26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SORUN YANITLAYALIM Ulkemizde dogalgaz yatakları var mı? Istanbul'dan yazan okurumuz Gündüz Çerçi'nin sorusu şöyle "Dogalgaz denen blleşim, hangi gazların blraraya gelmesiyle olusmuştur, nasıl oluşur? Ulkemizde dogalgaz yatakları bulunmakta mıdır?" Okurumuzun sorusunu Istanbul Universitesi Mühendıslik Fakültesi Maden Yatakları ve Jeokımya Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Semih Ulakoğlu yanıtlıyor: "Dogalgaz asıl olarak, metan (CH4) gazından oluşur Bunun dışında etan, propan, izobütan, pentan gazları da içermektedir. Doğalgazı oluşturan gazların oranları şöyledir. Yüzde 80 metan, yüzde 7 etan, yüzde 6 propan, yüzde 2 5 bütan yüzde 1.5 izobütan, yüzde 3 pentan, başka çok az olarak etilen, karbondioksit, ve karbonmonoksıt, yine çok az, hidrojen sülfür (H2S) ve çok az miktarda helyum, oksıjen, azot (bu son saydıklarımın oranı yüzde 1'dir) Dogalgaz, genellikle petrolün üstünde bulunur Nadiren yalnız olarak da bulunur, ama petrolün kardeşıdir, çoğunlukla, petrolle birarada bulunur. Canlıların, organik maddelerin çürümesiyle oluşur. Bu çürüyen maddelerin meydana getırdiği tabii gaza dogalgaz ismi verilir. Eğer organik maddeler sıvı şeklinde çürürse petrol oluyor, petrolün üstünde dogalgaz yer alıyor. Petrolün bulunduğu yerde bir çatlak varsa bazen kaçıyor ve öyle yalnız başına bulunabiliyor. Bütün petrol ülkelerinde çok miktarda dogalgaz vardır. Bizde Trakya'da dogalgaz çıkarılıyor, işletiliyor ve fabrikalara verilıyor. Bir kısmı depolanıyor. Doğal gazı dışarıdan aldığımız için bir aksaklık olursa, depolanan doğalgazın devreye girmesi planlanıyor. Trakya'da petrol ureten kuyular var ama çok değil. Temiz bir enerji kaynağı, sanayide, apartmanlarda, mutfakta kullanılıyor. Ümraniye'deki çöp patlamasında da, sorun organik maddelerin çürüyerek oluşturduğu metan gazıydı. Aslında, çöplüklere boru döşüyerek metan gazının kullanılmasını amaçlayan sistemler var, ne var ki ulkemizde bilinmiyor Oysa çöplüklerin çevresindeki bölgelere dağıtılacak kadar enerji elde edilebilir." 34614 •• Böbreküstü bezleriyle tansiyon arasındaki iliski Izmir'den yazan okurumuz Taha Serper'in sorusu şu "Tansiyonum sürekli yüksek çıkıyor. Bu durumun böbreküstü bezleriyle bir ilişkisi olabileceğini duydum. Yüksek tanslyonun sebepleri nedir, böbrek üstü bezlerindeki bir sorun gerçekten yüksek tansiyona neden olabilir mi? Böbreküsü bezlerine bağlı yüksek tansiyonun tedavi edilmesl mümkün müdür?" Okurumuzun sorusunu Istanbul Universitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Iç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Meltem Ayaz yanıtlıyor: "Bildiğimiz kadarıyla, hastalardaki yüksek tansiyonun yüzde on, on beş kadarı ikincil bir hastalığa dayalı olarak gelişir. Tiroid bezesi, böbreküstü bezesi, böbrek doku hasarı ya da böbrek damar hasarına, kalp damar anomalılerine bağlı olarak, yani bir bu hastalığın sonucu olarak gelişen yüksek tansiyonlar vardır. den ayırt edebilmek için, hasta mutlaka yüksek tansiyon polikliniklerine (örneğin Cerrahpaşa'da böyle bir yüksek tansiyon polikliniği var) gitmeli, bu kliniklerde detaylı bir muayeneden geçmelidir Bu polikliniklerde ikincil sebepler araştırılır İkincil sebeplere bağlı olarak çıkan yüksek tansıyonlann sayısı daha az olmakla birlikte, hastalığın tedavısiyle bu soruna da çözüm getirileceğınden derin bir araştırma yapılır Tek tek, yüksek tansiyona neden olabılecek bütün olası rahatsızlıkların hastada olup olmadığı araştırılır, eldeki sonuçlara göre doktorun vereceği uygun bir tedavıyle hastalık, dolayısıyla yüksek tansiyona çözüm getirilmeye çalışılır. Testler, yapılan muayeneler sırasında, yüksek tansiyona neden olabıldiği için, tabii ki böbreküstü bezesi de incelenecektir. Böbreküstü bezesi ne bağlı yüksek tansiyonlar üç başlık altında toplanabilir: 1 Böbreküstü bezesi iliği, yanı en ortası (feokromocitoma) 2 Cushıng sendromu 3 Hiper aldesteronizm Şişmanlık, ataklar halinde tansiyon yükselmesi, adale güçsüzlüğü bu üçüne eşlik edebilir. Yalnız tansiyon ölçümüyle hiçbirine karar verilemez. Zona tedavi edilebilir mi? Ankara'dan yazan okurumuz Hattce T.'nin eorusu şu' "Yaklaşık bir hafta önce korkunç ağrılarla doktora gittim. Zona tanısı kondu. Hastalık hakkında pek bir şey bilmiyorum. Bu konuda benı aydınlatır mısınız?" Okurumuzun sorusunu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Ikinci Nöroloji Bölüm Şefi Doç. Dr. Sevim Baybaş yanıtlıyor: "Zona, virüsün neden olduğu bir hastalıktır. Sinir lifleri boyunca sinir iltıhabı yapar Şiddetli ağrılarla kendini gösteren hastâlıkta, genellikle vücudun bir yarısında cilt lezyon.ları çıkar. Hekıme danışarak kullanılacak ilaçlarla bu lezyonların tedavisı mümkündür Zona daha çok vücuttaki sinirler boyunca görülür ama yüz kulak içerisinde de görülebilir. Ağrı genellikle sırttan öne doğnu uzanır. Hastalık, çok şiddetli ağrılarla baş gösterdiği için hasta hemen doktora gider. Lezyonlar, ağrılardan sonra oluşur Tedavi edilmediği durumlarda beyne de zarar verebilir ama hasta o kadar şiddetli bir ağrı duyar ki, bu yüzden doktora başvurmaması söz konusu bile olamaz." Tansiyonu yüksek bulunan kişilerin yüzde seksen beşinde birincil bir hastalık saptanmaz. bu ailevi olarak geçebilir, kalıtımsal olabilir Bu iki tür yüksek tansiyonu birbirin Cinsel yaşamım burada noktalanıyon mu? Izmir, Bornova'dan yazan okurumuz CA.'nın sorusu şöyle "Bertde, cinsel temasla geçen herpes hastalığı var. Doktor, Aciclovir isimli bir merhem kullanmamı söyledl. Bu merhemin prospektüsünde hastalığın kalıcı olduğu ve cinsel yollarla bulaştığı yazıyordu. Bunu ögrendikten sonra karşı cinsle hiç iliski kurmadım. Yaklaşk iki buçuk yıldır kimseyle birlikte olmuyorum. Acaba cinsel yaşamım burada noktalandı mı?" Okurumuzun sorusunu Beyoğlu Hastanesi Üroloji Kliniği'nden Op. Dr. All Rıza Sığırcı yanıtlıyor: "Herpes Genltalis, cinsel yolla bulaşan hastalıklardandır. özellikle hamile kadınlarda doğan çocuk için tehlike arzeder Okurumuzun uyguladığı Aciclovir tedavisi (gerek merhem gerekse tablet olarak) bu hastalığı geçirir Bu hastalığa alt kabarcıkların tedavi sonucu ortadan kalkmasından on beş, yirmi gün sonradan başlamak üzere cinsel iliski için engel teşkil eden bir durum yoktur (Hatta daha önce de çok acil du rumlarda prezervatif ile iliski kurulabilir). (Ancak unutlamaması gereken husus, genHal herpesin de, ağız herpesi gibi latent kalabileceğı ve vücut direnci düşmesi vb durumlarda yeniden ortaya çıkabileceğidir.) Okurun 2.5 yıldır cinsel lllşkl kuramaması ise tamamen bu hastalığı yeniden kapabilme fobisi sonucu gelişen pslkoJen kökenli bir empotans olup, hastalıkla doğrudan hiçbir ilişkisi yoktur."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle