Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FELSEFE Türkiye ve Dünyada Felsefe Araştırmaları Felsefecilerimiz henüz münazara konularıyla uğraşıyor Arda Denkel* j ılım çevrelerınde arada bır soruluy r Dunya felsefesının gelışımıne 'katkıları açısından Turk felsefecılerı neredeler"? Turkıye'de yapılan felsefe araştırmalarının dunya felsefesının zengınleşmesındekı payı nedır? Bunu duşunurken uluslararası yayımlanmış felsefe araştırmalarından soz etmek durumunda yız çunku değerı ne olursa olsun, yerel kalan bır araştırma, felsefenın dunya ça pındakı gelışımıne doğrudan bır katkı yapamayacaktır Araştırmalar dunyada o konuyla ılgılenen tum felsefecılerın kullanımına ve eleştırısıne sunulmuş olacak bıçımde, evrensel olarak ızlenen bılımsel dergılerde yayımlanmış olmalılar Boylelerıyse, çoğunlukla atıf endekslerınce ta ranan dergıler oluyor Atıf endekslerınce taranan dergılerde yapılan felsefe yayını olarak, Turkıye'nın dunya duşuncesıne katkısı (ozellıkle nufusumuz duşunulduğunde) çok sınırlıdır TUBA bunyesınde yapılan bır araştırmada(1) dunya ulkelerı arasında Turkıye'nın fen bılımlerındekı yayın performansı açısından 34'uncu sırada olduğu belırtılmıştı Ote yandan, sosyal ve beşerı bılımler alanında Turkıye'den kaynaklanan uluslararası yayınların sayıcı fen bılımlerındekı nın ancak % 5'ı kadar olduğu, fakat bu alanlardakı yayın uretımının dunya genelınde zaten daha az oluşu dolayısıyla, Turkıye'nın sosyal ve beşerı bılımlerde de dunya 34'uncusu olduğu ortaya çıkmıştı 19801995 arasında Turkıye kaynaklı toplam 16918 fen bılımı makalesı yayım lanmışken, sosyal bılımlerden 896, beşerı bılımlerdense yalnızca 197 yayının gerçekleştıgı anlaşılıyor Turk sosyal bılımcılerı beşerı bılımcılerın 4 5 katı, fen bılımcılerıyse 85 8 katı nıcelıgınce ozgun araş tırma yayını yapmışlar Yıne de dunya sırdldmasında Turkıye 1995 yılında beşerı bılımler alanında 20 yayınıyla 37'ncı olmuş Gorecelı olan boyle bır sıralamada felsefe yayını açısından da benzer bır yerde bulunuyor olabılırız Ancak bu, başta sorulan soruya tatmınkar bır yanıt değıl, çunku dunya felsefe araştırma etkınlığıne yaptığımız katkının yıne de pek zayıf olduğu gerçeğını değıştırmıyor Benım sa yabıldığım kadarıyla, aynı onbeş yıllık donem ıçınde atıf endekslerınce taranan felsefe dergılerınde yayımlanan Turkıye kaynaklı yazıların toplamı yalnızca 13. Yanı, ulke olarak yılda bır makale bıle ya yımlayamamışız1 198095 arasında Turkıye'nın urettığı, atıf endekslerınce taranan dergılerdekı toplam makale sayısı 17998 olduğuna gore, felsefenın bu pastadan almış olduğu pay 1384'te 1, yanı yaklaşık % 0 007 Bu verıler ışığında ülkemizde felsefe araştırma performansının oldukça yetersiz oldugunu onaylamak zorundayız Tüpkiye'de felsefe araştırmalarından bahsedilebilir mi? yabılıyor Felsefecıler kolayca unlenıp kımı kuçuk çevreler ıçınde "büyük düşünür" namını kazanıverınce de daha lyısını yapma ıstegını yıtırıyorlar önemlı başka bır nokta, Turkıye'de "felsefe" yaptığına ınanan kımılerının fel sefenın gerçek ıçerığınden hâlâ kaçınıyor oluşudur Bır kesım, felsefe dızgelerının ıçerığını, fılozofların duşuncelerının mantıksal yapısını, felsefe kuram, sav ve argurnanlarını tartışmak veya eleştırmek yerıne, tum bunları sankı bır kutu ıçıne kapatıp, onlar hakkında "dışarıdan" soz ederek, felsefe tartıştığına ınanıyor Bırçok felsefecımızı ılgılendıren konular "Platon bugun yaşasa ne yapardı, Descartes fıkırlerını ortaya attığında ne gıbı bır ruh halı ıçındeydı, bu fıkırler gunumuzde hâlâ guncel mıdır, kadın haklarına, bılımsel, teknolojık gelışmelere ters mıdır uygun mu, felsefecı çevre ve kent sorunları hakkında nasıl duşunur, kultur yaşamında, toplumsal sorunlar karşısınuyelık seçımlerı ıçın yapılan değerlendır melerde bu ış bellı standart ve olçutler uygulanarak yerıne getırılıyor Bu olçutlerın saptanışında ustun bır bılımsellık duzeyının ozenle korunması kuşkusuz esas olmalıdır Ne var kı, duzeyı koruyalım derken, olçutlerı bellı bır kesım bılıncı ıçın karşılanması olanaksız hale getırmek de tum bır bılım dalındakı araştırmacılara haksızlık olur Kanımca felsefeye ılışkın olarak boyle bır haksızlık durumuna duşulme tehlıkesı söz konusudur Çunku felsefecılerın araştırma performansını doğa bılımcılerıne ve hatta sosyal bılımcılere uygulanan olçutlere gore sınayarak hakça bır değerlendırme elde etmek mumkun değıldır Bu durum Turkıye'dekı felsefe araştırmacılığının yeterlı bır duzeye erışmış olmayışından butunuyle bağımsız olarak geçerlı Çumku felsefecılere bu sozu edılen olçutler uygulanacak olursa, dunyada en onde gelen (kaldı kı, ana dıllerı de Ingılızce olan) felsefecıler bıle sınıfta kalabılırler Anglosakson dunyasının yaşayan duşunurlerı arasında en onde gelenlerden dordunun etkın çağlarına rastlayan 20'şer yıllık zaman dılımlerındekı yayın performanslarına bır goz atalım 1) W.V. Quine. ABD'lı, doğumu 1908, 194868 ara sındakı yayın performansı 3 ozgun kıtabı ve kendı makalelerının yenıden basımından oluşan 3 derlemesı, atıf endekslerınce taranan dergı lerde yayımlanmış 22 makalesı ve bu der gıler dışındakı yayınlarda çıkan 38 maka lesı var Yılbaşına, 1 1 'ı atıf endekslerın ce taranan dergılerde olmak uzere, toplam 3 makale yayımla mış (3) 2) P.F. Stravvson. Ingılız, doğumu 1919, 1959 79 ara sında 2 ozgun kıtap ve kendı makalelerının yenıden basımın dan oluşan 3 derleme yayımlamış Atıf endekslerınce taranan dergılerde yayımlanmış 9 makalesı ve bu dergıler dışındakı yayınlarda çıkmış 28 makalesı var Yıl başına 0 46'sı atıf endekslı olmak uzere, 1 8 toplam makale duşuyor (4) 3) David Armstrong. Avustralyalı, doğumu 1926, 1966 86 arasında 5 özgun kıtabı, kendı makalelerının yenıden basımından oluşan 1 derleme, atıf endesklerınce taranan dergılerde yayımlanmış 11 makalesı ve bunlar dışındakı dergılerde 48 makalesı çıkmış Yıl başına 0 5'ı atıf endesklı olmak uzere toplam 2.4 makale duşuyor (5) 4. David Levvis. ABD'lı, doğumu 1941; 1966 86 arasında 3 ozgun kıtabı, kendı makalelerının yenıden basımından oluşan 2 derlemesı, atıf endekslerınce taranan dergılerde yayımlanmış 43 makalesı ve bunlar dışındakı dergılerde 60 makalesı çıkmış Yıl başına 2 1'ı atıf endekslı olmak uzere toplam 3 makale duşuyor.(6) Bu dunyaca unlu duşunurler, ornegın bızım bırçok fen ve sosyal bılımcımızden daha az yayın yapabılmışler, fen bılımlerının olçutlerıyle değerlendırılselerdı, ozellıkle 4O'lı ya da bO'lı yaşlarında lyı bır yerlere seçılıp atanmakta bayağı zorlanabılırlerdı Bu verıler ışığında ("eskı pozıtı vıstlere" uyarak) dunyada felsefenın obur bılımlerden "daha gerı" kaldığını one surecek değılız, herhalde Tersıne, eğer onde gelen felsefecılerın ortaya koyduğu performans buysa, demek kı felsefı uretı mın obur bılımlerınkıne benzemeyen ozellıklerı var dıyeceğız, onu başka bılımlerın standartlarına gore değerlendırmek, çıleklerle şeftalılerı aynı keseye koymak gıbı bır şey Pekı bu farklılık nıye? Zor ve uzun bir uğraş Felsefe, uzun bır çalışma sonucunda gorecelı olarak az mıktarda uretılen, duşuncenın yoğunlaştırılmış bır ozudur Bır felsefe araştırması, gozlemlenen olgunun ve elde edılen sonuçların yorumlanıp be tımlenmesıyle, art arda ve aşama aşama hasat edılebılen makaleler bıçımınde gelışmez Çunku felsefe yazmak betımsel bır ışlev değıldır Felsefede yapılan, bellı bır konuyu açıklamak amacıyla deney yerıne mantıksal uslamlamaya (argumantasyona) dayanan bır kuram, bır duşun^el dızge gelıştırmek ve onu gıderek daha tutarlı, açıklayıcı ve yoğun hale getırmek tır lyımser bır beklentıyle, 510 yıllık bır felsefe çalışmasından 34 makale, veya bır kıtabın bırkaç bolumluk malzemesını elde edebılırsınız Felsefe "stratejık" ya da ıktısadı açıdan önemlı sayılan bır araştırma konusu olmadığı ıçın, ona destek verebılen fonlar, başka bırçok bılım alanındakı araştırmaya akıtılan servetlere gore, yok denecek kadar azdır Bu nedenle, tıpkı felsefe araştırmalarını destekleyen burslar gıbı, felsefe yayımlayan dergıler de hem sayıca az dır, hem de sayfa nıcelığı olarak kuçuktur Atıf endekslerınde taranan bır felsefe dergısının bır yıllık cıldının ortalama sayfa sayısı 1000'ın altındadır (7) Buna karşılık ornegın benzer nıtelıklı bır fızık dergısının bır yıllık cıldı, sayfa sayısı olarak bunun on katını bulmaktadır (8) Felsefe dergılerınde yılda 15 ıla 30 arasında makale basılabılırken, bu bıyolojıde 100, matematıkte 361, fızıkte ıse 625 gıbı sayılara ulaşmaktadır (9) Butun bu farklılıklardan başka, atıf endekslerıne gıren felsefe dergısı sayısı ancak 106'yken, matema tıkte 18 bıyolojıde 481, fızıkte ıse 336 dergı vardır Felsefi makale yazanlar Kımı bılımlerde felsefeye qore araştırmacı başına daha çok yayın ydpılmabinın bır başka nedenı de TUBA araştırmasında belırtıldığı gıbı, çok yazarlı makalelerın çoğunlukta olmasıdır Felsefede makale başına duşen ortalama yazar sayısı 1 5'ı bulmazken, bu sayı fızıkte 4 5, bıyolojıde ıse 7'ye ulaşmaktadır (10)Atıf sayısı konusundaysa felsefenın deneysel bılımlere gore önemlı bır farkı şudur Deneye dayanan bır araştırma, kendı savlarını onun la uyumlu sonuçlar ıçeren ne kadar çok sayıda başka araştırmaya bağlayabılırse o olçude daha sağlam olacaktır Felsefe ıçın eğılım ters yondedır Bır yazı (ıntıhal durumuna duşmemek ıçın yapıması zorunlu olan atıf dışında) başka çalışmalara ne kadar az dayandırılıyorsa ozgunluğu ve dolayısıyla değerı, o olçude buyuk olacaktır Bu nedenle felsefede atıf oldukça cımrılıkle yapılan bır şeydır TUBA araştırmasında da degınılen bır başka önemlı konuya gelıyorum Felsefede atıf endekslerınce taranan dergılerın, makalelerı yayına kabul oranları, başka dallara gore kat ve kat daha duşuktur Bellı bır bılım dalında, atıf endeksının taradığı dergılerın yayına kabul oranlarının bırbırlerıne benzer olacağını varsayabılırız Bu oran aynı konudakı dergıler ara sında buyuk farklılıklar taşısaydı, yayın yapmak bır akademık başarı gostergesı sayıldığı ıçın kabul oranı yuksek olan dergılere daha çok yazı gonderılır ve sonuçta boylesı dergıler ya sureklı olarak buyur ve aynı alandakı obur dergılerı yazarsız bırakırlardı, ya da bellı bır noktada doyuma ulaşır, yazı kabul oranlarını oburlerınınkının duzeyıne duşururlerdı Şımdı çeşıtlı alanlar arasında bır karşılaştırma yapalım Fızık dergılerıne ornek olarak aldıgım Nuclear Physics'ın kabul oranı % 50'dır Sosyal bılımler alanına gırdığımızde bu oranın keskın bır bıçımde Niçin geriyiz? Bu durumun çeşıtlı nedenlerı var Önce lıkle felsefeye kulturumuz ıçınde ozqur, dızgesel, eleştırel ve argumantatıf bır du şunce bıçımı olarak yer verılmeye başlanması uzerınden bır yuzyıl bıle geçmedığı, toplumun kımı kesımlerınde felsefeye bu gun bıle kuşkuyla bakıldığı, dolayısıyla onun henuz emekleme donemını yaşıyor olmasını doğal karşılamak gerektığı one surulebılır Henuz ne felsefe eğıtımımız yeterlı bır duzeye gelmış durumda, ne de genel olarak aydınlarımız felsefecılerımızden amatorluğu aşan bır uretım beklıyorlar Kulağa hoş gelen soyut ve karışık anlamlı bazı şeylerın konuşulması, ya da retorıkle suslenmış bırkaç felsefe klışesı, bırçok durumda talebı butunuyle karşıla da, yozlaşma vb olgular onunde onun rolu ve gorevı nedır, kavram mı ınsanı belırler yoksa ınsan mı kavramı?" gıbı, daha zıyade "münazara" konuları Kımı mes lekdaşlarım bana gucenmesınler, bence bunların hıçbırı gerçek felsefe sorunu, felsefe araştırma konusu değıl, bunları tartışmak ıçın pek bır felsefe bılgısıne, yahut felsefecı olmaya da gerek yok (2) Kaldı kı, bunların pek azı felsefe araştırmalarının yayımlandığı dergılerın ılgılene ceğı turden konular Bız felsefe araştırmalarında dunya çapında bır varlık gostermek ıstıyorsak oncehkle bu alışkanlıktan kurtulmalı, bu kısırlığı yenmelıyız Dunya araştırma etkınlığıne katılmamızı guçleştıren bır başka önemlı etmen de, bu etkınlığın yabancı bır bılım dılını olduk ça lyı bır duzeyde kullanmayı gerektınşıdır Ancak unutmamalı, pek çok ulke bu açıdan bızımle benzer bır durumda Pelsefe malzemesı gıbı, anlaması ve yazma sı guç olan bır şeyı yeterlı bır duzeyde ızleyebılecek ve anram ıncelıklerını yıtırme den ıfadeye dokebılecek olçude bılmek gerekıyor bır yabancı dılı Felsefecılerınkıyle karşılaştırıldıgında, ornegın fen bı lımcılerının bu açıdan sorunları çok daha az, onlar konularını matematık dılıyle ışle yebılıyorlar II Bılımcılerı çeşıtlı amaçlarla değerlendırıyoruz Bunu, yukarıdakı gıbı genel bır bıçımde duşunmek yanı sıra, daha özel amaçlarla da yapıyoruz Ornegın odullen dırmeler, unıversıtelerdekı atama ve yukseltmeler, ya da kımı bılımsel kurumların 5748