14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ÇE VRE Resim 2: Izmir'in çok yakıntannda butunan Çiğfi Bataklığı. Fotoğraf: Guven Eken Yeni bir "tabiatı koruma alanı" onerisi Gediz deltası üzerinde etkin bir çevre koruma gerçekleşemediğinden doğal yapıyı tehdit eden çok ciddi sorunlar bulunuyor. Güven Eken (*) şu için ideal üreme alanlarıdır. 1996 yılında, Kara gagalı sumru'nun (Sterna Sandvicensıs) Türkiye için bilinen tek üreme kolonisi bu batakltkta yer alan bir adacıkta kurulmuştur. Gediz Deltası bu türün tüm Akdeniz'deki beş üreme alanından birı ve de, Türkiye'deki tek üreme alanıdır (1). Bölgede Sumru (Sterna hirundo) ve k ü ç ü k Sumru (Sterna albifrons) adlı, iki farklı sumru türü daha üremektedir. Gediz Deltası Sumru için tüm Akdeniz'deki üçüncü büyük üreme alanıdır ve tüm deltada üreyen Sumru'ların yarısından fazlası Izmir Büyük Kanal Projesi'nin gerçekleştirilmesinin planladığı bu bölgede (Resim 1) yoğunlaşmıştır. Gediz Deltası'nda üreyen populasyonlan tüm Akdeniz ve Türkiye düzeyinde önemli olan Akdeniz martısı (Larus melanocephalus) son yıllarda deltadaki ana üreme alanı olarak bu bölgedeki adacıklan kullanmaktadır (1). Gümüş martı (Larus cachinnans) ve tüm dürıyada soyu tükenme tehlikesi altında olan Tepeli pelikan Pelecanus crıspus), bölgede düzenli olarak uluslararası kriterleri aşan sayılarda gözlenen diğer türlerdir. Bu alanın pek çok su kuşu için çok değerli bir yaşam bölgesi olduğu açıktır. Uygulama aşamasında bölgenin bu özellikleri göz önüne alınmadığı takdirde, Izmir Büyük Kanal Projesi'nin çok kısa sürede bu alandaki canlılığı bütünüyle yok edecek düzeyde olumsuz sonuçlara yol açması kaçınılmazdır. b. Çiğli Bataklığı'nın ve Bostanlı kıyılannın doldurulması: Çiğli ve Sasalı yolunun hemen başlangıç bölümünde yaklaşık 140 hektar büyüklüğünde sığ bir bataklık olan, Çiğli Bataklığı (Resim 2) uzanmaktadıf. Yerleşim alanlarına aşırı yakınlığına rağmen bu küçük bataklık, ikı önemli su kuşu türü için, mahmuzlu kızkuşu (Hoplopterus spinosus) ve Uzunbacak (Himantopus himantopus), uluslararası düzeyde önemli bir yaşama alanı özelliğindedir. Ancak, 1996 yılının ekim ayında bu alanın Izmir Belediyesi tarafından moloz döküm sahası olarak seçilmesi, bölgede zaten var olan yok olma sürecine yenı bir boyut eklemiştir. Bataklığın alanı her geçen gün biraz daha küçülmektedir. Söz konusu moloz döküm sanasımn yerınin değiştirılmesı gıbı basıt bir önlem, çok küçük bir alan olmasına rağmen tüm delta genelinde önemli olan bu özel bataklığın ortadan kalkmasına engel olacaktır. Doldurulma tehdidiyle karşı karşıya olan diğer bir bölge, Bostanlı'nın uç kesimlerine yakın olan kıyı şerıdidır. Bu bölge de, Gediz Deltası'nın kuşlar açısından en önemli olan bölümlerinden biridir. Eski Gediz yataklarından birinin açıldığı bu alan, zaman zaman sayıları toplamda 20 bini geçen pek çok su kuşunu barındırmaktadır ki, 20 bin su kuşunun bir arada bulunması diğer bir uluslararası kriterdir. Hızlı yapılaşmanın mutlaka eski Gediz yatağının doğusunda sınırlı kalması ve kıyı doldurma işlemlerinin acilen son bulması gerekmektedir. Çünkü kuşların bu bölgeyi seçmesindeki en temel neden olan sığ ve güvenll bataklık kıvnmlan, ana karayla bağlantılı hale getirildiği takdirde, bu alanda barınan kalabalık kuş popülasyonları kısa bir süre içinde bütünüyle ortadan kalkacaktır. öneriler: Bölge sorunlarının pek çoğu için çözüm üretme aşamasında bölge ıle ılgili ayrıntılı ve analitık verilere ihtiyaç vardır. Oysa yukanda da bahsedildiği gibi, bölgedeki koruma çalışmaları için gerekebilecek veriler ve olanaklar, bölge üzerinde söz sahibi olan kurumlar arasında dagılmış durumdadır. Dolayısıyla ilk aşamada, bölge ile ilgili tüm sorunlara genel ve çözüm getirici bir bakış açısı altında yaklaşan, resmı bir kuruma ya da bir komıteye ihtiyaç vardır. Daha sonraki aşamada ise, bölgenın kıyı şeridindeki ve iç kesimlerindeki, doğal açıdan önemli olan bölümler yeniden belirlenmeli ve bu alan sathında üst düzey bir koruma statüsü oluşturulmaya çalışılmahdır. Diğer yandan, çok acil çözüm gereken, Çiğli Bataklığı'nın ve Bostanlı kıyılarının doldurulması ile Büyük Kanal Projesi'nin konumu gibi sorunlar, Izmir Belediyesi tarafından hiç zaman kaybetmeden gözden geçirilmelidir. Referanslar (1) Eken, G. (1997) The brnedlng populatlon o( som« specles ot waterblrds at Gediz Delta, VVestern turkey. Zoology In the Mlddle Fast. Vol. 14 max Kasparek Verlag. heldelberg (2} Hac/Spa (1993). Recommandatıons for the management ot the Blrd Paradıse at Çamaltı, Izmir, Turkey Contrat Rac/Spa, Tunıs/J. Skınner, Tour du Valat 12U2 appendıces. (3) Yarar. M & Magnln, G (1997) Türkiye'nin Önemli Kuş Alanlan DHKD, Istanbul. T ürkiye kıyılarındaki en büyük deltalardan biri, Izmir Körfezi'nin doğu kıyılarında uzanan Gediz Deltası'dır. Binlerce yıldan beri su kuşları başta olmak üzere pek çok canlı türü için çok önemli bir yaşam bölgesi olan delta, bugün doğal zengınlıklerinin büyük bir kısmını kaybetme noktasına gelmiştir. Doğal denge üzerinde oluşturacağı sonuçlar hesaplanmadan sürdürülen yoğun insan faaliyetlerı, bölgenın doğal açıdan önemli olan pek çok bölümünü ciddi düzeyde tehdit etmektedir. Gediz Deltası'nın batısında uzanan üç doğal dalyan (Çil Azmak Dalyanı, Homa Dalyanı, Kırdenız Oalyanı), Çamaltı Tuzlası'nın tuz göletlerı, tepelik alanlar ve kuzey kesimdeki sığ tatlı su bataklıkları (sazlık bölge), 1982 y.ılından bu yana 'Su Kuşlan Koruma ve Üretme Sahası' adı altında koruma altına alınmış ve bölgede tüm yıl boyunca avlanma yasağı ilan edilmiştir. Ancak o günlerden bugüne kadar, bu alan üzerinde etkin bir çevre koruma gerçekleştirilememiş, doğal yapıyı tehdit eden çok ciddi sorunlar varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Bunun da ötesinde, koruma alanı dışında kalmalarına rağmen doğal zenginlikleri nedeniyle çok önemli olan deltadaki diğer bazt alanların yönetiminde "doğal dengenin korunması", bu alanların doğal açıdan önemlerını ortaya koyan herhangi bir araş çekleştirilmiştir (1). Bu araştırmalar, bölgedekı koruma alanının dışında kalan diğer alanların da, kuş türierı açısından uluslara rası kriterlere uyacak derecede önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle, Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) tarafından yayımlanmış olan ve kuş türierı açısından Türkiye'deki uluslararası düzeyde önemli rezervleri anlatan, 1997 baskılı Türkiye'nin Önemli Kuş Alanlan (3) kıtabı kapsamına, deltanın koruma alanı dışında kalan diğer önemli bölgelen de dahil edilmiştir. Kitapta, 'Çamaltı Tuzlası' ya da 'Izmir Kuş Cenneti' gibi bölgeyle ılgili eski adlandırmalar yerine, 'Gediz Deltası' adlandırması kullanılmış ve kuşlar açısından uluslararası düzeyde önemı olduğu bılinen alanın yuzölçümü, yaklaşık 2.5 kat daha arttınlmıştır. Gediz Delta'sının canlılar açısından önemi: Delta habitatına gereksınımı olan canlılar ıçın Akdeniz kıyılarında bulunan geniş delta sıstemlerı, ılk aşamada coğrafyalan nedeniyle çok özgün oluşumlardır. Akdeniz'i (özellikle de Doğu Akdenız'ı) çevreleyen kara parçalannın coğrafi özelliklerinden dolayı, su kaynaklannın büyük bir kışmı yüksek debili nehırler oluşturacak şekilde birleşemeden denize açılmakta ve çok sayıda, ancak, dar bir alanı kaplayan küçük deltalar oluşturmaktadır. Gediz Deltası, değışık yaşama alanlannı bir arada barındırmaktadır. Dalyanlar, tuzlalar, sığ tuzlu su bataklık ları, kuru tuz düzlükleri, sığ tatlı su bataklıklan ve goletleri, geçici sulak çayırlar, kayalık alanlar, bahçeler ve tarım alanlan, bölgedeki belli başlı yaşama alanlandır ve her birinın deltadaki doğal denge içinde ayn bir yeri vardır. Bu nedenle çevre koruma aşamasında, büyük bir sistemın yalnızca küçük bir parçasıyla ilgilenerek, olumlu sonuçlar elde etmeyi beklemek biraz hayalcilık olacaktır. Eğer doğada yaşayan birtakım canlılar için, bir doğa koruma alanı saptamayı öngörüyorsak, o alanın sınıriannı ancak, yine o canlılann doğal yaşama alanlannı göz önüne alarak belirleyebiliResim 1: Izmir Büyük Kanal Projeai'nin yapılmasının riz. Örneğin, Gediz Deltaplanlandığı bölgenin kıyı faridinde yüzlerce çîft Sumru sı'nda su kuşları için bir ünmektedir. Bir sumru yavnısu. Fotoğraf: AkifAykurt doğa rezervi oluşturuluyorsa, koruma alanının sınıriannı, şu anda olduğu gibi, yapay tuz göletletırmanın bulunmamasından dolayı, bütürinin veya kanallann konumlannı esas alanüyle göz ardı edilmiştir. Bu bölgeler, uzun rak belirlemek çok da akılcı bir yaklaşım yıllar boş ve işlevsiz batakhklar olarak dedeğildir. Çünkü su kuşlan için deltanın beğerlendirilmiş, sonuç olarak da, çok ciddi sin olan ve üreyebılecekleri her yeri önemliçevre sorunlarıyla karşı karşıya kalmışlardir ve biz onları bir yerde korurken öbür tadır. 1995 ve 1996 yılları arasında, Gediz rafta bilinçli ya da bilinçsiz olarak yok ediDeltası'nın yalnızca korunan bölgelerini deyorsak, olumlu bir gelişme elde etmemız ğil, deltanın bütününü kapsayan bir dizi orelbette mümkün olmayacaktır. nitholojik (kuş bilimsel) araştırmalar ger Var olan koruma alanının smırianndaki ve statüsündeki yetersizlikler: Aslında şunu belırtmek gerekır ki, 1980'lerin başları gıbı erken yıllarda deltada küçük de olsa bir koruma alanının oluşturulmuş olması çok büyük bir gelişmedir. Ancak hızla büyüyen Izmir şehn ve artan çevre sorunları karşısında, deltada var olan koruma alanının sınırları ve koruma statüsü son derece yetersiz kalmıştır. Doğal açıdan çok değerli olan pek çok botge, yukanda da bahsedildiğı gıbı, şu andakı koruma alanının dışında kalmaktadır. Daha da kötüsü bu alanlar, pek çok mılyarlık proıenın ve yenı yerleşım alanlarının yoğun baskısı altında kalmıştır. Diğer yandan, koruma alanının yönetimindekı yetki dağılımı başlı başına bir sorun konumundadır. Bölgenın bir bölümünün yönetimi, Orman Bakanlığı tarafından sürdürülmektedir. Ne var ki, alandaki pek çok doğal kaynağın insan yararlanımına açık olmasından dolayı, Devlet Su Işleri (DSİ), Çamaltı Tuzlası Tekel Tuz Isletmesi, Ege Unrversitesi Su Ürünleri Fakültesi gıbı kurumlar da koruma alanının kullanımında, dolayısıyla da yönetiminde, önemli bir konuma sahiptir. Koruma alanının doğal yapısını korumaya yönelik önlemlerin alınması aşamasında, söz konusu kurumlar arasındaki ıletışım eksikliği, bölge sorunları için kalıcı çözümler üretılmesine ve sağlıklı bir çevre yönetiminin sürdürülmesıne engel olmaktadır Bu duruma en güzel örnek, bölgede yedi yıla yakın bir süredir ciddi düzeyde tatlı su sorunu yaşanmasına rağmen, halen daha köklü ve olumlu bir gelişme şağlanamamış olmasıdır. Her şeyin ötesinde, Su Kuşlan Koruma ve Üretme Sahası adı verılen bölgedeki koruma faaliyetlerinin statüsü ancak av yasağı düzeyindedır, sonuç olarak da, bu alana yönelik diğer tehdıtleri ortadan kaldırabilecek köklü bir etkinlik gosterebilmesı olanaksızdır. Koruma alanı dışında kalan bölgelerie igM acü çözümler: a. Izmir BOyük Kanal Projesi'nin konumu: Gediz Deltası'nın güneybatısında, yapay bir dalyan olan Ragıp Paşa Dalyanı (Taş Dalyan) ve koruma alanının güneyindekı Çil Azmak Dalyanı arasında, 2000 hektarlık geniş bir tuz bataklığı uzanmaktadır. Bu bataklık, Izmir Belediyesi tarafından yürütülen Izmir Büyük Kanal Projesi'nin, gerçekleştirilmesinın planlandığı bölgeye karşılık gelmektedir. Yapay dalyan sistemlerinden oluşması planlanan Izmir Büyük Kanal Projesi, Izmir'in yerleşım alanlarının kanalizasyon sularını söz konusu bölgede antmayı öngörmekte ve alan üzerindeki ilk çalışmalara, 1997 yılı içinde başlanması tasartanmaktadır (2). Ne var ki, bu bölge aynı zamanda su kuşlan için uluslararası kriterlere uyan çok önemli bir üreme, kışlama ve konaklama bökjesıdır ve kuşlar açısından önemı ancak 1995 ve 1996 yılları içinde ortaya çıkabilmiştir (1). Doğal olarak, bu alanın su kuşlan açısından önemi bugüne kadar anlaşıtamamış ve bugüne kadar bölgede herhangi bir koruma önlemı alınmamıştır. Bu alanının kıyı şeridinde uzanan düz çamur adacıklan, pek çok ender deniz ku C) Dr., Orta Doğu Teknik Oniversitesi Biyoloji Bölümü doktora öğrencisi. Yazışma adresi: Adatararası Sok. 11/14 Ümitköy Ankara. Tel: 312 235 56 07 eposta: b110449@wasp.bio.metu.edu.tr. Faks: 312210 12 89 52612
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle