24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

E D İ T Ö R E M E K T U P T A R T I Ş M A Akademik başarının değeplendipilmesi Mahır Ulusoy* S on zamanlarda akademik çevrelerde, akademik çalışmaların değerlendırılmesı ıçın yöntem gelıştırme çalışmaları yapılıyor Bazı unıversıtelerde uygulamaya konmuş olan bu yontemler büyuk rahatsızlıklara neden oluyor Bu rahatsızlık, temelde seçılen yöntemin nesnellık taşıma9indan, daha da onemlısı akademik etkınlıklerın teorık tabana oturtulmaksızın hemen sıralanıvererek puanlanmasından kaynaklanıyor Akademik etkınlıklerı aşağıdakı gıbı sınıflandırdığımızı duşunelım Ders vermek Yayın yapmak Kıtap yayımlamak Makale yayımlamak Araştırma yapmak Bılımsel gelışmelerı ızlemek Okumak Kongrelere ızleyıcı olarak katılmak Konferans, bıldırı vermek Dergılerde hakemlık yapmak Tez yonetmek Yukarda verılen sınıflama tam olrnaya bılır, fakat bu yazıda anlatılmak ıstenılenı açıklamak ıçın yeterlıdır Bu sınıflamada adı geçen etkınlıklerın hıçbırı dığerınden ustun değıldır ve oncelık sırasına koymak gerekırse her hangı bır etkınlığın dı ğerınden once geldığı soylenemez Bır başka açıdan bakarsak doğal olarak her bılım adamı kendı başarılı olduğu etkınliğe öncelık verır ve ustun sayar yınlardan üstün tutmak Turkıye'de bılım yayıncılığının gelışmesını köstekleyen bır tutumdur Bılımsel bır dergı uzun ve tıtız uğraşlardan sonra saygınlık kazanır Saygın bılım dergılerının saygınlığı bu dergılere Allah tarafından bağışlanmış bır özellık değıldır Ulkemızde de bılımın saygın bır duzeye erışmesının koşullarından bırı, Turkçe bılım yayıncılığı yapmak ve Turkçe bılım yayıncılığını ozendırmektır Fenedebiyat: Öğretmen kaynağı Bir öneri; bazı fenedebiyat fakültelerini, eğitim fakültelerine dönüştürelim. Erdener Karudağ* ıllı Eğıtım Bakanlığı'nın öğretmen açağı hazır gundemde ıken bundan lyı fırsat olmaz Kamuoyunda öğretmen açığı nıcedır tartışılıp duruyor Tam zamanıdır Ustelık unıversıtelerımızın fenedebiyat fakultelerı, on yıldan berı "öğretmen" yetıştırerek deneyım de kazanmış oldular Fenedebiyat fakultelennın kımya, bıyolojı, fızık, matematık, sosyolojı, Batı dıllerı ve edebıyatı, Turk dılı ve edebıyatı, Tarıh, vb bolumlerı son on yılda bınlerce mezun verdıler Bu bolumlerden mezun olanlardan "şansı" ve "ış bulabılme menzılı" lyı olanlar ıle bır gorevı de partı yandaşlarına ve hemşerılerıne ış bulmak olan "çok sayın" mılletvekıllerı ıle lyı ıletişımde bulunabılmış olanlar kendı alanla rında bırer ış sahıbı oldular Dığer yuzlerce mezun gozunu Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na çevırdı Yaşanan olaylar, ayçıçeklerının guneşten yararlanmak ıçın donduklerı gıbı sevgılı mezunlarımızın da yuzlerını bundan sonra Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na çevıreceklerını haber verıyor Plansızprogramsız bır bıçımde oluşturulmuş bu surecın sonunda yuzlerce "Kımyager", "kımya lısansıyer", "fızıkçı", "bıyolog", "sosyolog", "matematıkçı" vb unvanlar verılmış çok sayıda genç mezun "Turkıye'de ışe gırmek, ale kurmak ve sosyal bırı olmak" gıbı bır yenı surece atıldılar Bu ınsanların unıversıte yıllarının başlarındakı "beklentılen" ıle mezun olduklarında "buldukları" karşılaştırılsa pek çok sosyolojı ve psıkolojı bolumu oğrencısı ıçın bırer araştırmatez konusu ve bıtırme ödevı olur Yerlı yabancı yayın Yabancı dılde yayıncılığı ozendırmek ıse ulkemız bılım yayıncılığını olumsuz yonde etkıleyerek, bılımde gelışmış ulkelere tam bır teslımıyete surukler Turkıye bılımını, sadece yabancı bılımın peşınden koşan, onu ızleyen bır konuma getı rır ve bılım adamını da Batı bılımının mutemedı ve uygulayıcısı durumuna duşurür Gelıştırılen puanlama sıstemlerınde yabancı dılde yapılan yayınlara fazla pu an verme eğılımı gorulmektedır Hele hele yabancı dılde yazılan ders kıtaplarına fazla puan vermenın mantığını anlamak çok zordur Yazılan kıtabın yabancı ulkelerde ve Turkıye'de de tutunması çok guçtur O halde, okunmayacak yabancı dılde kıtap yayınının yazarından başka kıme ne yararı olabılır ? Makalelerın, özellıkle yurt dışındakı ha kemlı dergılerde yayımlanmasına fazla puan verılmesı, jurılerın onlerıne gelen eserlerı okumadığı kuşkusunu yaratmaktadır Bu tutum, aslı gorevı okumak, lıte raturu ızlemek olan jurılerın (okusalar bıle) kendı değerlendırmelerıne guvenmedıklerını duşundurmektedır Çok yazarlı yayınlarda ısım yazılış sırasına gore puan vermek ayrı bır sakıncadır Oyle bılımsel eserler vardır kı, multıdısıplıner çalışmayı gerektırır Böyle eserlerde hıçbır araştırmacı, ya da bılım adamının katkısı dığerınden ustun tutulamaz Seçilen puanlandırma yöntemlne gelınce (kı bır ındeksleme yontemıdır ve kompozıt ındeks dıye adlandırılır) uy gulanabılecek en kotu yöntemdır Istatıstık bılımı ındeks gelıştırmeyı "olçek gelıştırme" olarak ele alır Bır ölçek, uzun ve tıtız uğraşlardan sonra olgunlaşır, geçerlık ve guvenırlık testlerınden geçtıkten sonra uygulanabılır hale gelır Kuşkusuz geliştırılen olçeğın evrensellık kazanması da ayrı bır koşuldur Sonuç olarak, özgunluk ve dınamızmın kaynağı olan unıversıtenın temel taşlarından olan bılım adamlarının ozellıklerının, doğru yöntemle gelıştırılse bıle durağan ve nesnel olma olasılığı çok yuksek bır ındeksle olçulmesı kuşkusuz buyuk rahatsızlıklara neden olacaktır Doç Dr.; Hacettepe Unıversıtesi Nufus Etütlerı Enstıtüsü I lyi bilım adamı kım? lyi billm adamı, kuşkusuz bu etkınlıklerın hepsınde urun veren ve başarılı olandır Ancak, çok okuyup, lıteraturu lyi bılen ve ders vermede başarılı olup lyi oğrencı yetıştıren bır bılım adamı araştırma yapmada çok başarılı oimayabılır, fazla yayını da oimayabılır Genç kuşaklar yetıştırmede önemlı ışlevı olan böyle bır bılım adamı başarısız mı sayılacaktır? Ya da, araştırmacı yanı çok guçlu, ozgun bılgıler ureten bır bılim adamı lyi ders veremıyebılır ve belkı de zaman kıtlığından tez yönetemeyebılır Bu durumdakı araştırmacılar da başarısız mı sayılacaktır? Blr bılım adamının başarısını hakkıyla değerlendırecek yontem, aynı zamanda özendırıcı olmalıdır Puanlama yöntemıyle başarı değerlendırıldığınde, doğal olarak bılım adamı fazla puanı olan etkınlığe yönelecektır Eğer ders vermenın puanı çok duşuk olursa, derslerın ders verme deneyımı olmayan genç bılım adamlarına yuklenmesı ve oğrencılerın derslerden yararlanamaması, bılgısız kuşaklar yetış mesı gıbı sonuçlar doğurur Hemen soyleyeyım kı, yabancı dılde yayın yapmaya karşı değılım, ama yabancı dılde yapılan yayınları Turkçe ya Fenedebiyat fakultelennın özellıkle kımya, fızık ve bıyolojı boJumlerı, eğıtım ve öğretımleri ıçın çok sayıda alete, malzemeye, kımyasal maddeye, elektronık aygıt ve bılgısayarlara, değışık kökenlı bıyolojık tanıtım ve örnekleme setlerıne, değışık amaçlı deney setlerine gereksınım duyan uygulamalı bölumlerdır Bu bolumlerın eğıtımlerı pahalıdır Pek çoğu yurtdışından getınlen kimyasallar ve deney setlerı pahalıdır Hassas analız aletlerının çalıştırılmaları ıçın pahalı çözuculere, pahalı bılgısayar programlarına ve sıstemlerıne, perıyodık bakımlara gereksınım vardır Bu anlamda sureklılığı sağlamak ulkemızın ekonomık gerçeklerı ıçersınde zor belkı de olanaksızdır ve ustelık buyuk kentler dışındakı unıversıtelerın kımya, fızık, bıyolojı bolumlerı ıçın tehlıke çanları çoktan çalmaya başiamıştır Eğıtım ve öğretımleri tartışma konusu yapılan bu uygulamalı bolumlerden örnek olarak kımya bolumlerı ele alınarak ınceleme yapılacak olursa, durumun daha da duşundurucu olduğu gorulur Bır amacı da endüstrıye kalıtelı ve bılgılı elemanlar (laboratuvar yönetıcılen vb elemanlar) yetıştırmek olan kımya bolumlerı, oğrencılerını öğrenımlerı boyunca hıçbır en dustrıyel kuruluş, fabrıka ve ışletme gormeden mezun etmektedırler He men hemen tum mezunlar en basıt