Katalog

LOJİSİ VE TIP pıda olması sağlanabılır 3u noktada Hench bır kez daha uyarıbulunuyor ve tum bunların yıne de yallerın guvenlı bır bıçımde alınıp verıl'sı sorununa bır çozum getırmedığını ı suruyor Hench, kulaga yerleştırılen me aygıtlarının zaten guvenlı oldukla a, bellı elektrotlar aracılığıyla sınyallesınırlere aktarıldıklarına parmak bası 3te yandan, gozeneklı sılıkon araştırıcılarının hıçbırı bu akıllı ve kuçuk ayların kısa enmlı bır beklentı olduğunu ı surmuyor Bunlar yalnızca gunumuz aygıtlarının daha gelışmış orneklerı olmakla kalma|"j yacak Örneğın, Massachusetts Teknolo|i Enstıtu3 su ve Harvard Tıp Fakultesı şımdı yapay bır retına yongası uzerınde çalışıyor Gozeneklı sılıkonun canlı organızmalarla çok lyı uyum saglama dışında çok onemlı başka bır ozellığı daha var Her bır gram zeneklı sılıkonun 800 metrekareye vaı çok buyuk bır yuzey alanına sahıp olibi bu maddenın bır dızı kımyasal durganın yapımında da etkılı olabılecegını aya koyuyor Bu tur aygıtlar yuzeyın nuyle bellı bır hedefı saptayabılecek elıktekı enzımler ya da başka molekulle kaplanması durumunda ınanılmaz yarlık duzeyıne ulaşabılırler Ancak bun ıçın gozeneklerın molekullerı alabılek denlı buyutulmelerı gerekır kı, bu da ıddenın gram başına toplam yuzey ınının kuçulmesıne neden olur Isveç Lund Unıversıtesı'nden bır ekıp ker hastalarının kanındakı glükoz oraıı belirlemek amacıyla glukoz oksıdaz zımı ıle kaplı boylesı bır aygıt urettı zım molekulu bır glukoz molekulu ıle rşılaştığında bır tepkıme oluyor ve duyarganın yuzeyınde bır elektron salıverılıy or Bu elektron alttakı gozeneklı sılıkonun arasından geçerek elekt ronık bır denetlığe (monıtör) ulaşıyor Uzerı kaplı olan yuzeyın alanı ne denlı buyukse salıverılen elektron sayısı da o denlı çok guçlu oluyor Incelenen akım glukoz molekullerının yoğunluk oranını verıyor Bu yontemın en yararlı yonu kul lanılan her farklı enzımle bambaşka bır aygıtın elde edılebılmesı Bır yonganın farklı yerlerının farklı enzımlerle kaplan masıyla, tek bır aygıtla çok sayıda onemlı kımyasalın olçumlerı bır anda yapılabılır Ancak bedene yerleş tırılen kalıcı aygıtlar „ ıçın daha beklemek gerekıyor Bu alanda en buyuk engel, ancak bırkaç saat sonra ayrışabılen enzım kaplamalarının durağanlığı Şımdılık bu tur aygıtlar daha çok hastaların amelıyat sırasında denetlenmelerıne olanak tanıyan kısa erımlı, sonradan atılabılen duyargalarda kullanılıyor Yaşama koşulları Sanayı alanındakı kullanımlarda gozeneklı sılıkon çok daha hızlı devınıme geçebılıyor Baylıss ekıbı bıyoteknolojı dalında hucrelerı canlı tutabılmenın yollarını araştırıyor Hucre olumlerının onune geçılebılmesı ıçın bunların sıkı bır bıçım de denetlenmelerı gerekıyor. Gozeneklı sılıkonun yuzeyıne ılıştırılen hucreler denetım ışlevını ustlenerek koşulların otekı hucrelerın yaşamalarına uygun olup olmadıgını qozden geçırebılırler Baylıss ekıbı bu yontemle "hamster" adıyla bılınen bır sıçan turunun yumurtalık huc relerını uretmeyı başardı Bu tur yumurtalık hucrelerı çok onemlı ılaçların uretımınde kullanılıyor Şu anda hucrelerın yetıştırıldığı tepkıme teknelerınde olçumlerın bellı aralıklarla duzenlı bır bıçımde yapılması gerekıyor Gozeneklı sılıkon yongası uzerınde yetısen yumurtalık hucrelerının elektrıksel etkınlıgının sureklı olarak denetlenmesı suretıyle gereklı yaşam koşulları konusunda çok dahd kesın bılgıler elde edılebılır Yıne ınsan bedenıne donduğumuzde, gozeneklı bır sılıkon "kafes" ıçınde toplanan hucreler bedene ılaç aktaran son kerte ıncelıklı bır aygıt ışlevı gorebılırler Demek kı, karmaşık bır gozeneklı sılıkon denetlığının çok sayıda ılaç ya da hormon aygıtına bağlanmasıyla ınsan bedenı bır gun