22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N KISA H A B E R L E R Ülkemizden her yıl tonlarca sökülüp götürülen kardelen, büyük bir haşare öldürücü güce sahip. Kardelenlerin büyük gücü üü üü K ışın iç karartıcı ortamında görüntüleriyle gözlerimizi şenlendiren kardelenlerin, haşere öldürücü özeliklerinden ötürü, aynı zamanda önemli bir ticari güce de sahip oldukları anlaşıldı. Her yıl dünyada yaklaşık 30 milyar dolarlık bir zarara yol açan haşerelerden kurtulmanın yollarını arayan çiftçiler bu alanda yılda yaklaşık 8,5 milyar dolar harcıyor. Kardelen çiçeğinin ürettiği bir tür proteinin bitki özlerine zarar veren haşereleri yok ettiği ve bu proteini üreten genin patates ve tütüne aktarılması durumunda yaprak bitlerinin bu bitkilere yanaşmadığı belirtiliyor. Bu gen şimdi başka bitkiler ve başka tarım böcekleri üzerinde deneniyor. Belçıka, Leuven Ka tolik Üniversitesi'nden Willy Peumans ve Els Van Damme'a göre, bitkibilim adı "Galanthus nivalis" olan kardelenler bitkilere zarar veren haşereler için uygun bir çözüm. Geçtiğımiz yıl kardelenlerin bıtki özlerini emen haşerelere karşı etkisini araştıran Axis Genetics biyoteknoloji şirketi, bu hoş çiçeklerin aynı zamanda haşere denetimi konusunda da son kerte etkili olduklarına dikkat çekıyor. Haşerelerin yok edilmesi amacıyla gen muhendislerince bugüne dek bitkilere aktarılan genler zehir ürettiklennden, haşerelerin bu zehiıiere karşı belli bir direnç gostermelerı olasılığı her zaman söz konusu olabilyor. Yenı gen ise, haşereyi uzak tuttuğundan böylesi bir olasılığı ortadan kaldırıyor. Yapılan deneyler, kardelen geni aktarılan patateslerin, kendilerine onca zarar veren yaprak bitlerine karşı direnç gösterdiklerini, dahası bu geni taşıyan bıtkilerde yaprak bitkilerinin üreme yetilerinin de büyük ölçüde azaldığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, yaprak bitlerinin sayılan azaldıkça bu etkinin zamanla çok daha belirgin bir biçimde ortaya çıkacağına inanıyorlar. Kardelen çiçeğinin ürettiği "lektin" adındaki proteinin yaprak bitleri üzerinde neden böyle bir etki yaptığı henüz bilinmiyor. Genin patentini elinde bulunduran Axis şirketi şimdilerde bu yöntemin başka böceklere karşı kullanılmasının yollarını araştırıyor. (ns, s. 2011, ru) C ambridge, Ingiltere'den bir çalışma grubu, antioksidan etkili vitaminlerin kanın göllenmesini önleyerek genelde kardiyovasküler hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağladığı sonucuna vardı. C vitamininden zengin beslenen ve özellikle kış aylarında bol miktarda taze sebze ve meyve tüketen yaşlı insanların daha uzun yaşadığı belırtılmekte. Araştırmacılar, kış aylarında daha gazla görülen ölüm ve hastalık oranının, bir yandan artmış fibrinojen düzeyi, diğer taraftan da C vitamini düzeyi ıle ilişkisini açıklamaya çalışıyorlar. Fibrinojen, kanın pıhtılaşmasında görev alan bir maddedir ve yüksek fibrinojen düzeyi, miyokard infarktüsü ve inme açısından bir risk faktörü oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda, normal dlyete ek olarak alınan günlük 60 mg C vitamininin kı bu bir portakala eşdeğerdir fibrinojen düzeyinde 0.15 g/l oranında bir düşüşe yol açtığı görüldü. Bu düşüş, % 10'luk bir risk azalması anlamını taşımaktadır. (BMJ310) C Vitamini, kalp ve beyin damarları A Bitkilep anayurtlarına gönderiliyor E Elektrikli araba diişii suya mı duştu? K aliforniya, elektrikle çalışan arabalar konusundaki hedefinden şimdilik vazgeçmek zorunda kaldı. Ülkenin Hava Kaynakları Bakanlığı, 1998 yılında satışa sunulacak topîam arabaların en az % 2'sınin elektrıkli olması yolunda öngördüğü zorunluluktan geçtiğimiz ay vazgeçmek zorunda kaldı. Bu karar, daha işlevsel ve daha uzun ömürlü pıllerin en az 2000 yılına dek üretilemeyeceğini ortaya koyan son bilımsel araştırmalar ışığında alındı. Ara ba üreticileri, bu tür piller olmaksızın tüketıcılerın elektrikli arabalara ilgi göstermeyeceklerine inanıyor. Bakanlık, şimdilik ertelenen bu kararın en geç 2003 yılında uygulamaya konulacağını, bu kez elektrıkli araba oranının en az % 10 olarak hedeflendiğini, ancak bu hedefe ulaşma süresini şırketlerin belirlemelerine izin verileceğini belirtiyor. Bu arada hava kirliliğinm istenen düzeyde azaltılması ıçin de, araba üreticilerinden daha az kirlilik yaratan araçlar üretmeleri isteniyor. Yeni tasarının ayrıntıları üzerindeki çalışmalar sürdürülüyor. Tasarının, son biçimiyle, önümüzdeki ilkyaz aylannda meclise sunulması bekleniyor. ö t e yandan, yapılan değişiklik çevreciler arasında yoğun bir tepkiye yol açıyor. dınburg'takı Kralıyet Botanik Bahçesi, geleneksel tavrından vazgeçerek, elindekı ender bulunan türde bitkileri anayurtları olan Çin'e geri gönderiyor. Içinde 250'yi aşkın türde Çin "Rododendronlarını" barındıran ve Edinburg'da bulunan bitki koleksiyonu bu alanda dünyanın en büyük koleksiyonu sayılıyor. Edinburglu bitkibilim uzmanları şırndı Çınlı meslektaşlarıyla birlikte bu bitkiler içın ıki koruma merkezinin kurulmasına çalışıyorar. Yaklaşık yüz tarklı türden 220 bitkinın oluşturduğu ılk grup Sıçuan ypresındekı HuaXi botanik bahçesine dikildi. Dikim çalışmalarını denetleyen üave Peterson, bitkilerin şımdi çok daha iyi durumda olduklarına parmak basıyor. Yunan ve Sıçuan dağlarının etekleri açelyanın da içinde bulunduğu rododendron türü bitkilere en çok rastlanan yerler olarak biliniyor. Ne var kı, bu yöreler basıncın da çok yoğun olduğu bölgeler. Ayrıca, ormancılık ve vitamini yıllardır görme üzerine olan etkisiyle anılmıştır. Baltımore'dan (ABD) Profesör Sommer, geri kalmış ülkelerde yaptığı araştırmalarda bu vitaminin belirgin düzeyde antienfeksiyöz özelliğe sahip olduğunu ve enfeksiyon hastalıklarıyla savaşta çok önemli bir rol üstlendığini açıkıyor. Bu araştırmada, bir eksikliği dengelemek amacıyla verildiğınde, A vitaminin örneğin kızamık gibi enfeksiyon hastalıklarına bağlı çocuk ölüm oranlarını yaklaşık % 50 oranında düşürebıldığı sonucuna vanldı. (Ernahrungspraxis, Sayı 1, Yıl 1, 7 Temmuz 1995 Sf: 8 Excerpta Medicia) A Vitamini enfeksiyona karşı otlaklar da buradakı bıtki örtüsünü olumsuz etkiliyor. Gvalık alanlarda yaşanan en büyük kaygı ise, tarım alanları ve hidroelektrik santrallar. Ulkelerıne gen verilen bitkilerin, Iskoçya'daki örneklerden üretıldıgi ve kesin kaynaklarıyla ilgili bilgilerin özenle kaydedildiği bıldırılıyor. Bu bitkilerin bir bölümünün Çin'de artık tarihe karışmış türlerin geriye kalan tek örnekleri olduğuna, kimilerinin bu ülkede yaşamını sürdüremeyeceği olasılığına da dikkat çekiiyor. Ç F ransa Atom Enerjısi Komisyonu CEA ülkenin silahlı guçlerinın her yıl ürettiği nükleer atık miktarını ilk kez kamuya duyurdu. Verilen bilgilere göre, ülkedeki askeri işlemler her yıl yaklaşık 500 metrekup plütonyumlu atığın ortaya çıkmasına neden oluyor ki, bu da tüm ülkenin hemen hemen yüzde 10'unu oluşturuyor. CEA raporu kimi gerçekleri su yüzüne çıkartmakla birlikte, bir o kadarını da gizli tutuyor. Raporda, ne Mururoca, ne Fangataufa, ne de Fransa'nın nükleer deneylerini sürdürdüğü Pasifik'teki mercan adalarının sözü geçiyor. CEA'nın askeri uygulamalar nitelik ve güvenlik sorumlusu Bernard uuinnez, deneyler tamamlandıktan sonra bu yörelerde ortaya çıkan atıklar konusunda ayrıntılı bilgi verileceğinı belirtiyor. 50Ûmetreküp plütonyum atığı Felç riski G enç yaşlarda yüksek tansiyonu olanların daha sonraları felç geçirme olasılıklarının, normal tansiyonlulara oranla üç kat daha fazla olduğu bildiriliyor. Felcin daha çok yaşlılar arasında görüldüğü ve yüksek tansiyonla yakından ılıntılı olduğu uzun süredir biinen bir gerçek. Yüksek tansıyonlu kişılerin felç geçirme olasılığı normal tansiyonlu olanlara kıyasla iki kat daha fazla. Ancak, geçenlerde yayımlanan bir rapor, yüksek tansiyonlu gençlerin felç riskinin on kat daha fazla olduğunu da ortaya koydu. Bu beklenmedik sonuca, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan yaklaşık yarım milyon kişi üzerinde yapılan 45 farklı araştırmadan elde edilen bulgulardan yola çıkılarak vanldı. evre kirliliğine yol açan maddeler, çeşitli vücut hücre ve doku"ları üzerinde zararlı etki gösterir hücre içinde oksijen yıkım ürünlerinin oluşmasına neden olur. Bu durum, özellikle azot ve kükürtdioksit, ozon, pestısıtler, asbest ve ağır metaller için kanıtlanmıştır. Hava kirliliğine yol açan maddelerden en fazla etkilenen organ ise akcı ğerlerdir. Akciğerler üzerinde en zararlı madde sigara dumanıdır. Duman, vücuttaki anti oksidanları azaltacak önemli zaraıiar verır. Sigara ıçenlerin bronşiyal sıvısındaki E vitamini düzeyi düşüktür. Bu düzey gerçi dışandan E vitamini alarak artırılabilir ancak hıçbir zaman sigara ıçmeyenlerdekı kadar yüksek olamaz. Asbest de, söz konusu oksijen radikallerinin oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Bilim adamları bunun, oldukça ciddi bir hastalık olan asbestoz yolundaki ilk adım olduğunu düşünüyor, çünkü asbest liflerinin radikaller tarafından hasara uğratılmış bronş epiteline girişi kolaylaşmaktadır, Ağır metaller bir taraftan zararlı oksidan etki gösterir ve vücuttaki enzimleri etkisizleştirir. Antioksidan ilaç ve maddeler ise kadmiyum, arsonik ve cıva gibi ağır metallerle birleşmekte ye oluşturdukları biyolojik açıdan etkisiz yapı sayesinde, enzimlerin zarar görmesini önlerler. Uzmanlar çevre kirliliğinin zarartarını azaltmak için günümüzde insanların antioksidan gereksinimlerinin de arttığı görüşünü savunmaktadır. (Ârztliche Praxis Nr. 25, 28 Mart 1995, s. 11.) k Çevre kirliliğine karşı antioksidan 4629
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle