Katalog

B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N K I S A H A B E R L E R Alevsiz sobalar geliyor İklim değişikliklerinin yeni nedeni K uzeyyarıkürede kar ve ve buz kıtlelerınin düzenli bir şekilde azalması veya çoğalmasıyla ortaya çıkan global iklim değişikliklerinin esas nedeni olarak, Güney Atlantik'teki soğuk deniz akıntısı olduğu belirtilmekte. Ingiliz ve Alman bilimcilerinden oluşan bir araştırma grubunun Güney Afrika devleti Namıbya'nın deniz dibi çökellerindeki buluntulardan yola çıkarak, bu sonuca vardıkları belirtiliyor. Dünyanın çok eski dönemlerine ait olan bu tek hücreli fosillerin sayısı ve yaşını belırleyen araştırmacılar, "Bu sayede Dünya ikliminin motoru olan Passat rüzgârların gücü ve etkisi hakkında daha somut bilgiler elde ettık" diyor. Güney Kutbundakı buz kütlelerinın, bırkaç bin yıllık aralıklarla anidan erimeye başladıkları veya arttıkları ve bu durumun da söz konusu rüzgârları Güney yarıkürede yoğunlaştırdığı belır İstanbul'da bir mucit: Dr. Frank Soltis tilmekte. Bu ana rüzgârın farklı yoğunluğu da, güney kutbundaki su kütlesinı Ekvator bölgesine surükleyen Benguela deniz akıntısını değiştirmekte. Bu durumdan Ekvator aktif sıcaklığı ve sıcak Golf akıntısı da etkilenmekte. Golf akın I A lman Fraunhofer Araştırma Enstitüsü bılim adamları, alevsiz yanan bir gaz sobası geliştirerek, bina ısıtmaları ve sıcak su elde edımi sırasında ortaya çıkan çevre kirliliğinin önünü alabileceklerini belirtiyorlar. Fosil yakıtların kullanımı sonucu bacalardan havaya salınan atıklar, karbondıoksit , karbonsmonoksit ve azot oksit ıçermekte ve bu yakıtlar yere yakın ozon tabakasının oluşumuna katkıda bulunmakta. Yere yakın ozon ise insan sağlığı için tehlikeli. Çevre zehırlerinin oluşumunun nedeni ıse gaz yanması sırasında oluşan alev ve 1200 derece üzerındekı sıcaklık. Freıburg'lu araştırmacılar, şimdi yakıtın alevli yanmadığı sobalar yaptılar. Bu amaçla da yeni bir katalizör sistemi geliştirdiler. Sistem alevi ortadan kaldırıyor ve sıcaklığı da 1000 derecenin altına düşürüyor. Sistem, azot oksit miktarını kılovvatsaatte 0,5 miligrama duşürüyor. Klasik yöntemlerde ise bu miktar 100 ile 200 kez daha yüksek. BM Turk AS/400 grubu tarafından duzenlenen etkinlik çerçevesinde AS/400'ün mucidi Frank Soltis ve lan Jarman gibi AS/400 biriminin en üst düzey yöneticileri de ilginç konuları dinleyicilere aktardılar. IBM System/39'in orjinal mimarı olan Dr. Soltis, doktora araştırmasını temel alarak, bilgi işlem sektöründe yeni bir bıl gisayar mımarisi yarattı. Bu mimarinin en kritik özellikleri olan "tek düzey adresleme" ve "üst düzey sistem arayüzü" özellikleri ise, yeni nesıl bir bilgisayar oluşturdu. Dr. Soltis, son beş yıl boyunca Povver PC mimarisinin tanımlaması için yapılan çalışmalara katıldı, AS/400'ün üretıldiğı yer olan IBM Rochester laboratuvarındaki AS/400'ü 64bit Povver PC RISC ışlemcili modellere geçirme çalışmalarına önderlık etti. "Çoklu görev" (multitaskıng) mantığında, "etkileşimli" (interactive) çalışan ve "çok kullanıcılı" (multiuser) ortamı destekleyen orta boy ticari bilgisayar birimı olan AS/400, 34 kışınin çalıştığı ofislerden, yüzlerce kişilik fabrika ve binlerce kişılik bankalara hitap ediyor. tısının sıcak suları Kuzeyküre paralellerinde soğuk hava ıle karşılaşmakta ve böylece daha çok kar yağışına ve buz tutmalarına neden olmakta. Bremen ve Edinburg ünıversıtelerı Jefofizik dalı araştırmacıları, bu nedenle, Avrupa'yı da kapsayan kuzey yarıküredeki soğumalara Güney Okyanusun neden olduğu görüşündeler. Digital sinema teknolojileri ödülü U Hormon Düzenleme Terapisi kadınların yaşamını uzatıyor ew England Tıp Merkezi'nden Nananda Col ve ekıbı, 12 yıl boyun| ca, yaşları 3074 arasında 3 bin kadına HRT uyguladı. Sonuçlara gore, menopozdan sonra HRT uygulanan kadınların yaşamları uzuyor. Doktorlar, HRT'nin kalp damarlarıyla ilgili sorunları ve göğüs kanseri gibi hastalıkların rıskıni azalttığını öne sürüyor. Ancak, HRT'nin kanser konusunda ne kadar etkili olduğu kesin değil. Col ve ekıbı, kalp krızi, kanser gibi hastalıklara neden olan faktörleri gözönünde bulundur arak, HRT'nin ne kadar etkıh olduğu n a dair araştırmalar yaparak, HRT uygulanan kadınlarda, göğüs kanseri ve kalp hastalıkları riskinın azaldığı gibi yaşamlarının da 41 ay uzadığını keşfettiler. Bununla birlikte diğer araştırmacılar, HRT'nin menopoz sonrası kadınlar için erken olduğu görüşünde. Cambrıdge Üniversitesi geriontoloji başkanı KayFee Khaw, kontrol altında tutulan uluslararası bir tedavi yöntemi gerektiğini ve HRT konusunda bilinçli davranan kadınların kalp rahatsızlıklarının azaldığını söylüyor. Londra, Tıbbi Araştırmalar Bırliği Epidemiyoloji ve Tıbbi Koruma Ünitesi'nden araştırmacılar, Avrupa, Güney Afrika ve Avusturalya'da 30 bın kadın üzerinde HRT'nin kalp üzerinde HRT'nin kalp üzerindeki etkilerini 20 yıl sürecek bir araştırmayla gözlemleyecek. Nurdan Cihanşümül licari araştırmalarda güneş enerjisi jirçok gü»neş paneli, "şeffaf sılıkonlar kullanılarak yapılıyor. Ancak Canon, Japon, The Solarex Corparatıon of Pennsylvania ve United Solar System Corparation, daha ucuz ve güneş enerjisiyle daha kolay şekle gı ren, şekilsiz silıkonlar kullanmaya başladı. Güneş panellerındekı sılıkon ışığı içine çekerek, enerjıyı elektrona dönüştürüyor. Parlak hücrelerin yeterliliği ise yüzde 12, şekilsiz hücreler ıse yeterlı değil. Araştırmacılar, StaeblonVVronskı etkisinın, henüz oluşmamış, silikon atomlarını enerjiye çevirdiğini söylüyor ve bu konudakı etkısını azaltmak için araştırmalar gerçekleştiriyor. Sonuçlara göre, silikon hücrelerine hidrojen luslararası Cannes Film Festivali "Dijital Sinema Teknolojileri ödülü"nü Intel kazandı. 50. yılını kutla yan Cannes Film Festivali'nde bu yıl ilk kez verilen "Dijital Sinema Teknolojiler ödülü", düzenlenen bir törenle Intel Yönetim Kurulu Başkanı Andrew S. Grove'a verildi. Andy Grove, Görsel Bağlantılı bilgisayarlarının sinema endüstrisı için yeni bir araç olduğunu söyledi ve bu yeni eğlence platformunun geleneksel sinemacılığı ile kışisel bilgisayarın etkileşimli becerilerini biraraya getirerek, yaratıcı tekniklere dünya çapında yeni fırsatlar sunduğunu belirtti. Intel, bu ödüle, kişısel bilgisayarlarda video, animasyon, üçboyutîu grafık ve ses sistemlerinı zenginleştiren MMX teknolojisini yaratmasından olayı layık göruldü. Java günlepi S gazı eklendiğinde daha iyi sonuçlar veriyor. Hücrelerin yeterliliği ise daha fazla silika ve ışık kullanılarak arttırılabilir. United Solar System'den Jeffrey Yang ve ekibi bu verilerı birleştirerek silikon hücrelerının etkililiğini arttırmak için çalışmalar yapıyor. Ancak bütün şırketler, yaptıkları araştırmaları gizli tutuyor. Nurdan Cihanşümül un Microsystems'ın Başkanı Edward J. Zander, Java teknolojısındeki son gelişmelerı aktarmak uzere ülkemize geliyor. Ed Zander, ileri teknoloji, mühendislik, pazarlama ve üst düzey yönetimi konularında 24 yıllık deneyimıyle birçok başarıya imza atarak 1995 yılında Sun Başkanlığı'na yükseldi. Ed Zander, Türkıye ziyareti çerçevesinde etkin kurumsal çözümlerin tanıtılacagı Java Day'de "Java Computing" mısyonunu anlatacak. Ed Zander ayrıca, geleceğin bilgi merkezi Internet ve gelişımı hakkında da bilgiler verecek. 11 Haziran 1997 tarihinde Swissotel Neuchatel Salonu'nda gerçekleştırilecek JavaDay, tüm bılgisayarların aynı dili konuşmasına katkıda bulunan Java teknolojisı, her yönüyle tanıtılacak. Güneş tutkunları bedelini derileriyle ödüyor Q ueensland'in Nambour kentınde 2000 kişı üzerinde yapılan bir araştırma Avustralya'da derı kanserinin yaygınlık oranının bilim adamlarının sandığından da daha ürkütücü boyutlarda olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, her yüz denekten ıkısınde deri kanseri belirtileri görülüyor. Bu oran, belli bir kanser türü için günümüze dek kaydedilmiş en yüksek değer sayılıyor. Nambour, Avustralya'nın subtropikal bir bölgesi olan Sunshine Sahilleri'nde bir kent. Oueensland Tıp Araştırma Enstıtüsü görevlilerinden Adele Green tarafından gerçekleştirilen araştırmaya 1985 yılında başlandı. Yaşları 20 ile 69 arasında değışen ve seçmen kütüklerinden gelişgüzel seçilen 2095 denek üzerinde yapılan inceleme sonuçları geçtiğimiz günlerde Vıctorıa'da yapılan güneş ışınımı konferansı sırasında sunuldu. Green ve ekıbınin hedefi en yaygın görülen iki deri kanseri türü olan "asal hücre karsinomu" ve "döküntülü hücre karsinomu" oranlarının belirlenmesiydi. Ender ancak ölümcül bir derı kanseri türü olan ve hızla dokulara yayılan "melanom" denli tehlikeli olmayan "döküntülü hücre karsinomu" önüne geçilmezse bedenin başka bölümlerıne yayılabılır. 1985 ile 1992 yılları arasında her yüz erkekten 25'inde sözü edilen iki kanser türünden biri görüldü. Kadınlarda ise bu oran 1 7 idi. Son incelemelerden elde edılen ilk sonuçlar sorunun giderek ciddi boyutlara ulaştığını gösterıyor. 1995 yılında "döküntülu hücre karsinomu"na yakalananların sayısının 1992 yıhna kıyasla üç kat arttığı belirtiliyor. Araştırmada ayrıca yaşamın ilk evrelerinde meydana gelen ciddi güneş yanıklannın kansere dönüşme olasılığının daha buyük olduğu da kanıtlanmış oluyor. 5335