Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AMERİKA'DAN BAKIŞ B İ L İ M GÜNDEMİ Biyoloji mi çevre mi? Tarlhçi Degler'in yeni kitabı, ABD'de, insan davranışım biçimleyen kalıtım ve çevre yeni bir düzeyde tartışılmasına neden oldu. Doğan Cüceloğlu, Los Angcles tanford Unıversıtesı ABD'nın ılerı gelen unıversıtelerınden bırıdır Bu unıversıtenın Tarıh Bdlumu'nde profesor olan Dr. Carl N. Degler, gençlığınde ırk eşıtlığı ıçın çalışmış, yuruyuşlere katılmış, yazılar yazmış ve bu yazılarında insan davranışının, bıyolojık faktorunu değıl, kışının ıçınde yetıştığı sosyal ve kulturel ortamın bıçımlendığını savunmuştu Geçenlsrde yaptığı bır basın toplantısında kendısını, "kadın ozgurluğu tarattarı, ırkların eştılığıne tam ınanan lıberal bın" olarak tanıttı Ne var kı, Mart 1991 de Oxford Ünıvesıtesı basımevı tarafından bastırılan In Search o< Human Nature adlı kıtabında, bıyolojının davranışı bıçımlemede onemlı bır katkısı olduğunu vurgulamaktadır "Insanlar temelde hayvandır; bu nedenle blyolojik yönümüzu inkâr edemeyiz," der "Insanların temelde hayvan olduğu göriişü, eski sosyal ve polltlk gbruşe blr destek olarak alınmamalıdır" dıye devam eder Gençlığ'ınde sosyal ve kulturel ortarnın davranışı temelde bıçımledığını savunan bu tarıh profesorunun goruşunu ne etkıledı? Nıçın eskı kanısını değıştırdi'? Cevap, etoloji kavramındadır Etolojı, doğal ortamı ıçınde hayvan davranışlarını ınceleyen bılım dalına verılen addır Etolojı çalışmaları, 1950 lerden ıtıbaren gıttıkçe artan bılımsel ıtıbar kazanmaya başlamış ve insan davranışlarının kokenlerı hakkında bırçok ıçgorulere yol açmıştır Etolojı bılımının buluşları, insan davranışının temelınde bıyolojık faktorun ne denlı etkılı olabıleceğını, psıkolo|i, sosyoloji, antropolojı, eğıtım ve dığer sosyal ve davranış bılımlerıyle ılgılenen bılım adamlarını duşundurtmeye başlamıştır Bu tur çalışmaların sonucu bugun, sosyobıyoloji (1) adında yeni bır araştırma alanı gelışmıştır ABD'de ırk kavramı, hıçbır bılım adamının dokunmak ıstemedığı son derece polıtık bır alan olduğu ıçın davranışın bıyolojık temelını kımse açıkça tartışmak ıstememektedır Boyle bır tartışma boşluğunu doldurmak ıçın In Search of Human Nature adlı kitabı yazdığını bıldıren Dr. Degler çevre ve kalıtım tartışmasını tarıhı bır perspektıfe koyma çabası ıçınde olduğunu ıfade etmektedır Darvrin, bıyolojık kokenı bırıncı plana çıkarmış 20 yuzyılın başlarında gelışen psıkolojı, antropolojı ekonomı bılımlerı toplumun ve kulturun etkısını vurgulayarak Darvvıncı goruşu zayıflatmıştır Hıtler Almanyası nda «ustun ırk» kavramını polıtık goruşe karşı olmaya ıtmıştır Degler'e gore, demokratık dunyanın bılim adamları, daha ozgur ve daha adıl bır dünya yaratma ıdeolojısının, daha doğrusu umudunun etkısıyle, toplumsal ve kulturel çevrenın bırıncı planda insan davranışım etkıledığı goruşunu benımsemışlerdır Ne var kı, ınsanın doğası, ıdeoloji ya da lyı dılekle değişemez S Degler, kulturun davranışı bıçımlemede etkısı olduğunu reddetmemektedır "Benim istediğim, şimdi bütün İnsan davranışını kültürün etkısıyle açıklayan sosyal blllmcllerln, açıklamalarına biyolojlk etkenlerl de katmalarıdır. Biyolojlk etken katılmadan, İnsan davranışım tatmin edlci blr blçlmde açıklamak olanagı yoktur" der "Blyolojik etkenlerin devranış uzerindeki etkilerlnin olduğu glbi görulmeslnden korkulmaması gerektiğini " soyler Bazı bılım adamları, Degler ın bu tur ıfadelerını, «dar bır çerçeve» ıçınde kalma olarak nıtelerler New Jersey, Instıtute of Advanced Studıes ın Prınceton adlı kuruluşta tarıh profesoru olan Joan Scott "Tutucuların gittikçe hâkim olmaya başladığı politik bir ortamda, insan davranışında biyolojik faktörlerin temellerlnl araştırmaya kalkmak, eskl ırkçı rejlml hortlatacak fırsatı, kötü niyetlilerln eline vermek demektir" goruşunu ılerı suruyor Dr Joan Scott, "Eğltim görmuş her kimse, blyolo|ik ve kulturel (aktörlerin her ikisinin de insan davranışım etfcılediginı bılir; bu iki faktor kumesinden birini seçerek üzerinde durmak, politik amaçlı bir tutumu yansıtır" demektedır Bıyolojık faktörlerin insan davranışım etkıledığı goruşunu en sıstematık yansıtan yaklaşım, sosyobıyoloji adıyla bılınır Dr. Stephan Jay Gould. Harvard Umversıtesı'nde jeolojı profesorudur ve bıyolojık gorusu savunan kışılerın insan doğasıyla ılgılı olumsu7 bır goruşu savunduklannı ıddıa eder Dr Gould, "sosyobiyolojl insanların sınırlarını belirlemeye yönelmiştir; halbuki blyolojl, Insanların doğal potanslyeli olarak, gelişimcl bir açıdan bakabillr" der. "örneğin, insan beyninln, birbirinden farlı kültürleri yaratma ve bu külturlerin yapısına göre, birbirlerinden oldukça farklı toplumsal ortamlar oluşturma potanslyeli vardır. Insanoğlunun sınırlamalarına değil, onun potanslyellne bakmak gerekir" goruşunu savunur Massachusetts Unıversıtesı sosyoloji profesoru Dr. Allce Rossi , kadın haklarına ınanan bır kımse olmasına rağmen, "İnsan davranışının temelinde biyolojlk faktörü inkâr edemeyiz" der 1977 yılında yazmış olduğu bır makalede, bıvososyal perspektıf kullanarak, kadın ve aıle çalışmaları uzerınde durmuş ve bu tutumundan dolayı uzerıne şımşekler çekmıştır "Bugün, kadın hakları konusunu biyososyal perspektif içinde ele alan sosyologların sayısı az olmakla beraber, biyolojik yaklaşıma tepki o kadar sert olmamaktadır" demektedır Butun bu tartışmalar gostermektedır kı, insan davranışım biçimleyen ıkı temel faktör, kalıtım (bıyolojı) ve çevre (oğrenme) gunumuzde, yeni bır duzeyde yenıden tartışma konusu olmaya aday gorunmektedır (1) Doğan Cüceloğlu nun yeni çıkan İnsan ve Dav ranışı Psıkolojı Bılımının Temel Kavramları (Remzı Kılabevı 1991) adlı kıtabında, sosyoblyoljl kavramı ana hatlarıyla incelenmektedır ilim üretenleri, bilim kurumlarım yönetenleri, ülkemizde hilimin gelişmesini, uluslararası standartlara vüksehncsi için ter dökenleri bekleyen çok önemli bir görev var: Bilimı sevdırmek, her zaman popüler kılmak. Bu, bilimi toplumda sürekli konusulan güncel konular arasında, modacı deyimiyle sürekli "/>;" hulinde tutabilmeyi öngörür. Bir şey gözden düştü mü, onu yeniden layık olduğu itibarlı yerine oturtmak oldukça zordur ve maliyeti de yüksektir. Şımdi, TÜBİTAK'ı yöneten ve diğer kurumlardaki bilim adamlarımızdan bir çoğu gençler arasında bilime olan merakın, ilginin giderek azaldığını.fen bilimlerinin geleceğinin ülkemizde endise verici durumda olduğunu, matematikçi yetişmediğini belirtiyorlar ve gençleri burslarla özendirmeye çalışıyorlar. Yarın, üniversitelerden bilim adamlarımız belirli bir program içinde liselere gidecek, gençleri daha o çağda yönlendirmeve çalısacaktır. Bütün bu "önlemlerin " belirli etkileri şüphesiz olacaktır. Bunların yanı sıra, bilimin vitrinini sürekli düzenlemek, yenilemek, alhenisini arttırmak, seyircilerin vitrin önünde kuyruğa girmelerinisağlamak gerekir. Bilimi "in" halinde tutmanın önemli bir yolu da budur. Bilimin reklamım yapmak zorundavız. Bunıtn bir yolu Bılkent Üniversitesi'nin yaptığı gibi Nobel ödülü kazanmış veya konularmda uzman, popüler bilim adamlarını çağırmak, konferanslar, seminerler verdirmektir. Toplumda da reklamım yapmak, duyurmak, ilgiyî çekmek gerekir. Nobel Ödüllü bilim adamını getirtmişsiniz, kimsenin haberi olmamış, neye yarar? Bütün üniversitelerde öğrencilere böyle insanları dinleme, soru sordurma vb. olanağını tanımak zorundasınız. Ünıversite kendine özgü bir yaşam biçimi olmalıdır. Öğrenci, üniversitenin her seyiyle bütünleşebilmeli, bitirdiği zaman da damağında nefis tadı kalmalıdır. Yoksa? *** Gelecek cumartesiye buluşmak üzere, güzel bir hafta dılerız.. 1 OKURDAN BİZE Ufku açan yeni bilgiler BİLİMTEKNİK ekinızde vermış olduğunuz yeni bilgiler ınsanın ıster ıstemez ufkunu açmakta, ıçınde yaşadığımız çağ ve toplum da kabul edılmesı zor olan anlayışlann bu tur mesajlar ıle daha lyı zemın bulmasına yardımcı olmaktasınız Içınde bulunduğumuz zamandan zıyade geleceğın gerçeklerını yakalamaya çalışma, insan doğasının vazgeçılmez unsurlarından bın olmakla beraber, hem ınsanoğlunun bugunku medenıyetını yansıtmakta hem de gelecektekı beklentılerı şımdıden planlanlamaktir Bu tur çalışmalara karşıt fıkırlerın en buyuk savunucusu ve devamlılığı yapmakta olduğunuz yayınların ömru ıle orantılıdır Buyük özverı ıle çıkarmakta olduğunuz yayınların devamını dıler çalışmalarınızda her zaman ustun başarılar dılerım Hutayln Aydındoğ Teşekkürler ( Ekım 91 tarıhlı dergınizın, Bılım Dosyabolumunde yer alan Dr Zeynep Tumer'ın Genler hakkındakı yazısı, bılımsel konu ve anlatım açısından dort dortluktu Dıleğım bu tur yazıların hıç bıtmemesıdır Dergıyı dığer yazı ve yazarları ıle bılım alanında doyurucu olmaya çalışması dolayısıyla kutlar, başarı ve sevgılerımı ıletırım Mahmtt Hatipoğlu ittanbul CumhurlyetBİLİMTEKNİK«No 240 19 Ekım 1991 •Cumhunyet Matbaacılık ve GazetecılıkTAŞ •Kurucusu YunusNadl • Genel Yayın Yönetmenı HasanCemal • Muossese Muduru Emine Uşaklıgll • Ya?ı Işlerı Muduru OkayGonensin • Yayın Yönetmenı OrhanBursah •Grafık Yönetmenı Tület Hatdemlr 2403