24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N KISA H A B E R L E R Çeyreci elektrik ükleer santrallara karşı iseniz, ya da kömürle ateşlenen santralların küresel ısınmaya neden olmasından kaygı duyuyorsanız, çözümü çok basıt: Yapacağınız tek şey, bu santralların ürettikleri elektriği satın almamak. Ne var ki, Türkiye'de Ingiltere'de ve dünyada yaşayanların büyük bir bölümü böylesi bir seçeneğe sahip değil. Ingiltere'de yalnızca 100 kilovatın üzerinde elektrik tüketen yaklaşık 55 bin büyük sanayi kuruluşu kendilerine elektrik sunan şirketi seçme hakkına sahip. Geri kalanlar ise o yöreye elektrik veren şirket (REC= Regional Electricity Company) ne sunarsa onu kabul etmek zorundalar. Gelgelelim, Ingiliz enerji pazarının tam rekabete açılacağı önümüzdeki nisan ayında bu durumun değişeceği ve böylelıkle yaklaşık 25 milyon tüketicinin elektriği istediklert yerden satın alabilecekleri bildinliyor. Kendiliğinden yenilenebllir güç üreticileri REC tekeline son verılmesiyle uzun süredir beklenen olanağın elde edileceğini ümit ediyorlar. Günümüzde Ingiltere'ye verilen elektriğin yalnızca % 2'si yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor. Dünya üzerinde bu tür kaynaklardan sağlanan güç ise tüm kaynakların % 20 sini oluşturmakla bırlikte, bunun büyük bir bölümü, coğrafik koşullara baglı olan ve gelişmiş ülkelerde hemen hemen tümüyle sömürülen biyokütlelerin yakılmasından ve hidro geliyop I Halografik yansıtıcıyla güneşli ofisler T amagotchıseverlere iyi haberler var. Bir Amerıkan şirketi yeni bir, daha parlak ve daha beyaz sıvıkristal yeni bir ekran gelıştırdi. Bundan, parlak güneşli günlerde evde çalışmaktan hoşlananlar da yararlanacak. Bahçelerinde otururken cep telefonlarının ve kişisel bilgisayarlarının ekranlannı görmekte zorlanmayacaklar ve güneş ne denli parlak olursa olsun, ofisleriyle bağlantı kurabilecekler. Bunun altında yatan sır, otomatik fotoğraf makineleriyle tanınan Amerikan Polaroid şirketınin araştırmacılannın geliştirdiği holografik bio yansıtıcı. Aygıt, alüminyum kaplı plastik tabanlı halografik bir tabakadan oluşmakta. Bu tabaka, sıyı kristal ekran altına yerieştirildiğinde çevredeki ışığı yansıtıyor. Halogram, bir lens gibi, gelen ışığı doğrudan içinden geçırirken, belli bir açıyla geri yansıttığında daha parlak bir görüntü sağlar. Polaroıd, kendi halografik yansıtıcılarının, basit bir metal yansıttcı kullanan, piyasadaki sıvıkristal ekranlardan üç kat daha parlak olduğunu savunuyor. Ancak, U Beynimizin goruntusu •• •• •• •• kredi kartlanndaki halogramlarda olduğu gibi, ışığın yansıma açısının doğru olması zorunlu. Polaroid'in geliştirme grubunun lideri Michael VVenyon, bu yansıtıcıların toplu üretiminin kolay olduğunu bellrtiyor. Bu tekniğe sahip ekranı olan kişisel bilgisayarların yıl sonu satışa sunulması bekleniyor. (FA) ltrasonla artık, insan beyninin üçboyutlu görüntüsü alınabilmekte. Bir Alman nörolog yardımıyla geliştirilon bu yeni sistem hızlı ve ucuz olup beyin tümörleri ve anorizma tedavlsinde büyük gelişmeler sağlayacak. Doktorlar, bir beyin tümörünü tedavi etmeden önce, hangi damarlar tarafından beslendiğini bllmek isterler. Ancak, alışılmış ultrason taramalarıyla, damarların iki boyutlu görüntülerını izlemek zordur. Essen Universitesi'nden Andreas Delcker damarların düz bir yol izlemediğini ve ancak ana damarların bazı bölümlerinin görünebildiğini, çünkü kemlklerin görüntüyü kapadığını belirtiyor. Delcker, Münih'teki 3D Echotech şirketinin aygıtı geliştirmesine yardım eden bllim adamı. Bunu gerçekleştırmek için öncelikle, beynin farklı açılarda bınlerce adet iki boyutlu görüntüsü alındı. Görüntülü yazjlım, bu görüntüleri bir araya getirerek beynin üçboyutlu görüntüsünü oluşturdu. Bunun uygulanması yalnızca üç dakika sürmekte. Bu ay, NorthCarolina, WinstonSalem'de gerçekleşen nörosonografi toplantısında Delcker, bu yöntemin, damarlararası ilişkilere de açıklık kazandırdığını belirtti. Ayrıca, 3D ultrasonunun, inme ve tümörlerin tanısında ana görüntü kaynağı olması bekleniyor. (FA) Q küreleri aranıyor Cenevre'deki Avrupa Tanecik Fiziği Merkezi CERN'in bilim adamlarına göre, eğer bir gün fizikçiler Qküresi adı verilen tanecikleri üretebilirlerse, sınırsız bir enerji kaynağına sahip olunacak. elektrik santrallardan elde ediliyor. Rüzgâr ve yerısıl (jeotermal) güç gıbı "yeni" yenilenebilir kaynaklar ise henüz bilım adamları tarafından araştırılıyor. Yenı güç kaynaklarının kullanılması yönünde baskı yapan şirketler bu kaynakların günümüzde kullanılmakta olan kaynakların yerini tutacak gizilgüce sahip olduklarını, tekelleşmenın kaldırılmasıyla bu kaynaklara kendılerini kanıtlama olanağının tanınacağını ileri sürüyorlar. Ne var ki, bu olanağın sağlanması şirketlerin serbest bir piyasada müşteri için yarışmak zorunda kalacakları anlamına da geliyor. Güç uygulayımı konusundaki seçeneklerin çoğu geleneksel yöntemlerden çok daha pahalı olduğundan, böylesi bir yaklaşım yenilenebilir güç pazarının yolunu tıkayabilir. Yetkıliler bu savaşta ayakta kalabilecek tek yenilenebilir güç kaynağının rüzgâr gücü olduğuna, Ingiltere'nin ise bu açıdan Arvupa'nın en şanslı ülkesi konumunda bulunduğuna inanıyorlar. Elektrik tekelinin kaldırılmasıyla yenilenebilir güç uygulayımları konusunda yepyeni olanakların piyasaya sunulması düşünülüyor. Yapıiacak değişikliğin, BM tarafından bu yıl New York'ta gerçekleştirilen Ikinci Dünya Zirve Konferansı sırasında alınan ve 2010 yılına dek karbon dioksit yayılım düzeyinin % 80 oranında düşürülmesini hedefleyen kararı da olumlu biçimde etkıleyeceğıne dikkat çekiliyor. Ancak yenilenebilir güç kaynaklarının başarısını halkın çevreci elektriğe daha çok para ödeme konusunda ne denli istekli oldukları belirleyecek. (Kaynak n.s. 6 eylül) Garip Kupbağalar Kurbağalardaki sakatlıkların nedeni araştınlıyor Q Rita Urgtın da, hidrojen bombasının neredeyse yüz küreleri, doğadaki tüm kuvvetleri katı büyüklükte, inanılmaz enerji kuvarkbir araya getirmeye dayanan süları açığa çıkar. per simetrı kuramının sonucu. Bu kuram bilinen her madde tanecığinin bir Enerji, Qkürelerinin suya konulması eşı olması gerekliliğine dayanmakta. Kuve proton bozunmasıyla açığa çıkan varkların "skuvarkları", elektronların "seelektron ve protonların suyu ısıtmasıyla lektronları" gibi... Kuvarkların birleşerek kazanılır. ancak Qkürelerini üretmek için atom çekırdeğinı oluşturan proton ve gereken teknıkte hâlâ sorunlar var. nötronları üretmesi gibi, süpersimetrık tanecikler de bırleşirler, ancak atom çekirdeği yerine Qküreleri elde edilır. Dünyada madde, kuvantum mekaniği kurallarına uyacak biçimde protonlar ve atomlar gibi küçük taneciklerden oluşur. Kuvantum mekaniği, gerçek bir açısal momentumu olan normal taneciklerin tek bir kuvantum halinde var olamayacağını bildirir. Ancak, süpersimetrik taneciklerin spini sıfır olduğundan bu yasa geçersiz hale gelir. Qkürelerinin boyutlarının sınırı yoktur. Çekirdek kadar küçük ya da yıldız kadar büyük olabilirler. Ayrıca süpersimetrik kümelerde Q kürelerini ucuz m sınırsız eneıjl kaynağı olarak farklı evren kuvvetleri sözkullanmak mümkün. konusudur. Qküresinin boyutu büyüdükçe etki eden fizik yasalc Üıtarfcı rı bildiğimiz yasalardan farklı hale gelir. Skuvark ve selektronlardan kurulu 1 gram Qküresi normal taneciklerle besProton lendiğinde, günümüzde ulaşılabilen 100.000 katı büyüklükte yani 100 milyon giga elektronluk bir kuvvet elde edilebilir. Qkürelerini ucuz enerji kaynağı olarak kullanmak mümkündür. Qkürelerine, Elektron normal koşullarda bozunmayan protonlar yollandığında, bırbirine bağlandığın I ilim adamları son günlerde kKuzey Amerika'da görülen "sakat kurbağalann sorumlusunun güneşten kaynaklanan morötesi ışınların sıradan haşere ilaçları üzerinde yarattığı etki olabileceğine dikkat çekıyorlar. Oklahoma Eyalet Üniversitesi bllim adamlanndan John Bantle sivrisineklere karşı kullanılan bir tür haşare ilacı olan metoprenin güneş ışınlarına tutulması sonucunda yüzergezer canlılarda sakatlıklara neden olduğunu belirtiyor. İki yıl önce bataklıkları araştırmakta olan öğrencilerin çok sayıda tek bacaklı, ya da normalden çok bacaklı kurbağalar bulmalarından bu yana, sakat kurbağalar bilim çevrelerinin en çok ilgisini çeken sorunlardan biri olmayı sürdürüyor. Kurbağalardaki sakatlıkların nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu durumun çevreye dağılan kimyasallar, ozon katmanının incelmesinden ötürü artan morötesi ışınım, ya da asalak türü doğal etmenlerden kaynaklanabilecegi olasıhğı üzerinde duruluyor. Bantle'ın araştırması ise olayın özünde yukanda sayılan etmenlerden ilk ikisi arasındaki etkileşımin yattığını ortaya koyuyor. Morötesi ışınların etkisiyle ayrışarak iki tür asit üreten metopren, kurbağa yumurtalarının 96 saat içinde sakat kurbağalara dönüşmelerine neden oluyor. Bilim adamları başka kimyasallann da güneşin etkisiyle aynı sonucu yarattıkları olasılığına dikkat çekıyorlar. New Scientist, 13 Eylül 1997 B Rita Urgan 5545
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle