23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

M Ü Z E C İ L İ K KONSERVASYON dan dolayı eserin yapılan müdahale olabilecek en minimum sınırda tutulmalı ve bu müdahale mutlak surette seerin yaşamasını sağlamalıdır. Bu konu yeni araştırma tekniklerinin gelişmesıyle artan bır önem kazanmaktadır zıra bugün anlaşılmaktadır ki geçmişte çok doğru yapıldığı düşünülen müdahalelerin pek çoğu esere ait gerçek bilgileri yok etmiştir veya eser öylesine bozulmuştur ki araştırma nnalzemesi olma niteliğini tamamen yitirmiştir. Bir dönem konservatörler esere müdahale yapılmasını ama "gerıye dönüşü mümkün olan" müdahalelerin yapılmasını savunuyorlardı. Oysa bugün artık hiçbir müdahalenin tam olarak geriye dönüşü olmadığı gayet lyı bilinıyor. Siz kimya mühendisisiniz ve esas uzmanlık alanınız "doğal boyamacılık". Sizin DOBAG (Doğal Boya Araştırma ve Geliştirme) Projesi kapsamında köylerde yürüttüğünüz çalışmalarınız var ve müzelerdeki "tarihi tekstillerin boyarmadde analizi yoluyla yaş ve oriJinlerininin tayini"ni esas alan, yani müzelerin bir diğer fonksiyonunu "eserlere ilişkin araştırmalar yapmak" fonksiyonunu yerine getirmeye yönelik ' çalışmalarınız var. Konservasyonla olan ilişkinizin nasıl gündeme geldiğini anlatır mısınız? Ben bundan bir süre önce yaklaşık ikibuçuk yıl süreyle ABD'nin Chicago kentinde bulundum. O dönemde ABD'nin çok prestijli müzelerinden biri olan The Art Instıtute of Chicago'fiun Tekstil Depertmanı'ndaki tekstil konservasyon laboratuvarında Sayın Christa C. Thurman'la çalışma şansını elde ettim. Christa Thurman ABD'de tekstil alanının en önde gelen ismi ve adına kürsü vakfedilmiş olan yegane Curator/Konseryatör. Çok büyük bir onurun sahibi. Türkiye'ye döndükten sonra onun yanında görüp öğrendiklerimle Türkiye'deki koleksiyonların durumunu karşılaştırmaya başladım ve konservasyon konusunda katetmemiz gereken oldukça uzun bir yolun varlığını gözledim. Türkiye müzelerinde konservasyon eğitimi alarak yetişrniş konservatör gereksinimi var. Bugün bizdeki müzelerin bu konudaki gereksinimi çoğu kez ya biraz curator, biraz konservatör, biraz tasarımcı, biraz araştırmacı olarak çok büyük 19. yüzyılda ingiltere için Çin'de üretilmiş ve yıpranmış biryelpaze. Solda yelpazenin konservasyon öncesi halini, sağda ise konservasyon sonrası ha bir özveriyie çalışan ve bu konudaki gereksinimin farkında olan sanat tarihçiler, arkeologlar karşılıyor ya da Güzel Sanatlar Fakülteleri'nin resım, vb. bölümlerinden mezun veya kimyager, kimya mühendisi olan kişiler. Oysa konservasyon başlıbaşına bır uzmanlık alanı ve genelde lisanüstü düzeyde verilen eğitim programlarıyla uzmanlaşılıyor. Ancak öğrencinin konservasyonun ne olduğunu anlaması, ilgi duyup ona yönelebilmesı için lisans düzeyinde bir mıktar onunla tanışması gerekiyor. Bu ise, sanat tarihi, arkeoloji, güzel sanatlar alanında eğitim veren kurumlarda ders programları içerisinde konservasyona bir miktar zaman ayırmakla mümkün. Biz sizin de bildiğiniz gibi son birkaç yıldır Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde "tekstil konser•vasyonu"na yönelik böyle bir programı birlikte götürüyoruz. Konservasyon dersi alan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bu alana yönelip uzmanlaşmak istediler. Oysa kaynaklar son derece yetersiz. Ben programa başlarken Türkiye'de "tekstil konservasyonu"na yönelik böyle bir programı birlikte götürüyoruz. Konservasyon dersi alan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bu alana yönelip uzmanlaşmak istediler. Oysa kaynaklar son derece yetersiz. Ben programa başlarken Türkiye'de "tekstil konservasyonu" konusunda var olan literatürü tarayıp öğrenciye önermek istedim, zaman aşımına uğramış bir iki Ingilizce yayından başka bir ;ey bulamadım. "unun üzerıne kendimce tek çözüm olarak düşündüğüm şeyi yaptım. ABD'de VVashinton DC'de bulunan Textile Museum'dan Sayın Sara vVolf'u lisans düzeyde ders vermesi ve yüksek lisans programlarını oluşturmak konusunda benimle çalışması ıçın bır akademık yıllığına misafir öğretim üyesi olarak davet ettim. Sayın Sara Wolf Textile Museum, VVashinton DC'nin Koleksıyon ve Konservas yon Direktörü. Alanının çok iyi isimlerinden ve bu konuda engin bir deneyimi var. Ağır fakat doğru adımlar atarak bir 810 yıl içerisinde belki de ılk grup öğrenciyi yurtdışında eğitip getırterek bu programı oturtacağız. Kanada, Ingiltere ve ABD'de Sara VVolf'un durumdan haberdar ettığı çok sayıda konservasyon enstitüsü, müze ve Sara VVolf'un kendisı geçen bir yıl boyunca bu alanda bır kütüphane oluşturacak sayıda eseri ücretsiz olarak fakülteye yolladılar. Genelde Güzel Sanatlar Fakültelerı bunyelerinde yer alan konservasyon yüksek lisans programlarının birini de bizim fakülte bünyesinde oluştururken müzeleri ve diğer üniversıtelerı ışbırlığıne davet edıyoruz. Bu dalda açılacak yüksek lisans programı klasık anlamda belirlı oranda alınan ders akabınde hazırlanan tez biçıminde değil. Bir müze konservasyon laboratuvarmda katılınması gereken uygulamalar programın çok önernli bir parçasını oluşturuyor. Bu nedenle bütün ilgili kurumların katılımı ve ışbirlığıyle bu olay Türkiye'de doğru çızgısıne oturabılır 'Doç. Dr., M.Ü.Güzel Sanatlar Fak. San. Tarihçi M.Ü Oeleneksel Türk El San. Böl. Bşk. Kapak fotoörafı üzerine: "Ruzgargibigeçtr filminde VMan Leigh'in giydiği kostüm ve filmden bir sahne. Teksas Austin koleksiyonunda bulunan glysi, uzun süre sergilenmekten dolayı yer yer soldu. Yukanda kostümden solmuş detay görüntü. Konservasyon açısından yapacak fazla bir şey yok. Uzmanlar sergilemede hata var diyor. VVashington'dan İstanbul'a Sayın Sara WoM, bize biraz kendinizi anlatır mısınız? Şu an Textile Museum, VVashington DC'de Koleksiyon ve Konservasyon Direktörü'sünüz. Bu noktaya gelinceye kadar hangi eğitim süreçlerinden ve profesyonel aşamalardan geçtiniz? ABD'de konservasyon eğitimi Yüksek Lisans derecesine uygulanan programlarla verıliyor. Öğrenci lisans eğıtıminı Uygulamalı Sanatlar, Sosyal veya Fen Bilımleri alanlarından birinde yapabiliyor. Ancak konservasyon konusunda açılan Yüksek Lisans programına gırebılme hakkını kazanabılmesi için bu üç alanın her birinde deneyimi olması gerekiyor. Bu durumda öğrencilerin pek çoğu Yüksek Lisans programlarına müracat etemeden önce bılgileri olmayan konularda eğitim alırlar. Uygulanan Yüksek Lisans programı üç yıllıktır. Bu üç yılın ikl yılı akademık çalışmalarla, bır yılı da bir müzede bir konservatörün rehberliğinde yapılacak staj bıçimınde geçer. Yüksek Lisans programından mezun olan öğrencilerin pek çoğu becerilenni geliştirip mükemmel bir hale getirmek üzere daha gelışmiş eğitim programlarını takip ederler. Benim Sanat Tarihi ve Antropoloji konularında çift majörüm (lisansım) var. Annemin dokuma sanatçısı, babamın ise ressam olması benim sanata ilişkin ekstra bir öğrenim yapmama gerek bırakmadı, fakat ekstra kimya derslerı aldım. Lisans öğrenimıml George Washıngton Üni^ersıtesi'nde yaptım. Stajırni ise Smıthsonıan Institute'da tamamladım ve çalışmaya başladım: Yüksek Lisans programının ardından alınrrıası gereken daha genış çaplı eğitimi ise Ffdji Adalan'nda bulunan National Museum'da iki yıl çalışarak elde ettim. Daha sonra TeksasAustin'de bulunan Teksas Üniversıtesi'nin müzesmde Konservasyon Direktörü olarak çalıştım ve Müzecilik Bölumü'nde ders verdım. Yedi senedir de VVashington DC Tekstil Müzesı'nde çalışmaktayım. Ekibim sekız kişiden oluşmaktadır. Bu kadronun yarısı konservatör, diğer yarısı ise koleksiyon yönetiminde (paketleme, dokümantasyon, envanter, taşıma vb. gibi) çalışıyor. Dr. Feryal Irez (ortada), Doç. Dr. Nevin Erez ve Sara Wotf 'röportaj sırasında... 3957
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle