Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DENİZ HAYVANLARI Kıyılarımızdaki denizkaplumbağaları Kaplumbağaların yumurtlama alanları, korumagözlem alanlarına dönüştürulmeli, bilim adamlarının ve doğa hayrantarının izlenimine açılmalı. Biyolog Ediz Hun D enizkaplumbağaları (Chelonildae). Amfibik (sucul) hayata tamamen intibak etmiş bir familyadır. ön ve arka bacakları geniş yüzgeçler halinde gelişmiştir. Parmakları ayrı ayrı belli değildir Kabuklar, diğer birçok kaplumbağalarda olduğu gibi, keratin plakalarla örtülüdür. Kuyruklar kısadır. Boyun kısımları kabuk içine pek az çekilebilir veya hiç çekilmez. Tüm hayatı suda geçmekle birlikte, üreme zamanında yumurtlamak üzere dişi fertler karaya çıkar ve alt kısmı rutubetli, üstü sıcak kumluklarda çukurlar J<azarak, çok sayıda yumurtayı bırakır, üzerini kumla örttükten sonra denize dönerler. Bu işlem güneş batımından itibaren başlayarak, güneş doğuncaya kadar sürebilir. Kuluçka devresi tamamlandıktan sonra (Vasati iki ay, ancak sıcaklık ve yöredeki rutubet gelişimi hızlandırabilir veya geciktirebilir) yumurtadan çıkan yavrular, kumu eşeleyip yüzeye erişince mavi renk, ışık yansıması ve bilhassa ses dalgalarına duyarlı olduklarından, süratle denize ulaşmaya çalışırlar. Yavru kaplumbağaların çoğu.'bu yolculuk sırasında gece aktif bazı küçük etoburların ve deniz kuşlarının kurbanı olurlar. Ancak %10'luk bir bölümü suya varabilmekte ve yaşamını devam ettirebilmektedir. Biraz büyüyünce insanlardan başka düşmanları kalmaz. Ne yazık ki biz insanlar, her geçen gün üreme mevsimi olduğuna aldırmadan çok sayıda denizkaplumbağasını ya lezzetli eti için avlamakta ya da sessiz kumsalları başka amaçlara yönelik kullanıma açarak dogal dengeyi tahrip etmekteyiz. Son yıllarda, bilhassa Akdeniz'de sayıları gittikçe azalan denizkaplumbağaları, dünyanın her yanında korumaya alınmış bulunmaktadır. Denizkaplumbağaları okyanusların bilhassa tropik ve subtropik bölgelerinde ya şarlar. Bu yörelerden başka Akdeniz'de de bulunurlar. Hatta bazı tiirleri Karadeniz'de .de görülmektedir. Karet kaplumbağası (caretta caretta) Familya tanıtımında belirtilen morfolojik karakterlerin dışında, başlıca özellikleri şunlardır: Kabuk uzunluğu 1 m. kadar olabilir. Büyük fertlerin ağırlığı 60150 kg. arasında değişir, hatta 450 kg. ağırlığında olan fertler de bulunmuştur. Sırt tarafı esmer renklidir ve kirli kırmızı veya kırmızı kahverengi olabilir. Eti yenir, ancak çok makbul değildir. Hemen hemen yalnız yosun ve diğer tuzlu su bitkileriyle beslenirler. Dişisi bir seferde takriben 100 kadar yumurta bırakabilir. Yumuşak kaplumbağaiar (Tionychidae) Türkiye'de henüz yeterince tanınamamış, ancak cesamet bakımından denizkaplumbağalarından pek aşağı olmayan iki değişik cins tatlı su kaplumbağasından bu yazı çerçevesinde bahsetmek yerinde olacaktır kanısındayım. Trionyx 100 milyon seneden bugünlere erışebılmiş bir familyadır. Başın ön tarafında yumuşak bir hortum bulunur. Burun deiikleri bu uzantının ucundadır. Çok yassı olan kabuk, oval veya hemen hemen yuvarlak ve üzeri köseleye benzer bir dori ile kaplıdır, (keratın piaklar bulunmaz). Ayaklarında genış zarlar ve sadece üç sivri tırnak vardır. Baş ve boyun kabuk içine tamamen çekilebilir. Sığ sularda çamura veya kuma gömülerek, adeta kaybolarak yaşarlar. Boyun ve kafalarını sudan çıkararak, bir şnorkel tertibatı gibi nefes alabilmektedirler. Derin sularda ise, yarım gün kadar nefes almadan dipte kalabilirler. Bunu, oksijeni sudan almakla sağlayabilirler. Ağız içi solunumu, gırtlakta bulunan parmak şeklindeki uzantılar (papillalar) ile yapılır. Süratli yüzücüdürler. Boyunlarını birden öne fırlatarak, ani olarak avı yakalarlar. Yumurtaları yuvarlak ve kalın kabukludur. Dişileri yurnurtalarını sahilde aynen denizkaplumbağalarında olduğu gibi kumluk yerlere bırakırlar. Türkiye'de iki türü yaşar. yavruların boyları 5 cm. kadardır. Eti çok makbuldur. Ticari önemi dolayısıyla fazla avlanıldığından bazı mahallerde azalmıştır. Adı geçen her iki türün ülkemizdeki yumurtlama alanları, Doğu Akdeniz'de Mersin ve Yumurtalık bölgesi, Batı Akdeniz'de Köyceğiz/Dalyan/Fethiye arasındaki ince kumlu sessiz kumsallardır. Ancak son senelerde gözlenen turizm \/e sanayi sektörlerindeki gelişme sebebi ile bu müstesna tabiat alanları tabiı dokularını kaybetmekte ve mılyonlarca yıl dengeyi koruyabilmiş ekosistem tahrip olmaktadır. Bu durumda, iki cinsin yumurtlama alanları süratle koruma altına alınarak tabii koruma/gözlem alanları şekline dönüştürulmeli ve gerek bilim adamlarımıza, gerek meraklı doğa hayranlarının izlenimine açılmalıdır. Ancak bu şekılde bızden sonraki nesiller, deniz yaşamına uyum göstermiş bu nadide sürüngenleri tabii biMoplarında araştırıp inceleyerek, bilim jünyasına katkıda bulunabileceklerdir. Nil kaplumbağa8i (Trionyx trlunguis) Boyu 1 m.'den fazla olabilir. Esas rengi koyu yeşil olup, üzerinde küçük yuvarlak ve sarı lekeler bulunur. Bu desen bilhassa genç fertlerde görülür. Akdeniz'e dökülen bazı nehirler ve bu denize bağlantısı olan, suyu tuzlumsu göllerde bulunur. (Köyceğlz Gölü, Dalyan Kanalı ve Kükürt Gölü vb.) Ayrıca Güney Anadolu sahillerınde denizde de görülebilir. Kış aylarında aktivıtesini kaybetmez. Birçok numunelerin suyun zemininde yüzdükleri ve ara sıra solunum için su yüzeyine yaklaşarak hortumlarını çıkardıkları görülmüştür. Bu kaplumbağa balık, Crustacea'lar (yengeç, karides, böcek gıbı) salyangoz gibi yumuşakçalar ve hatta su kuşlarını bile avlayarak yiyeceğini temin eder. Çukurlara bir defada 5060 yumurta bıraktığı gözlenmiştir. Coğrafi dağılışı Afrıka'da Kongo Havzası'ndan Akdeniz'e kadar uzanır, hatta israil'de bile bulunmaktadır. Ülkemizde yukarda sözü edilen bölgenin dışında, ikinci bir mahal olarak Antakya civarında da görülmüştür. Bu cinsin bir alt türü (Trionyx triunguis triungularıs) Köyceğiz Gölü civarında bulunan Kapıkargın Gölü'nde, bölgeye has endemik bir tür olarak, Türkıye Herpetoloji Faunasına büyük hızmetleri dokunmuş, bugün aramızdan ayrılmış bulunan değerli hocam Prof. Dr. Muhtar Başoğlu tarafından dünyaya tanıtılmıştır. Sonuç olarak: Denizkaplumbağalarının yanında, adı geçen bu iki tür yumuşak kaplumbağların da, ülkemizin doğal zenginlikleri içinde mütalaa edilerek koruma altına alınmaları yerinde bir davranış olacaktır. (' l Yeşil denizkaplumbağası (Chelonla mydas) Sırt tarafının rengi, zeytin yeşilinden gri kahverengiye kadar değişebilir. Bunun üzerinde ekseriyetle sarımsı veya kahverengimsi lekeler bulunur. Plastron (gövde altı/alt kabuk) açık sarı veya beyazımsıdır. Kabuk uzunluğu 1,40 m. kadar olabilir. Ağırlığı en fazla 430 kg. kadardır. Normal fertler 35100 kg. arasında değişmektedir. Deniz bitkilerini yemekle birlikte, yumuşakçalar, balık ve yengeç gibi deniz ıiayvanları esas besinini teşkil eder. Bir dışinin yuvada bıraktığı yumurta sayısı 120160 adet kadar olabilir. iklime göre 3165 günde yumurtadan çıkan Fırat kaplumbağası (Trionyx euphraticus) Boyu 1 m.'ye yakın olabilir. Üst tarafı tek renkli koyu yeşilden açık kahverengiye kadar değişebilir. Fırat ve Dicle nehirlerinin bazı bölümlerinde (Aşağı Fırat) yaşarlar. Birecik'te yapılan gözlemlerde, bu kaplumbağa sonbaharda bol, ilkbaharda ıse çok nadir olarak görülür. Eti lezzetlidir. Sadece yumurtlamak veya güneşlenmek için nadiren kıyıya çıkarlar. Yiyeceklerini, uzun burnuyla nehrin dibinde avladığı ufak yengeçler, böcek, kurt ve balıklar teşkil eder.