Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN YENİ ARAŞTIRMALAR Avrupalılar arasında akrabalık ilişkileri Isviçreliler, Finler ve ingilizler ortak bir aile oluşturuyor vrupa'dakı ulkelerin sayılarını düşünün. Buralarda oturan insanların hepsı, farklı kökenlere sahip olduklarını ve ayrı ayrı yerlerden geldıklerını düşünürler. Ancak aenetık analizler bu önyargıları yıkıyor. Orneğin bu analizler, sanıldığının aksine, Finler, Isviçreliler ve Ingılizlerin birbirine çok daha yakın olduklarını gösterdi. Araştırmacılar her üç ülkeden ve Afrika'dan 74'er kişınin mitokonrdrilerındeki DNA'ların özelliklerini çözdüler. (Biolocigal Chemıstry Hoppe Seyler Cilt 375, s.837) Insan mıtekondrilerınde göreceli olarak daha küçük bulunan DNA molekülünde 16 bin nükleotıtten oluşan bir bölge bulunuyor. Bu bölge çok değişken olduğu gibi bazen tek tek bireylerde bile farklı olabiliyor. Bu bölgede protein ve başka gen kodlanmıyor. Burada A dığer bılgıler ışlenıyor. Bu bölgede değişiklıkler daha tolere edılebılıyor. Bu nedenle de evrimsel süreç içındeki olaylar bu bölgede daha ayrıntılı ızlene biliyor. Analizler, her üç ülke yurttaşları arasındaki genetik bulguların ve farklılıkların, Isviçreliler veya Ingılızlerin kendı aralarındaki farklılıklardan çok daha büyük olmadığını gösterdi. Afrika halklannın genetik özellikleriyle kıyaslandığında, Avrupalılar arasındaki farkl111kların çok daha az olduğu görülüyor. Afrika'da ıncelenen Pigmeler, Kung ve Yorubalar birbirleriyle kıyaslandığında iki misli daha çok varyasyon, farklılaşma göstermekte ve evrimsel gelışmede bırbırlerıne daha uzak düşmekteler. Avrupa halk grupları ıse homojen bir gen havuzunun parçaları olarak ortaya çıkmakta. Bılım adamları, Avrupa'dakı bu genetik homojenliğı, Avrupadakı anatomık modern insanın ortak kökenıne bağlıyor. 10.000 6.000 yıl kadar önce Ortadoğu üzerinden Avrupa'ya gelen tarım toplumlannın da Avrupa'nın ortak mayasının oluşmasına büyük katkıda bulunduğu sanılıyor. Her üç ülke insanının mitekondriyal DNA'sındakı farklılıklar ise Avrupalılardakı ortak köken ve genetik uyumluluğun 50 bin yıl öncesıne kadar gittığinin bir işareti olarak kabul ediliyor. ci maddeler üretiyor. Bu görevler arasında kan basıncının ve kan akışının düzenlenmesı, damar hasarlarının tamiri, pıhtılaşmanın kontrolü ve ımmünolojık olayları yönetmek de var. Habercı maddelerin yönetımindekı bozukluklar kalp ve dolaşımda önemli zararlara yol açabilir. Bu karmaşık yapıya rağmen, araştırmacılar endotelin rolünü daha iyi görmeye başladılar. Sigara, virüsler, yüksek kolesterın, yangılar ve çeşitli zehirli maddeler, bunların hepsi damar içı erv dotele zarar yeriyor. Yağ asıtlerı endotelin içine nüfuz ederek endotelin altına gıriyor. Ve orada beyaz yağ şeritleri halinde depolanıyor. Kan damarı içine bakış Damar içini sarıp sarmalayan endotel dokunun görevleri anlaşıldıkça, damar sertliği hastalıklarına ve kalp krizine karşı mücadele olanakları da artıyor andaki fotoğrafta bir kan damarının ıçını saran endotel hücreleri mikroskop altında görüyorsunuz. Hücreler damar içini deliksiz sarmış durumda. Genelde kan bu endotel duvarı arasında akıp gıdıyor. Kanda bulunan bazı çok özel hücreler endotelin altındakı dokuya nüfuz edebiliyor. Damar içınin bu yeknesak görünüşüne rağmen, endotel dokunun tek değii çok fonksıyonu var. Sadece fıltre görevi görmüyor. Tarama tünelleme mıkroskopu ile alınan bu mükemmel görünüş bir farenin atardamannın ıçi. Insanlarda ılerleyen yaşlarda ise damar için görunüş bu kadar mükemmel değil. Kandaki kolesterın düzeyinin fazlalaşması, yüksek kan basıncı ve diğer koşullar nedeniyle damar ıçı endotel yapı sertleşıyor. Böylece kanda pıhtılar oluşuyor ve damar tıkanıklığı ortaya çıkarak kalp krızleri başlıyor. Y Yeni bulgular Araştırmacılar endotel yapı ile ilgılı yeni bulgular elde ettiler. Endotelin, damarlardaki olayları dengede tutan bir rol oynadığı, vücuttaki bazı önemli görevlerin kontrol merkezi olduğu belirtıliyor. Bu özelliği nedeniyle de kan dolaşımı bozukluklarına karşı daha iyi mücadele edilebıleceği belırtiliyor. Endotel hücreleri, damar içi ve dışında çok sayıda olayları yöneten bazı haber Bütun bu süreç sonunda damar sertliği dediğimiz plaklar ortaya çıkıyor. Sandoz Vakfı'nın Kloster Banz'da bu konu ile Tlgili yaptığı konferansta endotel üzerine çalışan araştırmacılar son bulgularını sergilediler. Endotelin fonksiyonları anlaşıldıkça, üzerındeki hasarları tamir etmek ve damar sertliğini engellemek için önleyici ilaçlar gelıştırmek gündeme geliyor. Kaliforniya Stanford Üniversitesınden Victor Dzau'nun bildirdiğıne göre, genetik tedavi olanakları bile gündemde. Farelerde yaptığı deneylerde, ilerıde ınsanlara da uygulanabılecek olumlu sonuçlar aldığını açıkladı. (ze) Damar sertliği ortaya çıkıyor 4252