24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N H A B E R L E R TV ekranında yepyeni bir teknik j ır kaç yıl G Yeni TV tüplerinde ise, ekrandaki könce bıEski ve yeni TV teknikleri resimler mılyonlarca elektron "lımadamışınları tarafından aynı Q Klasik TV'lerde elektron ışınları TV ları "Nano tüp" anda yaratılıyor. resimlerinin oluşmasını sağlıyor. adını verdiklerı Bu uygulamada Elektro mıknatıslar resimleri satır m kömür atomla1.5 cm. ekran satır, nokta nokta ekranda rından oluşan kalınlığı yetiyor. oluşturuyor. Ekran büyüdükçe minik tüpler elektron ışın kaynagı da ekrandan geliştirmiş ve daha uzak bir mesafede bulunmak bu tekniğin zorunda. 6u yüzden büyük ekranların yepyeni uygutüpleri ve gövdeleri de kocaman lamalar doğuoluyor. racağını belirtmişlerdi. Bu kömür atomları, köIşın kaynağı mürün, fulleren adı verilen yeni bir moleküler yapısıydı. Bilimciler bu buluşun örneğin vücuda ilaç Eltktron ifinlı verilmesınde nanotüpler taşıyıcı rol oynayabileceğini zıkçı VValter de Heer ve Andre Chadüşünüyorlardı. telain, nano tupleri elektronık toplar Ancak ilaç sanayii henüz bu konuya haline getirdiler. el atamadan, nano tüpler TV de devYeni tüp sistemınin en önemli özelrimci bir yeniliğe yol açmaya hazırlanıliklerinden biri, en çok 1,5 cm kalınlık yor. Science bilim dergisi Isviçreli iki gerektirmesi. Bu kalınlık, sıvı kristal araştırmacının buluşlarının düz TV ve 0CD) ekranlardan daha küçük ve dabilgisayar ekranları alanında yepyeni ha hafif. Ayrıca LCD'ler gibi geri plan gelişmelere yol açacağını duyurdu. Bu aydınlatmayı da gerektırmiyor. Bu arka teknik sayesinde TV ekranları arkalaplan aydınlatma, LCD ekranlarda kulrında gezdirmek zorunda kaldıkları ianılan baterilerin ömürlerini de kısaltıkamburlanndan, uzun tüplerinden kurcı rol oynamakta. tulacaklar. Nano tüpler TV'lerin daha Nano tüp ekranlar ayrıca klasik iyi resım vermesıne ve ucuzlamasına TV'lerin yansı kadar elektrik tüketiyor. neden olacak. Ünlü TV üreticilerinin şimdi bu tekniIsviçre Lozan Politeknik Yüksek ğin peşine düştükleri belirtilmekte. Okulu (EPFL) araştırmacılarından fi Bi A Gemiler artık devrilmeyecek Bu yeni yapım ilkesi, gemilerin denizde alabora olup ölüm tuzaklarına dönüşmesini engelleyebilecek. Içeri su girdiğinde arabalı geminin ağırlıl noktası yer değıştiriyor. Yük bir yöne doğru devriliyor. Gemiye daha çok su girlyor/gemi sonunda alabora oluyor. Alaboraya son ınir ağı ve genetik algoritmalardan sonra, şımdi de sıra insanın bağışıklık sisteminden eslnlenerek oluşturulan yazılımlarda. Gal Üniversitesi bilim adamları, oğrenme açısından son kerte başarılı olduğundan, araştırmaları için bağışıklık sistemıni ornek aldılar. Bedenı hastalıklardan korumak işlevini .yerine getirebilmesi için, bağışıklık sisteminın yabancı maddelerı, yanı antıjenleri tanıması ve bunları uzun süre belleğinde kayıtlı tutması gerekir. Beden bunu çeşıtli antijenlere ilişen ve onları yok eden antikorlar üreterek gerçekleştırır. Tanıdık bir antijen belırdığinde, bağışıklık sistemi bunu anında saptar ve etkisiz duruma getirir. Bir antikorun herhangi bir antijenden daha üstün çıkması durumunda, o anitikor bağışıklık sistemi içinde benzerlerinin sayısını arttırmak amacıyla bölünür. Bu bölünme süreci kimi zaman, sorunun çözümünde daha iyi ya da daha kötü bir etki yapacak değişımlere uğrar. Belli bir antijenle bir kez daha karşılaşmama durumunda, bağışıklık sisteminin o antijene karşı geliştirdiği direnç de azalır. Her gün antikorların yaklaşık % 5'i ölür. Ölen antikorların yerinı alacak yeni antikorlar ise kemik iliğinde üretilir. Ancak bu antikorlar yalnızca bedene yabancı bir maddenin girmesiyle çoğalırlar. Aberystwyth'teki Intelligent Systems yazılım şirketınden John Hunt ve Denise Cooke, şimdi bilgisayarların öğrenme sığasını arttırmak için insanın bağışıklık sisteminden yola çıkarak yeni bir yazılım örneği geliştırdi. Hunt ve Cooke'un yazılımı da, tıpkı kemik iliğinin ürettiği antikorlara özdeş bir rolü üstlenen kuçük bilgisayar kodlarından yararlanıyor. Burada antıjenler programın yerine getirmeye çalıştığı görevlerle temsil ediliyor. Yazılımdakı antikorların bu gorevlerin gerektirdiği işlemleri yerine getirmeleri gerekiyor. örneğin, bilgisayar çemberler ve çarpıfar oyununu oynuyorsa, antikorları, yengiyi temsil eden hamleleri denemeye ve eşleştırmeye çalışmalıdır. Tüm yazılım antikorları kendl yapıları içindeki uyanm düzeylerının bir kaydını tutarlar. Bu kayıtlar, onların öteki antikorlarla aralarında ne denli bir benzerlik olduğunun ve yerine getirmeye çalıştıkları göreve ne denll uyum sağladıklarının ölçütü sayı Bilgisayarlar, insan bağışıklık sisteminden öğreniyor... S lır. Arada sırada, uyanm düzeyi % 5'in altında olan antikorlar silinerek yerini yeni üretilen bir kod alır. Uyanm düzeyi yüksek olan antikorlar ise, o görev için biçilmiş kaftan olduklarından bölünerek çoğalırlar. öğrenilmesı gereken yeni bir görev olduğunda, antikorların sayısı önce hızla atar ve kimi antikorların antijenlerin gerektirdiği Özelliklere sahip olmaya başlamasıyla azalır. Hunt'a göre, yapay bağışıklık sisteminin normal bilgisayarlara kıyasla daha üstün olduğu yönleri var. Öncelikle, bu sistemde merkezi bir denetleme organı bulunmadığından, görev çok daha çabuk öğrenıliyor. Sesten etkilenmemesi ve veriler arasındaki ilişkiyi saptamaktaki başansı da olumlu özellikler sayılıyor. Sistemin normal programlara kıyasla tek olumsuz yönünun basıt kararlar almadaki başarısızlığı olduğuna değinen Hunt, bu tür işlemlerde bu sisteme asla güvenemeyeceğıne parmak basıyor. ağırtık noktası Niıkleer atıklar Truva Atı'na konu oldu avid Smythe 1977 yılında bir punk rock grubunda çalarken nükleer güce yürekten destek veren biri olarak biliniyordu. Şimdi Glaşgovv Üniversitesi'nde yerbilim profesörü olan Smythe, Sellafield yakınlarında kurulması tasarlanan yeraltı kaya laboratuvarına karşı çıkan bir grubun önderliğini yapıyor. Smythe'ın nükleer güç yanlısıyken ansızın karşıt grupta yer alması, Ingıltere'nın nükleer atıklarından kurtulması konusundaki kuşkuların son günlerde iyice tırmanmasından kaynaklanıyor. Nükleer atıklardan sorumlu oan Nuclear Industry Radioactive VVaste Executıve (Nırex) şirketi, bugünlerde "kaya laboratuvarı" tasarısını gerçekleştirmeye çalışırken, Smythe ve öteki duyarlı bilim adamlarının suçlamaları karşısında epey ter dökeceğebenzer. Şirket içinde tam bir karmaşa yaşandığına ve araştırmalardan elde edılen verilerın tutarsızlığına parmak basan Smythe, eleştirilerine gelen tepkilerın de gevşekliğine dikkat çekiyor. Yaklaşık 170 trilyon liraya çıkacağı düşünülen ve kayalara oyulmuş mühürlü tüneller içerecek olan radyoaktif atık deposu sayesinde Nirex, düşük ve orta düzeydeki 275 bin metre küp nükleer atıga 2060 yılından önce çözüm getirmeyi hedeflıyor. ll meclisi ve çevreciler Nirex'i, ağza güçlükle alınabilecek bir öneriyi daha yenır yutulur bir duruma getirmek için taktıkler uyğulamakla suçluyorlar. Nirex, kaya laboratuvarı tasarısının ılk aşaması olan "kaya örnekleme deneyliğini" gerçekleştirir ve başarılı olursa, bu tasarıya Bugünkü gemiler Gemtyo glren su arabaların bulunduğu yerden geminin en att Dölümüne akıyor. Böylece ağırlık noktası ortada kalıyor. » yuzon ağıriıklar Gemi altına su yolu sistemi Arabalı vapur dikine batıyor, Boyleco yolculara kenclilerirıi kurUırmalan in zaman kalıyor. çık denizlerde fırtnu ve benzeri nedenlerden dolayı ozellikle arabalı vapurların alabora olarak yüzlerce insanın ölümüne yol açmaları, gemi yapımcılarnı yeni teknikler geliştirmeye zorluyor. 1994 eylülünde Kuzey Denizinde Estonia gemısı yana yatarak devrılmiş ve 900 yolcu gemi içinde boğularak ölmüştü. Kurtarma çalışmaları bşarılı olamamış. gemi üzerinde bulunan 1000 kadar yolcudan sadece 137'sı kurtarılabılmişti. 1912'de batan Titanık'teki yolculann bile üçte biri kurtulmuştu. Estonia arabalı vapurunda yaşanan bu büyük faciada, gemi yapımındaki büyük hatalar önemli rol oynadı. Suyun derhal içeri girmesi ile alt yolcu salonlarında bulunanlar kendilerını kurtacak zaman bulamamış ve derhal boğulmuşlardı. Burada en önemli sorun, arabalı vapurlarda yolcuların kendilerını kurtaracak zamanı bulamamalarından kaynaklanıyor. A Bu vt l ı r ı u n tacıalardan çıkartılan ders, bazı güvenlık önlemlerinın arttırılması oldu. Ancak bunların hıç biri gemilerin çok çabuk alabora olmasını ve aynı faciaların oraya çıkmasını engelleyıcı bir özellık taşımıyor. Spiegel dergisinde (s. 491995) yer alan bir habere göre, bir Alman makine tasarımcısı "L konsepti" adı verdiği bir yapım teknığiyle, gernı güvonlığıne yepyeni bir yakıaşım getiriyor. Duisburglu Alman, Andreas Loebnitzın teknığı, gemi içine su girmesini önleyıcı nıtelikte değil, ancak bunun yol açtığı felaketlerı en aza indirecek nitelikte. Yeni teknik, suların geminin en dibine süratle inmesini, geminin ağırlık noktasının merkeze yakın kalmasını ve böylece geminin alabora olmasını önleyerek yolculara tahliye için zaman kalmasını öngörmekte. L konsepti, gemi tasarımcıları tarafından ilginç bulundu ve incelenmeye alındı. karşı çıkanların daha ileride yörede kuru lacak nükleer depoya baş kaldırmaları çok daha güç olacak. Tasarının Truva Atı'ndan farksız olduğunu ileri süren çevreciler, oyuna gelmemek için gözlerinı açık tutmak zorunda olduklarını dile getıriyorlar. Nükleer atıkların önümuzdeki bir milyon yıl içinde güvencede olacağını göstermek ve bunların büyük bir bölümünün yeraltında tutulacağını, yüzeye ulaşan atıkların da zararsız olacağını kanıtlamak durumunda olan Nırex son kerte ağır bir yükü üstlenmiş durumda. Bunu gerçekleştirmek için de, oldukça karmaşık, fay ve çatakların bulunduğu bir kaya oluşumunu inceden inceye ele alması gerekiyor. Oysa ki, bölgenin jeolojik yapısı konusunda kesın bir bilgi olmaksızın, kaya örnekleme deneyliğlnln tam yerini belirlemek olanaksız. Eğer Nirex ana fay kuşağının yapısı konusunda bile kesin bir bilgiden yoksunsa, vay halimize! (n.s.r.u.) • 4635
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle