Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARAŞTIRMA DÜNYASINDAN Büyiik beyinli olmak her zaman zekâ belirtisi değil Bilim âdamları beynin alt duyu sistemlerini inceleyip elde edilen verilerie memelilerin yaşam biçemleri arasında bağlantı kurdular. I ngiliz bllim adamlanna göre, beynin evrimden geçerek büyümesi hayvanların ister istemez insanlardan daha akıllı olduğu anlamına gelmiyor. Bu bilim âdamları, memelilerde beyin boyutunun yalnızca yaşam biçemlerinin gerektirdiği koşullara ayak uydurma amacını yansıttığına inanıyor. Oxford Üniversitesi'nden Andrevv Purvis ve Paul Harvey ile birlikte çalışan Durham Ünıversıtesi bilim âdamları ndan Robert Barton 132 farklı memeli türünün beyinleri üzerinde yaptığı incelemeyi tamamladı. Daha önce beyin evrimini inceleyen bilim adamlarının büyük bir çoğunluğu beynin genel boyutunu bedene oranla ölçmüşler ve genelde daha büyük beyne sahip olanların daha akıllı olduğunda birleşmişlerdi. Barton ve ekibi ise bu açıklamanın yetersiz olduğunu düşünerek beynin alt duyu sistemlerini incelediler ve elde edilen verilerie memelilerin yaşam biçemleri arasında bir bağlantı kurmaya çalıştılar. Sonuçta birçok genel eğilim ortaya çıktı. örneğin, gündüz etkinlik gösteren hayvanların beynindekı görme duyusuyla ilgili bölümlerin gece etkinlik gösteren hayvanlara kıyasla daha gelişmiş olduğu görüldü. Dahası, koku alma duyusunun çok gelişmiş olduğu hayvanlarda görme duyusunun iyiden iyiye gelişmemiş olduğu belirlendi. Araştırma daha şimdiden beynin evrimiyle ilgili kimi kuramların geçertihğıni tehlikeye düşürdü. Orneğin, daha önceleri meyve ile beslenen memelilerin yaprakla beslenenlere kıyasla daha büyük beyinli olmaları meyve ağaçlarının bulunabilmesi için daha iyi görme zorunluluğuna bağlanırdı. Barton ise, bu farkın daha çok görüntünün işlenmesine bağlı olarak ortaya çıktığını, olgun meyvenin seçilebilmesi için renk ayrımının ustaca yapılabilmesi gerektiğini ileri sürüyor. (ru, ns., 1.7.) Madagaskar'da yaşayan lemuriann beymlennin buyuk olması renkli görmelerinin bir nedeni ola bilir mi? llk çağ ressamları ve perspektif anlayışları eçen yıl Franısa'nın güneybatıIsındaki bir mağarada bulunan zarif hayvan fıgürleri dünyanın en eski kaya resimleri sayılıyor. Çok ufak renk örneklerinin karbon yöntemiyle yapılan tarih saptamaları Ardeche'teki taş devri ressamlarımn bu ustalıklı yapıtları günümüzden yaklaşık 3033.000 yıl önce gerçekleştirdiklerinı ortaya koyuyor. Fransa'nın önde gelen kaya resmi uzmanlarından Jean Clottes bu resimleri ilk gördüğünde sandığından en az 10.000 yıl daha eski olduğunu dile getiriyor. VallonPontd'Arc'daki Chauvet mağarasındaki k Hayvanların çekiciliği: Taş devri sanatçıları, ilk çağ sanatının ıncelıkten yoksun olduğunu yapıtlanyla reddediyorlar. tük uzmanlardan bir tanesi olan Clottes bu resimlerin "sanatın evrimiyle ilgili" görüşleri altüst edeceğine inanıyor. Chauvet mağarasındaki 300 kadar resim ve gravürde, kimi bugüne dek kaya resimlerinde hiç görülmemiş yaklaşık bir düzine hayvan türü iş resimleri görebilen tek lenmiş. Bu resimler, ilkçağ sanatının kaba ve yalın olduğu, ancak çok daha sonra gelişerek belli bir perspektif kazandığı yolundaki kuramı tepetaklak ediyor. Clottes, sanatsal yeteneğin kuşkusuz doğuştan kazanıldiğına, kaba çizgilerin büyük bir olasılıkla yeteneksiz sanatçılar tarafından gerçekleştirilmiş olduğuna parmak basıyor. Tahhlendirme amacıyla hayvan resimleri, duvarlar üzerindeki meşaleden kaynaklanan kurum ve mağara tabanında biriken karbondan örnekler alındı. Bu örnekler üç ayrı laboratuvar tarafından incelendi. Fransa Kültür Bakanlığı'nın verdiği bir bilgiye göre, gergedan ve bizon görüntülerinin yer aldığı iki resim en az 3033.000 yılhk. 1992 yılında Marsilya yakınlarındaki Cosquer mağarasında bulunan bir el izinin 27.000 yılık olduğu belirenmiş ve o dönem için bulunan en eski sanat örneği niteliğini kazanmıştı. Buna kıyasla, Lascaux ve Ispanya'nın Alta Mira mağaralarında bulunan resimler günümüzden 15.000 yıl önce yapılmış olup çok daha yakın bir geçmişin ürünleri sayılıyor. Ancak, Chauvet resimlerinin tümü henüz tarihlendirme sürecinden geçmediğinden şimdiden kesin bir yargıya varmanın yanlış olacağı belirtiliyor. Resim ve gravürlerin daha ayrıntılı bir biçimde incelenmesi için Kültür Bakanlığı özel bir ekip oluşturmaya çalışıyor. (ru, ns. 17.6.) 44016