02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAĞ Ll Dünyada ilk'lr "ınti Çatalhöyük' Dokuz binyıl önce ilk kabın yapıldığı, ilk tekstilin dokunduğu, ilk bakırın kullanıldığı, sıvalı duvarlara ilk resmin yapıldığı, dünyanın en eski ilk kentinde yeni buluntulara karşın bilinmezlikler sürüyor Yazı vefotoğrajlar: Özgen Acar ^/Dünyanın en eski kenti" olarak bilınen Çatalhöyük'e (*) insanlar dokuz binyıl önce gelmişler, altı binyıl önce ayrılmışlar. Neden ve nereden gelmişler. Neden ayrılıp, nereye gitmışler? 0 insanlar kimlermiş? Neden köy değil de 10 bin nüfusu barındıran bir kent kurmuşlar? Ne yemişler, ne içmişler? Ne giymişler? Bilim adamları (arkeolog, geoarkeolog, paleoethnobotanıst, cinsiyet uzmanı, DNA uzmanı, hayvan DNA uzmanı, zoolog); bu sorulardaki "miş"li geçmişi, şimdi "di"li geçmişe çevirebilmek için dokuz binyıl öncesinin çöplerinı dahi araştırıyorlar. (Eskiden bir ören yerini sadece arkeologlar kazardı. Çatalhöyük; Konya'ya 65, Çumra'ya 11 km uzaklıkta, adından da anlaşılacağı üzere iki tepeden oluşan bir höyük. Ötekı höyüklerden farkı, bir köyü değil, tarihin bilinen en yoğun nüfuslu ve en eski kentini örtmesi... Düz ovadaki bu yerleşme üç binyıl boyunca yatay olarak genışlerken; gün olmuş batıda, binyıl olmuş kuzeyde tepeleşmiş. İlk araştırma sonuçlarına göre 13 ayrı kat birbirinin üstüne yığılmış. 16 binyıl önce büyük bir içdeniz olan Konya Ovası'nın; Çarşamba Nehri'nin getirdığı alüvyonlar ile ortaya çıktığı ve daha derin yerlerde ise Tuz Gölü ve öteki tuzlu su birikintilerinın günümüze kadar kaldığı biliniyor. Buluntulardan, Çatalhöyük'ün "Konya lçdenizi"nde bir "kıyı kenti" olduğu anlaşılıyor. Eski çağlarda Ege Denizi kıyısında ve hatta 20. yy başında "Su Köy"ün bozulması ile adı "Söke" olan Aydın'ın bu ovası alüvyonla dolup nasıl ortaya çıktıysa, "Bafa" da Ege Denizi'nin bir körfezı iken nasıl gole dönüştüyse, Çatalhöyük de aynı evrelerden geçmişti. Kemikten yapılmış balık oltaları ve benzerı buluntular bu kentin dokuz binyıl öncesinin bir kıyı yerleşmesı olduğunu ortaya koyuyor. 5 llkler! O zaman yazı olmadığı için dünyanın bu ilk kabının yapıldığı, ilk tekstilinin dokunduğu, ilk kez bakırın kullanıldığı, sıva üzerine ilk duvar resminin yapıldığı söylenen bu ilk kentin adı hiçbir zaman öğrenılemeyecek. Çevredeki mağaralarada yaşayan "palaolitık insan", iklim değışiklikleri sonucunda kendine güven duyarak bu bereketli ovalara inip "neolitik devrimi" gerçekleştirmişti. Artık tarım yapıyor, evcılleştirdiği hayvanlardan yararlanıyordu. Arkeologlar, çevresınde 15 kadar daha höyük saptadıkları Çatalhöyük'ün bir anlamda ötekilere hızmet veren bir "baş kent" olduğunu düşünüyorlar. Hollanda kökenli bir Ingilız arkeoloğu olan James Mellaart Çatalhöyük'ü 1958 yılında bulmuş, 1961, 63 ve 65'teki kazılarda ulaştığı sonuçlarla arkeoloji dünyasını sarsmıştı. Günümüzden dokuz binyıl önce, onbın kadar nüfuslu bu kentte insanlar "ana Tanrıça'ya tapıyorlardı. Kerpıç tuğlalardan yaptıkları duvarları sıvamakla kalmıyor, üzerlerine nefis resimler de çızıp boyuyorlardı. Ancak Mellaart'ın adı arzulanmayan bir olaya karışınca Türk Hükümeti kazı iznıni uzatmadı. Aradan 30 yıl geçtikten sonra, Cambridge Ünıversıtesı'nden "ınsanın evcilleşmesi" konusunda uzman olan Prof. Dr. lan Hodder'a (49) kazı ızni verildı. Ikı yıllık yuzey araştırmasından sonra Prof. Hodder'in başkanlığında 7 ülkenin uzmanları üç yıl Mellaart'ın kazdığı yerlerı yenıden incelemekle kal may ı p , yenı alanlarda da açmalar (sondaj) yaptılar. Kazı doyince aklınıza, kazmakürek gelmesın. Daha çok ığne, çu valdız, diş fırçası, dışçi tornası, resım fırçası, mala gibı ara ç IarI a ioprak yatay ve dıkey olarak santim santim tem ı z I e n i y o r. Yaptıkları işe r a h a t 1 k la 1 "iğne ile kuyu kazmak" ya da "samanIıkt a toplu iğne aramak" denılebilır. Kazı