bır sut ya da yoğurt ışletmesını, bır şeker fabnkasını, bır çımento fabrıkasını, bır hastane laboratuvarını görmeden okullarını bıtırmektedırler Endustrı kımyası dersı kendılerıne "nazarı bılgılerle verılmekte, oğrencılerde öğrenme boyutunun bunlarla sınırlı olduğu duşuncesı oluşturulmaktadır Kendılerıne "enstrumantal analız" dersı aldırılan oğrencıler bır fabrıkanın "kalıte kontrol" ya da ARGE (araştırmagelıştırme) bölumlerınde bırakın neler yapıldığını ogrenme Eğitim pahalı yı, kuru bınaları bıle sadece "fızıksel" olarak görmekten de yoksundurlar Ama okudukları bolum onları "kimyager" olarak yetıştırmektedır Koşulları bıraz zorlamak gıbı bır boyut, bazı öğretım elemanlarını fazlaca ılgılendırmedığınden ve bazı öğretım elemanlarının da gözu ek ders ve sınav ucretlerınde olduğundan, olup bıtenler çok defa gozden kaçmakta ya da görmezden gelınmektedır Yeterlı olmayan kutuphane olanakları, yetersız kımyasal malzeme ve laboratuvar donanımı (uretılen damıtık suyun "saf" olup olmadığı bıle tartışılır), bozuk ve eskı alet muzesıne pardon "mezarlığına" dönmuş (bır kenarda pompası kırık kalmış sıvı kromotografı aletı, bır kenarda kablolarını farelerın kemırdığı bozuk kutle spektrometresı, bır yanda sıcağa bıle çoktan kusmuş, yetmış model bır ısısal analızör, bır kenarda sonsuz uykusuna yatmış bır atomık absorpsıyon spektrometresı ve "otuzıkı kısım tekmılı bırden" başka hurda "enstrumanlar" ıçeren) merkezı "araştırma" laboratuvarları, kuşa döndurulmuş enstrumantal analız oğrencı laboratuvarları, yetersız sayıda deney etrafında donup durulan ınorganık, organık ve fızıkokımya oğrencı laboratuvarları soz konusudur Yılda hıç değılse yedıyuzsekızyüz mılyon lıralık kımyasal sarf maddelerıne ve cam malzemeye gereksınım duyan ancak kendısıne layık gorulen yırmı mılyon lıra ıle ne alacağını şaşırmış bır kımya bolumu başkanı ıle öğrencısıne gelıştırme deneyı vermek ısteyen ancak olanaksızlıklar nedenı ıle bundan anında vazgeçen ve fızıkokımya ya da analıtık kımya laboratuvar sorumlusu, hangı öğ rencıyı, hangı olumlu koşullar ıçerısınde "kımyager" olarak yetıştırecektır Yonetıcılere duşen görev, bu bıçımde fızıksel yeteriılıklerını yıtırmış bazı bolumlerı, fenedebiyat fakultelennın bunyelennden çıkartarak, eğıtım fakultelerıne "kımya eğıtımı anabılım dalı" olarak katılmalarını sağlamaktır Aslında bu yaklaşım bır bıçımde yerli yerlne oturmaktadır da Son aylarda Mıllı Eğıtım Bakanlığı "sınıf oğretmenı" gereksmımını karşılamak amacı ıle dığor branşlardan çok sayıda öğretmen almaya başladı Iş bulamayan ya da kendısıne bır an önce ekonomık ve sosyal ba ğımsızlık ısteyen fenedebiyat fakultelerının sevgılı mezunları "sınıf öğretmen lığı" branşında ıkı yıllarını doldurdular bıle Bundan sonra da oyle olacağa benzıyor Fızıkokımya dersının fınal sınavında "vıskozıtenın sıcaklıkla değışımı" ya da "entropının sıcaklık ve basınçla değışımı" ıle ılgılı soruları yanıtlamakta olan sevgılı son sınıf oğrencılerı ya da "potansıyel ılkokul sınıf oğretmenlen", soruları yanıtlarken gelecekte, hangı guzel ılçemızde "ılkokul oğretmenı" olarak çalışacaklarının yanıtını çok zor verıyor olsalar gerek "Kımyager" yapamadık ama "kımya oğretmenı" barı yapalım yaklaşımının "kesınlıkle" kabul edılemeyeceğı bu ortamda, dengelerın yerlı yerıne oturması ıçın (bolum olanaklarının lyıleştınlmelerını beklemek fazlaca "lyımserlık" olacağından) fızıksel olanaklarını kaybetmış bazı bolumlere bu donuşum onerısı goturulebılır Bırakalım "kımyager" unvanına sahıp mezunları fızıksel olanakları lyı olan Hacettepe, ODTU, Boğazıçı, İTU vb unıversıteler yetıştırsın Dığer unıversıtelerın ılgılı bazı bolumlerı de eğıtım fakultelennın bolumlerı halıne donuşturulerek lyı bırer öğretmen yetıştırsınler * Y. Doç. Dr., Cumhurlyet Universitesi "Sınıf öğretmenliği" branşı 5284
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle