler mınik kuyrukluyıldızların erimeleri sonucunda oluşuyor ve morötesi ışınların yolunu kesen küçük su buharı bulutları meydana getiriyorlar. Frank, söz konusu buz kütlelerinin yaklaşık bir ev boyutunda olduğunu ve ağırlıklarının da 20 tona ulaştığını ileri sürüyor. Ne var ki minik kuyrukluyıldızlar gezegenimizin yüzlerce ya da binlerce kilornetre uzağında eridiklerinden yeryüzü için bir çekince oluşturmuyorlar. 1980 yılında, NASA'nın Dynamics Expiorer uydusu kanalıyla elde edilen görüntülerden atmosfere dakikada 20 buz kütlesi girdiğinin saptandığını ileri süren Frank, bilim çevrelerinn şimşeklerini üzerine çekmişti. Ateşli tartışmalardan sonra Frank'in savı, uydudan elde edilen bulguların yanlış yorumlandığı gerekçesiyle, geçersiz sayılmıştı. Artık bilim adamları Frank'ın savının doğru olabileceğini düşünüyor ve buz kütleleri için "su paketleri" deyimini yeğliyorlar. Ne var ki, atmosfer ve gökbilim uzmanları bulmacanın henüz tam olarak çözülmediğine inanıyor. örneğin, atmosfer uzmanları, havakürenin üst katmanlarındaki su buharına daha önce bir açıklama getirildlğini, bu katmanlara dünyanın dışından düzenli olarak su gelmesi durumunda tüm kuramlarının altüst olacağını öne sürüyorlar. Dahası, buz kütleleri gerçekten dünyaya düşüyorsa, o zaman Ay'a da çarpması ve orada kraterler oluşturması gerekiyor. Ancak şimdiye dek bu konuda herhangi bir kanıt elde edilmediği belirtiliyor. Yeryüzüne yağan buzlar Köpekler insanla ne zaman dost oldu? ü; W Ölümciil yıldız bize doğru mu geliyop? Yıldızın, Dort bulutuna çarpması durumunda Güneş'e kuyrukluyıldızlar yağacak ve dünyamız da etkilenecek. O K öpekler uzun yıllardır hep insanların dostu oldular. Yapılan bir DNA araştırmasına göre köpekler kurtlardan sonra100 bın yıl once evrim geçirdiler. En eski evcil köpek iskeleti bulguları köpeklerin 14.000 yıl önce evcılleştirildiğıni göşterıyor. Kaliforniya Üniversıtesı'nden bıyolog Carles Vila, yaptıgı DNA araştırmasıyla bir köpek soyağacı hazırladı. 67 köpek yavrusu, dünyanın çeşitli yerlerinden 162 kurt, kırkurdu ve 12 çakal üzerınde yapılan araştırmada bu hayvanların DNA mıtokondrılerı incelendi. Köpeklere en yakın tür olarak bulunan kurtlarla köpekler arasında dört temel farklılık bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre köpeklerin evcılleştirılmesi ınsanların yerleşik düzene geçmeleriyle eş zamanlara rastlıyor. Vila'ya göre, köpeklerle kurtlar arasında tür ayrımı yani DNA değişimi ise bundan 135.000 yıl önceye dayanıyor. hastalıklardan etkileniyor. Araştırmacılar "değişen asimetri"yi (FA) ya da eller, kulaklar, gözler gibı çıft organların özellıklerını, IQ ile FA arsındaki negatif bağlantıyı 240 kişi üzerınde , "Cattell's kültür uygunluğu zeka testi" adı verilen psikometrik bir testle ölçtu. Bulgulara göre gelişme döneminde yaşanan stres, beyin yapısını ve sınırleri etkilıyebılir. Araştırmacılara göre simetrik olmayan bir vücut, gerekli davranışları yerıne getırirken metabolizma olarak yetersiz kalıyor. IQ derecesi vücudun yapısının yanı sıra çevre dengesizliğine bağlı genetik faktörlerle de bağlantılı. Araştırma ekibinden Randy Thornhill, eğer genetik zayıflık doğum öncesi ve sonrası koruma ve beslenme programlarıyla geliştirilirse, IQ derecesinin yükseleceğini söyluyor. (n.c) phiucus takımyıldızından bir yıldız, güneş sisteminin dışında yer alan ve milyonlarca kuyruklu yıldız içeren Dort bulutuyla çarpışmaya neden olacak biçımde yol alıyor olabilir. Yıldızın, bir olasılıkla bir milyon yıl içinde, bu buluta çarpması durumunda Güneş'e kuyrukluyıldızlar yağacak ve dolaylı olarak dünyamız da bundan nasibini alacak. Söz konusu yıldız Gliese 710 olarak bilinen, dünyadan 100 bin kat daha ağır ve saniyede 14 kilometre hızla bıze doğru yaklaşmakta olan kızıl renkte cüce bir yıldız. Robert Preston ve Joan Garcia Sanchez önderliğindeki bir ekip tarafından yapılan bu saptama Avrupa Uzay Örgütü'nün Hipparcos adlı uydusundan elde edilen verilerden yola çıkılarak gerçekleştirildi. Yıldızların konumlarında zamanla meydana gelen değışiklikleri ölçen ekip yanlamasına yol alan 1200 yıldız saptadı. Bu yıldız lar devinım içindeyseler ya dünyaya doğru ilerliyor ya da ondan uzaklaşı Z Vücut yapısı ve zekâ ekâyı oluşturan gen yada genler üzerındeki araştırmalar belki de başarısızlığa uğradı. Amerikalı araştırmacılara göre vücudu orantılı olanlar daha zeki oluyor ve zekâ katsayı sayılan IQ ise kısmen de olsa gelişme dönemininin ilk zamanlarında yaşanan stresten etkılenıyor. New Mexico Üniversitesi'nden Bryant Furlovv ve ekibı, bilişsel davranışlardan genlerin etkilenmesınin dolaysız olduğunu söyluyor. Ancak genler, vucudun gelişmesi ve beyne zararlı olan stresten, çevreden, kirlilikten ve Fransa'da bir plütonyum fabrikasının boru hattıyla denize verdiği atıkların radyasyon yaydığı doğrulanınca kamuoyunun sert tepkisiyle karşılaştı. Atom fabrikasına protesto F ransa'da yeşil barış örgütü Greenpeace'in Fransa'da bir atom fabrikasının deniz atıkları üzerinde yaptıkları ölçümler ortalığı karıştırdı. La Hague yakınlarındaki plütonyum fabrikasının boru hattıyla denize verdiği atıkların önemli ölçülerde radyasyon yaydıkları anlaşıldı. Deniz çökellerinde nuklid kobald60'ın kiloda 146 bin bekerel ışın yaydığı görüldü. Söz konusu fabrıka, nükleer santral atıklarını işliyor. Bu işleme sırasında da yan ürünler sıvı bir ışın kokteyli halinde denize akıtılıyor. Fabrika sadece Fransız nükleer santrallarını değil, aynı zamanda Alman va Japon atıklarını da işliyor ve zararsız hale getirmeye çalışıyor. Bugüne kadar Fransız hükümetinin ve atık işleyen şirketin bölgeye özel yatırımları ve para ödemeleri nedeniyle, bölge halkı sessiz kalmayı sürdürüyordu. Atom fabhkasındaki nükleer attklar Denizde radyasyon saptaması Ancak bölgede özellikle çocuklarda kan kanseri olaylarında artış görülmesi ve 35 kilometre çaplı mesafe içinde 15 yılda 27 çocuğun bu nedenle ölmesi, atom fabrikasıyla yasama olanaklarını zorlaştırdı. ılk kez de bu ölümlerin radyasyon yayılımı sonucu olabıleceğine dair ilk bulguların ortaya çıkması protesto seslerinı yükseltti. Sahil kumlarında ve ve balıklarda bol miktarda radyasyon saptanmıştı. yor olmalıydılar. Daha sonra yeryüzü teleskoplarından elde edilen verilerden yıldızların tayf çizgilerindeki Doppler değişimini ölçen bilim adamları söz konusu yıldızların hızlarını belırlediler. Buna göre sekiz yıldızın önümüzdeki bir milyon yıl içinde güneşin yaklaşık 5 ışık yılı içine girmesi bekleniyor. Yalnızca 10.000 yıl içinde Barnard'ın Yıldızı adı verilen bir yıldızın da, 4.3 ışık yılından daha yakında olacağı sanılıyor. Yanıbaşımızdan geçecek olan bu yıldızların dünyamızı da olumsuz etkileyeceğine inanılıyor. Sekız yıldızın çekim gücünün Dort bulutunu yerinden oynatacağı, bunrn da kimi kuyrukluyıldızları yörüngelennden çıkartarak Güneş'e doğru hızla yol almalarına, bir kuyrukluyıldızın da dünyaya çarpmasına ve kitlesel yok olmalara neden olacağı belirtiliyor. Bu kuyrukluyıldızların içinde en çekincelisinin, bir başka Ophiuchus kızıl yıldızı olan ve şimdilerde 63 ışık yılı ötede bulunan, Gliese 710 olduğuna dikkat çekiliyor. "Eldeki verilere bakılırsa, bu yıldızın bir milyon yıl içinde Dort bulutuna çarpması bekleniyor" diyen Preston, bu olayın çok sayıda kuyrjkluyıldızın da dünyaya doğru yol almalarına neden olacağına dikkat çekiyor. Preston, uzun süre önce dünyanın yakınından geçen ve şimdı bızden giderek uzaklaşan yıldızları da araştırıyor. Preston bu çalışmaları sırasında dinozorları yeryüzünden silip süpüren kuyrukluyıldızı bulmayı ümit ediyor. 5395