Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O K U R D A N BİZE HAFTANIN GÜNDEMİ Hepimiz doğa ananın eşit çocuklarıyız Dr. Ercan Türeci'nin, Bilim Teknik ekinizin 335. sayısında yazdığı makaleyi üzüntüyle okudum. Sayın Türeci iç savaş öncesi Güneylilerin Zencilere beslediği hislerin aynını hayvanlara besliyor. Şunu unutmuş(veya hiç bilmiyor) olmalı; hayvanların da tam olarak insanlara eşit kalitede yaşama hakları vardır. Sanırım katletme dışında gözlemlemediği için bilmiyor. Karmaşıklık düzeyi ne olursa olsun bir hayvanın ben bilinci, zekâsı ve duyguları vardır. Deney için yerinden aldığınız kedinin çevresi, onun yokluğunu fark eder ve onu arar (insan gibi). Kör ettiğiniz bir köpek sizden nefret eder (insan gibi). Bir balığın dişisini yanından alın, huzursuzca eşini arar (insan gibi). Demek istediğim şu ki, bize benzemiyorlar, daha doğrusu isyan edemiyorlar diye onların üzerine gitmekle; bir embesil, debil veya geri zekâlı insan üzerinde deney yapmak aynı şey, onların durumu da isyan etmeye uygun değil. Unutmayın bizler (siz dahil) birazdahagelişkin kediyiz/fareyiz/tavşanız/ağacız/kuşuz; uyur, ürer, mutlu ve mutsuz oluruz. Hepimiz doğa ananın eşit doğmuş çocuklarıyız. Sayın Türeci lütfen bir şekilde 'Maymunlar Cehennemi'ni seyredin, umarım yararı olur. Türkiye biliminin iki temel sorunu Tosun Terzioğlu mutlu. Matematik profesörü ve TÜBİTAK Baskanı Terzioğlu'nu hiç böyle güleryüzlü, rahat ve mutlu görmemiştim. Terzioğlu'nun mutluluğu, Sayın Erdal tnönü'nün Başbakanhk yardımcılığı ve Parti baskanlığı görevlerinden çekilmcden hemen önce, bilimin ülkemizde kurumlaşmasma katkıda bulunacak tasanların birhiri ardına yasalasmasını sağlamasmdan kaynaklamyor. Önce Türkiye Bia'mler Akademisi ve arkasından yeni TÜBİTAK yasası hükümet kararnameleri olarak yayımlandı. Sosyal hilimlerin de örgütlenmesiyle Türkiye bilimi kurumlaşma yönünde ileriye doğru önemli bir adım atmış oldu. *** özel bir çaba sarfetmek, bilimi her seyden önce kamuoyunun gündemine sokmak, kamuoyunıtn malı haline getirmek gerektiğini düşünüyor. *** Gürkan Ger Istanbui Dil bozuklukları ve denetim aksaklığı "Cumhuriyet Bilim Teknik" ekinin "Okurdan Bize" sütununda yayırtladığınız.dil bozukluklarına dikkatleri çeken okur mektuplarını büyük bir ilgiyle izliyorum. Bu bağlamda ben de Janet Asimov'dan yapılan çevirilere değinmek istiyorum. Kanımca J. Asimov'dan yapılan çeviriler Yayın Yönetiminizin etkin bir denetiminden geçmeden baskıyaveriliyor. Izninizle gelin, söz konusu çevirilerden gelişi güzel seçtiğim bir paragrafı birlikte okuyalım (Cumhuriyet Bilim Teknik, Sayı 334, sayia 5, "Polenin Gücü" başlıklı çeviri, paragraf 1 2): "Çok hücreli organizmalar, DNA larını, Clnsellik hücereleri (*) yapıldığı zaman ayrılan (*) kromozomlar hallnde(*) Içerlr (**). Farklı bireylerden dişi ve erkek cinselllk hücrelerl (*) bir lek yenl bir (**) döl c' ışturmak İçin yanya bölünmüş DNA lan Mraraya geıırlr (*)." Iki tümceye sığdırılma başarısı gösterilen bunca Türkçe (**) ve bilimsel (*) anlatım bozukluğundan sonra, paragraftan sağlıklı bir anlam çıkartmanın, hele konu ile yeterince tanışıklığı olmayan okurlar için, olanaksızlıgını sizin de yadsımayacağınıza inanıyorum. Türkiye biliminin önünde iki önemli sorun bulunuyor. Birincisi kendi "iç örgütlenmesi"ni tamamlamak. Tosun Terzioğlu bilim İkincisi, bilimi politikası Türkiye 'de olusturulmasııuı politikaıun önem veriyor ve bir gündemine Bcıskan yardımcısı sokabilmek, bilimi da özel olarak politikanın temel "hitim politikası" ayaklarından, üzerinde çalısıyor. uzantdarından biri . Bilimi kamuoyunun, siyasi purtilerin ve haline getirebilmek. liderlerin gündemine Çıkartılan yasalar sokmak, Türkiye bilimin kendi "iç biliminin önündek i örgütlenmesi'ni bir ucil görevlerdeıı biri an önce tamamhıması olarak duruyor. Bu için büyük bir fırsat amaçlâ sayümah. Türkiye de TÜBİTAK ın da bilim, bilim adamlığı, özel politikular kendi kimliğini geliştirmesi ve uygulaması gerekiyor. Tosun alabilmeli ve salt TÜBİTAK Başkanı Tosun Terzioğlu Bey bu konuyu tartıstıklarını ve politikahır eğilim ve öğretim mesleğinden ayrışabilmeli. geliştirmeye çalıstıklarını belirtiyor. Bugün Akademik titri olan herkes "bilim •** adamı". Bilim ve bilim adamlığı, arastırma, inceleme ve bilim üretme konularıyla Cumhuriyet Bilim Teknik olarak biz üzerimize bütünleşmeli. Türkiye'de bu yolda giderek daha düşeni yapmaya çalışıyoruz. Zaten dergimizin çok mesafe alımyor, varlık nedenlerinden biri de bu ve 7 yıla yakın Türkiye biliminin bu iç örgütlenmesini basarıyla süredir bu oluşuma destek vermeye gerçekleştireceğine inanıyoruz. uğraşıyoruz. Ama bilimin önündeki ikinci ve belki de daha ••* büyük sorun, bilimi siyasi partilerin ve Gelecek cumartesi yeniden birlikte olmak hükümetlerin ülke kalkmması için umuduyla hoşçakalın... basvurdukları ve kullandıkları bir araç haline getirmek, ülkenin bir bilim politikasına sahip olmasını sağlamak. Tosun Terzioğlu bu hedefm gerçekleşmesi için Terzioğlu bu amaçla TÜBİTAK ödül töreninde yaptığı açılış konuşmasımn nerdeyse tamammı, bilim ve teknolojinin ülke kalktnmasmda, refaha ulaşmasmdaki önemini vurgulamaya ayırdı. Dünyanın bugünkü ekonomik sorunlannın, özellikte küreselleşmenin yarattığı zorlukların çözümünde ve üslesinden gelmede bilime bel bağlandığını vurguladı. Bilim ve teknolojinin siyasi hayatı ve ekonomiyi yönlendiren tüm insan ve kurulusların ilgi odağı olması gerektiğini anımsattı. *** E. Turgııt Beşkök Orman Yüksek Mühendisi (Emekll) Cumhuriyet BİLİM TEKNİK •No 338 . 11 Eylul 1993 «Basan ve Yayarı Yenı Gun Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. »Genel Yayın Yonetmenı özgenAcar »Genel Yayın Koordınatorü: Hikm«t ÇeUnkaya •Genel Yayın.Danışmanı: OrhanEıinç • Yazı Işlerı Müdüru. Olal Başlangıç • Yayın Yonetmenı Orhan Bursalı •Grafik Yonetmenı: Tülo» Hasd«mlr •Reklam: Raha Isıtman 3383