heyeti Başkanı Prof. lan Hodder odalı bir kalıntıya "2 Numaralı Ev" adını takmışlar. Bu yöredeki araştırma Shahina Farid'in başkanlığında Türk Ingilız ekibince yürütülüyor. Kerpıç tuğlayla yapılmış duvaıiann tümü sıvalı. Hasır ve kerpiçten oluşan çatıyı ağaç dikmelerin taşıdığı anlaşılıyor. Güney duvarında, elektrik olmadığı yıllarda gaz lambası ya da Hıristiyan evlerinde Isa ve haç kabartması konulan türdeki nişlerden üst üste iki tane var. Bu evde kemikten başka volkanik sı yah camdan (obsidiyan) yapılmış kesici ve dikici gereçler, ok uçları bulunmuş. Eskiden evlerde kullanılan mangallar için kömür tozlarının sıkıştırılması ile yapılan "maltız kömürü" gibi yuvarlakyassı "kil toplan" da ortaya çıkarılmış. Dokuzbin yıl önce ocağında yemek pişiren kadmlar, bu kil toplarını ateşin içine atıyorlarmış. Bunlar ısıyı emdiklerı için, ateş sönse dahi bu kil toplan uzun bir süre daha ısı ver meyi sürdürüyormuş. Böylece yemek pişmeye devam ediyor ya da hemen soğumuyormuş. Ayrıca, bulunan çanakçömlek parçaları ile o günkü insanın mutfak kültürü de belirlenebilıyor. Kuzey Bölgesi'ndeki "1 Numaralı Bina"da ise büyük olasılıkladıkkatsız ev hanımı yuzunden çıkan yan gında kilerdeki mercimekler bile yanmış. Resmen mercımek stoku fırına verMmiş!.. "2 Numaralı Ev" güney duvarında 50 kadar da obsidiyan külçe bulunmuş. Duvar resimlerinde görülen Hasan Dağı'nın volkanik kalıntılarından özel olarak Çatalhöyük'e getirilen bu sert doğal camlar; o günkü insanın yaşamını kolaylaştıran ya da savunma için ve avcılıkta kullanılan ilk araçların yapımı için büyük önem taşıyordu.. Kazının en önemli hamilerinden (sponsor) biri olan ve gazetecilere evsahipliği yapan Uluslararası Visa Kredi Kartlan Avrupa Birliği Genel Müdürü Richard A. Cullen "dokuz binyıl önce Çatalhöyük'te kredi kartı yerine obsidiyanın ödeme aracı olarak kullanıldığını ve bunlara bir anlamda ilk para gözü ile bakılabileceğini" öne sürdü. Bu sözleri Prof. Lodder bir arkeolog olarak şöyle yorumladı: "Obsidiyan Çatalhöyüklülerin yaşamla rı, savunmaları, avlanmaları, tarımlan için önemli bir ilkel sanayı hammaddesi. Kilometrelerce ötedeki yanardağlar bölgesinden, Aksaray'dan getirıliyordu. Obsidiyan evlerin, kutsal sayılan güney duvariannda karşımıza çıkıyor. Bir yerde o evsahibinın zenginliğinin de göstergesi... Eğer o evsahıbinın, örneğin bir koyuna ya da iki balığa gereksinimi varsa, ötekisinin de obsıdiyanı yoksa aralarında takasa 'bur ter' dayalı bir alışverişten söz edileb Obsidiyan günümüzdeki "para" anlarr da değil artıa Çatalhöyük'te bir değı^ kuş maddesi olarak düşünülebilir. Bu de bulunan obsıdıyanların çokluğu o ç için büyük bir servet sayılabilir." Obsıdıyandan başlangıçta ok gıbı b< gereçler yapılıyordu. Daha sonraki yüz larda "Kalkolitik Dönem"de mızrak uçl aynalar, hancerler, et doğrama ve kes bıçaklannın da yapıldığı anlaşıldı. Ke: gereç teknolojısınde Çatalhöyük'ün : evreterinde sanki bir devrım yaşandı. "1 Numaralı Ev" kutsal bir alan olr lıydı ki buraya çeşitli yaşlarda 50 kaı ısketet değışik zamanlarda gömulmü^ Duvanna bir sığır boynuzu da yerleşt mıştı. Dr. Gavin Lucas başkanlığında • şitli ülketerden küçük bir grup burayı dikliyor. Boynuzlar "Ana Tannça'ya tapan Çatalhöyükli rin boğa başlannı kutsal amaçlı olaı duvarlara astıklannı doğrulayan yeni I luntulara bu yıl da rastlandı. "3 Numa Ev" de boynuzları ile birlikte bir me genışliğinde bir boğa kaftası "bukranıı bulundu. Bu evi ABD Berkeley Ünive tesi'nden Dr. Ruth Tringhacm ve I Mirjana Stevanoviç yönetiminde grup bilim adamı, öğrencileri ile bırlı kazıyor. l Mellaart Bölgesindeki "2 Numaralı Ev" yöresındeki çalışmalar Isı tutan kil topu Arkeolog lar, Melaart Bolgesi'ndeki eski bir açmada ortaya çıkan ikı Bir metre genışliğinde boğa boyı 5506
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle