Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TOPL U M HAFTANIN GÜNDEMİ Risk arayan kişilik P olan her munakaşada çocuguna aglamış, depresyonunu onunla paylaşmıştır Çocuk, anneyı kurtarma duygusuy sıkıyatrı kullıyatında "Uurtu Kont la bılenmış, fırsat çıktığında anneye rol Bozuklugu" adı altında bır karşı bu bılenmışlığı gostermek ama hastalıktan bahsedıldığını okur ve cıyla harekcto hazır durmuştur Anne duyarım Bu kışılerle, bazen kleptomade bu bılenmışlığı ve hazırlıgı degışık nık (değersız mal aşırma) halde, bazen kereler sınamanın verdıgı rahatlıkla datrıkotılomanık (saç çekıştırme) durumha fevri davranır olmuştur. da, kımı zaman aşırı kumar oynarken Kocası olmayan bır kadın yanına paya da sınırsız bıçımde alış verış edertolo|ik bır koruyucu yetıştırmıştır. Ama ken, kımı zaman da patlayıcı bır kışılık onlar ıçın koruma davranışı her zaman ıçındeyken rasllaşınz. Hepsının temel daha rısklı ve daha kördur. Atılgan ve ozellıâ,ı, eylemlerını yerıne getırmeden korumayı gorev hıssetmış yukarıdakı once aşırı bır yergınlık duymaları, eytarzda yetışmış bır gencı "görev anınlem sırasında ıse bır boşalım ve haz da" durduracak çok az guç vardır ıçıne gırmelerıdır. Haz olunca eylemın Hele anne bır şekılde tehlıke altıngotırdıgı rısk duşunulmez olur. Bır kez daysa ve belki de rısk arayan davranış duyulan haz, artık yenıden tekrarlanlarıyla tehlıkeyı daha da buyutuyor ve mak zorundadır Aynen çocukta, anneyı koruılk defa ıçılen eroıne zor, mak ve kendını kanıtıkıncısıne kolay karar lamak mecburıyetıyle, erelerde verılmesı gıbı Artık "ılk gızhden yardıma çagbaşlama dırencı" ya da kırıldığı rıldıgını hıssetme duy"ılk kez yapma"ya karşı gusu yaratıyorsa, so olan korku kırılmıştır. belli nuna kadar gıtmemek Boyle bır kışının, kendiıçın nasıl bır neden olmayan'erkek sıne ve çevresıne zarar olabılır kı? Rısk arayan verıcı de olsa bır olayı "onurumuzu bır annenın yanında, yerıne getırmek konuonu koruma durtususunda ıçsel bır ıstek yeniden toparnü engellenemez bıduyduğunda bunu durçımde hısseden ve lamak için olur durması kolay değıldır. gözü kapalı tehlıkenın Bu ıçsel arzu, planlı ya olmaz yerierde ıçıne salan bır genç kız da plansız bır eyleme bulunduğunda, bır cıdönüşebılır Bu kışıler dikleniyoruz ve nayet, bır genç kızın hep rısk ararlar. Rısk anneye karşı kendini ölüyoruz, hiç yaratmak ıçin saldırgankanıtlamasına fırsat laşırlar. Rıskten kaçan bilmeden.... verebilır ınsanlar karşısında tahKumkapı'da yaşadırık olup saldırganlıklarını ğımız olay bır cınnet daha da arttırırlar Bu değıldır Sadece, kar nedenle sosyal egemaşık aıle ıçı bagların ve rollerın, her menlık sahaiarı başka ınsanlara oranla bır aıle üyesinde uyandırdığı durtuler, daha genıştır. kendı çelışkılerını çozememış bır erBıreysellıgın ve toplumsal denetımın kekle karşı karşıya gelmıştır. gelışmedığı topluluklarda bu davranış Erkek açısından durum; bır kadını modelı, bır psıkopatolojıyı doyurmanın "dıze getırememenın" yarattığı sosyal otesınde cıddı ekonomık ve sosyal kaezıklık ve erkekler dunyasında ugranan zanımlar da saglamaya başlar, giderek statu kaybının verdıgı ıçsel bunaltı, kadavranış pekışır dınları ezerek ve doverek bılınçaltında kı annem yok edılıyor korkularıyla bırDürtülerin denetimsizliği leşmış, derken anneyı yok eden her şeye karşı çocuksu bır savunma başlaKışı durtulerını nıçın kontrol edememıştır Rastlanan her şeye, rastgele bımektedir? Acaba durtulerın doyumunu çak vurulmuş, "yokedılmek" ıstenen bır gecıktırecek tahammul sınırı yuksek bır anne, her şeyı yok ederek korunmuşbenlık gucunden mı yoksundur? Yoksa tur. Toplumda boyle karşılaşmalar zadurtulerın hemen doyurulmasını ıste man zaman olur Ama sonuçta kendını mek, yaşanan ustu ortülu bır depresbu rollerın ve gırılen gırdabın dışında yona ve tehlıke duygusuna karşı bır bırakabılen başka kışıler; fasıt daıreyı savunma mıdır da, depresyon anlık ve bır noktasından kırarak denklemın tahemen sağlanan doyumlarla ortadan mamlanmasını engellerler Bunun ıçın kaldırılmaya çalışılmaktadır'? Bu ımmatoplumsal değerlerı, kışısel ve aılesel tur doyum şeklının ,çocuk oyunlarında rolunun uzerıne koyabılecek ınsanlara kı fantazılerı hatırlatan tarzda cezasız gereksınım vardır. Ama bu degerler ve yaptığı yanına kalan bır yapay tarzla aşınmışsa hıç kımse kendını onlara ne olçude benzerlıgı vardır? Eğer oybagh kalmak konusunda yeterınce mo leyse, sonuçta erışkın yaşam sırasında tıve edemeyecektır Onun yerıne karşıda, sankı yapılan hıçbır suçun cezası larındakı çatışmayı, buyuterek kendı olmayacak ve yaşamın kendısı çatışmalarının oransal olarak kuçuldu"oyun"un devamı şeklınde algılanacakgunu farketmelerı ve kendı gozlerınde tır O kışı ıçın artık yaşam oyun gıbı kendı zıtlıklarını kullendırmelerı benımuçucu, sıhırlıdır. Yaşamdakı rolde, senecektır oyundakı gıbı hep "ben merkezh" ve Eğer bunlar dogruysa, yaşadıgımız "surukleyıcı" olmak zorundadır. bunca olay, aslında görundüğunden ne Bu kışılerın çocukları da, doğal olakadar derınde ve başka nedenlere rak annelerıne bağlı hatta bağımlıdır. baglı olarak oluşup sonunda gunÇunku anne, babayla vo başkalarıyla yuzune vuruyor. Her bırımız kendı dav ranış koklerımızden ne kadar uzak alanlarda dolaşıp, açıklayamadığımız labırentlerın ıçınde kayboluyoruz 75 Ocak 1996 tarihinde Kumkapı'da bir cinaAğlıyoruz, kızıyoruz, yumyet olayı yaşanmıştı. ruk sıkıp cam kırıyor, Cinsel tazice uğradıklarını söyleyen döt kaboyun eğıyor ya da hukdından biri kendini ve ailesini korumak adına bır medıyoruz, aşık oluyor ve erkeği bıcakla öldürmüş, bir diğerini ise terkedıyoruz Kendımıze yaralamıştı. yenı roller bıçıp bağKamuoyunda büyük yankılar uyandıran bir cilanıyor ve baglılıklarımız nayet olayı toplumu iki kutuba ayırmıştı. Kadın ıçın olduruyoruz Ya da nerelerde kırıldığı bellı ol haklarına ıhlal ve cinsel tacız meselesıyle olayı mayan "erkek" onurüstlenen femıriıstler, karşı tarafta ıse kadınların larımızı yenıden topar içki içilen bir yerde eğlenmesinı bır tahrık olarak lamak ıçın olur olmaz yergören muhafazakârlar. de dıklenıyor ve oluyoruz, Sonuçta ağır tahrik altında kasten adam hıç bilmeden öldürmekten 19 yaşındakı genç kız hapse 6 yıl 8 * Doç. Dr., Bakırköy ay hapis cezasına çarptınlıyor ancak olayda kasıt Ruh ve Sinır Hastalıkları olmadığı gerekçesıyle tahlıye oluyordu. Hastanesi Bilimin açmazı Bilım, ele aldığı konuların ince ayrıntıları arasında mı boğuldu? Bini aşkın alt bilim disiplininden örülen labirentler arasında eli ayagına mı dolaştı? Ve sonuçta bugün olaylara tepeden bakma özelligini mi yitırdı? Bu mümkündür. En azından, bilimin bugün vardığı nokta bu açıdan tartışılmaktadır. Değerlı bir biyofizikçimizle bir TV programından sonra yaptığımız sohbette 'Bu sonuçlarınız neye yarıyor, beyinin hangi özelliklerini ortaya koyuyor, hangi araştırmalara yarıyor, hiç izleyebiliyor musunuz" diye sormuştum. Bıyofizikçimız beyindeki çeşitlı elektriksel akımları, dalgalan ölçüyor ve sonuçlarını uluslararası dergilerde yayırnlıyordu. Yaklaşık şu yanıtı almıştım: "Hayır, ben sadece verileri elde ediyor ve yayımlıyorum. Yorumlamıyorum. Ama birileri mutlaka bu verilerden bazı sonuçları çıkartıyordur veya bu veriler beyin konusunda araştırma yapan başkalarının işine yarıyordur". Düşündürücü ve aynı zamanda bilimin günümüzdeki konumu üzerine ipuçları veren biryanıttı. Beynin ışleyişine yönelik bazı ölçümler yapmak, temel ve değerli bir çalışmadır. Ancak, bu çalışma ve sonuçları ne kadar değerliyse, elde edılen verilerden bazı sonuçlann çıkartılması ve vehlerle beynin fizyolojik özellikleri arasında ilişkiler kurulması belki de daha değerli bir çalışmadır. Bu örnek, her ne kadar biyolojifizyoloji ağırlıklı ise de, hem bilim adamının hem de bilimin başka bir açıdan durumunu göstermesı bakımından ilginçtir. Bilim dev bir sanayı çarkı gibi dönüyor. Kimi bilim adamı, uğraştığı olayın minik yönünü aydınlatıyor. Kimi bilim adamı, olayın bütünselliğini kavnyor ve ne ürettiğini çok iyi biliyor. Kısa vadeli araştırmalar özellikle ilk türden. Hemen araştırmasını yapıyor ve yayımlıyorsunuz. Uzun vadeli projeler ise giderek azalıyor. Bu projelere para bulmak daha zorlaşıyor. Nature dergisinin 20 yıldan fazla yayın yönetmenliğini yaptıktan sonra yakın bır süre önce bu görevden aynlan John Maddox, Fransız Science at Vie dergısinde yayımlanan açıklamasında şöyle demekte: "Kısa vadeli projelerin niteliğe zarar verdiğini düşünüyorum. Araştırmacılar, araştırma doğrultusunda düşünmeye yeteri kadar zaman ayırmıyorlar". Araştırmacı, bütünü gözden kaçırdığında, labirentler içinde kaybolma ve ipin ucunu elden kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Ayrıca araştırmasının değeri de azalıyor. Çünkü küçük araştırmalar, can alıcı bazı konuları aydınlatmıyor ve çözüm getirmiyorsa, etkisi ve yankısı da az oluyor. Araştırma yap, sonuç elde et ve yayımla! Bu bakışın değeri artık dünyada giderek azalmaya başladı. Ülke bilimı bazında düşünürsek, kısa vadeli projelerin toplam katkısı ve yankısı, ancak büyük ve uzun vadeli projelerle birlikte düşünüldüğü zaman söz konusu olabilir. Bir de şu nokta var. Siz yapıyorsunuz, başkalan meyvelerini topluyor. Örneğin biyofizikçimizin uluslararası dergide yayımlanan araştırma verilerını, konuya bütünsel bakışı olan başka birileri en iyi şekilde değerlendıhyor. Aradığı puzzle'ın parçasını belki de o araştırmada buluyor. Alıp yerıne koyuyor ve problemi çözüyor. Sorun çözen bilimsel çalışmalar bu bakımdan çok daha değerli. Başka şeyler söylemek içın yazıya başlamıştım ama boyle bitti. Ancak konu çok yönlü ve yazılacak çok şey var. Enıin Ceylan* Ni O Kumkapı olayı nedir? Gelecek cumartesi yeniden birlikte olmak dileklerimizle sağlıklı bir hafta dılıyoruz. e posta: bursali@planet.com.tr VZ^54^ • Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No 503 9 Kasım 1996* Basan ve Yayan Yenı Gun Haber A|diibi A Ş • Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Gerıel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya • Yazı Işlerı Muduru Ibrahım Yıldız (sorumlu), Dinç Tayanç • Yayın Yonetmenı Orhan Bursalı • Grafık Yonetmenı Tüles Hasdemir • Reklam. Medya C. 5033