Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N K I S A H A B E R L E R Hastalamn cinsiyeti yoktur enuz zıhınlerden sılınmeyen ve yargıya ıntıkal etmış olan "tacızcı doktor" olayı, hekımhasta ılışkılerını gundeme getırmış, bu nedenle çevremızde, "Hekımler, sorumluluklarını ve hastaları ıle ılışkılerınde uymaları gereken kuralları nasıl ve nerede oğrenırler?" gıbı sorulara muhatap olmuştuk Hekımlere yasal ve etık sorumlulukları ıle meslek ılışkılerındekı etık kurallar, ogrenımlerı sırasında "Deontolojı (görevbılım) ve Tıp Tarıhı" dersmde anlatılır Bu ders yurdumuzdakı butun tıp fakultelerı ıle sağlık meslek yuksek okullarında okutulmaktadır Son araştırmalar Tıp Tarıhı'nın ılk kez 18561857 oğretım yılında, Mektebı Tıbbıye ı Şahane'de (Askerı Tıp Okulu), Ingılız Dr Charles Edvvards tarafından verılmeye başlandığını ortaya koymuştur Deontolojı ıse 1876 ylında Rusın yan Efendı'nın okuttuğu, "llmı edeb ve vezaıfı tıbbıye (Edeb bılımı ve tlbbı gö revler)" dersı ıle başlamıştır Patolojık anatomı, kıtabet ı Fransevıye, mantık ve felsefe derslerı de veren Rusınyan Efendı, Felsefe Derslerı (Ist 1876) adlı bır kıtap yazmışsa da burada medıkal deontolojıden hıç bahsetmemıştır 1877 yılında deontolojı okutmaya başlayan Nurıcan Efendı ışledığı konuları, Precıs de Deontologıe Medıcale Cours Elementaıre Professe A l'Ecole Imperıale de Medıcıne de Constantınople (Constantınople 1877) adıyla ya yımlamıştır Bu, Jeremy I ekımler Bentham'ın, Deontology yıllar or the ScıI öncesin ence of Moden gelen bir rahty (1834) ve Maxım meslek Sımon'un öğüdünü unutDeontologıe Medıcale mamalıdır. (Parıs 1844) "Hastanın cinkıtaplarından sonra, siyeti yoktur" Avrupa'da yayımlanan uçuncu medıkal deontolojı kıtabıdır Uyku ve duygularımız I nsan uykuUyku ile insan davranışları arasındaki suz kalma ya gorsun, ilişki inceleniyor. sınırlı, çabuk öfkelenen, antısosyal bırı olup çıkar Ama neden? Insanoğlunun uykuya olan gereksınımı konusunda yepyenı bır göruş Belçıkalı bır grup bılım adamından geldı Bunlara gore, beynın davra nış ve duygulardan sorumlu olan kımı yorelerı ötekılere kıyasla daha çok dinlenme gereksimmı duyuyor dcilnicildrıııı iott'<Jık r Ne var kı bunların Uykunun ıkı onemlı aşaması olduğu yalnızca sekızı delıksız rahat bır uykuya uyku bozukluklarını ınceleyen uzmanlardalabıldı Pozıtron yayılım tomografı olca oteden berı bılınıyor Bunlar, beyın çumlerı bu sekız kışının beynındekı kan etkınlığının yoğun olduğu, duş gorduğuakışını gözler onune serdı muz ve kısaca REM olarak bılınen hızlı Maquet ve ekıbı kan akışının en çok goz devınımlı (rapıd eye movement) hafıf beyın sapının ust bolumunde, talamus uyku ıle, beyınsel etkınlığın daha az, beve beyın kabuğunun (korteks) kımı yerleyın dalgalarının daha uzun olduğu ağır rınde azaldığına tanık oldu Bunların ılk uyku aşamalarıdır ıkısının daha yavaş beyın dalgaları yaratLıege Unıversıtesı'nden Pıerre Maqutıkları zaten bılınıyordu Beyın kabuğuet ve ekıbı şımdı ağır uykuda beynın nun en durgun bolgelerı ıse, duygular, farklı bolgelerındekı etkınlığı araştırdı In davranış ve toplumsal etkıleşımlerle ılınsanların uykuda oldukları sırada beyne tılı olan alın bolgesıydı Uykusuzluk akan kan mıktarını olçen ekıp, bu do çeken kışılerde en çok etkılenen de bu nemde beynın tum yorelerıne akan ka sureçlerdı nın azaldığını, kımı bolgelerde bu duşuBılım adamları arasında çok yaygın şun oldukça çarpıcı bır boyutta olduğu olan bır goruşun tam tersıne, bu yenı nu, kımılerınde ıse bellı belırsız bır azalgöruş ağır uykuda beyınsel etkınlığın ma meydana geldığını gördu beynın her yerınde aynı oranda azalBılım adamları bedenlerıne farklı aymadığnı ortaya koyuyor (n.s.; gıtlar bağlı 19 erkek denekten uykuya 10.5.1997) Nuran Yüdırım (*) I (elırlı kımyasallann varlığı duru kmunda devınıme geçen bakterıle "rın sılıkon yongalara donuşturulerek patlayıcıların kımyasallann ve kimyasal sılahların belırlenmesınde kullanılabı leceğı belırtılıyor Tennessee, Oak Rıdge Ulusal Laboratuvarı bılım adamları bellı kımyasalları sındlren bakterılerın yaydığı ışıkozlerını (foton) bu bakterılerın "dınm(bıyolo (ik)ışıklı dırımhabercı entegre devrelerı' aracılığıyla bulmayı tasarlıyorlar Bakterıler tarafından uretılen ışıkozu sayısı "ye dıklen" kımyasalın mıktarıyla orantılıdır Yonganın tasarımcılarından Mike Sımpson a gore genetık yontemlerle bakterılerın bellı kımyasallan sındırmelerı sağlanabılır Boylelıkle elde edılecek yongadan gerek tıbbı tanıların konmasın da gerek patlayıcı ve kimyasal sılahların belırlenmesınde yararlanılabılır Henuz böylesı bır entegre devreyı ger çekleştırmemış olan Sımpson ve ekıbı bakterıler uzerınde yaptıkları denemelerın bu tasarıya olanak tanıyacak olçude Kimyasal yiyen bakterilere "casus" gönevi Uzaydan dünyaya yağan tortular K Bakın, hekımın hastalarına karşı gorevlerının ele alındığı 3 bölumde Nurıcan Efendı, kadın hastalar konusunda oğrencılerıne ne dıyor "Burada bız bızeylz, kendı aramızda konuşuyoruz Bu sebeple kadın hastalıkları konusunda yerıne getırılmesı gereken gorevlerden de bahsetmemız gerekıyor Çalışmalarınız sırasında kadın psıkolojısının özellıklerını, aynı za manda kadının patolojısıne kendıne has bır bıçım veren hususıyetlerı çok geçmeden kavrayacaksınız Bılım sıze kadınların hastalıkları ve bunların tedavısı konusunda gereklı bılgıyı verecektır Geleneklerınızın temızlığı, duyguları nızın hassasıyetı ve tıp bılımının say gınlığı, gorevınızı şerefle yapabılmenız ıçın sıze yol gosterecektır Mesleğınızı ıcra ederken, ozellıkle ıffet ve namus duygunuzu kaybetmemeye, edebınızı muhafaza etmeye gayret edın Yumuşak bır dılle ıfade etmek gerekırse hasta muayenesınde, her zaman sıze şu soz rehberlık etsın "Hastaların cınsıyetı yoktur" bununla beraber bır perdenın arkasında bır hanım hastanın nabzını sayarken onu bır hasta olarak gorduğunuzü ve bellı vakalarda, muayenenın de teşhıs ve tedavı kadar önemlı olduğunu anlamasını sağlayın " Hekımler, yıllar öncesınden gelen ve geçerlılığını yıtırmeyen bu öğudu asla unutmamalıdır Hastaların cın^ıyetı yoktur! Nuran Yıldınm "Nurıcan Efendi'nın Yenı Bulunan Deontolo|i Kltabı 1 II, III", Tarıh ve Toplum.Sayı 116,117,118(1993) * Prof. Dr. Istanbul Tıp Fakültesi Deontolojı ve Tıp Tarihl Anabillm Dalı Hekim hasta ilişkisi ozmık ışınların ozunu oluşturan ve ışık hızında yol alan yuksek ener|i yuklu parçacıklar oldum olası bılım adamlarının kafalarını kurcalamıştır Şımdı Ingılız ve Rus uzaybı lım uzmanları bu ışınların en azından bır bolumunun dunyanın bırkaç ışık yılı uzağındakı bır yıldızın supernova pat laması sonucu yok olmasıyla ortaya çıkan kalıntılardan kaynaklandıgını ılerı suruyorldr Durham Unıversıtesı'nden Arnold VVolfendale'e gore, supernova kalıntıları uzaya korkunç enerjı yuklu çekırdekler yayıyor Bu durum supernova kalıntılarının çekırdeklere olağanustu bır ıvme ka zandırdığının ılk doğrudan kanıtı sayılı yor VVolfendale ve Lebedev Fızık Enstıtusu bılım adamlarından Tolya Erlykın "yoğun hava yağmurları" ıle ılgılı verılerı yakından ınceledıkten sonra bu sonu ca vardılar Bu yağmurlar kozmık bır ışınım dunyanın atmosferıne hızla çarpması sonucunda oluşan atomdan kuçuk parçacıklardır Yeryuzune duşen ve kımı zaman bır kaç mılyarı bulan parçacık sayısını olçen uza/bılımcıler, bu sayının kozmık ışının gucuyle orantılı olduğunu belırtıyorlar Kozmık ışınların gucu arttıkça, yeryuzune ulaşan ışınların sayısında buyuk bır duşuş görulur Ne var kı, VVolfendale ve Erlykın aynksı durumların da olabıleceğını ortaya koydular Dunyanın farklı yerlerındekı dokuz algıçtan yedısınden elde edılen verılerı ınceleyen VVolfendale ve Erlykın bır çıft "tumseğe" tanık oldular Bılım adamlarına gore bu tumsekler kozmık ışınlardan yayılan çok yuksek enerjılı hava yağmurlarının bır gbstergesıydı VVolfendale ve Erlykın kozmık ışınların "Fermı duzeneğı" ıle ıvme kazanması durumunda bu sonuca bır açıklama ge tırılebıleceğıne ınanıyor Çekırdekler gıderek genışleyen supernova kalıntıların dan suruklenıp sureklı olarak gazın ıçındekı şok dalgalarına çarpıyor Kurama gore, Fermı duzeneğı sonucunda çekır olumlu sonuçlar verdığıne dıkkat çekıyor Ekıp bır mıkroskop saydamı uzerıne ge netık yontemlerle elde edılmış HK 44 Pseudomonas fluorescens" mıkroorga nızmasıyla yuklu sudan damlattı Bu canlı turunun naftalınle bırleşmesı sonu cunda çevreye bır ışık yayılır Ekıp de saydamı naftalıne tuttuğunda doğal ola rak aynı sonuçla karşılaştı Yongalar çok duşuk yoğunluktakı kımyasallann varlığını belırlemekte yararlı olacağından bakterılerın yayacağı ışık da çok duşuk yoğunlukta olacaktır Boylesı bır aygıtta bakterıler sılıkon yonganın yuzeyıne gözeneklı saydam bır polımer maddeyle bağlanmış olacak Bakterıler hıçbır ozel bakıma gerek kalmaksızın gunlerce canlı kalabılecek Sımpson'a gore uzun erımlı bır aygıt elde etmenın puf noktasını bakterılerı uzun sure canlı tutacak ancak bakterı sayısında patlamaya neden olmayacak dolaylı olarak da yayılan ışık mıktarınde buyuk bır artışa yol açmayacak bır yontem oluşturmaktadır (n.s. 10.5.) Buzul çağına mı? değe verılen guç mıktarı çekırdeğın yuk lu olduğu guç oranında artıyor îkı tum sektekı enerjı mıktarının oksıjen ve demır çekırdeklerının maksımum enerjı mıktarına eşıt olması bu tumseklerın supernova kalıntılarından gelen oksıjen ve demır den kaynaklandığı goruşune oldukça lyı uyuyor Araştırmacılar, çekırdeklerın hızından bunların 300 ışık yılı ötedekı tek bır supernova kalıntısından geldıklerı sonucuna varıyorlar VVolfendale ve Erlykın e gore söz konusu supernova çekırdekle re maksımum guç vermeyı başarabılen ılk supernova nıtelığını taşıyor Kozmık ışınların ızledıklerı yol manyetık alanın etkısıyle değıştığınden, çekırdeklerın hangı supernova kalıntısın dan geldıklerı konusunda kesın bır saptama yapmak olanaksız Ancak VVolfen dale, Fermı duzeneğının yalnızca supernovanın uzayın yoğunluğunun çok az olduğu bölgelere yayılması durumunda maksımum guce ulaşacağına dıkkat çekerek, gökadanın yoğun duzlemı dışında kalan 300 ışık yılı ötedekı radyo dalgaları yayan bır nesnenın en guçlu aday olabıleceğını belırtıyor (n.s.; 10.5.) D unya eksenındekı değışımlerın bu zul çağlarına yol açtığı goruşu yenıden gundemde Buzul çağları arasındaki ısınmanın yorungede meyda na gelen değışıklıklerden çok daha once başladığını savunan karşıt goruşe karşın elde edılen son bulgular bu "uzaybılımsel kuramı" desteklıyor Mınnesota Unıversıtesı'nden Lavvrence Edvvards, denız yuzeyının doruk noktaları sayılan ve buzul çağları arasındaki en sıcak donemlerın urunu olan Barba dos'takı fosılleşmış mercan kayalıklarının 82 bın 102 bın ve 126 bın yıllık olduğunu belırtıyor Bu tarıhler kuzey yarıkurenın her za mankınden daha fazla guneşe doğru eğık olmasından oturu daha sıcak olduğu doneme rastlıyor Bu eğım dunyanın eksenınde donemsel olarak meydana gelen ve Mılankovıç çevrımı olarak bılı nen çok hafıf bır değışımden kaynaklanıyor Elde edılen yenı tanhlerın daha oncekı araştırmalardan elde edılen verılere oldukça yakın değerlerde olduğu belırtılı yor öncekı araştırmalarda kullanılan tarıh belırleme yontemlerının çok kesın olmadığına dıkkat çekılırken Edward ekıbının yanılgı payı çok daha duşuk olan protaktınyum231 ölçumlerınden yararlandığı belırtılıyor (n.s.) Hazırlayan. Rıta Urgan 5345