belkı de can alıcı vıtamın duzeylerını dengede tutacak bır duzeneğı ıçınde barındırabılır Işte o zaman gerçek anlamda bır karbon tabanlı yaşam ıle sılıkon tabanlı makıne evlılığınden soz edılebılır Rita Urgan munla ve Insanla Karşılaştırılması adlı kıtabını 1699'da yayımladı Daha sonra, Isveçlı C. Linnaeus (170778) hayvanlar dunyasını sınıflandırdıgında ınsanı bunun ıçınde ozel bır yere koydu. Bu sınıflamada antropoıd maymunun hemen yanında "duşunen ınsan" (homo sapıens) yer alıyordu 1808'de J.E. Doornik de ınsanın bu tıp maymunla bağlantısı ustune yazdı Bıyolog Georges Buffo da (1 707 88) aynı ılışkı ustunde durdu 19'uncu yuzyıla gırıldığınde ınsan artık kendı ve yeryuzu konusunda daha fazla guvenılır bılgılere sahıptı Yeryuzunun geçırdığı evrımı aşağı yukarı bılıyor, hayvan fosıllerını ıncelıyordu Bu son ıkı alanda Georges Cuvier (17691832) ıle Charles Lyell (17971875) sıvrılmışlerdı Zoolojı şim sureci, Darvuin ve Erbakan.. zaman, duygu ve aklı çıkarıyor. anmak ıstedıklerı ıçın, mumyacılığı ve >bı gelıştırmışlerdı Mezopotamya da ı olumsuzluğu arayış Gılgamış Desta'nın temasını oluşturuyordu Dın çevreide palazlanan ruhban binıfı oylesıne ıçlendı kı, Kral Amenhotep tum tanrılar ınyasını uydurma dıye nıteleyıp, "Aton ye yalnız tek bır tanrı var, onu da ben ngelıyorum" dedı Iktıdardan duşen dın Jamları onun olumunden sonra eskı ançları gerı getırdıler Iran'da da Zerjştlük lyılık ve aydınlık tanrısı Ahura azda ıle kotuluk ve karanlık sımgesı uıman ıkılemını karşı karşıya getırdı tım guçlerı ve onlarla bırlıkte bır surü şey gelıştıkçe artıyordu Insana ılışkın bılgı A. Vesalius (1514 64) ve W. Harvey (15781657) gıbı bılımcılerın araştırma yontem lerınde yaptıkları atılımlar sayesınde daha gerçekçı, daha guvenılır olmaya başladı fnsanın bugunku durumuna nasıl geldığını vucudun kendını ınceleyerek sonuçlara varmak ısteyenler ağır basıyorlardı Katolıklığe ozgu gerıcılık olan "Engızısyon"un en karanlık gunterınde bıle bu yontemden şaşmayanlar vardı Ama bunun bedelını agır odeyenler de oldu. Or neğın, L. Vaninı (1585 1619) yakılarak olduruldu. Engızısyon ınsanın oluşumunda yalnız doğadışı anlatırnı kabul edıyor, buna uymayanları cezalandırıyordu Bir tür maymunla bağlantı Bılım tarıhınde, antropoıd türu başta olmak uzere, maymunlara ılışkın bılgının gelışmesı onemlı bır adımdır Bu gelışme Avrupalılar'ın yeryuzunun sıcak bolgelerıne gıtmelerıyle de ılgılıdır Örneğın, şempanzeler Avrupa'ya 17'ncı yuzyılın başlarında getırılmışlerdı Ingılız anatomıstı E. Tyson Bir Pigmınin Anatomisinin May ısan: "Yeryüzü ürünü" Ama daha sonra, ınsanın bır "yeryuzu unu" oldugu duşuncesı çağlar boyunca ak katkılarla gelışmeye başladı Bıyolo /e ılk cıddı ılgıyı gosteren duşunur laksımender'dı Ona gore, ılk yaşam jnızde başlamıştı Sular çekıldıkçe bazı ganızmalar karada yenı çevreye uyum ığladılar Bu gelışmenın son urunu de sanın kendısı oldu Ancak, bıyolojı bılı ının asıl kurucusu Aristoteles'dır naksagoras, Empedokles ve doktor rın yemınıyle un yapmış olan Hippokıtes'ten farklı olarak, ınsanın fızıksel yasını oldukça ayrıntıiı bıçımde ınceledı Hayvanlar dunyasfndakı yerını gosterleye çalıştı, neden dık durdugunu, ne3n buyucek bır kafatasına, konuşma ve uşunme yeteneklerıne sahıp olduğunu 'aştırdı Insanla mamyunlar arasındakı iiksel benzerlıge ılk dıkkatı çeken Ro lalı anatomıst Claudius Galan'dı (I Ö 00 dolayları) Ancak, bu bılgıler dağınık " belırsızdı • Ganlılara ılışkın bılgıler toplumdakı üre Oanvin insanların hayvanlar dünyasından geliştiğine ilişkin kanıtlarını ileri sürerken dınsel öğretilerle ters düştuğunu bılıyordu. Erbakan ise dinin tutucu kanadmın akılcılığa karşı savaşımının bir halkası.. 5357