02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B E LG ESELLER TV 2 14.50 Belgesel "Hayvanlann Buyuleyen Dünyası" TV 3 18.00 Belgesel "Boşluğa Dokunmak" TGRT 12.30 SağhkHattı TGRT 03.45 Belgesel "Kaptan Cousteau" Kahal E 11.05 Belgesel "Doğanın Tarlhi" Kanal E 17.35 Belgesel "Hayvanlann Dünyası" atv 15.30 Belgesel "Uzaklar" 14 Hazlran Cumartesl İLGİNC SORULAR Sıyı neden dokulur? •••• ••••• ^» spiral şeklinde Geçtığımız ay bu koşede, bıdondan akan suyun, dokulurken neden spiral şeklını aldığını açıklayan bır yanıt yayımlamıştık Işte soru ve yenı bır yanıt SORU: Süt dolu bir bidonun ust kısmına kuçuk bır kesık açın ve açtığınız bu delıkten sutu akıtmaya başlayın Sutun, spıralı andıran bır şekil alarak dokulduğunu goreceksınız. Kuşkusuz aynı şeyı suyla da deneyebılirsınız. Sıvının, hehangı bır kanalın ıçınde olmaksızın boyle bır şekıl alarak hareket etmesıne neden olan şey nedır ? Bıdona açtığınız kesık ne kadar kuçuk olursa, donuş hareketı de o derece keskın oluyor. Neden ? YANIT: Akımın spiral şeklı almasına neden olan en onemlı faktörler bıdona 15HazJranPazar *° TV 1 11.40 Belgesel "Ah Şu Vahşi Hayvanlar" TV 1 23.35 Merhaba Çağdaş Turkıye TV 2 18.00 Antikalarla Yaşayanlar TV 2 21.00 Belgesel " Sessız Cennet Gazipaşa" TV 3 16.25 Bıhm ve Teknolojl TV 417.25 Belgesel "Akdeniz" TGRT 01.15 Belgesel "Kaptan Cousteau" Kanal E 17.35 Hayvanlann Dünyası açtığınız kesığın bıçımı (uzun ve ınce), sute uygulanan basıncın bıdon ıçınde değışımı ve bidonun sute uyguladığı surtunme kuvvetıdır Geçen yanıtta bu akımın şeklı Corıolıs kuvvetıyle açıklanmıştı Bence bu durumun Corıolıs kuv vetıyle hıçbır ılgısı yok Corıolıs kuvvetı bambaşka bır şey dır Dunya donduğu ıçın, atmosfer ve okyanus gıbı buyuk akışkan kuvvetlerı bu donuşu hıssederler Corıolıs kuvvetı kuzey yarımkurede hız vektorlerıne sağ taraftan etkı eder ve hız vektöruyle dık açı yapar Corı olıs kuvvetının kuzey ve guney yarımkurelerde hare kete farklı yonlerden etkı edıyor ol ması, alçak basınç sıstemlerının kuzey yarımkurede saat yonunun tersıne, guney yarımkurede ıse saat yönunde donuş yapmalarına neden olur Ancak buyuk 61çeklı meteorolojık hareketlerde etkılı olan Corıolıs kuvvetının ne sutün spiral şeklını almasıyla ne de kuvetlerde oluşan gırdapların yönuyle bır ılgısı vardır Corıolıs kuvvetı bu olaylara etkı ede meyecek kadar kuçuktur Banyo kuvetlerındekı gırdapların dınamığı tamamen başka parametrelere bağlıdır ve modellenmelerı de çok zordur Uygulamalı matematık ve akışkanlar mekanığı lıteraturunde banyo kuvetı gırdaplarıyla ılgılı bır çok makale bulabılırsınız 16 Hazlran Pazartesl TV 2 17.10 Yerlı Belgesel "Marmara Adalan'nda" T 2 21.20 Içımızdeki Dunya TV 3 11.35 Yerli Belgesel "Denızlenn Sesi" TV 3 13.40 Belgesel "Alo Dünya" Unlu yanardağlar, dığer gezegenlerdekı yanardağlar ve yanardağlarla ılgılı çeşıtlı araştırmalar TV 3 14.45 Ah Şu Vahşl Hayvanlar TV 3 16.30 Belgesel 'Çevre Çalışanlan" TV 3 15.10 Belgesel "Thalassa" Guney Afrıka nın en guney bolgesındekı kuçuk bır kasabada kopek balık'arı hakkında yapılan bılımsel çalışmalar konu edllıyor GELİSİMSEL BİYOLOJİ Döllenmiş yumurtanın başlattığı çokhücrelî bir senfoninin sırrı Gokhan Akkoyunlu* ^ kH e 17 Hazlran Sah TV 2 17.05 Turkıye'nın Hazineleri TV 217.50 Belgesel "Cumhuriyet Çınan" TV 3 11.35 Belgesel "Bulgurdan Burgere" TV 3 19.00 Belgesel "Merhaba Çağdaş Türkiye" 18 Hazlran Çarşamba TV 2 17.10 Belgesel "Marmara Adalan'nda" TV 3 20.15 Belgesel "Thalassa" 1? ve18 asırlarda denızcılık alanında dunyanın en ılerı ve guçlu ulkelerınden bırısı olmasına rağmen gunumuzde denız ve denızcılığe gereken onemı vermeyen Hollanda orneğı ele alınıyor 19HaziranPerşembe TV 2 18.15 Çevre Paneli TV 2 20.35 Belgesel "Akdeniz'de Gezintiler" TV 3 12.30 Belgesel "Düş Değıl Gerçek" TV 3 13.30 Hayvanlar Dünyası 20 Hazlran Cuma TV 1 06.00 Hayvanlar Dünyası TV 3 11.35 Belgesel "Görüntüler" TV 315.00 Belgesel "Beş Üzeri Beş" Evı bıle yıyebılen karınca kolonısı, gazlı bır ıçeçcek yapımı, fotoğrafın tarıhı, hızlı yarış arabası, daha buyuk ve guzel elma uretmek TV 3 20.15 Belgesel "Thalassa" Şılı'de halkın balıkcılık yaparak hayatını kazanması ve bolgenın zorlu yaşam koşulları konu edllıyor I a7i bıyologlar erken bır embrıyoyu kOİuşturan farklılaşmamış hucre yu " mağının şefsız bır orkestra gıbı olduğunu one surduler Her muzısyen her hucre çalmak ıçın seçeceğı bırçok partısyonlara sahıptır Fakat bu seçımı yap maları hakkında yumurta ve sperm ozel leşmemış soylarını az bır yönelımle donatmışlardır Yumurtanın kendı ıçındekı kımyasal ya da yapısal farklardan başka, bır yavru hucreye orneğın bır noron gıbı çalmayı ya da bır dığerıne kas hucresı olmasını bıldıren ufak notasyonlar vardır Aksıne, araştırmacılar bırçok hucrenın, komşularının bıyokımyasal muzığını hormonlar gıbı salınmış regulatör faktorlerı ıpuçları olarak dınleyerek, doğru zamanda doğru partısyonu seçmelerını sağlayacak uygun gen kombınasyonlarını aktıve edebıleceklerı spekulasyonunu yaptılar Ne yazık kı bu hucrelerdekı genlerın çev relerını saran çokça nuanslı bıyokımyasal notaları anlayabılecek kadar 'zekı' olduklarına ılışkın yeterınce kanıt bulunmamak taydı Şımdı var Development'm Nısan 1996 sayısında, Calıfornıa Teknoloıı Enstıtusu (Caltech) gelışım bıyoloğu Eric Davıdson ve ortağı ChıouHvva Yuh, denız kesta nesı Strongylocentrotus purpuratus'un bır genınde sofıstıke bır bıyokımyasal ku lağın kanıtlarını bıldırmekteler Gen, denız kestanesı embrıyosunun sındırım kanalı na donuşen hucrelerde ekspre (etkın) olmakta ve dış sınyallere yanıtta hucrenın genellıkle urettığı en az 13 değışık transk rıpsıyon veya regulatör faktör ıçın 30'dan fazla bağlanım bolgesı ıçermektedır Bol geler, genın 'açmakapama' ve 'ses kontrol duğmeleri1 gıbı davranır ve araştırmacılar bunların DNA parçacıklarında ya da 'modullerınde' toplandıklarını buldular Her modul farklı bır transkrıpsıyon faktorlerı bolumune karşılık gelır ve modullerın değışık kombınasyonları genın etkınlığının yerı ve zamanını ve boylece hucrenın sonunu etkılemek ıçın bırleşebılırler Davıdson un moduler gen uzerıne kendı duşuncelerı 1970'lere, Caltech'te bıyolog R. Brıtten le beraber bır genın, 'c/s regulatör' bolgesı (proteın kodlayan dızılerden once yerleşık, transkrıpsıyonun ses kontrolunu yaptığı bılınen bır DNA parçası) eğer bırçok ılışkılı transkrıpsıyon faktorlerı taşıyabılırse embrıyonık muzığı şefsız de ızleyebıleceğı fıkrıyle ılk ortaya çıktıklan zamana kadar uzanır Davıd son'un o zamandan berı oneregeldığı bolge, çeşıtlı transkrıpsıyon faktorlerının varlığı ya da yokluğunu 'data bıtlerı' gıbı algılayıp, genın uygun etkınlık duzeyını hesaplamada kullanan mınyatur bılgısayar devrelerı gıbı davranabılır Davıdson, Tufts Unıversıtesı gelışım bı yoloğu S. Ernst ve arkadaşlarınca 1989'da keşfedılen Endo 16 ısımlı bır de nız kestanesı genının boyle bır araştırma ıçın lyı bır hedef olabıleceğıne ınanıyordu Embrıyodakı her hucre bu genı ıçerıyordu fakat etkınlık urunu (hucre tutunmasına katıldığı duşunulen bır yuzey proteını) embrıyonun sadece 'veıetal plak'ı uzerınde, sındırım kanalı gıbı endodermal dokulara kokenlık eden hucre bolgesınde bırıkıyordu Davıdson, değışık sınyallere yanıt veren Endo 76'nın c/s regulatör bolgesının değışık parçalarını tanımlama nın, bunu nasıl başardığını gostermeye yardım edebıleceğını duşundu 1 994'te, Davıdson, Yuh ve dığer Caltech araştırmacıları, guçlu proteınDNA ıhşkı bol g eIerının, transkrıpsıyon faktoru bağlayan bolgeler olabıleceğı nedenıyle, Endo 76'nın c/sregulatör bırımınde bınlerce denız kesta nesı nukleer proteımm ıçeren ekstraktların tutunurluğunu test ettıler Fakat araştırmada şaşırtıcı sayıda bu tıp bolgeler çıkınca (yaklaşık 7 yumakta gruplanan 3 duzıne) bazı araştrmacılar hepsının fonksıyonel önemı olduğunda şupheye duştuler Yuh ve Davıdson yedı yumağı, ya da modulu, bolen restrıksıyon (sınırlıkırıcı) enzımlerı kullandıktan sonra bunları çeşıt lı kombınasyonlarda bırleştırıp, etkın olduğunda kolayca belırlenebılen 'habercı bır enzım ureten bakterıyel bır gene takarak şuphelerı sıldı Ikılı, bu yapay gen bıleşımlerını denız kestanesı yumurtalannın genomuna yerleştırdıler Habercı genın etkınlığı hangı bıleşımın yerleştırıldığıne bağlı olarak, gelışen embrıyoların bazı bolgelennde yuksekken, dığerlerınde hıç bulunmamaktaydı Bu gosterdı kı gelışen embrıyonun her bolgesındekı transkrıpsıyon faktorlerının kombınasyonu farkhdır ve bu kombınasyonlar modullerın sadece bazılarını etkın kılıyorlardı 'Bu, gen •vgulasyonunun kombınasyo nel karmaşıklığının gerçekten guzel bır orneğı' dıyor Dallas Texas Unıversıtesı So uthwestern Tıp Merkezınde memelı kas hucresı ozelleşmesınde çalışan gelışım bıyoloğu E. Olson San Dıego Calıfornıa Unıversıtesınde bır gelışım genetıkçısı olan M Levıne eklıyor 'Erken embnyoda' yapının ve farklılığın yaratılışında 'şeklın ana unsuru aslında modul olabılır ' Olson dıyor kı, bu ıhşkıler 'gelışım sırasında hucreozel transkrıpsıyonu anlamak ıçın genel bır mekanızma sağ layacak gıbıdır' Ayrıca , Levıne, Davıdson un n bulgularmın 'önemlı v * * evrımsel çıkartım lara' sahıp olabıleceğım soyluyor Her c/sregulatör modul kendı başına çalışıyor gıbı gozuktuğu ıçın, bunları bır gen den dığerıne aktarmak doğa ıçın gelışımın yenı duzenlerını doğurmada uygun bır yol olabılır Ve bıyologlar ıçın, bır dollenmış yumurta tarafından başlanan solonun nasıl çokhucrelı bır senfonıye dönuştuğüne ılışkın bır bakış getırebılır Kaynak SCIENCE, Vol 272, 3 May 1996 6523 * Akdeniz Unı Tıp Fak. C V Kırchhammer ve E H Davıdson, Spatıal and temporal ınformatıon processıng ın the sea urchın embryo Modular and ıntramodular or ganızatıon of the Cyllla gene cısregulatory system Development 122 333(1996) CH Yuh ve E H Davldson Modular cıs regulatory or ganızatıon of Endo 16 a gut specıfıc gene of the sea urchın embryo Development 122 1096 (1996) E.H Davıdson How embryos work A comparatlve vıew of dıverse modes of cell specıfı catıon Development 108 3b5 (1990) Ek okuma 53410
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle