Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
P S İ K O LO J İ H A F T A N I N G Ü N D E M İ Kürtaj, ruhsal sorun yaratır mı? Yankı Yazgan 'deki kürtaja karşı | gruplar, kürtaj yapılan klınıklerin kapısına dikilip, başvuran kadınların yüzüne çeşitli hakaret ve tehditler savuruyorlar. "Katil!", "Savunmasız yavruyu yok eden canavar!" vs. vs. Bu eylemler, sadece klinik kapılarıyla sınırlı değil; ülke çapında büyük gösteriler, Beyaz Saray'a yönelik eylemler, kadınlara kürtajı serbest bırakan yasal çerçeveyi hedefliyor. "Çocuk aldırma" amaçlı kürtaj sayısının yüzbinler, hatta milyon ile ifade edilebildiği bir ülkedeyiz zira. Kürtaj serbestliğinin dişe dokunur bir mücadele yürütülmeden elde edilmiş, adeta devlet tarafından ihsan edilmiş bir özgürlük olması, belki bu özgürlüğün devlet güvencesi altında görülmesine, dolayısıyla kürtaja karşı olanların pek aktif olamamasına yol açıyor. Kürtaja karşı çıkanların tutamak noktaları oldukça çeşitli. Bunların önemli bir bölümü, "alınan çocuk" ile ilgili. Yapılan eylemin bir cinayet olduğu ya da kaçıncı aya kadar yapılırsa tıbbi bir işlem sayılacağı, tartışmaların odak noktasını oluşturuyor. Çocuğu alınan anneye gösterilen ilgi daha az. Kürtaja bu yönden karşı çıkanlar, annenin psikolojik yönden sarsıldığını ve kürtaj işleminin ruhsal yapıda onarılamaz izler bıraktığını öne sürüyorlar. Ancak psikiyatrik araştırmalara bir göz atıldığında, bu görüşü doğrulayacak bir çalışmaya pek rastlanmıyor. İstenmeyen gebeliklerin intiharlara bile neden olduğu günümüzde, kadınlar, kürtajın neden olduğu ruhsal sorunları daha rahat atlatabiliyorlar. ABD lara yol açtığı, bilinen bir durum. Kürtajın yasallaşmadığı dönemlerde, gebeliklerini sonlandırma imkânına sahip olmayan ya da buna cesaret edemeyen pek çok kadın kendi hayatını sonlandırma yoluna gitti. Bu arada uygun olmayan koşullarda yapılan kürtaj ve çocuk düşürme girişimlerinin yol açtığı ölümler de göz önüne alınırsa, istenmeyen gebelikler ruh sağlığını, hatta doğrudan hayatı tehdit ediyor. ABD'de, kürtajın yasallaşmasından önceki dönemde gebeliğe bağlı ölümlerin °/o 20 ; sinin nedenini uygunsuz ve yasal olmayan koşullardaki kürtajlar oluşturuyordu. Oysa bugün, gebeliğini sonuna kadar sürdüren bir kadının hayatının tehlikeye girmesi riski, istemediği gebeliği sonlandırmak için kürtaj yaptıran bir kadınınkinin yedi misli. ırakınız kent çöplüklerinde dağcıklar oluşturmalarını, onlara Türkiye'nin en ücra köşelerinde bile rastlayabilirsiniz: tlk siz ayak bastığımzı sandığınız dağ ve ormanlardan, minicik koylara kadar hemen her yerde karşınıza dikilirler. Pet ve benzeri diğer plastik şişeleri kastediyoruz Alıyorsunuz; içiyor, serinliyorsunuzj sonra da kaldırıp atıyorsunuz. Üstelik kendi paranızla çevreyi kirletiyorsunuz. Çünkü, şişeler için üretildiği maddeye ve büyüklüğüne göre 50150 TL. arası bir ücreti de satın alırken ödüyorsunuz. Üretici şirket depozito kabul etmiyor. Doldursatiçat. Hiçbir sorumluiuk yok.. Doğada olduğu gibi kalan pet, PVC ve diğer plastik şişeler bütün dünyada başbelası ve çevre kirletici. Sorun, Almanya'da Çevre Bakanı ile meşrubatçılar arasında çatışmalara neden oldu. Çevre Bakanı Klaus Töpfer, bu tür şişelere depozito uygulanması ve tüketiciden geri toplanması kuralmı getirdi. tlk pilot uygulamalar, sistemin iyi çalıştığını ve şişelerin yüzde 80 geri döndüğünü kamtladı. Ek külfetler getirdiği için meşrubatçılar gerçi depozito uygulamasından pek hoşnut değiller, özellikle de CocaCola. Ancak, tartışmalar ve toplantılarda, Çevre Bakanlığı geri adım atmadı ve şişelerin geri toplanmasında sadece meşrubatçıları değil, şişe üretici şirketleri de sorumlu tuttu. Üstelik, geri toplama sistemi umulan sonucu vermezse, pet şişeleri üretimjnin yasaklanmasmı da gündeme getirdi. Ülkemizde pet şişeleri üreten bir büyük holdingin Sabancı kullandığı pet şişelerini öğütmek ve yeniden hammadde haline getirmek için bir tesis kurmaya başladığını öğreniyoruz. Sevindirici bir gelişme.. Sistemin Türkiye çapında işleyebilmesi için ilgili bakanlıkların ve Çevre Genel Müdürlüğü 'nün devreye girmesinin ve depozitonun bizde de konmasmın zorunlu olduğuna inanıyoruz.. • •• Cumartesiye yeniden buluşmak umuduyla, sağlıklı bir hafta dileriz... B İstenmeyen çocuklar istenmeyen gebeliklerin dikkate değer bir bölümünü ırza geçme, zoraki ilişkiler ve 'meşru' sayılmayan ilişkiler meydana getiriyor. Bu ilişkilerden dolayı bir çocuk edinmek istemeyen bir kadının, kürtaj serbestliği tanınmayan koşullarda ruhsal olarak nasıl etkileneceğini kestirmek için bu işin uzmanı olmak gerekmiyor. Kaldı ki, istenmeyen gebeliklerin büyük bölümü toplumca çocuk sahibi olunması onaylanmış ilişkiler, yani evlilik içersinde ortaya çıkar. Hazır olmadığı bir annelik ödevi ile bir anda yüz yüze kalan ya da yüz yüze bırakılan kadının ne kadar anne olabileceğı meçhul. Ruhsal problemleri olan pekçok kişinin bu sorunlarına derinlemesine bakıldığında, çocukanne (ve baba) ilişkilerinin can alıcı önemini gözden kaçırmak mümkün değil. istenmeyen bir çocuk doğum anından itibaren, istenmediğini hissetmeye başlayacak. Anne ile çocuk arasında bozuk başlayan bu ilişki, başa çıkılması gerekli pek çok sorunu beraberinde sürükleyecektir. İstenmeyen ve sonlandmlamamış bir gebeliğe, dünyaya gelen bebek yönünden baktığımızda da, birçok psikolojik risk faktörü ile karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Bu, bebeğin büyüdükçe içine düşebileceği bocalamalarda, ona gebe kalmasıyla bocalama içine düşmüş annesinin izlerine her an rastlanabilir. Kürtaja karşı çıkanlar (devlet güvencesi korkusundan mı, yoksa nereden karşı çıkacaklarını bilemediklerinden mi, kestirmesi zor) ülkemizde henüz gruplaşmış gözükmüyorlar. Belki, ABD'de fanatikler gibi kürtaj yaptıranların yüzüne tüküren göstericilere Türkiye'de hiç tesadüf etmeyeceğiz. Kürtaj konusunda kişisel olarak çeşitli kaygıları ve karşı görüşleri olan pek çok insanın var olması kaçınılmaz. Ancak kürtaja tekrar yasaklanması talebiyle karşı çıkan, bu işlemi lanetleyenlerin kürtajın yapılmamasının doğuracağı olumsuz psikolojik sonuçları göz önüne almaları ve kürtajın ruhsal sağlığı bozduğu fikrinin "yanlış" olduğunu öğrenmeleri yararlı olabilir. D O K U R D A N BİZE Kuran ve kadercilik Sayın Halid Gümüflü, sizin "kader mevzuunda" Kur'an ve Saîdi Nursî külliyatı dısında bir "ilm"iniz olduğunu sanmıyoruml Bunun için Kur'an'daki yazgı sorunsalına biriki tümceyle değinirsem konu aydınlanır: "Şüpnesiz kı, (Tann'yı) yadsıyanlan uyarsan da uyarmasan da bırdirler; inanmazlar" "Tann onlann kalplerini ve kulaklarını mühürledi; gözlerini perdeledi. En büyük azap onlar içindir" "Nasıl oluyor da Tann'yı yadsıyorsunuz? (...)" (Bakara, 6728) Görülüyor ki, Tann [geçmiş ve geleceği bilen, alldmei mükevvenat olan Tann), kişioğlunun kalp ve kulağını mühürleyip onun münkir yaasıyıcı) olmasını sağlayan, buna arsın ona, nasıl o/up da münkir olduğunu soran ve inkârından ötürü de onu "en büyük azap"lara atan özellikler taşıyorl Sizin dediğiniz gibi Tann insana hayır ve serden birinden birini "seçme" özgürlüğü firadei cüziye) vermişse, bu kavramıarın ancak kişinin içinde yaşadığı nesnel kosullara göre değer kazanabiıeceğini; sözü aeçen kavramlardan birinden birinin seçilmesi durumunda kişinin cezalandınlmasının nesnel gerçeğe fers düseceğini, çünkü insandaki tüm özellikleğilimleraen Tanrının sorumlu olduğunu ve son olarak, ona bir "seçme" özgürlüğü yetisi bahşettiğini bilmiyor mu? Hülya ACAR I Gaziantep Cumhuriyet dine saygılıdır 20IAğustosll988 tarihli 77. sayınızdaki "Okurdan Bize" köşenizde Sayın Halid Gümüşlü'nün eleştirisini okudukian sonra derginizin 70. sayısındaki yazıyı yeniden okudum. Yazıda geçen 'kadercilik' sözcüğü, 'yasamı umursamazlık, anlamında kullanılmış; esas konu frafik karmaşası üzerindedir. Her seyi 'Allab'ın ilmi açısından' eleştirirsek isin içinden çıkamayız. Allahın yüceliğini ancak Allahın kendisi bilir. Pesin hüküm hür düsünmeyi kısıtlar. insanın Adem'den geldiğini inatla savunan kafalar Nur suresinin 45. ayetini okusunlar lütfen. 'Allah bütün canlıları sudan yaratmıştır..' İlk insanın çamurdan yaratılması Yunan mitolojisinde pek güzel anlatılıyorl Adem ise bilgı sembolü olmalı: Bakara suresi, ayet 31, 'Ve (Allah) Adem'ebütün isimleri öğretti'. Otuz yılı aşkın Cumhuriyet okurum. Yazarlan dinimize saygılı, inançlı kisilerdir, ama softalara, gericilere ve bağnazlara çatarlar. Gerçek dindarlar Kut'anımızın ileriyi işaretleyen ayetlerini vurgulamalıaırlar. Çağın gerisinde kalanlan değil. Kur'an bize bu hakkı vermiş. Kalem suresi, ayet 52: 'Oysa Kur'an, âlemler için öğütten başka bir şey değildir.' Kürtaj sonrasında neler yaşanır? Kürtaj geçiren bir kadın bu olayı nasıl yaşar? Vücuduna yapılan bir müdahalenin onun ruhsal yapısını şu ya da bu biçimde etkilemesi kaçınılmaz. Ancak bu müdahalelerin yapılması diğer pek çok tıbbi müdahaleyle kıyaslandığında sıkhkla kadının kendi seçimi olarak gerçekleşir. Yine de kürtaj işlemi öncesinde ve sonrasında kadının yaşantısına ilişkin çalışmaların ortaya koyduğu veriler ilgi çekici: Kürtajı izleyen ilk 24 saat içinde kadınlar müthiş bir rahatlık duygusuna kapılıyorlar. Suçluluk ve endişelılik duyguları silinir gibi oluyor. Ancak kürtajdan 6 hafta kadar sonra bu olumsuz duygular tekrar su yüzüne çıkmaya başlıyor. Keyifsizlik, kendini (bebeğin ölümüne yol açmaktan ötürü) suçlama, yersiz kaygı ve kuruntular kadınların ruhsal durumlarına egemen oluyor. Ancak 6 ay kadar sonra üzüntü hali ve suçluluk duyguları büyük ölçüde kayboluyor. Psikiyatristleri ilgilendiren bir diğer önemli nokta ise, kürtajın depresyon geçirme eğilimi olan kişilerde bu eğilimi körükleyip körüklemediği. Bu konuda şimdiye kadarki çalışmaların vardığı ortak sonuç, kürtaj geçirmiş olmanın depresyon riskini arttırdığını gösterir hiçbir bulgu olmadığı... I M.Nihal ÖZÜM I ANKARA İstenmeyen gebelikler ve intihar Aksine, istenmeyen gebeliklerin intihar Cumhuriyet BllimTeknlk • No: 82 September 24 • Published by Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. • Founde by Yunus Nadl, 1924 • Publisher: Nadir Nadl • Editor in Chief: Hasan Cemal • General Manager: Emine Uşaklıgll • Managing Editor: Okay Gönensln • Editor: Orhan Bursalı • Page Editor: Tüles Hasdemlr •